CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) tarafından Bulgaristan Kırcaali ve yöresinde düzenlenen soykırım şehitlerini anma törenine katıldı.
Sındır, “Bulgaristan’da dönemin totaliter rejimi tarafından uygulanan asimilasyon politikalarında hayatını kaybeden soydaşlarımız anısına buradayız. Soydaşlarımızla omuz omuza dayanışma içerisindeyiz. Geleceğimize ışık tutabilmek için tarihimizi iyi bilmemiz gerekir” dedi.
33 yıl önce Bulgaristan’da asimilasyon politikalarını protesto etmek için gösteri yaparken yaşamlarını yitirenler için HÖH tarafından anma tören düzenlendi. CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Edirne Milletvekili Erdin Bircan, HÖH Genel Başkanı Mustafa Karadayı, HÖH Milletvekilleri, Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, Kırcali Belediye Başkanı Hasan Aziz, bölge belediye başkanları ve vatandaşların katılımıyla gerçekleşen törenlerde duygusal anlar yaşandı.
“KİMLİKLERİNE VE ONURLARINA SAHİP ÇIKTILAR”
Totaliter rejimin baskılarına ve zulmüne dikkat çeken Genel Sekreter Sındır, “Bulgaristan’da dönemin totaliter rejimi tarafından uygulanan asimilasyon politikalarında hayatını kaybeden soydaşlarımız anısına buradayız. Soydaşlarımızla omuz omuza dayanışma içerisindeyiz. Anavatandan selam getirdik, CHP Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’ndan selam getirdik. Yaşadığınız acıları paylaşıyor ve bir daha böyle büyük acıların yaşanmamasını diliyorum. 1984 yılında yaşanan acılar insanlık tarihinde bir kara leke olarak kalacak. 33 yıl önce soykırım sürecini protesto esnasında hayatını kaybeden 17 aylık Türkan bebeğin ve tüm şehitlerin anısına buradayız. Totaliter rejimin baskılarına ve zulmüne direnerek kimliğine ve onuruna sahip çıktığı için katledilen şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyoruz. Ruhları şad olsun. Geleceğimize ışık tutabilmek için tarihimizi iyi bilmemiz gerekir” dedi.
“BARIŞIN EGEMEN OLDUĞU, SAVAŞSIZ BİR DÜNYA İSTİYORUZ”
Sözlerini barış mesajıyla sonlandıran Sındır şöyle konuştu: “Bugün ülkemiz, coğrafyamız ve dünya huzurlu bir yaşama ve barışa özlem duyuyor. Kardeşçe bir yaşam tüm insanlığın elinde. Çevresini önemseyen, insana ve insanlığa değer veren, farklılıklara saygı duyan ve hoşgörüyle yaklaşan bir anlayışta olmak zorundayız. Barışın egemen olduğu, savaşsız bir dünyada yaşamak istiyorsak bunu başarmak zorundayız. Ayrımcılığın olmadığı; huzurun egemen olduğu bir dünyada yaşamak dileğiyle.”