Vatan Partisi Genel Başkanı Perinçek, üzerinde çalıştıkları ve 'üretim devrimi' adını verdikleri yeni ekonomi programını İstanbul ve Ankara'dan sonra bu kez İzmirli iş insanları, sendika ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerine anlattı.
Türk İş 3'üncü Bölge Temsilciliği'ndeki toplantının açılış konuşmasını yapan Türk İş Bölge Temsilcisi Süleyman Yıldırım, yeni ekonomik programın önemine dikkat çekerek, "Türkiye'de istihdamla ilgili, çalışma hayatıyla ilgili büyük sıkıntılar var. Siz Türkiye'nin kanayan yarasını çözmek adına adım attınız. Türk İş olarak bu programın takipçisi ve destekçisi olacağız. Türkiye'nin buna çok ihtiyacı var. Dünyaya örnek olacaktır" dedi. Katılımcılara ekonomik programa ilişkin açıklama yapan Doğu Perinçek de Türkiye'nin ekonomide geldiği yönü bildiklerini vurgulayarak, "Kiminle konuşsak, STK'larla, sendikalarla, ticaret sanayi odalarıyla, herkesin ortak bir tespiti var, 'Böyle gitmez' diyorlar. Ekonominin böyle gitmeyeceği rakamlarla da ortada. 1982 yılından sonra bütün üreticileri suçlayan bir karşı devrim uygulandı. Sert uygulamalar getirildi. Sendikalara, çalışanlara, mesleki kuruluşlara uygulamalar oldu. Bizler de STK'larla, sendikalarla, tüccarla, üreticilerle, iş insanlarıyla konuşup bir program hazırladık. Seçkin insanlarla da konuşup programı şekillendireceğiz. Ardından da kamuoyuna sunacağız. Bunun öncesinde ise üretim kurultaylarını, üreteciler neredeyse orada yapacağız. Kasabalarla, hatta köylerde bile nerede üretici var orada yapacağız. En son olarak da Ankara'da büyük bir kurultayla değerlendirmeye sunacağız" dedi.
'ÜRETİCİNİN BAŞ TACI YAPILACAĞI PROGRAMDA 'EKMEK TEKNESİ' KAVRAMIMIZ VAR'
Doğu Perinçek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Büyük ihracat patlaması olacağı iddiasıyla gümrükleri açtılar. Tarıma desteği kaldırdılar, paranın giriş ve çıkışını kontrolle ilgili mekanizmaları ortadan kaldırdılar. Sonuç olarak ihracat olacağı iddiasıyla gelen program, muazzam bir ithalat talebine yol açtı. Türkiye'nin 500 milyar dolara yaklaşan dış borcu var. Bu ağır bir yük. Bu koşullarda Türkiye'nin aynı zamanda finans merkezlerinden yapılan operasyonlarla sallanan bir ekonomik yapısı var. Üretim ekonomisinde önemli yıkımlar gerçekleştirdiler. Fabrikalar iflas noktasına geldi. Üretemez duruma geldi. Bu tablodan nasıl çıkarız? Biz buna 'üretim devrimi' dedik. Devrim adını verdiğimiz sırada da tartıştık. 'İnsanlar korkar mı acaba' dedik devrim kelimesinden. Ancak sanayiciler üreticiler, bize köklü değişiklikten başka çıkış yolu olmadığını söyledi. Biz de bu programı hazırladık, sizlere sunduk. Üreticinin baş tacı yapılacağı programda bir 'ekmek teknesi' kavramımız var. İşçiyi ve sanayiciyi birleştiren bir kavram. Türkiye'nin önce var olan bu üretim sistemini koruyalım. Sonra da bunları arttıralım. Tarımda da atıl kapasitenin arttırılmasını esas olarak ortaya koyuyoruz. Sonra da ekonomik gelişmede yapılacak işleri 80 maddelik program halinde sizlerin değerlendirmesine sunuyoruz."
Toplantıda daha sonra katılımcıların görüşleri alındı. (DHA)