Geçen yıl konuyu Meclis gündemine de taşıyan Sındır, yaşanan gelişmeler ışığında 2021 yılı Mayıs ayında kamuoyu ile paylaşmış ve Eylül ayında ise Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Murat Kurum’a yanıtlaması istemiyle Meclis’e soru önergesi vermişti. Sındır, “Bu ve benzeri gemilerin Türkiye’de sökülmesine izin vermek halk sağlığını hiçe saymak, doğa katliamına razı olmak, ekolojik yıkıma zemin hazırlamaktır. Bu yaşamsal riskin vebalinin altına girmeyin. Kararı derhal iptal edin” çağrısında bulundu.
“İZMİR ZEHİRLİ ATIKLAR MERKEZİNE DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR”
Nae Sao Paulo Gemisi’nin Aliağa’da sökülecek olmasını sert sözlerle eleştiren Sındır, “600 ton asbest ve radyoaktif madde barındıran ve hiçbir ülkenin kabul etmediği gemiye izin verilerek sökülmek için Aliağa’ya getiriliyor. Asbest, ağır yağlar, ağır metaller ve radyoaktif maddeler barındırdığı söylenen, nükleer denemelerde kullanılan geminin sökülmek için Aliağa’mıza getirilmesine izin verilmesi İzmir’imizin zehirli atıklar merkezine dönüştürülmesi demektir. Aliağa’mız dünyanın çöplüğü haline geliyor. Geleceğimiz, doğamız, yok ediliyor. Gözü dönmüş kar hırsınıza, gemiyi söken işçilerimizi, onların çocuklarını, ailelerini kurban ettirmenize seyirci kalmayacağız” dedi.
“İKTİDAR İZMİR’İ GÖZ GÖRE GÖRE ZEHİRLİYOR”
Geminin derhal geri gönderilmesi gerektiğini ifade eden Sındır, “Sayın bakan geçen yıl aynı konuda verdiğimiz soru önergemize verdiği yanıtta 2016 yılında 12123,982 ton tehlikeli atık ile 2150 kg asbest bertaraf edildiğini ifade etti. Sayın bakan sökümü yapılması planlanan gemiye ilişkin basına yaptığı açıklamada ise; “Gelen gemide söylendiği gibi 900 ton değil, 9 ton (9.000 kg)asbest var” ifadelerini kullandı. Bu oran bile tek bir gemiden çıkan asbestin çok tehlikeli olduğunun göstergesi değil midir? Aliağa’da daha önce karaya oturtulup kurallara uygun olmayan şekilde gemi sökümlerinin yapıldığını ve bu nedenle de çevreye çok miktarda asbest ve tehlikeli madde salımı yapıldığını biliyoruz. Hiçbir ülkenin sınırlarına dahi sokmadığı bu geminin de Türkiye’de sökülmesine izin vermek halk sağlığını hiçe saymak, doğa katliamına razı olmak, ekolojik yıkıma zemin hazırlamaktır. Bu vebalin altına girmeyin. Kararı derhal iptal edin, 1 yıl önce uyardık ölüm gemisini geri gönderin. Maalesef hiçbir gelir doğanın, denizin ve bölge insanın sağlığından daha kıymetli değildir. İzmirlilerin geleceğini umursamayan bu iktidar, İzmir’i göz göre göre zehirliyor” dedi.
Sındır, Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanı Murat Kurum’a yanıtlaması istemiyle TBMM’ye verdiği önergede şu soruları yöneltti:
1- 2016 yılında ülkemizde yapılan gemi sökümünden 12123,982 ton tehlikeli atık ile 2150 kg asbest bertaraf edildiğini ifade etmiştiniz. Bugün sökümü yapılması planlanan gemiye ilişkin basına yaptığınız açıklamada ise; “Gelen gemide söylendiği gibi 900 ton değil, 9 ton (9.000 kg)asbest var” ifadelerini kullandınız. Bu oran bile tek bir gemiden çıkan asbestin çok tehlikeli olduğunun göstergesi değil midir?
2- Yine basına yapmış olduğunuz açıklamada bu sökümün sadece iki ülkede “Hindistan ve Türkiye” olduğunu söylemişsiniz. Sökümü yapılacak gemi için Hindistan istekli olmuş mudur?
3- Sökümü yapılacak gemiden elde edilecek gelir ne kadardır? Bu gelir çevrenin, doğanın, denizin ve bölge insanın sağlığından daha mı kıymetlidir?
4- Geminin Türk karasularımıza girdiğinde inceleme yapacağınızı ve aksi bir durum olması halinde geri göndereceğinizi ifade etmişsiniz. Ülkemizden bu konuda bir heyet geminin karasularımıza girmeden demirli olduğu limanda/yerde denetimini neden yapmamıştır?
5- Basına yansıyan bu gemi dışında ülkemizde sökümü yapılması planlanan asbest barındıran gemi var mıdır? Varsa sayıları ve barındırdıkları asbest miktarı nedir?