İzmir'de 10 yıl önce, akademisyen Serpil Erfındık'ın eski eşi tarafından öldürülmesi olayında ihmali bulunduğu öne sürülen kamu görevlilerinin yargılandığı davada Cumhuriyet savcısı, yargılanan 8 sanıktan 2'sinin cezalandırılmasını talep etti.
İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, Erfındık'ın annesinin avukatı ile kadın derneklerinden temsilciler katıldı. Tutuksuz yargılanan 8 sanık ise duruşmaya gelmedi.
Cumhuriyet savcısı, mütalaasını sundu. Savcı, söz konusu dönemde polis merkezinde görevli başkomiser R.K.S'nin Erfındık'ın eski eşine karşı aldırdığı uzaklaştırma kararına ilişkin, Erfındık'ın ziyaret edilmesi, Erfındık ile iletişim kurulması, bulunduğu konutun çevresinde gözlem yapılması gibi talimatları vermediği kanaatine vardığını belirtti.
Dönemin Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Z.Y'ye ilişkin ise "Kurum tarafından Erfındık'la hiçbir irtibat kurulmadığı, tedbir kararlarının uygulanmasının ve infazının takip edilmediği, tedbir kararlarının yetersiz kalması durumunda ek tedbir talebinde bulunulmadığı, Z.Y'nin Serpil Erfındık'la ilgili olaydan direkt haberdar olmadığı anlaşılmış ise de mağdurlara ilişkin kurumda gerekli görevlendirme ve koordinasyon hususunda genel görev ihmalinin bulunduğu, bu ihmalin Erfındık'ın yaşam hakkının korunmasında da ihmale sebebiyet verdiği" yönünde görüş bildirdi.
İddia makamı, 2 sanığın "görevi ihmal" suçundan cezalandırılmasını, diğer 6 sanığın da beraatini talep etti.
Erfındık'ın annesinin avukatı, mütalaaya karşı beyanda bulunmak üzere süre istedi. Hakim süre verilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
Davanın geçmişi
Dokuz Eylül Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümünde öğretim görevlisi olan Serpil Erfındık, 15 Aralık 2013'te uzaklaştırma kararı aldırdığı eski eşi Vedat Atik tarafından bıçakla öldürülmüştü.
Eski eşini öldürmenin yanında zincirleme tehdit suçunu işlediği ve maktulün cep telefonunu çaldığı iddiasıyla yargılanan sanığa, iyi hal indirimi uygulanarak bu suçlardan toplam 28 yıl 5 ay 7 gün hapis cezası verilmişti.
Aile, "görevi ihmal" ettikleri iddiasıyla kamu görevlilerinden de şikayetçi olmuş, görevliler hakkında soruşturma izni verilmemesi üzerine Anayasa Mahkemesine başvurmuştu.
Anayasa Mahkemesi, 29 Eylül 2021'de, "Anayasanın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının, koruma ve etkili soruşturma yükümlülüğü bakımından ihlal edildiğine" hükmetmişti. Karar sonrasında, aralarında dönemin Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Z.Y'nin de bulunduğu 8 kamu görevlisi hakkında soruşturma izni çıkarılmış ve 8 sanık hakkında İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı. (AA)