Sendikadan performans ödemelerinde adalet isyanı!

Türk Sağlık Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Koçak çarpıcı açıklamalara imza attı. Performans ödemelerinin sağlık çalışanları arasında yeterince adaletli uygulanmadığını öne süren Koçak ayrıca İzmir’de bazı hastane idarecilerinin de sağlık çalışanlarının motivasyonunu düşürücü veya maddi sıkıntı yaratabilecek şekilde davranış sergilediğini iddia etti.

Gizem TABAN/GERÇEKİZMİR - Dünyada hızla yayılan Covid-19 salgını ile mücadele Türkiye’nin de dört bir yanında sürüyor. Mücadele sürecinde en riskli gruplar arasında yer alan sağlık çalışanları için geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanlığı, 3 boyunca performans ödemelerinin en üst tavandan yapılacağını açıklamıştı. Türkiye Kamu Sen’e (Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu) bağlı Türk Sağlık Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Barış Koçak sürece dair çarpıcı açıklamalar geldi. Performans ödemelerinin sağlık çalışanları arasında yeterince adaletli uygulanmadığını öne süren Koçak, İzmir’de bazı hastane idarecilerinin de sağlık çalışanlarının motivasyonunu düşürücü veya maddi sıkıntı yaratabilecek şekilde davranış sergilediği iddiasında bulundu.

“ÖDEME DAĞILIMI DAHA ADALETLİ UYGULANMALI”

Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre sağlık çalışanlarının performans ödemelerinin 3 ay boyunca üst tavandan yapılacak olmasına ilişkin konuşan Türk Sağlık Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Koçak, dağılımda adaletli davranılmadığının altını çizdi. Koçak şunları söyledi: “Bu para, genel idari hizmetler sınıfı veya yardımcı idari hizmetler sınıfında 9 liraya kadar düşüyor. Bundan tam olarak yararlanabilenler hekimler… Mesela bir hekim arkadaşımız 10-15 bin liraya kadar yararlanabilirken bir hemşire arkadaşımızın yararlanabileceği rakam bin 500 lira civarında… Memur sınıfındaki arkadaşımızın yararlanabileceği 200 lira… Bir de 4/B’li temizlik işçileri, şirket kadrosunda çalışan güvenlikler var, onlar hiç yararlanamıyor. Ben burada Bakan Bey’in yanlış bilgilendirildiğini düşünüyorum. Bu, herkesi kapsıyormuş gibi bilgilendirilmiş sanırım, ancak herkesi aynı oranda kapsamıyor. Bunun yerine döner sermayede insanları daha kapsayıcı kucaklayıcı adımlar atılabilir. Bizim derdimiz zaten şuan para değil, şu salgının bir an önce yayılmasının önüne geçebilmek… Ancak çocuğunu, ailesini yaklaşık 15 gündür göremeyen sağlık çalışanları var. Evinde hastası, yaşlısı varsa onlara bulaştırmamak için evine gidemeyen sağlık çalışanları var. Eğer sağlık çalışanını biz ayakta tutamazsak hiçbir şeyi ayakta tutamayız. Bizim hekim arkadaşlarımızın aldığı parayla bir derdimiz yok ama diğer arkadaşlarımıza adaletli bir şekilde uygulanması lazım” açıklamasında bulundu.

BİZİM ÖNERİLERİMİZ…

Kamu Sen olarak önerilerini anlatan Koçak, “Bizim önerimiz; her branştan, meslek ayrımı yapılmadan, hemşiresinden hizmetlisine doktoruna kadar herkese 800 ek puan verilmesi, ek ödemelerin emekliliğine yansıtılması… Bunlar bu düzen içerisinde yapılabilir, devlete bir külfeti de yok. Ama sağlık personeline motivasyon açısından çok ileri bir noktaya taşıyabilir. Ayrıca, bu süreçte herhangi bir şekilde hastalanan sağlık çalışanlarımızın da motive edilmesi lazım… Sağlık çalışanlarımızdan vefatlar olmaya başladı, bunların da bir şehit statüsünde değerlendirilmesi lazım” dedi.

“İZMİR’DE BAZI HASTANE İDARECİLERİ İŞGÜZARLIK YAPIYOR”

İzmir’de bazı hastane idarecilerinin davranışlarını ‘işgüzarlık’ olarak niteleyen Koçak, bazı hastanelerdeki idarecilerin ve yöneticilerin, sağlık personelinin moralini bozucu davranış sergilediğini veya maddi sıkıntılar çıkaracak bir şekilde hareket ettiğini iddia etti. Koçak şöyle konuştu: “Sağlık bakanlığı ve il sağlık müdürlüğü personel ve hastalık odaklı bir süreç izlerken bazı işgüzar hastane idarecileri farklı uygulamalara gitmeye çalışıyor. Bundan sağlık müdürlüğünü ya da Sağlık Bakanlığı’nı sorumlu tutamayız. Maalesef ki bazı idareciler insanların tuttuğu nöbetin parasına göz diker hale gelmiş. Mesela bir sağlık çalışanı nöbet tutuyor, nöbetten sonraki gün nöbet izninde oluyordu, ertesi gün mesai yapıyordu bir dahaki nöbete kadar. Şimdi esnek mesai çıktığından dolayı çalışan nöbetini tutuyor, ertesi gün nöbet izni olarak sayılsın hadi diyelim, diğer günde idari izinli sayılması lazım. İdari izin dediğiniz zamanda mesaiye gelmiş gibi değerlendirilir. Ama bazı idareciler bunu nöbet saatinden düşmeye çalışıyor, insanların parasına göz dikmeye çalışıyorlar. Bizim şikayetimiz; Örneğin hastanenin aciline girmekten imtina eden hastane yöneticileri var, korona kapabilirim diye… Personeli hastanenin dışına çağırıp dışarıda konuşup, ondan sonra yerine dönüyor. Kimisi odasının kapılarını kapatmış içeri olabildiğince kimseyi almamaya çalışıyor. Burada İl Sağlık Müdürlüğü, Halk Sağlığı Müdürlüğü personeller canla başla çalışıyor, onlar birebir sahada gezerken hastane idarecilerinin böyle davranması hiç hoş değil!”

Yorum Ekle