İzmir'de 7 bin liralık boyoz!
Antalya'da yeni operasyon: Gözaltılar var!
İzmir'de kaçak silah ve mühimmat operasyonu!
Menajeri açıkladı: Muazzez Abacı'dan üzen haber

Cumhuriyet Mahallesi Tavşantepe mevkisinde tek katlı evde oturan, eşi Hakan Akcan bir suçtan dolayı cezaevinde bulunan ve ailesinin geçimini hurdacılık yaparak sağlayan Sinem Melisa Akcan, geçen yıl 11 Kasım'da saat 19.00 sıralarında 5 çocuğunu evde bırakıp, hurda toplamaya gitti. Bir süre sonra evde bulunan sobanın devrilmesi sonucu yangın çıktı. Alevler kısa sürede evi sararken, içeride bulunan Aras Bulut Akcan (1), Masal Işık Akcan (2), Aslan Miraç Akcan (3), Funda Peri Akcan (4) ve Fadime Nefes Akcan (5) kardeşler mahsur kaldı. Yangın ekiplerin müdahalesiyle söndürüldü. Evden çıkarılan 5 çocuktan 3'ünün zehirlenerek hayatını kaybettiği belirlendi. Yaralanan 2 çocuk da kaldırıldıkları hastanede kurtarılamadı. Yangınla ilgili yapılan ilk incelemede, kapının kilitli olduğu tespit edildi. Çocuklarını kaybetmenin acısı ile sinir krizi geçiren ve kaldırıldığı hastanede tedaviye alınan Melisa Akcan, taburcu olduktan sonra ifadesi için polis merkezine götürüldü. Adliyeye sevk edilen Melisa Akcan, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 5 kardeşin cenazeleri, bir gün sonra Acarlar Mezarlığı'nda yan yana toprağa verildi.
'AKLIMA TOPRAK KOKUSU GELİYOR'
Olayın ardından Akcan hakkında 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olma' suçundan 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. Akcan'ın ailevi durumu bakımından mağduriyet yaşadığı, bu nedenle de indirim hükümlerinin uygulanması talep edilerek, iddianame mahkemeye sunuldu. İddianame, Torbalı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Tutuksuz sanık Sinem Melisa Akcan, geçen ay Torbalı Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim önüne çıktı. Akcan savunmasında, Akcan, "Çocuklarımın kokusunu düşününce aklıma toprak kokusu geliyor. Bittim, yok oldum" dedi.
İLK DURUŞMADA KARAR ÇIKTI
Sinem Melisa Akcan'ın ardından başka bir suçtan cezaevinde bulunan baba Hasan Akcan, eşinden şikayetçi olmadı. Akcan'ın avukatı Cengiz Serttaş da müvekkilinin beraatini talep etti. Savunmaların ardından tüm delillerin toplandığını belirten iddia makamı esas hakkında mütalaasını sundu. Mütalaada; sanık hakkında 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olma' suçundan 20 yıla kadar hapis cezası istenirken, indirim hükümlerinin uygulanması yönünde de görüş bildirildi. Savunmaların ardından karar açıklandı. Akcan'ın olayda bilinçli taksiri olmadığına karar veren heyet, Akcan'ın çocukların vefatıyla üzüntü duyduğuna ve ceza verilmesine yer olmadığına hükmetti. Heyet, Akcan'ın adli kontrol hükümlerini de kaldırdı.
'ÇOCUKLARIN BAKIMI TEK BAŞINA SAĞLAMAK ZORUNDA KALDI'
Mahkeme heyeti, verilen kararın gerekçesini de açıkladı. Kararda, Akcan'ın, beş çocuğunu aynı odada uyutarak üşümemeleri için elektrik sobasını açarak daha önceden toplamış olduğu hurdaları satmaya gittiğinin beyanlar ve deliller ile sabit olduğu vurgulandı. Kamera görüntüsüne göre Akcan'ın burada 7-8 dakika kaldığı, olay günü vermiş olduğu hurdaların parası olan 400 lirayı elden aldığı, daha önceden de alacağı olan 400 lirayı banka hesabına göndermesini istediği ve bunun da dekontla kanıtlandığının altı çizildi. Kararda; olay tarihinde havaların soğumaya başladığı, vefat eden çocukların yaşı itibarıyla üşümemesi ve daha önceden hasta olmaları sebebiyle elektrik sobasının Akcan tarafından açık bırakıldığının altı çizildi. Eşinin olay tarihinde cezaevinde olmasından dolayı çocuklarının bakımının Akcan'a kaldığı, Akcan'ın da geçimini tek başına sağlamak zorunda kaldığı, vefat eden çocukların sayısı ve yaşı itibarıyla gıda ihtiyaçlarını sağlamak zorunda olduğu, yaşadıkları Selçuk ilçesinde başkaca akraba ve tanıdıklarının bulunmadığına vurgu yapıldı.
'ÖNLEM OLARAK KAPI KOLUNU BÜYÜK ÇOCUĞA BIRAKMIŞ'
Akcan'ın tek başına 5 çocuğuna bakmak ve ihtiyaçlarını karşılamak zorunda olduğu, geçimini hurda toplayarak sağladığı, sanığın içinde bulunduğu maddi imkansızlıklar dikkate alındığında meydana gelen neticeyi öngörmesinin mümkün olmadığı belirtildi. Sanığın dikkatli davranmaya çalışıp, bir önlem olarak kapının iç kapı kolunu en büyük çocuğa bıraktığı, olay günü topladığı hurdaları satarak çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayacağı ve hurda sattığı iş yerinde yaklaşık 7-8 dakika kaldıktan sonra iş yerinden ayrılarak evine döndüğü kararda yer aldı. Akcan'ın bir an önce çocuklarının yanına dönmek için topladığı hurda parasının bir kısmını elden aldığı, kalan kısmını banka hesabına göndermesini istemesinin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmasına karşın neticeyi istemediği belirtildi. Olayın özelliği, kendi kişisel mahareti, vefat eden çocukların pozisyonu gibi unsurlar dolayısıyla gerçekleşmeyeceğine ilişkin inançla, 'nasıl olsa olmaz' düşüncesi ile hareket ettiğinin söylenemeyeceği aktarıldı.
'TAM BİR VİCDANİ KANAATLE KARAR VERİLDİ'
Dosyaya giren araştırma tutanağında; ev içerisinde annesiyle vefat eden çocukları ile ilgili konu açıldığında Akcan'ın kendini odaya kilitlediği, çocukların vefatından sonra mezarlık ziyareti yaptığı, sanığın münhasıran kişisel ve ailevi durum itibarıyla zararlı bir neticenin meydana geldiği ve Akcan'ın 5 çocuğunun vefat ettiği olayda kişisel ve ailevi durumu bakımından artık ceza verilmesinin gereksiz kalacak derece mağdur olduğunun kabul edildiği gerekçeli kararda yer aldı. Bu gerekçelerden ötürü Akcan'a ceza verilmesine yer olmadığına tam bir vicdani kanaatle karar verildiği vurgulandı. (DHA)






Sayfa başına git