"BARIŞI HER ZAMAN SIMSIKI SAHİPLENMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
Soyer, 'Barışın ikinci yüzyılı' afişi tartışması için ise, "Geçen ay Srebrenitsa’ya gittik. Gerçekten daha 27 sene önce Avrupa’nın göbeğinde yaşanmış bir soykırım. 4 yılı aşkın sürmüş ve iç savaş. Daha 50’li yaşlarında olanlar bütün o savaşın ya mağdurları ya failleri ama her an şunu hissediyorsunuz ne korkunç bir şeymiş savaş. Hamile kadınları katledip karnındaki çocuk erkek mi kız mı onun iddiasına tutuşuyorlar. Bir felaket. Kısacası savaş gerçekten insanın içindeki kötülükleri ortaya çıkartan uzak durulması gereken bir şey. Ne yazık ki Ukrayna’ya bir büyük savaş yaşanıyor yine kan akıyor. Atatürk 1931 yılında diyor; 'Yurtta sulh cihanda sulh...' Hatay’ı sulh ile alıyor. Barış bizim en çok sahip çıkmamız gereken her fırsatta hatırlamamız gereken sahip çıkmamız gereken bir değer. Bu değer bir Atatürk’ün mirası, sahip çıkmak mecburiyetindeyiz. Her zaman bu coğrafya emperyalistlerin odağında olmuş her zaman gözü üzerinde olmuş bir coğrafya ancak barışa ve Atatürk'ün mirasın sahip çıkarak o gün kazanılan büyük zaferi yaşatmaya devam edeceğiz. Bundan sonrasında barışı her zaman sımsıkı sahiplenmeye devam edeceğiz" yorumunda bulundu.
İKTİSAT KONGRESİ RAPORU
Soyer programda 100 yıl sonra kentte yeniden yapılacak İktisak Kongresi hakkında da mesajlar verdi. Büyükşehir Belediye Başkanı şunları söyledi: Ben İktisat Kongresi’nin tutanaklarını okuyorum ve hayran oluyorum. Büyük bir yangın görmüş şehirde kurulmamış bir Cumhuriyette birbirlerinin sorunlarını çözmeye çalışıyorlar. 'Gece 4 saat çalışmış işçi 8 saat çalışmış sayılır' diyorlar örneğin. Altında 'işçiler ve çiftçiler ekseriyetle, işçiler ısrar' parantez kapanıyor! Bu kararı alan, işçilerin aldığı kararı çiftçilere götürmüş, sanayiciye götürmüş onlara da oylatmış, bu nasıl bir ortak akıl. Barış hala masada imzalanmamış, ortada hala bir devlet yok. Bunları anladığınız zaman şimdi bizim çektiğiimiz ne ki diye düşünüyorsunuz. İktisat Kongresi’ne ev sahipliği yapmışsa bu kent şimdi de bunun zamanıdır ve gelecek kuşaklara ışık olmalıdır. O nedenle de çok uzun zamandır çalıştık. 8 aylık bir kurgu koyduk ortaya. İlk toplantılarını yaptık. Yarın tüccar ve sanayicilerle yapacağız. 17 Şubat’ta da büyük kongreyi topluyoruz. Bilim insanları, STK’lar, kadınlar, gençler… Buradan çıkacak kararların ülkenin 5, yıl 10 yıl sonrası ışık tutmasını bekliyoruz. Gelecekte yaşanacak sorunlarını da düşünerek oluşturulacak çözümlerin ortaya konduğu bir kongre olsun istiyoruz. Kitapları basılacak, belgeselleri hazırlanacak.
"İZMİR'İN NE KADAR POTANSİYELİ OLDUĞUNU GÖSTERECEĞİZ"
Büyükşehir Belediye Başkanı 'başkan bir tarım mümkün' vizyonu ekseninde İzmir Enternasyonal Fuarı'nın kapılarını Terra Madre'ye de ev sahipliği yaparak açacak olması ve büyük organizasyon hakkında ise, "91 yıldır düzenlenen İzmir Fuarı. Belki de düzenlenen ilk EXPO’lardan biri dünyada. Eğitim, eğlence alanı. Bu fuarın nasıl bir vizyonla başlatmışlar. İzmir’in ev sahipliği yaptığı bir buluşma alanı. Biz de ona toz kondurmamaya çalışıyoruz. Terra madre toprak ana demek. Toprak ana bizim içinde kutsal ve çok anlamlı bir ifade. Bizim için toprak ana tarım demek. Bu ülkenin geleceği demek. Ana’lık çünkü toprakla buluşunca anlamlı. Şimdi terra madre toprak ana bizim temamız oluyor. Bu aynı zamanda dünyanın en büyük gastronomi fuarı. Sadece lezzetten ibaret değil artık. Gıda güvenliği var arkasında, turizm var, kültür var, sağlıklı beslenme var. Gastronomi artık sadece gastronomiden ibaret bir disiplin değil. O nedenle terra madre anadolu bir lezzet fuarı değildir. Bir zincirin halkalarıdır. Bu dev organizasyona ev sahipliği yapmaktan gurur duyuyoruz. Bu bereketli toprakların bereketini gösterme imkanı bulacağız. İzmir’in ne kadar potansiyeli olduğunu göstereceğiz. Lozan kapısını da yeniliyoruz oradan itibaren bütün kültürparka yayılacak. 1 buçuk milyon ziyaretçi bekliyoruz. 46 ülkeden katılımcı olacak. Her ülkede tarımın nasıl yapıldığı ile ilgili hem o ülkede tarımsal ürünlerin nasıl işlendğini nasıl lezzetlere dönüştüğünü birbirlerinden nasıl etkilendiklerini ve sonuçta insan evladınıbesleyen toprak ananın marifetlerini görme fırsatı olacak katılımcılar. Çeşitli şovlar, konserler olacak" diye konuştu.
Soyer, fuarın süresini uzatmaya yönelik soruya ise, "Bunun için önce 10 günlük zaman dilimini başarıyla tamamlamamız lazım ki o cesareti bulalım. Önümüzdeki yıl için bizi cesaretlendirecektir umarım bu seneki fuar..." diye yanıtladı.
Büyükşehir Belediye Başkanı son olarak kente şu mesajları verdi: Biz çok heyecanlıyız. İzmir kurtuluş günlerini yaşamaya başladı. Büyük Taaruzun ilk adımlarını atıyor olacağız. Küresel iklim krizi, yoksulluk savaş hepsiyle iç içe yaşadığımız bir dönemdeyiz. Bu dönemin başarıyla atlatılmasının sırrı birliğimizde ve beraberliğimizde. Atalarımızın bize bıraktığı bu vatanın değerlerine sahip çıkmak zorundayız. O nedenle sorumluluğumuzun büyük olduğunu biliyorum. İzmirliler tarih boyunca Anadolu’ya deniz feneri olmuş bir şehirdir İzmir yine o öncülüğü yapacak.