Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iklim değişikliği ile mücadele kapsamında Paris İklim Anlaşmasını TBMM’nin onayına sunacakları açıklamasının ardından gözler, söz konusu anlaşmanın kapsamı ve Türkiye için ne getirip ne götüreceğine çevrildi.
Türkiye, insan kaynaklı faaliyetlerin neden olduğu küresel ısınmanın iklim üzerindeki etkilerine karşı Birleşmiş Milletler tarafından imzaya açılan BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne 24 Mayıs 2004’te katıldı. Sözleşme farklı yükümlülüklere göre ülkeleri üç gruba ayrılırken, Türkiye gelişmiş ülkelerin yer aldığı Ek-1 listesinde girdi. Ancak sera gazı emisyonunu sınırlandırma zorunluluğu ve bu faaliyetlerde bulunacak ülkelerin fonlamasına rağmen, iklim fonlarından yararlanamama tablosuyla karşı karşıya kaldı. Oysa Güney Kore, Singapur, Brezilya, Meksika, Şili, Çin, Hindistan gibi ülkeler gelişmiş ülke olmalarına Ek-1 listesinde olmadıkları için finansmanlardan yararlanıyor. Paris’te 5 Ekim 2015’te 195 ülke ve Avrupa Birliği’nin katılımıyla kabul edilen Paris İklim Anlaşması, Türkiye tarafından 2016’da imzalandı, ancak bugüne kadar Meclis’e sunulmadı. Türkiye ile birlikte Eritre, İran, Irak, Libya, Yemen olmak üzere anlaşmayı onaylamayan altı ülke bulunuyor.
TÜRKİYE’NİN KATKI BEYANI
Anlaşma, 2050’ye kadar küresel ortalama sıcaklığı 1,5 santigrat derece (en az 2,0 derece) azaltma hedefinin yanı sıra fosil yakıt kullanımını da devreden çıkarmayı öngörüyor. Ayrıca tarafların iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine uyum sağlama yeteneğini artırmayı ve “düşük sera gazı emisyonları ve iklime dirençli kalkınma yolunda tutarlı bir finansman akışı, ulusal katkılar” sağlamayı hedefliyor. Anlaşma, gelişmiş ülkelerin mutlak emisyon azaltımı yapmaları, gelişmekte olan ülkelerin ise, zaman içinde bu hedefi benimsemesini içeriyor. Bu doğrultuda AB ülkeleri başta olmak üzere dünya ülkeleri 2050’ye kadar karbon emisyonlarını sıfıra indirmeyi amaçlıyor. Türkiye ise 2030 ile gerçekleşmesi öngörülen, “Niyet Edilen Ulusal Katkı” beyanı doğrultusunda sera gazı emisyonunu yüzde 21 artıştan azaltım olarak açıkladı. 2019’da bir önceki yıla göre yüzde 3’lük bir azaltımı sağlayan Türkiye, 2030’a kadar toplamda 1 milyar 920 milyon ton sera gazı emisyonu azaltımı sağlamayı hedefliyor.
Milliyet gazetesinden Önder Yılmaz'ın haberine göre Türkiye, AB’deki Yeşil Mutabakat planının etkilerini izlemek üzere özel bir ekip kurdu. Kamu ve özel tüm sektör ile STK’larla diyalog içinde olan bu ekip, “Avrupa Yeşil Mutabakata Uyum Eylem Planı” hazırladı. 9 ana başlık altında toplanan, 32 hedef ve 81 eylemi içeren planla, AB’nin iklim standartları yakalanacak.
KURUM: BAŞKAN TÜRKİYE’NİN YANINDA
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Twitter’dan yaptığı açıklamada Paris İklim Anlaşması’nın ekim ayında Meclis’in onayına sunulacağını duyurarak, “İklim değişikliğiyle mücadele noktasında atılacak bu tarihi adımın, ülkemize, milletimize ve dünyamıza hayırlar getirmesini temenni ediyorum” dedi.
Kurum, TBMM İklim Komisyonu’nda da Türkiye’nin Ek-1 listesinden çıkarılarak fonlardan yararlandırılması konusunun yeniden gündeme getirileceğini belirterek, şunları söyledi: “En son, 26. Taraflar Konferansı Başkanı Alok Sharma’nın Türkiye ziyaretlerinde talebimizi kendisine bizzat ilettik desteğini de aldık. Müzakerelerde Türkiye’nin yanında olacağı ve bu konuda getirilecek çözümler için gereken katkıyı sağlayacağını ifade ettiler. Biz iklim değişikliğiyle ilgili mücadelede Türkiye’nin adil ve eşitlikçi fırsatlara sahip olmasını istiyoruz. Özellikle finans, teknoloji mekanizmaları, kapasite geliştirmeleri noktasında uluslararası finans fonlarından yararlanmak istiyoruz.”