GERÇEKİZMİR – AK Parti İl Başkanı Bilal Saygılı Bir TV’de yayınlanan Kafe Siyaset programında Gazeteci Sercan Avcı’nın soruları eşliğinden çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Program ‘AK Parti’nin İzmir Adayı’ gündemiyle açılırken, takvimle ilgili açıklamalarda bulunan AK Parti İl Başkanı Bilal Saygılı İzmir adayının 2019 yılında Kasım ayı sonunda (Nihat Zeybekci) belli olması ancak bu dönem tarihin 15 Ocak’a uzamasına yönelik soruya, “Aslında takvimsel olarak bir gecikme yok. O günkü şartlar onu gerektiriyordu. 2019 yılında Nihat Zeybekci Bakanımızla birlikte bir çok ilin de aynı zamanda açıklandığını hatırlarsınız. Bu dönemde de gerek karşıdaki partilerin bakış açısı gerekse de kendi içimizdeki iç istişareler süreci bugünlere getirdi. Olumsuz bir durum yok, sıkıntılı bir kararsızlık yok, daha ince eleyip sık dokuma var. Şehirlerin dilini, teşkilatların talebini, isteklerini ve bakış açısını daha net algılamaya çalışan bir üst akıl var. Sayın Cumhurbaşkanımız bu süreci ekibiyle birlikte başarıyla sürdürüyor” yanıtını verdi.
’15 OCAK’ MESAJLARI
İzmir adayının açıklanacak ‘15 Ocak’ programı hakkında bilgiler veren AK Parti İl Başkanı Saygılı, “3 kademe olarak Ankara’ya davet edildik. Nasip olursa güçlü ve kalabalık bir ekiple Ankara’ya gideceğiz. Büyükşehir Belediye Başkan Adayımızın ismi açıklanacak, Sayın Cumhurbaşkanımız İl Başkanı ile Büyükşehir Adayımızı birkaç gün içerisinde Ankara’ya davet edip ilçeler üzerinde son bir istişare yapacağız” dedi.
İZMİR ADAYI BELLİ Mİ?
AK Parti İl Başkanı, ‘AK Parti’nin Büyükşehir Adayı bu saat itibariyle belli mi?’ sorusunu ise şu sözlerle yanıtladı: Henüz belli değil. Bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Sayın Cumhurbaşkanımızın kararıyla ne olacaksa o olacaktır. Biz onun kararına sonuna kadar saygılıyız. Tabi ki herkesin gönlünde bir yiğit yatar, herkes bir isim için karşılık olabilir ama Sayın Cumhurbaşkanımızın vereceği karar başımızın tacıdır.
YOL HARİTASI NASIL ÇİZİLDİ?
Büyükşehir adayını belirleme süreci hakkında da mesajlar veren AK Partili Saygılı, “Öncelikle şunu söyleyeyim geçmiş dönemlerde yapılmamış güzel bir uygulama oldu. Temayül hem şehrimizde yapıldı. Genel Başkan Yardımcımız Erkan Kandemir başkanlığında bir heyet Ankara’dan geldi. Güzel bir ekip çalışmasıyla Halkapınar Spor Salonu’nda bir temayül yaptık. Çok ciddi bir katılım oldu. İsimler verildi, o isimler Ankara’ya gitti. Buradan bir fotoğraf çıktı. Bu Sayın Cumhurbaşkanımızın görmek istediği bir kısımdı. Ama diğer kısmında da çok güzel bir uygulamayla, 30 ilçenin 3 kademe başkanları, vekillerimiz ve mevcut belediye başkanlarımızla birlikte yaklaşık 106 kişilik bir heyetle Ankara’ya davet edildik. Ve Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında genel başkan yardımcılarımızın ve vekillerimizin de olduğu güzel bir toplantıyla bire bir temayül çalışması yapıldı. Sayın Cumhurbaşkanımız herkesten görüşlerini aldı, zarfı da kapattırdı. Ve bu temayülün tüm notlarını da kendisi teslim aldı. Sadece İzmir değil 8-9 ilde Cumhurbaşkanının bizzati başkanlık yaptığı bir temayül çalışması yapıldı” ifadelerini kullandı.
‘ÇOK YÖNLİ BİR ÇALIŞMA’ VURGUSU!
Aday belirleme sürecinde kendi rolüne dair soruya da yanıt veren AK Parti İl Başkanı, “Çalışmanın bir kısmı mevcut başvuru yapan arkadaşlarımızı daha yakın tanımak, onlarla ilgili raporlar verebilmek… Bunun yanı sıra şehrin dinamikleri, kaliteli insanlarını tanıyabilmek açısından bire bir görüşmeler yapmak. Tabi tüm bunlar Genel Merkez’in bilgisi dahilinde gerçekleşti. Bunların tamamından bir rapor hazırlayıp Sayın Cumhurbaşkanımıza ulaştırdık. Ama burada birinin aday olması için sadece İl Başkanının ismini vermesi yeterli değildir. Bizim böyle bir yaklaşımımız yok. Vekillerimiz hep sahada, onların kurduğu temasların çizdikleri fotoğrafların da bizim partimiz için çok kıymetli bir yeri var. Öte yandan akil insanlarla da istişarelerimizin önemli bir karşılığı var. Yani çok yönlü bir çalışmayla konulara hakim olmaya çalıştık. Tabi takdir Sayın Cumhurbaşkanımızın nezlindedir” dedi.
5 BAŞKANLA YOLA DEVAM EDİLECEK Mİ?
Saygılı programda, ‘AK Parti İzmir’de iktidar olduğu 5 ilçede mevcut başkanlarla yola devam edecek mi?’ sorusuna şu yanıtı verdi: Muhtemelen öyle gözüküyor. Ama tabi her şey değerlendiriliyor. Arka arkaya anketler yaptığımız ilçelerimiz var. Sadece o 5 ilçe değil 30 ilçemizle ilgili anketler yapıyoruz. Yani işin sadece ikili görüşmelerle yapılan bir ayağı yok. Dijital dünyadan tutun da modern bilimin verdiği ne imkan varsa değerlendiriliyor. Bazı ilçelerimizde ikinci, üçüncü anketlerimizi yaptık. Hem il başkanlığı yaptı hem de Genel Merkez. Güzel bir uyum içerisinde raporlamalar devam ediyor. Mevcut başkanlardan memnuniyetimiz gayet iyi. Arkadaşlarımız çok ciddi çalışmalar yapıyor. Mesela Menemen örneği var. Bir önceki başkanını ortaya koyduğu sıkıntılar olmuş. Aydın Pehlivan Başkanımızın 1.5-2 senesi bunları toparlamakla geçti. Rotayı düzelttikten sonra da son 1 yıldır Menemen’in birçok yeri şantiye haline geldi ve sonuçlar gelmeye başladı. Eserler birer birer bitiyor…
“CUMHURBAŞKANI AY SONUNDA İZMİR’E GELECEK”
Aday tanıtım toplantısı hakkında bilgilendirme yapan Saygılı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ay sonuna doğru kente geleceğini duyurdu. AK Parti İl Başkanı, “Biliyorsunuz kendisi bir önceki gelişinde TEKNOFEST için gelmişti. O dönemde açılışı bitme noktasına gelen şehir hastanesi ile ilgili konunun Ocak ayına devredilmesi istirhamında bulunmuştu. Şu anda şehir hastanesinin işleyişi harika bir hale geldi. Sayın Cumhurbaşkanımız aday tanıtımı için İzmir’e geldiğinde inşallah aynı gün şehir hastanesinin resmi açılışını da yapacak” diye konuştu.
HEDEF: EN AZ 15-17 İLÇE!
‘2024 yerel seçimlerinde ilçe sayısı bazında hedef ne olacak?’ sorusuna yanıt veren AK Parti İl Başkanı, “Her 5 yılda bir değişik sayılarda ilçeleri kazandık. 2011’de 1 taneydi, 2014’te 6 oldu, 2019’da 4 oldu ve 1 tane de Cumhur İttifakı’ndan MHP olarak Aliağa kazanıldı. 4+1 oldu. Bu sürecin ortalamasında bugüne kadar en yukarı geldiğimiz nokta 7 ilçe… Bizim şuandaki hedefimizi sorarsanız tabi ki İzmir’de tulum çıkarmak. 25+5 yani Cumhur İttifakı’nın tam anlamıyla bir zaferle halkına hizmet eden, eser siyasetini ortaya koyacak bir ekip anlayışıyla hem güzel İzmirimize kendimizi anlatmak hem de belediyecilik anlayışımızla tanıştırmaktır. Hedefimiz Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı da kazanarak tulum çıkarmaktır. Ama matematiksel olarak en azından 15-17 arasında ilçeyi çok güzel proje çalışmalarıyla, ciddi emekler vererek kazanmak. Biz İzmir’de bir mucizenin başlangıcını yapacağımıza inanıyoruz. Bu konuda tüm teşkilatımız aynı inançta” ifadelerini kullandı.
‘İYİ PARTİ VE DEM’ YORUMU
İYİ Parti ve DEM Parti’nin (3 ilçe) İzmir’de aday çıkarma kararlarını değerlendiren Saygılı, “Muhakkak bir etkisi olur. Matematiksel anlamda bir etkisi olur. Herkesin bir ideolojik inanmışlığı var. Ama yerel seçimlerde ben hiçbir zaman bire bir ideolojik yaklaşmanın doğru olmadığını, eser ve hizmet siyaseti verebilen dürüst kimliklerin önemsenmesi gerektiğine inanan bir kişiyim. Bu Avrupa’da da böyle. Dolayısıyla bu aday çıkarma kararları bizim şu anda gündemimizde olan bir şey değil. İster ittifak halinde olsunlar isterse 3’e 4’e bölünsünler biz tamamen hedefimize kilitlenmiş durumdayız” dedi.
MEVKİDAŞIN ‘SİYASET DİLİ’ ÇAĞRISINA YANIT
CHP İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun yerel seçim süreci için yaptığı siyaset dili çağrısına fair-play mesajlarıyla yanıt veren AK Partili Saygılı, “Şenol Bey İzmir’in bir evladı. Biz de güzel İzmirimizin evladıyız. Hiç kimse hiç kimsenin düşmanı değil. Günün sonunda birbirimizin yüzüne bakamayacak ifadeler kullanacak insanlar değiliz. Kendisinin de bu konudaki dilini son zamanlarda beğeniyorum ama ondan ricam şudur, o siyasi dili manipülasyona dönük bir dile çevirmesin. Çevrilmesine de izin vermesin. CHP’nin saldırgan ve suçlayıcı politikasını bir an evvel terk etmesi gerektiğini kanaatindeyim. Hatırlarsanız ben genel seçimlerde Şenol Bey’in çağrısı üzerine Atatürk Anıtı’nın önünde ikimiz oturduk ve karşılıklı medeni yaklaşımla ortak kardeşlik çağrısı yaptık. Bu dili her zaman kullanmaya hazırım” açıklamasını yaptı.
SOYER’E ‘BAL’ SALVOSU: PARTİLİ BELEDİYENİN RUHSATI, KURULDA BÜYÜKŞEHİR’İN İMZASI VAR!
CHP ile AK Parti’nin karşı karşıya geldiği Bornova Anadolu Lisesi’ndeki anaokulu tartışması konusunda detaylı bir açıklama yapan Saygılı şunları kaydetti: Süreci şaşkınlıkla izledik. CHP’nin Genel Başkanının bir mesaj atması, Büyükşehir Belediye Başkanının akabinde sırf ona yaranabilmek için konuyu anlamadan ‘Gidiyorum, mühürlüyorum’ diye yaklaşımı… Ne olduğunu anlamadan sadece aday gösterilme konusunda biraz daha puan alabilir miyim yaklaşımını üzüntüyle izledim. İnsan önce kendi ekibine bir sorar, teknik analizini yapar, sahaya öyle iner. Bu manipülasyonu ve toplumu ayağa kaldıracak yaklaşımı ben yakıştıramadım. Bornova Anadolu Lisesi’nin arazisidir büyük bir kampüs alanıdır. İçerisinde ayrıyeten Tülay Aktaş İşitme Engelliler Okulu, Selçuk Yaşar Boyacılık Meslek Lisesi ve bir de imam hatip lisesi bulunmakta. E eğitim tesis alanı Maliye Hazinesi’ne ait. İmar planında gözüken şekli de eğitim sitesidir. Araziye yapılacak anaokulu programda tanımlı olup bakanlığın öz kaynaklarıyla yapılacaktır. Bölgedeki ihtiyaç nedeniyle de 200’e yakın evladımız o anaokulundan faydalanacak. Ne Suriyelilerle alakası olan ne başka dünyayla alakası olan çalışma mağdur edildi. Anaokulunun Suriyelilerle hiçbir alakası yoktur, bunu oradaki bölge halkı da bilmektedir. Bornova Belediyesi 5 Aralık 2023’te yapı ruhsatını vermiş. Şimdi partili bir belediyenin verdiği ruhsatı yok sayarak sanki ortalık yok oluyormuş gibi bir tavırla halkı galeyana getirmek İzmir Büyükşehir Belediye Başkanının işi midir? Aynı konuda Koruma Kurulu’nun 21 Mart 2023 tarihinde verdiği onayda Büyükşehir Belediye Başkanlığı adına üyenin imzası var. Biz neyi konuşuyoruz?
Orada bir tane ağaç kesilmedi, doğal yapıya zarar veren bir durum olmadı ve bundan sonra da olmayacak.
SOYER’E 5 YIL SALVOSU!
Bu mesajların ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in görevdeki 5 yılını da değerlendiren Saygılı şöyle konuştu: Belediyecilik sıradan bir iş değildir. İyi niyet, liyakat ve tecrübe gerektirir. Tüm CHP’li belediye başkanlarını kötülemek doğru değildir, bazılarının sağlıklı işler yaptıklarını görüyoruz ama bütçeleme dahi bilmeyen bir Büyükşehir Belediye Başkanı var ve devamlı ‘Hükümet bize destek vermiyor, hükümet hiçbir projemize onay vermiyor’ diyor. 4.5 yıldır verdiği sözlerin yüzde 75 civarında gerçekleştirememişken siz kalkıp da yükü merkezi idareye bırakırsanız bunun adı korkaklık olur. Kısa yoldan kaçmak olur. Şu anda Büyükşehir Belediyesi’nin devlette bekleyen ve onaylanmamış bir projesi ve kredi talebi yoktur. En son Buca Metrosu için 130 milyon euroluk krediyi onayladık. Daha ne yapılması gerekiyor ki? Devlet yardımlarını azaltmadığı gibi bizzat özen gösterdi. Hatta Sayın Tunç Soyer benim hatırladığım 4 belki de 5 defa bakanlarımıza, Genel Başkan Yardımcımız Hamza Dağ’a teşekkür etmedi mi? Konak Belediye Başkanı Abdül Batur Bey bile teşekkür etmedi mi? Büyükşehir Belediye Başkanı olarak bir yandan teşekkür ediyorsunuz bir yandan sanki başka şeyler yapılıyormuş gibi konuşuyorsunuz. Biz 5 yılı krizlerin, fiyaskoların ve yoklukların belediyesi haline getirdiği bir İzmir görüyoruz. Şehrimize yapılması gereken yatırımların yapılmadığı, depremin üzerinden 3 yıl geçti, Konak Meydanı’ndaki Büyükşehir binasının molozunu bile daha alamadınız. Büyükşehir’in daire başkanlıkları tamamen dağılmış durumda. Belediye binasını konuşuyoruz, Opera Binası’ndan tutun da metroların şu anda bitirilmesi gerektiğine kadar tek tek saysam program yetmez. Geldiğimiz nokta fiyasko, hüsran, bitkinlik ve bıkkınlık.
Altyapı konusuna gelince, altyapıdan anladığı nedir? Kemeraltı’nda birkaç borunun değişmesi mi yoksa 500 bin kilometre civarında yapılması gereken hattın çok küçük bir bölümünü yapmış olması mı? Bunlar altyapı sorunlarını çözüyor anlamına mı gelir? Ortaya nasıl bir yaklaşım koydu ki Kemeraltı’nda en ufak bir yağmur yağdığında bile her yerin nasıl su birikintisi halinde kaldığını görüyoruz. Trafik sorununu mu çözdü? Trafik sorunu bundan 5 sene öncesine göre 3 katı haline geldi? İzmir’deki araç sayısının aşırı yukarı çıktığı bir ortamda değiliz. Neyi başardı da biz yakalayamıyoruz?
‘CHP’DEKİ SÜREÇ’ YORUMU
Saygılı son olarak CHP’de İzmir adayının henüz açıklanmadığı süreçle ilgili de, “Kendi aralarındaki hesaplaşmalar, iç çekişmeler bizim alışılageldiğimiz bir üslup değil. İşte ‘Ben İstanbul’u mevcut başkana, Ankara’yı mevcut başkana bıraktım, onlar oraların dizaynlarını yaparlar, İzmir’le de ben özel ilgileniyorum’ gibi şeyler. Kendi aralarında bir çekişme var ama bu bizi hiç ilgilendirmiyor. Bu onların sorunu” yorumunda bulundu. Saygılı ayrıca “Rakip hiç fark etmez. Biz şuanda plan, proje ve ekiplerimizden sandık görevlilerine kadar her şeyiyle hazır haldeyiz” dedi.