GERÇEKİZMİR - Bir TV’de yayınlanan Politika Durağı’nda Gazeteciler Sercan Avcı, Onur Çakır ve Mustafa Akbaş siyaset gündemini masaya yatırdı.
CHP’deki ilçe kongreleri sürecinin olaylı Çiğli Kongresi ve sonrasında yaşananlara da ayrı bir parantez açılarak değerlendirildiği programda, CHP İzmir’de 16 Eylül’de yapılacak il kongresi öncesi son gelişmeler, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ittifaklara kapı kapatan çıkışı ve İzmir yansımalarının yanı sıra AK Parti’deki yerel seçim gündemi ve olası İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı adayları da masaya yatırıldı.
CHP’DEKİ İLÇE KONGRESİ MARATONU
ÇAKIR: SOYER CEPHESİ DOĞRU HAMLELERLE SONUÇ ALDI
Gazeteci Onur Çakır süreci, “En kavgası-gürültüsü az olan, heyecanı da bir o kadar az olan kongrelerdi. Heyecanın az olmasının nedeni de bence geride kalan seçimde alınan yenilgi... Büyük bir hayalkırıklığı oldu, bu da havaya yansıdı” şeklinde değerlendirirken, “2019’daki süreçte herkes kılıcını kınından çıkarmıştı, kıran kırana yarışlar vardı. Tunç Soyer ile birlikte siyaset yapanlar daha hırçındı, tırnak için ‘ya herro ya merro’ diyorlardı. Ama bu kez uzlaşı arayışı öne çıktı. Uzlaşı olmaz denen Karşıyaka’da, Buca’da bile uzlaşı oldu. Bu kez Tunç Soyer’e yakın siyaset yapanlar doğru hamleler yaparak sonuç aldı. Bu dönemde Tunç Soyer adına İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya yönetti. Bu Başkan’ın tasarrufunda olan bir şey. Sonuçta birçok ilçede uzlaşı olduğu için başarılı bir süreç geçirildi” dedi.
AKBAŞ: BAŞARI MI BAŞARISIZLIK MI 16 EYLÜL’E BAKMAK LAZIM
Gazeteci Mustafa Akbaş ise, “Oldukça enterasan bir kongre süreci oldu. Örgütsel anlamda bir heyecan yoktu. Genel itibariyle bir seçim muhasebesi, yerel seçimler için bir yol haritası arayışları ortaya koyan coşkulu kongrelere olmadı, göremedik. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin özellikle büyük ilçelerde elini 2019’a göre daha güçlendirdiği gözüküyor. Ama delegasyonu böyle bir sürklase etme durumu da yoktu. Mesela Karabağlar’da çok yüklenilmesine rağmen 6 oy gibi bir farkla kazanıldı, Buca’da uzlaşı sağlandı ama delegasyondaki ağırlık çok değil. Başarı mı başarısızlık mı bunu görmek için İl Kongresi’ne bakmak lazım” diye konuştu.
AVCI: KİMSE KAYBEDEN OLMAK İSTEMEDİ... UZLAŞI DEĞİL BÖLÜŞME!
Gazeteci Sercan Avcı’dan da, “Benim kongre süreci hakkındaki tespitim şu: Kimse kaybeden olmak istemedi. Bu uzlaşı tabir edilen şeyin de uzlaşı olduğunu düşünmüyorum. Bunun adı bölüşmek. Uzlaşı uzun vadeli bir yol birlikteliği de getirir ama Buca, Karşıyaka’da yapılan, Çiğli’de yapılmaya yapılanın adına uzlaşı diyemeyiz çünkü kongre bittikten sonra bozuluyor. Herkesin delegasyonuyla yol haritası farklı şekilleniyor. Bence bunun adı anlaşarak bölüşmek oluyor. Süreçle ilgili bir eleştirim de olucak o da MYK’daki tek İzmirli olan Devrim Barış Çelik’e... İzmir’’den tek genel başkan yardımcısının hiç bir kongrede gelip bir konuşma yapmamış olması bence olumsuz bir durum. Zaten MYK'da İzmir'in temsiliyeti hep tartışılıyordu. Tek İzmirli Genel Başkan Yardımcısı'nın kongrelerde olmaması eksik” değerlendirmesi geldi.
”BEYAZ SAYFA AÇILMIŞTI, BU ŞANSI DEĞERLENDİREMEDİ...”
Avcı kongre süreci değerlendirmesinde Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e de ayrı bir parantez açarak, “Bence Büyükşehir cephesi bu kongre sürecinden geride kalan kongre sürecine göre çok iyi çıktı. 2019’da inanılmaz bir kutuplaştırılma yapılmıştı ve kamu gücü ortaya koyulmasına rağmen il başkanının değiştirilemediği bir süreç ortaya çıktı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de inanılmaz da yıpranmıştı. Ama bu süreçte roller biraz değişti. Büyükşehir cephesinden 1 numaralı aktör İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya idi. Belli ki Sayın Soyer tüm siyasi yetkiyi Heval Savaş Kaya’ya vermiş. Bu dönem Rıfat Nalbantoğlu kendi isteğiyle geride durdu, bu dönem tüm süreci Heval Savaş Kaya yönetiyor. Bu süreçte hem çok güçlendi hem de çok yıprandı. Yıpranmışlık yerel seçim hedeflerine yansıyabilir. Benim İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e de bir eleştirim var bu süreçlerle ilgili. Tunç Soyer aday gösterildiğinde ve kazandığında ben kendisinin CHP İzmir İl Örgütü için bir şans olduğunu düşündüm. Çünkü Sayın Soyer parti için yarışlarda boğulmayan bir isimdi. Soyer seçildiği zaman beyaz bir sayfa açılmıştı. Sayın Soyer bu 4.5 yılda bu şansı değerlendiremedi,belki de bu şansı kullanmasının önüne geçildi..Yapamadığı, yapılmayan şuydu, karışmamanız çok doğru ama gücü verdiğiniz kişi,kişileri veya ekibi kontrol etmeniz gerekli. Ne yapıyor bu güçle diye... Dizayn mı ediyor, kendine mi siyasi güç katıyor? Doğru isimler üzerine mi çalışma yapıyor? diye kontrol... 4.5 yılda parti içinde neden yıprandı? Bu ekibin zaman zaman yanlış yönettiği süreçlerden dolayı yıprandı. Soyer'e bu eleştiriyi yaparken hak verdiğim durum da şu. Zaman zaman müdahaleyi yaptı. Mesela Murat Aydın’da yaptı. Murat Aydın’ı il başkanlığı için önererek kendi ekibine de bir fren koydu ancak Genel Merkez’den döndü. Demek ki bazen yapmak istemenize rağmen olmuyor. İzin verilmiyor” diye konuştu.
OLAYLI ÇİĞLİ KONGRESİ VE SONRASINDA YAŞANANLAR
ORTAK GÖRÜŞ: FUAR KARARI YANLIŞ!
Çakır, Çiğli’de uzlaşının salonda bozulduğu olaylı Çiğli Kongresi ve sonrasında yaşananlar hakkında, “Uzlaşıyı, bölüşmeyi aramaları çok değerliydi. Ama son gün oldukça sıkıntılı şeyler oldu. Kim haklı kim haksız söylemek çok zor. Ama bu işin sonunun böyle olmaması lazımdı. Utku Gümrükçü’nün kendine göre haklı gerekçeleri var. Anlık bir sinirle başkanlar ve meclis grubundan çıkmak belki olabilir ama bu gerekçeyle İzmir Enternasyonal Fuarı’ndan çekilmek yanlıştı. Bununla kongrenin bir alakası yok” yorumunu yaparken,
Avcı da, “Anlaşma aranıyor, sağlanıyor, daha sonra listede değişiklikler yapmaya çalışıyorsunuz, üstünebir de çizik operasyonu yapıyorsunuz. Utku Gümrükçü’nün kendince haklı gerekçeleri elbette var. Whatsapp grubundan çıkabilirsiniz, Tunç Soyer’i arayıp sitem edebilirsiniz, Genel Başkan’a gidip şikayet edebilirsiniz ama İzmir Enternasyonal Fuarı’ndan belediye olarak çekilirseniz bu çok büyük yanlıştır. Parti içi yarışı belediyeye yansıtamazsınız, Fuar'da yer almayarak Çiğlilileri cezalandırmış olursunuz” dedi.
Akbaş da konu hakkında şunları kaydetti: Utku Gümrükçü kentin en tecrübeli siyasetçilerinden bir tanesi. Bir adım atıyorsa öncesini sonrasını hesaplar. Bir uzlaşı sağlanmışsa sabahına başka bir şey yapılıyorsa kendi partilinin güvenini kırarsın. Yol arkadaşına akşam farklı sabah farklı bir liste verip kırıp incitirsen onu toparlamak zor oluyor sonradan.
CHP’DE İL KONGRESİ YOLUNDA SON DURUM
ÇAKIR: ASLANOĞLU KARŞISINA KİM ÇIKARSA ÇIKSIN RAHAT KAZANIR
CHP’de 16 Eylül’de yapılacak il kongresi öncesi izlenimlerini aktaran Çakır, “İl Kongresi sürecinde Bornova Kongresi’nin bir viraj olduğunu düşünüyorum. Şenol Aslanoğlu Bornova Kongresi ile adaylığa kocaman bir adım attığını, Karabağlar Kongresi’nin de kazanılmasıyla da adaylığının kesinleştiğini düşünüyorum. İlçe Kongreleri bittikten sonra 26 ilçe başkanı ‘Biz Şenol Aslanoğlu’nu destekliyoruz’ diye açıklama yaptı. Açıklamayan ilçeler Konak, Buca, Çeşme ve Selçuk... Son yıllarda böyle birşey görmemiştim. Bu belirleyici midir tartışılır ama sonuçta bir irade ortaya konuyor. Aytekin Tunus ve Şakir Başak adaylık açıkladılar, 3 adaylı bir kongre olacak gibi duruyor. Ben Aslanoğlu’nun en güçlü aday olduğunu ve karşısına kim çıkarsa çıksın seçimi rahat alacağını düşünüyorum. Kemal Bey’in de ‘Sorun yok, Şenol Bey devam edebilir’ dediği iddia ediliyor. Bu yönde resmi bir açıklama yok ama böyle bir iddia var. Şenol Aslanoğlu adaylığını açıklayacağına göre ben de Genel Başkan’dan bir ‘olur’ aldığını düşünüyorum” diye konuştu.
AKBAŞ: ‘KESİNLİKLE KAZANIR’ DEMEK BENCE MANTIKLI DEĞİL
Akbaş ise sürece dair şu değerlendirmeyi yaptı: Ben Şenol Aslanoğlu’nun seçimi rahat rahat kazanacağı fikrine katılmıyorum. Birincisi Genel Başkanı Deniz Yücel’de olduğu gibi bir işarette bulunmadı. Serbest bile bıraksa bu İzmir’deki kongreyi bambaşka yere götürür. İkincisi ilçe kongrelerinden çıkan fotoğrafa bakıyoruz, parçalı bir yapı var. Üçüncüsü de İzmir’de Şenol Aslanoğlu’na karşı olduğunu bildiğimiz aktörler henüz harekete geçmedi. Ortada böyle bir tablo varken ‘Kesinlikle kazanır’ demek bence çok mantıklı değil. Karşısına kapsayıcı bir aday çıksa işi çok zor olur. Son olarak da şunu söylemek isterim, CHP artık eski CHP değil, delegasyon artık eskisi gibi değil. CHP Genel Başkanına tamamen bağlı bir delegasyon yapısı var, bunun yanı sıra belediye başkanlarına tamamen bağlı bir delegasyon yapısı var ve 7 ay sonra da bir yerel seçim var. Kemal Bey, Şenol Aslanoğlu’nu işaret ettiğinde bugün karşısında olan belediye başkanları bile ona destek verirler, vermek zorunda. Ama Genel Başkan farklı bir isim üzerine bir işarette bulunsa bu kez de tüm o destek oraya kayar.
AVCI: ASLANOĞLU’NUN KARARI ÇOK DOĞRU, SOYER İLK KEZ KAZANIR DURUMDA!
Avcı’da Aslanoğlu’nun adaylık kararının çok doğru olduğunun altını çizerek, “Şenol Aslanoğlu’nun doğru bir kararı var. O doğru kadar da adaylık. Çünkü Ocak ayında atandı ve bir doğal aday, bir icazet almadan, bir işaret beklemeden bu göreve talip olmak zorunda. O nedenle ben kendisini bu karar için tebrik ediyorum. Şuan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir işareti yok ortada ama her iki taraf da bir algı yaratma içerisinde. Bir algı savaşı olduğu çok açık. Bir taraf "Kılıçdaroğlu işaret etti" diyor. Diğer taraf "Etmedi" diyor. Ben bu arada Kılıçdaroğlu’nun tablo İzmir'de kendisi açısından bu kadar rahatken bir işaret vermesine de gerek olmadığını düşünüyorum. Kim kazanırsa kazansın kendisine destek verecek. Mesela Şakir Başak aday olmadan önce Tunç Soyer ile görüştü ve dedi ki, ‘Ben size karşı aday çıkmıyorum, Şenol Aslanoğlu’na karşı da çıkmıyorum, ben örgütten bir talep var, daha iyi yapacağımı düşündüğüm için bu nedenle çıkıyorum’... Bence Kemal Kılıçdaroğlu kimseyi işaret etmeyecek ve burada bir yarış yaşanacak. Ben Şenol Aslanoğlu’nun şu aşamadagüçlü olduğunu düşünüyorum belki de 450 imzayla gider sandığa ancak parti tabanında büyük bir yarış ve çarşaf liste beklentisi var. Şuan hala Genel Merkez’de Aslanoğlu olsun/olmasın diye müthiş bir çalışma var. Bu nedenle süreci bir beklemek lazım. Normal seyrinde bence de Aslanoğlu çok şanslı. Karabağlar Kongresi ve İl Kongresi tarihinin 16 Eylül olarak kabul edilmesiyle zaten çok büyük bir virajı önde döndü. Burada bir kaç detayın da altını çizmek isterim. Mesela Konak Belediye Başkanı Abdül Batur yıllar sonra ilk kez oyun kurucu rolünde değil. İlk defa ne yapacağı tam belli değil. İkincisi de Tunç Soyer ilk kez bir parti içi yarışta kazanır duruma geldi. Neden*?Deniz Yücel’in seçildiği kongrede kazanamadı, değiştiremediler. En yakın siyasi yol arkadaşı Rıfat Nalbantoğlu 2-3'dür önerilmesine rağmen MYK’ya giremiyor. Atama sürecinde 1 numaralı önerdiği isim Murat Aydın’dı, atanamadı. Ancak bugün alternatifsiz, B plansız Şenol Aslanoğlu’nun arkasında. Kongrelerden yıpranmadan çıktı ve ilk kez parti içi bir yarışta, il başkanı belirleme noktasında kazanır durumda” açıklamasını yaptı.
’KILIÇDAROĞLU SONRASI’ İÇİN 2 ÇARPICI İDDİA!
Programda CHP ile ilgili son başlık değişim tartışması gündeminden açılırken Akbaş ve Avcı’dan 2 önemli kulis bilgisi geldi. Akbaş, “İzmir büyük ölçüde gözünü Kemal Kılıçdaroğlu’na çevirmiş durumda. Küçük küçük hareketlenmeler dışında tüm ilçelerde Kemal Bey’in arkasında sıralanıyor. Bir yandan da Ankara’da yeni iddialar gündeme geliyor. Kemal Bey’in yerine belirlediği ismin Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen olduğu konuşuluyor. Alper Taşdelen’in bir şekilde muhalif isimleri de ikna edebileceği ve bu yönde bir misyon üstlendiği konuşuluyor. Olası kurultayda bu değişimin olabileceği konuşuluyor” açıklamasını yaptı.
Avcı ise, “Ben de şöyle bir iddiada bulunayım. Şu an için isim söylemeyeceğim ama Kemal Kılıçdaroğlu’nun birini hazırladığı ve bu kişinin de mevcut MYK’da yer alan bir genel başkan yardımcısı olduğu yönünde bir bilgi de bende var. Bu ismin önümüzdeki günlerde kulislere yansıyacağı iddiası var ama bendeki bilgi bu konunun yerel seçimlerden sonraki bir kurultayda gerçekleşecek bir proje olduğu yönünde” sözleriyle çarpıcı bir iddiayı gündeme getirdi.
AKŞENER’İN ‘MÜSTAKİL SİYASET’ ÇIKIŞI VE İZMİR YANSIMALARI
AKBAŞ: SOYER’İN İYİ PARTİ’Yİ ÖZLALE ÜZERİNDEN İKNA ETTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM
Akbaş siyaset gündemine damga vuran açıklama ve İzmir yansımaları hakkında, İYİ Parti ilk defa tek başına bir seçime girip alanını görmek istiyor. Bir de CHP ile de masa krizinden itibaren ciddi bir ayrışma var, bunu nihayete vardırmak istiyorlar. Ama bunun yanı sıra da siyasetin yeni gerçekleri var. İttifaklar olmadan 21 yıllık bir iktidar bile yol yürüyemiyor. Bu bir niyet beyanıdır. Bu da geleceğini görmek isteyen bir siyasi parti için gayet doğal. Ama İzmir özelinde önemli bir fotoğraf var. Bugün Ümit Özlale’nin ‘Bazı büyükşehirlerde birlikte hareket edebiliriz’ dedi. Bu İzmir açısından şu anlama geliyor, İstanbul ve Ankara ile ilgili İYİ Parti’nin bir tasarrufu olmayabilir çünkü Meral Akşener’in 2 başkana da kızgınlığı da var zaten. Ben Tunç Soyer’in yeni dönemdeki adaylığı için Ümit Özlale üzerinden ittifak sözü alındığını düşünüyorum. Tunç Bey’in Ümit Özlale üzerinden İYİ Parti üst yönetimini ikna ettiğini düşünüyorum” diye konuştu.
AVCI: BENCE SOYER ÖZLALE ÜZERİNDEN İYİ PARTİ İLE SORUNUNU AŞACAK
Avcı konuya ilişkin değerlendirmesinde, “İYİ Parti Lideri Akşener açıklamaları parti tabanını hareketlendirmek ve konsolide etmek için çok doğru hamleler yaptı ama net bir durum yok. Akşener 6’lı ittifakı 2’li ittifakı düşürmeye çalışıyor olabilir, bu es geçilmesin. İzmir cephesine dönersek... Tunç Soyer ile ilgili önümüzdeki dönem için en büyük sorunun İYİ Parti olduğu konuşuluyordu. ‘İYİ Parti Soyer’i istemeyecek’ diye bir algı oluştu. Tunç Soyer bu duvarı aşma çabasındaydı kendisi açısından müthiş bir şey oldu, Ümit Özlale İzmir Milletvekili oldu. Araları çok iyi. Bence Tunç Soyer Ümit Özlale üzerinden İYİ Parti ile sorunu aşacak. Ama İYİ Parti sonuna kadar Özlale’yi önde tutarak metropolden bazı ilçeleri de isteyecektir. Finalde bir ittifak olur” ifadelerini kullandı.
ÇAKIR: ÖZLALE ADAY, DERVİŞOĞLU DA DESTEKLİYOR!
Çakır ise, “Bence ittifak konusu belirsizliğini hala koruyor. İzmir özelinde konuşursak partinin çoğunluğu ittifaksız seçime girilmesi gerektiğini ve böylece partinin büyüyeceğini düşünüyorlar. Bense tam tam tersini düşünüyorum. İYİ Parti’nin tek başına seçime girip büyüyeceğini düşünmüyorum. Bu sistem sana ittifak yapmayı rica etmiyor, emrediyor. İYİ Parti İzmir’in tüm ilçelerinde aday çıkarsa ve atıyorum CHP’ye 10 ilçe kaybettirse seçmen gözünde bir muhalefet partisi olarak nasıl bir duruma düşer? Tunç Soyer-Ümit Özlale konusunda bendeki bilgi tam tersi. Ümit Özlale ekibiyle birlikte sahada, sosyal medya üzerinden seçim çalışması yürütüyor. Ümit Özlale bal gibi Büyükşehir adayı ve istiyor. Ve bir bilgi daha vereyim, Müsavat Dervişoğlu da Özlale’nin adaylığını destekliyor” yorumunda bulundu.
AK PARTİ’DE YEREL SEÇİM GÜNDEMİ VE OLASI İZMİR ADAYLARI
ÇAKIR: KULİSLERE KASAPOĞLU’NUN İSMİ DÜŞTÜ
AK Parti’de sessiz ama çok büyük bir mutfak çalışması olduğunun altını çizen Çakır, “Büyük kurultaydan sonra Kasım ayından itibaren adaylar açıklanacak. İl yönetiminde büyük bir revizyon yapılacak. En az 20 isim il yönetimini bırakma niyetinde adaylık için. Meclis üyeliği adaylığına da çok büyük bir rağbet var. Büyükşehir adaylığı gündemine geçersek, İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener aday olmak istemediğini bildirdi. Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ daha önce de söylediğim gibi Büyükşehir adaylığına kilitlenmiş durumda. Ayrıca çok önemli bir ismin niyeti kulislere düştü. Eski Gençlik ve Spor Bakanı ve İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu... Son 1 aydır sahada, ilçelere gidiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’da da önemli bir yeri var. AK Parti’de büyükşehirlere bir bakanı aday gösterme geleneği de var. Bir avantajı da siyaset üstü durması...” dedi.
AVCI: HAMZA DAĞ ADAYLIĞI ÇOK İSTİYOR
Avcı ise, “Hamza Dağ Büyükşehir adaylığını çok istiyor. Muhtemelen 7 Ekim’de yapılacak kurultayda üst yönetimde olmayacak ve tüm rotasını Büyükşehir adaylığına kıracak. Bu durum artık AK Parti kulislerinde de fazlaca konuşuluyor. Bence de aslında doğru bir aday. AK Parti’nin bu dönem İzmir Teşkilatı’ndan bir ismi göstermesi gerekir diye düşünüyorum. Önündeki bir engel de Binali Bey ve ekibiyle arasının iyi olmaması” diye konuştu.
Sayfa başına git