MENÜ
İzmir
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
‘Somut delil’ isyanı: Tanık bile bulamıyoruz!
Güncel
5 Temmuz 2021 Pazartesi 11:41

‘Somut delil’ isyanı: Tanık bile bulamıyoruz!

Cinsel istismarda somut delil bulmanın zorluğuna dikkat çeken UCİM İzmir Hukuk Koordinatörü Aybüke Özdağ, “Çoğu olayda kapılar kilitleniyor... Tanık bile bulamıyoruz” dedi.

Antalya’nın Elmalı ilçesindeki iki çocuğa yönelik cinsel istismar iddiaları 4’üncü Yargı Paketi’nde, aralarında çocuğa ve kadına karşı cinsel suçların da bulunduğu katalog suçlarda tutuklama için ‘somut delil’ şartı aranması hükmü üzerindeki tartışmaları artırdı. İstismarın önünü açtığı gerekçesiyle pakete eleştiriler büyürken, Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) İzmir Hukuk Koordinatörü Aybüke Özdağ, cinsel istismarda ‘somut delil’ aranma şartının hukuki boyutunu değerlendirdi.

İlkses Gazetesi'nden Çağla Geniş'in haberine göre cinsel istismarda somut delil bulmanın zorluğuna dikkat çeken Özdağ, “Pedagog eşliğinde alınan çocuğun beyanı da somut delildir. Sosyal hizmet uzmanının yazdığı görüş de... Muhtemelen somut delil olarak vücuttaki izlerden yola çıkılacak ancak cinsel istismar, sarkıntılık seviyesinde kalarak da işlenebilen bir suç. Yani laf atmayla veya ani dokunuşlarla da yapılabilir. Ama bunların somut delilinin tespiti çok zor! Anca bir kamera kaydı olması gerekir o da zaten pek çok dosyada neredeyse hiç karşılaşmadığımız bir şey. Çoğu olayda hep kapılar kilitleniyor, dört duvar arasında o kişinin çocuğa yaptığı kar kalıyor yanına. Tanık bile bulamıyoruz. ‘somut delil’ olmadığı takdirde tutuksuz yargılama, Türk yargısı için çok vahim bir karar olur” sözleriyle düzenlemenin ‘cezasızlığı’ artıracağını savundu.

ÇOCUĞUN İFADESİ DE SOMUT DELİLDİR

Meclise sunulan 4. Yargı Paketi’nde yer alan cinsel istismar, kasten öldürme, işkence gibi ‘katalog suçlar’ için ‘somut delil’ şartı aranmasıyla ilgili eleştirilerini açıklayan UCİM İzmir Hukuk Koordinatörü Aybüke Özdağ, “Şu anki haliyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. Madde başlığı olan ‘tutuklama’, bir güvenlik tedbiri olarak uygulanır; kısacası faili cezalandırma amaçlı değildir. Failin delil karartmasını, tanıkları korkutmasını veya kaçmasını önlemek için tutuklanmasına karar verilir. CMK madde 100’ün devamında katolog suçlar dediğimiz var. Bunlar: cinsel istismar, uyuşturucu ticareti, kasten öldürme ve insan kaçakçılığı gibi ağır ceza gerektiren suçlardır. Yalnızca katalog suçlar açısından ‘kuvvetli suç şüphesi’ olması, tutuklama tedbirinin uygulanması için yeterlidir. Fakat yeni yargı paketi ile bu durumda bir değişikliğe gidiliyor. ‘Kuvvetli suç şüphesi’, failin o suçu işlediğine dair güçlü emarelerin olduğu kanısının hakimde oluşması demek. Fakat şimdi bu durum değişecek ve tutuklu yargılama için dosyada somut delilin varlığı aranacak. Zaten bizim öncelikle Türk yargısı içerisinde somut delilden ne anladığımıza bakmamız lazım. Belirtmek gerekir ki, pedagog eşliğinde alınan çocuğun beyanı da somut delildir. Sosyal hizmet uzmanının yazdığı görüş de somut delildir. Biz bunları somut delil olarak kabul ediyor muyuz; yoksa somut bir olgu mu arıyoruz? Yani vücutta bir darp izi mi arıyoruz, nitelikli cinsel istismar eylemi ise vajinal ya da anal muayene sonucu mu arıyoruz? Kısacası, somut delilden ne anladığımızı belirlemek gerçekten delillerin değerlendirilmesi bakımından önem arz ediyor” ifadelerini kullandı.

TANIK DAHİ BULAMIYORUZ

Cinsel istismarda somut delil bulmanın zorluğuna dikkat çeken Özdağ, “Mağdur çocuğun uzman eşliğinde alınan ifadesinde ‘çocuğun anlattıkları tutarlıdır’ şeklinde bir beyan da somut delildir. Ama şahsi fikrim, hakimlerin hatta şüpheliyi tutuklamaya sevk eden savcıların, uzman raporlarını tutuklamak için yeterli görmeyecekleri yönünde. Daha önce de dediğim gibi muhtemelen somut delil olarak vücuttaki izlerden yola çıkılacak ancak unutulmamalıdır ki cinsel istismar, sarkıntılık seviyesinde kalarak da işlenebilen bir suç. Yani laf atmayla veya ani dokunuşlarla da yapılabilir... Ama bunların somut delilinin tespiti çok zor! Anca bir kamera kaydı olması gerekir o da zaten pek çok dosyada neredeyse hiç karşılaşmadığımız bir şey. Bizim karşılaştığımız çoğu olayda hep kapılar kilitleniyor, dört duvar arasında o kişinin çocuğa yaptığı kar kalıyor yanına. Tanık bile bulamıyoruz. 4. yargı paketinin yargılamaya ciddi şekilde zarar vereceğini düşünüyoruz. Yeni yargı paketiyle birlikte istismarcılar tutuklanmadıkları müddetçe delilleri karartabilecekler, tanıkları susturabilecekler ya da yargılamadan kaçabilecekler. O yüzden ‘somut delil’ olmadığı takdirde tutuksuz yargılama, Türk yargısı için çok vahim bir karar olur” açıklamasında bulundu. (Çağla Geniş / İlkses Gazetesi)

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir