GERÇEKİZMİR - İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı CHP’li Tunç Soyer, Habertürk TV’de canlı yayında Fatih Altaylı’nın sunduğu Teke Tek programına konuk oldu.
SOYER'DEN TARIM ÜNİVERSİTESİ VAADİ-HABER İÇİN TIKLAYINIZ
"İLK GÜN BANA EN AZ OY VEREN MAHALLEYE GİDECEĞİM"
Soyer, İzmir’de herkesin oyuna talip olduğunu söyledi, belediye başkanı seçilmesi halinde ilk gün ne yapacağını açıkladı. Soyer, “Herkesin oyuna talibim. İzmir’in başka bir şeye muktedir olduğunu düşünüyorum. O nedenle yerel siyaset yapıyorum. Merkezde yürütülen siyaset kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı bir dil kullanıyor. Yerelde o dili değiştirmek zorundasınız. Herkesi kucaklamalısınız. ‘Sen bana oy vermedin sana hizmet yok’ diyemezsiniz. Nasip olurda seçilirsem ilk gün bana en az oy veren mahalleyi ziyaret edeceğim. Şunu diyeceğim; ‘Hiç endişe etmeyin ben sizin belediye başkanınızım.’ Belediyecilikte herkese hizmet götürmelisiniz Ben bunu aşkla yapıyorum. İzmir’i aşkla seviyorum.”
2 AYRI 100'ÜNCÜ YIL MESAJI
Soyer, belediye başkanı seçilmesi halinde Büyükşehir Belediye Başkanı olarak 19 Mayıs ve 29 Ekim’in 100’üncü yılında görevde olacağının altını çizdi ve, “ Bir tanesi Kurtuluş Savaşının başladığı, diğeri Cumhuriyet’in ilanının 100’üncü yılı. İzmir’den Türkiye’ye kuvvetli bir mesaj vermeyi düşünüyoruz. Yeni bir yüzyıla taşımanın, onun düğmesine basmanın heyecanını yaşayacağız. Cumhuriyetin değerlerini, Atatürk ilkelerini anlatacağız. 100’üncü yıl tarihleri bir fırsat. Bunu en güçlü yapacak kent İzmir” dedi.
Tunç Soyer'in açıklamalarından satırbaşları:
İzmir'de CHP'lilik AKP'lilik meselesi değil. İzmir'lilik bir yaşam kültürü, yani o hayata güler yüzlü bakmayı birlikte yaşamayı mümkün kılan bir yaşam kültürü bu.
BABASI İLE İLGİLİ İDDİALAR
Darbelerin hepsine çok net karşı durduğumu ve darbelerin hiçbirini onaylamadığımı net olarak söylemek isterim. Hatta benim siyasi anlayışımın omurgası bile demokrasi diye tarif edebileceğim birşey. Babamla ilgili söylenenler doğrusu bugün siyasi yürütülen kutuplaştırma, ayrıştırma, ötekileştirme anlayışının bir sonucu olarak yerel seçimlere de enstruman olarak sunma gayreti ama yerel seçim yaşayacağız.
İzmir gibi bir şehrin imkanları, potansiyelleri o kadar fazla ki o kadar zengin ki; yani biz yokluklar içinde kısıklıklara rağmen Seferihisar gibi bir kasabayı bir dünya markası yaptık.
Ulusalararası alanda tanınmayan bir ülkenin 4 kenti ilk defa uluslararası bir network tarafından kabul edildi. Kıbrısı kast ediyorum. İlk defa Kıbrıs Bayrağı 30 civarı ülkenin bayrağı ile beraber dalgalandı. Gerçekten İzmir gibi bir kentin sunduğu potansiyellerle, imkanlarla meslek odaları her birbirinden uzman sivil topklum kuruluşları son derece donanımlı insanlardan oluşuyor. İzmir zaten olağanüstü bir coğrafya. Böyle bir kentte bize sunulan imkanlarla o kenti bir dünya markasına taşımak çok daha kolay.
İZMİR HEP İLK 3'TE
İzmir'in geri kalması söz konusu değil. İzmir yabancı sermayeli yatırımcı şirketler sıralamasında 2. sırada. Türkiye'de en çok yabancı sermayeli şirketler bulunduran kentler arasında 2. sırada. İzmir aynı zamanda Türkiye'de en çok ihracat yapan kentler arasında 2. sırada. En çok üretim yapan kentler arasında 3. sırada. İzmir aslında hep ilk 3'te.
"YENİDEN GİRİLEBİLİR KÖRFEZ İÇİN..."
Liman çıkış noktamız. Limanla ilgili iki temel projemiz var. Bir tanesi sirkülasyon kanalı dediğimiz denize tekrar girilebilir gelmesini mümkün kılınabilecek çalışma olacak. 800 milyonluk bir bütçesi var. Büyükşehir belediyesinin bu kaynağı var. Dolayısıyla Körfez'deki su sirkülasyonunu sağlayarak girilebilir hale gelmesi için çok önemli bir adım atmış olacağız.
İkincisi de navigasyon kanalı dediğimiz bir kanal var. Bunun da 200 milyon liralık bir bütçesi var. Bu kanal açılırsa 11-15 metreye kadar derin olan teknelerin büyük konteynır taşıyabilen teknelerin girebileceği bir liman olacak.
Şimdi elektrik fabrikası satışa çıkıyor, biz büyükşehir belediyesi olarak orayı satın alacağız. Ve orayı kültür sanat vadisi haline getireceğiz. İzmir davet edecek. İstanbul film endüstrisini davet edecek. Bunlar İzmir'de soluk alacak. Daha rahat üretim yapacaklar ve daha mutlu yaşayacaklar.
İZMİR'DE GÖÇ SORUNU
Altı kentli Akdeniz Kentler Birliği kuruyoruz. İskenderiye, Beyrut, Atina, Roma, Marsilya ve Barselon'a belediye başkanlarına 1 Nisan sabahı yazacağımız mektup hazır. İzmir bu kentlerle beraber Akdeniz'i global dünyanın global bir aktörü haline getirecek ve onun önderliğini yapacak. İzmir'deki beyin göçü tersine dönecek.
"ZEYBEKCİ'NİN İZMİR'İ ANLAMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUM"
Nihat Zeybekci beyi misafirimiz olarak görüyorum. Dolayısıyla ben saygısızlık etmek istemem. Ama Zeybekci'nin İzmir'i anlamadığını düşünüyorum. Yani İzmir'in Kordon'u ve Karşıyakası var ya; Gültepe'den Mardin'lisi de gelir, İstanbul'dan Beyazyaka'lısı da gelir. O sahilde çimlere beraber yayılırlar ve sosyalleşirler. O Kordon bir buluşma mekanıdır.
"500 BİN CİVARINDA TURİST ALIYOR OLMAMIZ ÇOK HAZİN BİR TABLO"
Büyükşehir olarak iki feribot alacağız. O körfezde tekneler gidip gelecek. Su oyunları yapacağız, körfez cıvıl cıvıl olacak. 139 yatlık marina projemiz var. Doğru konumlandırmaya çalışıyoruz. Turizm meselesi İzmir'de en çok büyütmek istediğimiz bir hikaye. Antalya 18 milyon turist alıyorken bizim 500 bin civarında turist alıyor olmamız çok hazin bir tablo.
"İZMİR'İ TANITMAYA İHTİYACIMIZ VAR"
Bizim İzmir'i tanıtmakla işe başlamamız lazım. İzmir her türlü uluslararası organizsyona talip olabilecek bir şehir. Avrupa Kültür Başkentliği'ne, Avrupa Gençlik Başkentliği'ne tekrar EXPO'ya, uluslararası tüm siyasi buluşmalara hepsine talip olacağız. İzmir'in gücü arttıkça tanıtımı büyüyecek. İzmir marka olmuş 100 kentin arasına girecek.
"İZMİR'İN EN BÜYÜK SORUNU TRAFİK"
İzmir'in en büyük sorunu trafik. İzmir'de insanlar trafikten şikayetçi. Bununla ilgili çok net çözümlerimiz var. Buca Metrosu; planı, projesi, bütçesi her şeyi hazır. İlk 100 gün içinde biz temelini atmayı planlıyoruz. Çiğli Metrosu, Halka Pınar Otogar Metrosu. Bunun dışında 111 noktada trafiği rahatlatacak akıllı trafik uygulamasını başlatacağız. Trafiği belli yerlerde yer altına alacağız. Deniz ulaşımını daha yoğun kullanacağız.