Grafiker Sude Yubaş'a 2014 yılında kas hareketlerindeki güçsüzlük nedeniyle başvurduğu hastanede SMA Tip-2 teşhisi konuldu. 14 yaşında SMA hastalığıyla tanışıp, tekerlekli sandalyeyle yaşamını sürdürmeye başlayan Yubaş, bu teşhisin ardından birçok kez fizik tedavi gördü, operasyon geçirdi. Yubaş, doktorun kendisine yaşamını yatağa bağımlı olarak geçirebileceğini söylemesine rağmen umudunu hiçbir zaman yitirmedi. Sude, bu zorlu süreçte bir arkadaşının tavsiyesi üzerine 'Tekerlekli Sandalye Dans Projesi'ne katılıp dans etmeye karar verdi. 2017 yılında projeye dahil olan Yubaş, dans etmenin kendisinde yarattığı değişiklikleri fark etti. Dansla birlikte yeni yaşamının kapılarını aradığını ifade eden Yubaş, "Dans etmek çok farklı bir dünya gibi. Herkesin önyargılarından uzak, yepyeni bir dünya. Dans etmenin verdiği mutluluk, heyecan ve özgürlük hissi hiçbir şeyde yok" dedi.
Azimle çalışmaya devam eden Yubaş, bundan sonraki süreçte Tekerlekli Sandalye Türkiye Dans Şampiyonası'na katılmak istediğini söyledi.
'YATAĞA BAĞIMLI OLACAĞIMI SÖYLEDİLER, İNANMADIM'
Hastalığının teşhisi sonrası yaşadıklarını anlatan Yubaş, "Genetik olan bu hastalık nedeniyle kas sistemleri güçsüzleşiyor ve bu yüzden günlük yaşantıda pek çok şeyi zor yapıyorum. Zaman içinde kas kuvvetsizliğiyle birlikte omurilikte yamukluklar meydana geldi. Bu yüzden nefes alamamaya başladım. Çocukken bedenimizdeki yük az olduğu için yürümek daha kolay oluyor ancak iskelet sistemi giderek vücudu taşıyamaz hale geldi. Ben de bunu yaşadım. O dönem doktorlar bana hayatıma yatağa bağımlı olarak devam edeceğimi söylediler ama hiçbir şekilde buna inanmadım. Yaşamaya, mücadele etmeye devam ettim. Ameliyat oldum. Ameliyat sonrası dansla tanıştım" dedi.
'SADECE PROVALARI İZLEMEYE GİTTİM'
Bir arkadaşının vesilesiyle projeden haberdar olduğunu belirten Yubaş, "Aslında daha önce kurulmuş bir dans projesi ancak ben kuruluş yıllarında yeni ameliyat geçirmiştim ve engelli dünyasına girişin en zor dönemini yaşıyordum. Bir arkadaşım vesilesiyle projeden haberdar oldum. İlk başta çok tereddüt ettim ve yapamayacağımı düşündüm. Sadece provaları izlemeye gitmiştim. Yapamayacağıma dair büyük tereddütlerim vardı. Provayı izlerken ne olursa olsun denemeye karar verdim. Kolumu kısmen kaldırabilsem de bazı hareketleri yapamasam da denedim. Aslında hem kendime farkındalık yarattım hem de diğer engelli bireylere ve çocuklara farkındalık yarattım. Bu duygu bana çok iyi geldi. Daha önce içine kapanık biriydim" diye konuştu. (DHA)