Suriye'de iç savaş çıktığı zaman iki çocuğu ve eşiyle Halep'te yaşayan, belediyede memur olan inşaat mühendisi Mohamed Al Shihab, yaşadıkları karışıklığın geçici olduğu düşünüp, ailesiyle birlikte bir süreliğine, kendisinden önce İzmir'e gelen yakınlarının yanına geldi. 2013 yılında ölümden kaçtığı sırada cebinde 500 dolar parası bulunan Shihap, İzmir'de geçimini sağlayabilmek için inşaatlarda işçilik yaptı, evlere boya badana yapmaya gitti.
KENDİSİNE YEPYENİ BİR YOL ÇİZDİ
Bu işlerinden kazandığı aylık 600 TL parayla geçinemeyen, ülkesindeki iç savaşın da bitmeyeceğini gören Mohamed Al Shihab, Halep'e giderek, buradaki bir kooperatifteki ev hissesi ile otomobilini toplam 3 bin dolara satıp tekrar İzmir'e döndü. Ailesiyle kendisine yeni bir hayat kuran Shihab, sosyal medya üzerinden Arapça rehber anlamına gelen 'Dalil' isimli bir hesap açtı. Burada ilk olarak artık yaşamını kurduğu kent olan İzmir'i, başta Arap ülkeleri olmak üzere birçok ülkedeki takipçilerine tanıtmaya başladı. İzmir'den temin edilebilecek ürünlerin pazarlamasını yaptı. Bu sıralarda Suudi Arabistan'dan bağlantıya geçtiği bazı kişilerle ilişkilerini sosyal medya üzerinden ilerleten Shihab, bu kişilerin Suudi kraliyet ailesinden olduklarını öğrendiğinde ise önüne yeni fırsat kapıları açıldı. Kraliyet ailesinin İzmir'deki gezilerini organize eden Suriyeli Shihab, bağlantı kurduğu kişilerin isteği üzerine mermer satışı da yapmaya başladı.
MERMER OCAĞI AÇTI
Denizli, Muğla ve Afyon'daki ocaklardan satın aldığı mermerlerle önceleri küçük çapta yaptığı satışın miktarını zaman içinde artıran Mohamed Al Shihab, Körfez ülkelerine açıldı. Her geçen gün satışlarını artıran Shihab, 17 ülkeye milyonlarca dolarlık mal satışı yapar hale geldi. Şimdilerde kendi ocağını da açan Shihab, Türkiye'deki mermer ihracatçıları arasına girdi.
'TÜRKİYE'DE YAKALANAN ŞANS, AVRUPA'DA YOK'
Yemeklerinin olmadığı, yatacak yerlerinin bulunmadığı zorlu süreçler yaşadıklarını, ancak Türkiye'nin kendisinin en büyük şansı olduğunu söyleyen Suriyeli işadamı Mohamed Al Shihab, "Savaşın iki üç ay süreceğini düşünerek İzmir'e geldim. Yakınlarımın evinde geçici olarak kaldım. Sonrasında işlerin sandığımdan daha da kötü olduğunu görünce, kendime yeni bir yol çizdim. Ben Türkiye'ye çok güvendim. Türkiye artık benim vatanım, Türk vatandaşlığına da geçirildim. Benim o dönemde Avrupa'ya kaçan arkadaşlarım aynı şansı bulamadılar, şimdi Türkiye'ye dönmenin yollarına bakıyorlar" dedi. (DHA)
Sayfa başına git