Dokuz Eylül Üniversitesi’nin (DEÜ) Balçova’daki Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) ile Devlet Konservatuvarı binalarının tahliye edilmesi, yıkılması ve yerinde inşa edilmesine ilişkin süreçte yeni bir aşamaya gelindi. Geçtiğimiz yıl üniversitenin Sanat Yerleşkesindeki GSF ile Devlet Konservatuvarı binalarının depreme dayanıklı olmadığının raporlarla tespit edilmesinin ardından binalar boşaltılmış; birimlerin öğretim ve sanat faaliyetlerine geçici süreyle Tınaztepe Yerleşkesinde devam edilmesi kararlaştırılmıştı. Gelinen noktada DEÜ Genel Sekreterliğine binaların yıkılması ve yerinde inşa edilmesine yönelik hazırlıkların hızla tamamlanması talimatını veren üniversite Rektörlüğü, mimarı projelerin çizilmesi için de DEÜ Mimarlık Fakültesi bünyesinde akademisyenlerden oluşan bir komisyon kurulmasını kararlaştırdı.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan ve üniversitenin kendi imkan ve kabiliyeti ile projeyi sonuçlandıracağını kaydeden DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, üniversite mensupları tarafından çizilecek mimari projelerin de hem talep ve ihtiyaçlara doğru cevap vermesi hem de kurum vizyonun ortaya koyulması açısında son derece önemli olduğunu söyledi. Hazırlıkların büyük bir titizlikle sürdürüldüğü bilgisini veren Rektör Hotar, “Geçtiğimiz yıl, GSF ile Konservatuvar binalarımızın depreme dayanıklı olmadığının ortaya çıkmasının ardından mensuplarımızın ve vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla bazı önlemler almıştık. Bu kapsamda binaları hızlı şekilde tahliye ederek, birimlerimizi Tınaztepe Yerleşkemize geçici süreyle nakletmiştik. 2019-2020 Akademik Yılı itibariyle öğrencilerimiz, hocalarımız ve mesai arkadaşlarımız yeni döneme burada başladılar. Biz de planımızın ikinci aşaması olan projeye ve yıkım işlerinin nasıl yapılacağına odaklanmıştık ancak küresel COVID-19 salgını ile karşılaştık” dedi.
COVID-19 SÜRECİ ETKİLEDİ
Projeye ilişkin ön araştırmaların yapıldığını aktaran Rektör Hotar, “Biz, devlet üniversitesi olduğumuz için bütün hazırlıklarımızı ve yatırım planlarımızı, ilgili mevzuata uygun şekilde yapmak zorundayız. Dolayısıyla bu projede de aynı hassasiyeti gösterdik ancak küresel Corona Virüs salgını, hayatımızı olduğu kadar üniversitemizin yatırım planlarını da etkiledi. Sonuçta bu proje için birtakım iş ve işlemlerin yapılması; kamu kurum ve kuruluşları ile yazışmaların gerçekleştirilmesi gerekiyordu fakat bunları bir süre erteledik. Şu anda devletimizin gösterdiği gayret ve aziz milletimizin olağanüstü sabrı sayesinde, bu zor günleri elbirliğiyle atlatmaya çalışıyoruz. Haziran ayı itibariyle normal hayata dönüleceğini öngördüğümüz için bu projemizi de yeniden devreye aldık” diye konuştu.
KOMİSYON KURULACAK
Mimarlık Fakültesi bünyesinde; GSF ile Devlet Konservatuvarı temsilcilerinin de katılımı ile bir komisyon oluşturulacağını dile getiren Rektör Hotar, “Üniversitemiz için en iyisini, el birliğiyle yapmaya çalışıyoruz. Bu nedenle komisyonda yer alacak bütün hocalarımızın bilgisinden, tecrübesinden ve fikirlerinden istifade edeceğiz. Komisyonumuz, birimlerimizin ihtiyaçlarını gözeterek, ülkemizin, kentimizin ve üniversitemizin geleceği adına mimari bir proje ortaya çıkartacaklar. Bilimi sanatla buluşturacak ve halkımıza hizmet edecek bu mimari projeyi mümkün olan en kısa sürede tamamlamayı hedefliyoruz” ifadesinde bulundu.
RİSK ALMAYIZ
Binaların yıkım ve hafriyatlarının kaldırılması işlemlerini hızlı şekilde tamamlayacaklarını vurgulayan Rektör Hotar, “Binaların yıkım işlerine de 2020’de başlayacaktık ancak salgın nedeniyle bunu bir süre beklemeye almıştık. Sonuçta aile fertlerimizi dayanıksız binalardan kurtarıp; ölümcül virüs riskinin içine başka insanları atamazdık. Şimdi salgınla mücadelede olumlu gelişmeler yaşıyoruz. Dolayısıyla da olağanüstü bir durum olmaz ise yıkım işlemini de hızlı şekilde tamamlamayı planlıyoruz” diye konuştu.
SANAT MERKEZİ OLACAK
GSF ile Devlet Konservatuvarının taleplerine ve ihtiyaçlarına her zaman önem verdiklerini açıklayan Rektör Hotar, “Bu komisyonda GSF ile Devlet Konservatuvarımızdaki hocalarımız da yer alacağı için mimari proje, birimlerimizin ihtiyaçları ve taleplerini doğrultusunda şekillenecek. Balçova’daki yerleşkemizin geçmişte olduğu gibi gelecekte de sanatın merkezi olmasını arzuluyoruz. Bu yüzden başından beri yerinde dönüşümü savunduk. Amacımız içinde derslikleri, atölyeleri, büyük bir sahnesi ve sergi alanı olan bir sanat kompleksini, ülkemizin ve güzel kentimizin kültür-sanat hayatına kazandırmak olacak. Burayı, aynı zamanda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kentlerle bütünleşen üniversiteler vizyonuna uygun olarak, vatandaşlarımızla bağlarımızı daha da güçlendireceğimiz bir temas noktası haline dönüştüreceğiz. Böylece hem sanatçı yetiştirecek hem de sanatın sevilmesini ve yaygınlaştırılmasını sağlayacağız” ifadesinde bulundu.
KİMSE TEDİRGİN OLMASIN
Projenin gerçekleştirilmesine ilişkin maddi bir sıkıntının olmadığının da altını çizen Rektör Hotar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Buradaki binalarımızı kendi olanaklarımızı kullanarak yapacağız. Bugüne kadar değerli bağışçılarımız, maddi ve manevi olarak her zaman yanımızda yer aldılar. Onlara müteşekkiriz. Bundan sonra da benzer bir düşüncesi olan hayırseverlerimize kapımız açık olacak. Yine de hatırlatmak isteriz ki üniversitemiz, bu binaları yapmaya muktedirdir. O yüzden hiç kimsenin bu konuda tedirgin olmasına istemiyoruz.”