
CHP, cumhurbaşkanı adayını tescil edecek

CHP'li Böke'den 'kurultay' mesajı ve miting daveti!

"Filistin'e gereken her türlü desteği vereceğiz"

İmamoğlu'ndan yeni mesaj: Hesabını soracağım

Politika Durağı programında gazeteciler Sercan Avcı ve Onur Çakır’ın konuğu Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel oldu.
Sengel, İstanbul Büyükşehir belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptali, İBB'ye yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanması, gerçekleşen ön seçim ve katılım ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in aldığı olağanüstü kurultay kararı özelinde önemli açıklamalarda bulundu.
Sengel’in programda öne çıkan ifadeleri şöyle;
SİYASALLAŞMIŞ BİR DURUMUN HUKUKLA YORUMLANMASI MÜMKÜN DEĞİL
Aynı zamanda bir hukukçu olarak şunu diyebilirim ki, bizim okulda öğrendiğimiz mevzuatın esas olduğu aynı zamanda yargıtay kararlarının da emsal alındığı hukuk ile şuan ki yaşatılan hukuk arasında dağlar kadar fark var. Bunu bire bir izah edemiyorsunuz. Yapılmış olanları tam olarak hiçbir şeye oturtamıyorsun.
Evet, Cumhurbaşkanlığı adayımız bir ön seçim kararı ile Cumhuriyet tarihinde ilk defa ortaya konuldu. 8 Mart’ta İzmir’den başlayan, halkın yoğun ilgisini gören Sayın İmamoğlu, birçok ile gitti ve aynı takdirle, aynı sempatiyle karşılandı. Bundan rahatsızlık duyulmasının akabinde gerçekleştiğini söylemek daha doğru olur. Bunu hukukla yorumlamak çok da mümkün değil. O kadar siyasallaşmış bir durumun hukukla yorumlanması mümkün değil. Çünkü somut herhangi bir veri yok.
Üzerine 35 yıl önce alınmış bir diplomanın iptali ki zaman aşımı dediğimiz durum söz konusudur. Bunların hiçbirinde somut bir maddeyle anlatmam mümkün değil. Bunların üzerine bir de 19 Mart siyasi darbesi ile karşı karşıya kalınmış bir durumdan bahsediyoruz. Bunların hepsi şöyle yorumlanabilir. Sayın İmamoğlu Beylikdüzü’nden itibaren Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a karşı girdiği hiçbir seçimi kaybetmemiş siyasi bir figür olarak Türkiye’de doğdu. Dolayısıyla illeri gezdiğinde halkın tevazusu ve yoğun ilgisinden rahatsızlık duyulmasının sonucu olarak ifade edebiliriz. Yoksa hukuki kaideler olarak bana anlatmamı istiyorsanız hukukçu gözüyle bunu hukuka tam olarak uyduramadığım için ifade etmem çok güç olur.
İMAMOĞLU SADECE CHP’NİN DEĞİL VATANDAŞLARIN DA KIRMIZI ÇİZGİSİ OLDU
Türk milletinin iyi bir hafızası var. Zaten gözaltına alındıktan sonra tutuklanacağı halk kanaati halk tarafından geldi. Neden, çünkü çok fazla emsal kararlar var. Halk bunun hukukla ya da evrakla çözülemeyeceğinin çok farkında. Efes Selçuklu da farkında, Saraçhane’ye gelen de farkında. Saraçhane’ye gelen sadece CHP’li değiller. Bu ülkeyi seven insanlar. Bozkurt yapan insanlar vardı. Oraya gelen çocukların pankartlarında ‘muhafazakar ailelerin devrimci çocukları’ yazıyor. Halkın kanaati çok net çünkü her şeyi görüyorlar. Çünkü gerçeği görüyorlar.
Sayın İmamoğlu bizim Cumhurbaşkanı adayımız olduğu için siyasi bir darbedir. Unutulması mümkün değil. Sayın İmamoğlu sadece CHP’nin değil ülkede yaşayan vatandaşların da kırmızı çizgisi oldu. Bu noktadan bakıldığı zaman gelecek seçimlerde 4 sefer üst üste engellemeye çalışılırken, Erdoğan’a karşı seçim alan liderimiz olarak belirlenmiştir CHP’de. CHP’deki konsolide durumun sebebi biz o kadar çok eminiz ki Cumhurbaşkanımızın İmamoğlu’nun olacağından… 19 Mart siyasi darbe ile sandıkta yenemediğini, sandıkta oluşturamadığı mahkumiyeti bileklerine takılacak bir kelepçelenmeyi kabul etmiyoruz. Herkesin açıklamaları çok net. CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Sayın İmamoğlu’dur, herkes de arkasında dağ gibi duruyor.
OLAĞANÜSTÜ KURULTAY KARARI: LİDERLİK ÖRNEĞİYDİ…SİYASİ LİTERATÜRE GİRECEK MÜTHİŞ BİR HAMLE
Sayın Genel Başkanımız seçildiği günden beri zaten bir liderlik örneği gösteriyordu. Bunu kabul edenler ya da etmeyenler noktasında bile değiliz. Çünkü somut örneği 31 Mart 2024’te Türkiye’nin birinci partisi CHP oldu. Bu bir liderin başarabileceği bir işti. Ancak kriz anlarını yönetmek bir soğukkanlılık ister. Pratik zeka ister. Algıların çok açık olması gerekir. Ve bunların hepsiyle birlikte herkesi işitmek gerekir. Bizim artık Türkiye Cumhuriyeti’nde liderden beklediğimiz ‘her şeyi ben bilirim’den ziyade herkese sorup doğrusunu süzgecinden geçirip ifade edebilmektir. Sayın Özel bunu çok iyi yaptığı için olağanüstü kurultay da çağrısı yaptı. Kayyum tehdidi kaldı ki yeni bir siyasi darbe de AKP’nin kayyum tehdidi. 1 buçuk yıl sonra çıkan bir mevzudan bahsediyorum. Hiç ortada yokken 1 buçuk yıl sonra ortaya çıkıyor. Kayyum tehdidine karşı olağanüstü kurultaya gitmek de çok iyi bir hamle… Liderlik örneğiydi… Siyasi literatüre girecek müthiş bir siyasi deneyimi hepimize kazandırdı. Bu noktada gidilecek kurultayda da Özgür Özel herkesin kanaat getirdiği, bizim çok başından bildiğimiz 2024 yerel seçiminde taçlandırılmış olan şeyin kanıtını ortaya koydu. Sayın Özgür Özel olağanüstü kurultay da tekrar genel başkanımız olarak devam edecektir.
ÖN SEÇİM: HALK TÜM ‘ACABA’LARI BOŞA ÇIKARDI
Çok fazla tartışma vardı ön seçimle ile ilgili… İşte ‘tek aday, tek adayla ön seçime girilir mi’ diye. Ön seçim çok kıymetli bir şey. Sonuçta CHP ‘bizim bir ön seçim adayımız var o da Ekrem İmamoğlu’dur gibi bir şekilde başlamadı. Bunun tarihini ve kriterlerini açıkladılar. Buna tek sayın İmamoğlu başvuruda bulundu ve ön seçime gidildi. Bu süreçte CHP’lilerin katılmayacağı yönünde hiçbir kaygı duymuyordum. Tabi ki soru işaretleri vardı, ‘tek adayla seçime gitmek gibi’. Aynı zamanda sayın Genel Başkan’ın belli zaman dilimi üzerinde yeni üyeler de oy kullanabilir çıkışında bulunması çok kıymetli bir çıkıştı. Bizim ilçemizde 99 yaşında İbrahim Amca bastonuyla geldi ve ‘ben CHP’ye üye olmak istiyorum’ dedi. 92 yaşında Zehra Teyze geldi. Daha yeni 18 yaşını doldurmuş gençler geldi. Bu çok iyi bir atılım oldu. Birçok yeni üye de kazanmış olduk. Sonrasında bu dayanışma sandığı derken, üye zaten geldi. Yüzde 90’ından fazla üye geldi. Halk bir zorlama olmadan, hiçbir seçim çalışması olmadan tamamen izlediklerinin üzerine 15 milyon geldi Türkiye’de. Bu inanılmaz bir şey değil mi? Bütün sorulan sorular, acaba diye yapılan tartışmaları halk yine boşa çıkardı.
Selçuk küçük bir yer. Selçuk’ta yüzde 10’u CHP üyesidir. Bu yüzde 10 üyenin yüzde 88’i sandığa geldi. Öteki taraftan bizde seçmen sayısı 30 bin diye nitelendirirsiniz. 15 bin kişi sandığa geldi. Bizi inanılmaz mutlu etti. Ben 10 bin seçmen gelir dedim ama ilçe başkanımız ‘pusula yetmedi’ dedi. Yeni pusula bastık. O anda inanılmaz duygulanıp ağladım.
VATANDAŞ ‘ARTIK İSTEMİYORUZ’ DİYOR
Gelen sonuçlar şunu gösteriyor. Bunu artık referandum olarak düşünün. ‘Biz tek adam rejiminden kurtulmak istiyoruz’ diyorlar. Hiçbir çalışma yoktu. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları diyor ki ‘artık istemiyoruz.’
YENİ ÜYE MESAJI: BİR ŞEY OLACAĞIM KAYGISIYLA GELMEDİLER… ‘DÜŞÜNCEMİ CHP’DE İFADE ETMEK İSTİYORUM’ DİYORLAR
Bu süreçte gelen üye burada bir şey olacağım kaygısıyla değil, ‘sizinle var olmak istiyor ve düşüncemi CHP’de ifade etmek istiyorum’ diyen üyedir. Bu üye diyor ki ‘ben Türkiye’de kendimi CHP’de ifade etmek, destek olmak istiyorum’. Çok doğal bir seleksiyonla ortaya çıktı. Bu çok kıymetli. Bundan sonra parti içi seçimlerde o doğal akışını tahlil edilenin dışına götürecektir.
NE HALKIN HAKKINI SAVUNMAKTAN NE DE DÜŞÜNCEMİ İFADE ETMEKTEN ÇEKİNMEM
Zaman zaman iktidarla karşı karşıya gelen başkanlar arasında yer alan Sengel, ‘yaşanan süreç belediye başkanı olarak tavrınız da, ifadeleriniz de bir geri adım atma durumu oluşturuyor mu?' sorusuna şu yanıtı verdi;
“Halkın hakkı ve doğru olanın doğru şekilde ifade edilmesi çok önemlidir. Eğer ki bunları yapamayacaksak siyasi aktör, belediye başkanı olmamıza gerek yok. Atama sistemiyle devam etsin sistem. Ne halkın hakkını savunmaktan ne de kendi düşüncemi ifade etmekten çekinmem. “