GERÇEKİZMİR - AK Parti İl Başkanı Bilal Saygılı Bir TV’de yayınlanan Politika Durağı programında Gazeteci Sercan Avcı’nın sorularını yanıtlarken önemli açıklamalarda bulundu.
AK PARTİ İZMİR’İN DİREKSİYONUNA GEÇİŞ VE O 2 AYI ANLATTI
AK Parti İl Başkanı Bilal Saygılı koltuğa oturur oturmaz 2 kritik seçim yönettiği süreci aynı zamanda yakın zamanda pistlerde fırtına gibi esen profesyonel bir yarışçı da olmasına atıfta bulunarak anlatırken, “Motorsporlarına 40 yaşımdan sonra başladım, 42 yaşımda milli sporcu oldum, 48 yaşıma kadar çok değişik yarışlara girdim. Porsche Cup’ta Avrupa’nın birçok pistinde yarış yaptım. 60-65 aracın bir anda start olduğunu düşünün, keskin virajlar ha keza, orada kriz yönetimi yapmanız lazım. Kriz ve stres yönetimi açısında pistlerde çok güzel deneyimler elde ettim. Bu arada İzmir Ülkü Pisti’nde pist rekorunu 2016 yılında kırdım, hala daha da kırılmadı. Hayatım hep mücadeleyle geçti, spor ve iş hayatında... Bütün bunların ekseninde 29 Mart’ta Sayın Cumhurbaşkanımızın Ankara’ya davet etmesi ve bu görevi bize vermesiyle beraber yeni bir boyuta geçmiş olduk. 29 Mart ile 28 Mayıs arasında yaklaşık 60 günlük bir süre var. Ben Sayın Cumhurbaşkanımızın tandansında 25-30 yıldır onunla beraber yol almış bir sanayici olarak hiç bir zaman siyasetten uzak kalmadım. Bu da benim için bir avantaj oldu. İzmir’deki siyasi figürleri, siyasi dünyayı bilen ve yakinen takip eden birisi oldum. Tabi MÜSİAD Başkanı getirmiş olduğu bir durum var, siyasi çevrelerle daha çok temas içinde oldum. Bir kere yeni bir çevreye girmediğim için onun dezavantajını yaşamadım. Gelelim göreve... Göreve başlayınca iş hayatında ve STK’larda ekip çalışmasının ne kadar önemli olduğunu kavramış, bunun ne anlama geldiğini çok iyi bilen biri olarak öncelikle ekibimi motive ettim. ‘Yeni bir başlangıç bu, birbirimizin açıklarını kapatacağız, başarılı olan yanlarını keşfedeceğiz ve bir ekip çalışmasıyla süreci başlatacağız’ dedik. Yeri geldiği zaman liderlik de bunu gerektiriyor, bardağın dolu tarafını görmeyi. Böylece yönetime giren yeni arkadaşlarımız ve eskiden de yönetimde olan arkadaşlarımızla beraber bir kardeşlik hukuku içerisinde çalıştık. Bizim ekip anlayışıyla 2 aylık güzel bir çalışma gerçekleştirdiğimizi düşünüyorum” diye konuştu.
“BÜTÜNLEŞTİRİCİ, ÇOK NEZİH VE SADE BİR KONUŞMAYDI”
AK Parti İl Başkanı Saygılı gündemi AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 28 Mayıs zaferi sonrası Külliye’de yaptığı konuşmayı değerlendirerek araladı. AK Parti İl Başkanı Saygılı, “Bugüne kadar olanlar gibi bir balkon konuşması değildi, külliyeden seslendi. Bunun sembolik anlamı çok önemliydi. Bir siyasi parti genel merkezinden ziyade, tüm Türkiye’yi kapsayıcı bir anlam. Bu ülkenin evi olan Beştepe’deki külliyeden bütün halka bir sesleniş yaptı. Oradaki konuşmayı ve bakış açısını irdelerseniz birilerini kasteden, birilerine ithamlarda bulunan, kutuplaşan bir tarzı olmadı ve bütünleştirici bir tarzı oldu ve en sonunda şunu söyledi: Bu seçim zaferi tüm Türkiye’nindir, hep birlikte kazandık. Bütünleştirici, birlik ve beraberliği ortaya koyan bir konuşmaydı. Milletimize takdirlerini sundu ve buna layık olacaklarını ifade ettiler. Çok nezih ve sade bir konuşmaydı.
YENİ KABİNEDE İZMİRLİ BAKAN OLACAK MI?
AK Parti İl Başkanı Saygılı teşkilatın ve İzmir’in yeni kabinede temsiliyet beklentisi hakkında da,
”Sadece teşkilatta isteniyor olmasını söylemek biraz eksik olur. Sanayici kimliğim nedeniyle tüm iş dünyasıyla görüşüyorum, herkesin böyle bir talebi var. İzmir’in sanayicisinin ve halkının böyle bir talebi var. Ben AK Parti İzmir İl Başkanı olarak İzmir’den en az 1 hatta 2 tane bakanımızın çıkmasını arzu ederim. Bu çerçevede de gerekli girişimlerimizi yapıyoruz. İnşallah Sayın Cumhurbaşkanımız hepsini dikkate alıyor, inşallah İzmirimize güzel haberlerimiz olacak” açıklamasını yaptı.
”SEÇMEN ‘GELECEĞİMİZİ KURGULAYACAK LİDER ERDOĞAN’DIR’ DEDİ”
AK Partili Saygılı, Cumhurbaşkanlığı seçiminin sandık öncesi siyasal araştırmalarda ekonomik kriz ve deprem gibi etkilerle ağırlıklı olarak Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kılıçdaroğlu’nun önde gösterilmesine rağmen kazanılması hakkında ise, “Sayın Cumhurbaşkanımızın dürüstlüğü ve sözünün arkasında duracak bir lider olması. Deprem bölgesinde en çok oyu AK Parti olarak aldık. Deprem bölgesinde oy oranlarının artmasındaki refleksi çok iyi anlamak lazım. Bir kere Anadolu irfanı diye birşey vardır. Günün sonunda yaşlı ninemiz, köylü Mehmet Ağa çok basit ve doğru düşündü. İnsanlar Sayın Cumhurbaşkanımızın verdiği her sözü tuttuğunu gördüğü için ‘Bizim geleceğimizi kurgulayacak tek lider varsa o da Sayın Cumhurbaşkanıdır’ diyerek teşkilatların çalışması bir yana şahsına da verilen oylardır bunlar” mesajını verdi.
CHP’YE ORTAK LİSTE ÇIKIŞI: BU NASIL MATEMATİK?
Sandıkta 2018 seçimleriyle yakın oranlar yakalanması ekseninde oy geçişlerinde bir katılaşma olup olmadığını İzmir üzerinden değerlendiren AK Partili Saygılı, “Kutuplaşma demeyeyim ama İzmir’in kendi içerisinde böyle bir durum var. Bunu iyi değerlendirip iyi analiz etmek lazım. Biz teşkilat olarak her sandığı analiz edip yerel seçimlere hazırlık yapıyoruz. Nerede eksik var neyi anlatamamışız analiz edilmeli ama şu gerçeği ifade etmekte de fayda var; çoğu kişinin kaçırdığı bir nokta var. CHP’nin 2018 genel seçimlerinde aldığı oy oranıyla 2023’te aldığı oran yüzde 41 civarında. 14 milletvekili çıkardı, 4’ü diğer partilerden. İzmir’de CHP’nin kazandığı vekil sayısı şuanda 10. Kimse kimseyi kandırmasın, biz 8’imizi koruduk en azından. CHP’nin 2018 ile 2023 arasında 0.34 puan düşüş var. 4 tane parti de CHP çatısı altında girmiş. Aynı orandan 4 tane milltvekili de bu partilere verilmiş. Şimdi CHP mi kazandı diğer 4 parti mi kazandı? Bunların iyi analiz edilmesi lazım. Bu bizim sorunumuz değil ama bence burada kazanan CHP de değil. Eğer bu 4 parti oy getirdiyse CHP’nin oyları düşmüştür, eğer 4 parti oy getirmediyse o zaman bedavadan 4 vekil almıştır. Bu nasıl bir matematik?” dedi.
İZMİR SANDIĞI DEĞERLENDİRMESİ
Saygılı, AK Parti’nin İzmir sandığı fotoğrafını yorumlarken, ‘Sonucu başarılı değerlendirebiliyor musunuz?’ sorusuna ise şu yanıtı verdi: İki ayrı tabloyu değerlendirmek istiyorum. Milletvekilliği seçimlerinde 2-3 puanlık bir düşüş oldu, kabul ediyorum ancak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 5 yıl önceki rakamlarıyla bugünküler aynı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sadece 0.3 puanlık bir düşüşümüz var. Bunun değişik nedenleri var. 21 yıllık bir iktidar, pandemi, deprem, geçim sıkıntısı... Bundan önceki büyük krizlerde, 1994’te, 2001’de iktidar partileri kayboldu. Sayın Devlet Bahçeli’nin devletçi anlayışı ve MHP’nin ferasi duruşuyla onlar güncelliğini korudu. Tarih her zaman krizleri yaşayan ama bunları yönetemeyen partileri tasviye etmiştir. Bu kadar olumsuzluğa rağmen 0.3 puanlık düşüşü başarısızlık mı yoksa mevcutu korumayı başarma mı demeliyiz? Yüzde 40’ın üzerinde 10 tane ilçemiz var, bunların yerel seçimlerde yüzde 50’yi geçme olasılığı var.
Saygılı buna paralel olarak AK Parti’nin yerelde iktidar olduğu bazı ilçelerde ikinci parti çıkması hakkında da “Bununla ilgili değerlendirmeleri yapıyoruz. Nerede eksiğimiz var, halka neyi eksik anlattık? Bu 5 belediye başkanımız çok fedakarca çalışıyorlar. Kemalpaşa’da mesela belediye bizde değil ama 50’nin üzerine çıktı. Kiraz’da Sayın Saliha Özçınar Başkanımız çok başarılı bir süreç yönetti. Menemen’de gelinen noktanın kolay olmadığını biliyoruz, bir sürü proje var, 10 yıldır yapılmamış, Sayın Belediye Başkanımız Aydın Pehlivan bunları sonuçlandırmaya çalışıyor. Bu sürece denk geldi bu seçim. Yerel seçimde farklı olacak çünkü projelerin çoğu tamamlanacak” yorumunu yaptı.
AK PARTİ İZMİR’DE NEDEN BİRİNCİ PARTİ OLAMIYOR?
Saygılı programda ‘AK Parti İzmir’de neden birinci parti olamıyor?’ sorusuna da detaylı bir yanıt verdi ve şunları söyledi: Ben İzmir’de ekmeğini kazanan, İzmir halkıyla, sanayicisiyle, tüccarıyla çok barışık olan biriyim. Aslında İzmirli siz yapacaklarınıza hakimseniz sizi çok iyi algılayan ve çok zeki bir halk. Bence Adalet ve Kalkınma Partisi bu dönemden sonra yaptıklarının değil de yapacaklarının topu faydası ile neleri ön plana çıkarılması gerektiği konusunda çok daha aktif olacak. Yaptıklarımız ortada zaten. Örnek olarak 2002 ile 2022 arasında yatırımların toplamı 223 milyar dolar. Doğrudan yatırım, merkezi hükümetten İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne değil. Bugünkü kurla bu yatırımın maliyeti 1 trilyon lirayı geçiyor. Bizim İzmirliye bileşenlerimizle beraber ortak aklın her konuda birleştiği, şehrin menfaatlerini düşünen bir politika geliştirmemiz gerekiyor. Adalet ve Kalkınma Partisi teşkilatları buna hazır ve bu bakış açısında. Benim için başörtülü olan bir vatandaşımızla, tesettürlü olmayan bir vatandaşımız, rakısını içen bir vatandaşımız, namazını kılan vatandaşımızın vatandaş olarak benim için hiç bir farkı yoktur, aynı seviyede. Şahsımın değil partimin bakış açışı da böyle. Bunu İzmirliye daha çok vermemiz lazım. Bu yapay bir dünya değil, gerçekten bunu yaşadığımızı anlatmamız lazım. İzmirlinin de buna güvenmesi gerekiyor. İzmirlinin yeni bir oluşuma güvenme endişesi var. Bu yeni bakış açılarını gördüklerinde ve inandıklarında biz de tutarlı olursak İzmir’in faydasına olacağını düşünüyorum.
YATIRIM TARTIŞMASINDA RAKAMLARLA YANIT
AK Partili İzmir Başkanı kentte yerel idare ile merkezi hükümet arasındaki yatırım tartışmaları hakkında da konuşurken, “Karşı taraf rakamlar veriyor mu? Vermiyor. Biz artık bilim çağındayız, sayısal çağda. Siyasetimiz de artık farklı yaklaşım ortaya koymalı. Hamasetle konuşan değil rakamlarla konuşan bir il başkanlığı kimliğim var. Bakın ben rakam veriyorum, 223 milyarlık dolar yatırıma itiraz ediyor mu Sayın Tunç Soyer? Sadece 2022 yılında 36 milyar lira ek bütçe verildi İller Bankası’ndan... 23 milyarı Büyükşehir’e, 13’ü ilçelere gitti. Nerede bu para? Tüm belediye başkanlarına sorun. Büyükşehir birçok mülkünü satarak, borcu borçla kapatarak giderek fakirleşiyor. Merkezi hükümetin İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne 5 yıllık gelir bütçesini de açıklayayım. 2018 yılında 4 milyar 554 milyon lira, karşılığı da 860 milyon dolar, 2019 867 milyon dolar, 2020 882 milyon dolar, 2021 920 milyon dolar, 2022 950’i olacaktı yüzde 28’lik bir artışma 1 milyar 150 milyon dolara çıkarıldı. Ve hükümet bunların doğrudan yüzde 94’ünü destekledi. Bunu inkar edecek var mı? Bize Büyükşehir Belediye Başkanımız da siyasi çevreler de rakamlarla gelsin. Bu rakamlarla hareket edildiğinde Büyükşehir Belediyesi’ni müflis görüyorum ve ciddi manada ticari bir mantıkla yaklaşmadıklarını görüyorum. İzmir adına üzülüyorum çünkü çok ciddi sorunlar bizi bekliyor. Trafik sorunu, altyapı sorunu, Körfez’in kokusu... İdeolojik bakışları bırakalım, ben İzmirliyim ve İzmir’in çürümesini istemiyorum.
SİYASETTE BARIŞ MESAJLARI
AK Parti İl Başkanı, seçim sürecinde Buca’da yaşanan gerginliğin ardından CHP İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ile verdiği örnek fotoğrafı ve buna dair duruşu hakkında da, “Seçimde de AK Parti olarak herhangi bir kavga unsuru olduk mu? Hayır. Bizim bir kızımızın başı yarıldı, adli makamlar ‘CHP’liler yaptı’ dedi, nereden biliyorsunuz dedim. Öyle düşünüyoruzla olur mu? Ben hiçbir CHP’lin bir AK Partili vatandaşımıza taş atacağına inanmıyorum. Ben naif bir insanım, karşı taraf da bu naifliği ortaya koyduğu sürece bizler sulhu bozucak bir durum olmadığı gibi barışı daha güçlendirecek, her zaman destekleyecek yaklaşımda olacağız. Biz İzmirliyi üzecek hiç birşeyin yanında olmayız” dedi.
İZMİR’E İZKARAY SÖZÜ!
Saygılı programda İzmir’e önemli bir proje için de söz verdi. AK Parti İl Başkanı, “Sayın Cumhurbaşkanmız, sayın bakanlarımızla görüşerek İZKARAY projesinin hayata geçmesi için elimden geleni yapacağım. Ne o proje? Sasalı ya da Bostanlı’dan karşı tarafa Balçova ve Narlıdere’ye tüplü geçit. Hem raylı sistem hem de karayolu. Düşünebiliyormusunuz Balçova’da oturan bir vatandaş Atatürk Organize Sanayi’de çalışıyorsa sabah 6’da çıkıyor, tüm Körfezi tüm Körfezi dolaşarak işine gidiyor. Buna ne gerek var? Biz 1.2 kilometre tünel yapıp karşıdan karşıya geçmeyi başaramayacak insanlar mıyız? Bizim projelerimiz arasında bu var. Ben İzmir halkına söz veriyorum, bunun takipçisi olacağım. Ayrıca İzmir-Ankara Hızlı Tren Projesi’nde de çok ciddi yol aldık. Bunun da biran önce bitirilmesi için takipçisi olacağım. Şuanda yüzde 56’sı bitti, kaldı yüzde 44. 2025 yılında bitecek bu proje inşallah” diye konuştu.
SOYER’ ELEŞTİRİ SELİ
AK Parti İl Başkanı, Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in 4 yıllık görev süresini ise şu sözlerle değerlendirdi: Ben kötüyü anlatmayı çok fazla seven bir insan değilim. Sayın Tunç Soyer Büyükşehir Belediye Başkanı olmadan önce 169 proje sözü vermişti. Mesela trafiği sıkıştıran 11 noktada akıllı trafik sistemleri yapacak diye bir vaat var. Ne oldu? Hayata geçmedi. Akıllı sistemini devreye almak için 3 kez ihale gerçekleştirdiler. Bunlar artık dünyanın her yerinde yaygın sistemler, atla deve değil! 169 proje arasında yapılan 9 tane. 160 tanesi neden gerçekleşmedi? Neden borç, harç uğraşıyorsun, neden mülklerini satıyorsun? Neden halkı sadece konserlerle ikna etmeye çalışıyorsun? Bunlara gir, bu şehrin temel sorunlarıyla uğraş. Ama AK Parti olarak bizim bu projelerin üzerinde yaklaşık 300 tane daha projemiz var. Büyükşehir’i alırsak bunların hepsini 5 yıl içerisinde hayata geçireceğiz, bakın İzmir nasıl Barselona gibi olacak! Bir örnek daha vereyim. ‘TOKİ rantçılık yapıyor’ falan diyorlar. Bir önceki dönem Aziz Kocaoğlu dönüşümden 970 tane konutluk bir dönüşüm var, Tunç Soyer döneminde bu sayı o kadar düşük ki... Kooperatif modeli denen bir kurgu kuruyor, bir rant var, ama TOKİ’nin rantı var diyorlar. TOKİ 2.5 yılda 5 bin 200 konut yapmış. Biz bunları 300-400 bin liraya TOKİ aracılığıyla dağıttık, bugün 3-4 milyon lira. Ve İzmir’in depreme en dayanıklı bölgelerinde. Biz halka rant sağladık. Opera Binası konusu var. Toplam ihale bedeli 460 milyon lira, şu ana kadar harcanan 400 milyon lira ve inşaatın yüzde 40’ındalar. Bir opera binası yapamayan zihniyet İzmir’i nasıl yönetecek?.
İZMİRLİ ADAY VURGUSU!
AK Parti İl Başkanı Saygılı partinin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı sandığına nasıl bir adayla gideceği noktasındaki soruyu ise şu sözlerle yanıtladı: Sayın Nihat Zeybekci çok kıymetli bir bakanımız, belki İzmir’e kendisini tam anlatamadı ya da anlattırılmadı, bunun değişik sebepleri vardır. Sayın Bakanımız İzmir için fırsattı aynı Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım Bey’in olduğu gibi. İzmir bunu kısmen ıskaladı. Ama bugün gelinen konjonktürde, ben dahil olmak üzere İzmir’in içinde yetişmiş, İzmir’in her daim yanında olacak biri, İzmir’in isteği yerli olması yani kendi içinden olması. Gelecek dönemle ilgili de Sayın Cumhurbaşkanımızın İzmir’İn dinamiklerinden bir aday çıkaracağına ben eminim. Bunun da İzmir’e çok faydası olacağına eminim.
ÖNEMLİ KONGRE AÇIKLAMASI
Saygılı son olarak yerel seçim yolunda kongre süreci hakkında ise, “Sayın Cumhurbaşkanından yerel seçimden önce olması yönünde talebim var. Sayın Cumhurbaşkanım da kabul etti sağolsun. Yoğun bir gündemimiz var. Delege seçimi, 30 ilçenin kongresi, akagbinde bizim kongremiz... Ve ondan sonra da yerel seçimde adaylarımızın tespiti... 9 ay içerisinde çok yoğun bir gündemimiz var. Umarım 5-6 ay içerimizde teşkilatımızı güncelleyeceğiz, çalışkan arkadaşlarımızı yeniden ön planda tutacağız, metal yorgunluğu olan arkadaşlarımızı da motive edeceğiz, motive edemezsek de değiştireceğiz. İzmir’e kendimizi çok taze bir kanla ifade edeceğiz.
Sayfa başına git