Kış aylarında İzmir ve İstanbul gibi büyükşehirlerin ıspanak ihtiyacının karşılandığı Menemen Ovası'nda üreticiler sezona iyi başlayamadı. İstanbul'da, vatandaşların ıspanaktan zehirlendiği iddiası ile hastaneye kaldırılmasının ardından ülke genelindeki ıspanak satışları düştü. Yüzlerce ton ıspanağın çöpe dökülmesi üreticiyi büyük zarara uğrattı. Ispanakla ilgili olumsuz algının yavaş yavaş dağılmaya başladığını belirten Menemenli üreticiler, zehirlenme iddiaları nedeniyle uğradıkları zararı telafi etmeye başladıklarını söyledi.
Yaklaşık bin dekar alanda ıspanak ürettiğini belirten Özgür Peker, sezonun başında bir iftiraya uğrayan ıspanağın eski günlerine geri dönmeye başladığını savundu. Tarladan toplanan ıspanakların yıkama havuzlarında üzerindeki topraktan arındırılarak tüketiciye ulaştığını anlatan Peker, "Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada zehirlenme iddialarının ıspanakla ilgili olmadığı, içinden çıkan yabancı bir ottan kaynaklı olduğu belirtilmişti. Ama yine de ıspanak satışları kötü etkilendi. O günlerde hiç satılmıyordu. Şimdi ise çok para kazanmasak da zarar etmiyoruz. Tarlada ürünler azalmaya başladı. 1 aylık bir zaman kaldı. Ümidimiz seneye inşallah" dedi. Zehirlenme iddialarına konu olan ıspanağın paketlenip dondurulmuş ürün olduğunu dile getiren Peker, taze tüketilen vitamin deposu ıspanakta zehirlenme olayı yaşanmadığına dikkat çekerek şunları söyledi:
"Biz birebir tarladan toplayıp yıkıyoruz. Yıkandıktan sonra araçlara istiflenip İstanbul'a ve diğer büyükşehirlere gidiyor. 6 saat sonra müşteriye ulaşıyor. Ispanağın maksimum raf ömrü 4-5 gündür. Geceleri hale satıldıktan sonra sabah tezgahlarda tüketiciyle buluşuyor. Perakende satma imkanımız olmadığı için büyükşehirlerdeki toptancı hallerine veriyoruz. Halciler ıspanağın birim fiyatı üzerinden komisyon alıp mallarımızı marketlere ya da pazarcılara dağıtıyor. Ürünlerimizin hepsi künyeli. Ürünün kimden çıktığını, hangi komisyoncuya ve hangi markete gittiğini devlet izleyebiliyor. Fakat aradaki fiyat farkı uçurum gibi. Bugün ıspanağın benden çıkışı 1.5 TL. Markete girdiğinizde 5 TL. Ama işin kahrını üretici çekiyor. Aradaki bu farkın azalması gerekir. Yağmurda çamurda çalışan biz ve işçilerimiz. Girdilerin düşürülmesini talep ediyoruz."
OCAK'TAN SONRA SATIŞLAR ARTTI
Menemen Ovası'nda 500-600 dönümde ıspanak yetiştirdiğini kaydeden Gürsel Çandarlı da ürünlerin yarısının elinde kaldığını, diğer yarısının da maliyetinin altına satıldığını dile getirdi. Bu yıl yalnızca brokoliden kazandığını belirten Çandarlı, "Ispanaktan zehirlenme olmaz. Ben 59 yaşındayım. Hiç ıspanaktan zehirlenen duymadım" dedi. 30 dekarda ıspanak diktiğini ifade eden Erdal Uray da şöyle konuştu:
"Bu yıl ocak ayına kadar iş yoktu. Şu anda biraz daha satmaya başladık. İşçinin 75-80 lira yevmiyesi var. Bir kasada 15-16 kilo ıspanak var. Kilosu 1.5 lira. Kasa 4 lira, nakliye 5 lira. Geçen yıl doğal afetlerden zarar ettik. Umuyoruz önümüzdeki yıl daha çok kazanırız."
'ISPANAK YEMEZSEK HASTA OLURUZ'
Tarlada çalışan işçiler ise sabahın erken saatlerinde kalkıp geldikleri ovada soğuk hava koşullarına karşın hasada katıldı. Her yıl ıspanak topladığını anlatan Suzan Karagöz, "Saat 04.00'de kalktım. Günlük 75 lira kazanıyorum. Bu işi çok seviyorum" dedi. İki çocuk annesi Gülbin Öncü de "Eşim de ıspanak üretiyor. Tarlada mal var ama satış sorunu oldu. Fabrikaya gidemem çocuklarım var. Bu iş sayesinde öğlen 2'de evimde oluyorum" diye konuştu. 3 çocuk annesi işçilerden Medine Balkı da şöyle devam etti:
"Burası ekmek teknemiz. Buradan alıyorum ıspanağı saç böreği yapıyorum, yemek yapıyorum. Biz ıspanak yemezsek hasta oluruz. 'Ispanak zehirli' lafı yalan. Çiftçinin hayatıyla oynuyorlar. Burada 300 işçi çalışıyor. Tek gelir kaynağımız bu."
'HER HAFTA PİŞİRİYORUM'
Semt pazarlarında tezgah açan esnaftan Yusuf Şen de 4 kasanın tamamını sattığını söyleyerek "Kendim üretiyorum. Zehirlenme olaylarını duyduk. Ama ben burada günde 4 kasa mal satıyorum. Hiç sorun yaşamadım" dedi. Vatandaşlardan Safiye Semercioğlu da gönül rahatlığıyla ıspanak tükettiklerini anlatarak şöyle konuştu:
"Zehirlenme olayı burada hiç duymadım. İstanbul'da yaşanmış. Ama biz bütün kış yedik. Pazarda kilosunu 3 liradan alıyorum. Çok uygun geliyor bütçeme, her hafta pişiriyorum." (DHA)