Efe Can TAN / GERÇEKİZMİR - Devlet Yatırım Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu’nun şehir hastaneleri ile ilgili Bloomberg News’e yaptığı açıklama gündeme bomba gibi düştü.
Devlet Yatırım Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu, 22 şehir hastanesinden birinin Körfezli bir Arap yatırımcıya satışı konusunda görüşmelerin devam ettiğini açıkladı.
Dağlıoğlu görüşmelerin sürdüğünü söylerken diğerlerinin de bunu takip edebileceğini ekledi.
AÇILIŞI YILAN HİKAYESİNE DÖNMÜŞTÜ
Temeli 2014’te atıldıktan sonra sürekli kent gündeminde yer alan İzmir Şehir Hastanesi’nin inşaatına 2017 yılında başlanmış birçok kez açılışı için tarih verilmesine karşın 2023’ün Ekim ayında sessiz sedasız hasta kabulüne başlayabilmişti.
İzmir Şehir Hastanesi’nin açılışının ardından Bozyaka Eğitim ve Araştırma ve Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden birçok personel kaydırılmış İzmir’in köklü hastaneleri doktorsuz kalmıştı.
GÖZLER İZMİR'E ÇEVRİLDİ
Devlet Yatırım Ofisi Başkanı Dağlıoğlu’nun Körfez sermayesine satış açıklamalarının ardından İzmir Şehir Hastanesi’nin listede yer alıp almadığı merak konusu oldu.
Konu ile ilgili Gerçekİzmir’e değerlendirmede bulunan İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak sözlerine, “Haber şöyle ‘22 tane şehir hastanesi için Katarlı bir sermaye grubuna satılmak üzere görüşmeler başladı...’ Çok bir ayrıntı yok. Teyide ihtiyacı var. Şu anda şehir hastanesi başlığı altında çalışmakta olan hastane sayısı 15. İnşaat hainde olan 3 tane hastane var. Şehir hastaneleri projesinde 18 tane hastane var. 22 değil. Bunun teyide ihtiyacı var öncelikle. Bu biraz şüpheli’’ diye başladı.
"NERESİNİ SATIYORLAR, KİME HİZMET VERECEK, ÖZEL HASTANE Mİ OLACAK?"
Kaynak açıklamasının devamında kamu-özel ortaklığı ile işletilen hastaneler için taraflar arasında yapılan sözleşmeye vurgu yaparak, sorularını sıraladı.
İzmir Tabip Odası Başkanı Kaynak, “Şehir hastaneleri kamu-özel ortaklığı ile yapıldı. Sağlık Bakanlığı ile bir özel şirket yeni bir şirket kuruyorlar. Sonra bu şirketle bakanlık bir sözleşme yapıyor. Bu sözleşme neyi kapsıyor çok iyi bilmiyoruz. Bu özel yüklenici firmanın ticari sırrı denerek kamuoyu ile paylaşılmıyor. Bildiklerimizden birisi kamu-özel ortaklığındaki özel şirket tarafı hazineden arsayı alıyor. Hastane binası yapıyor sonra. Binanın bütün tıbbi ve tıbbi olmayan donanımını sağlıyor. İşletmeye açıldıktan itibaren de Sağlık Bakanlığı bu kuruma insan, iş gücü temin ediyor. Bina ve donanım şirket tarafından koyuluyor. Sözleşmenin içinde binanın ve içindeki donanımın mülkiyeti bu özel şirkete ait Sağlık Bakanlığı’nın malı değil. Bakanlık sözleşme yaptığı bu özel şirketin binasında kendi personelini görevlendiriyor. Bu sözleşmenin işleme şekli bu. Özel maddeler var. Bir tanesi yüzde 70’lik doluluk sözü veriliyor Sağlık Bakanlığı tarafından şirkete. Biz garantiyi tutturamazsak gerisini sana ödeyeceğiz diyor. Havaalanı ve yollarda olduğu gibi. Aslında böyle bir şey yok diye yalanlandı ama böyle bir maddenin olduğu konusu eskiden beri biliniyor. Bu binaların 20-25 yıl sonra bakanlığına devredileceğine dair bir madde olduğu da biliniyor sözleşmede. 20 senelik sözleşme varsa eğer bu süre içinde Sağlık Bakanlığı bu şirkete kullanım kirası ödüyor. Son derece karmaşık bir durum söz konusu. Bunun neresini satıyorlar? Özel firmanın hakkı olan tarafını mı satıyor? Yoksa tümünü mü satıyor? Personeli kim temin edecek? Kime hizmet verecek? Bu 70 doluluk oranı geçerli olacak mı? Kira sözleşmeleri ne olacak? Sizlere satalım dediler belki, karşı taraf da olayın ne kadar komplike olduğunu bilmiyor olabilir. Karşı tarafın para değeri konusunda bir kavramları yok. Devlet yetkilisinin böyle bir laf etmesi üzerinde çok tartışılması gereken bir husus. Böyle bir satış varsa kamuoyunun bilgilendirilmesi lazım. Bunlar aslında bizim vatandaşlarımızın vergisi ile yapılan binalar. Sosyal Güvenlik Kurumu(SGK) geçerli olacak mı, yoksa burası bir özel hastane mi olacak?’’ diye konuştu.
KONU İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI YAPILACAK
Kaynak konu ile ilgili olarak önümüzdeki günlerde bir basın açıklaması gerçekleştireceklerini de açıkladı.