EİB yönetim kurulları ortak toplantısı Seferihisar Belediye Başkanı ve CHP'li İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tunç Soyer'in katılımıyla düzenlendi. Tunç Soyer, konuşmasında ihracatçıların başarılarından söz ederek onların yarattığı ekmeğin çok değerli olduğunu vurguladı. İzmir'e nasıl baktığını anlatan Soyer, kentin 150-200 yıl öncesine kadar Akdeniz çanağındaki ticaret hacminin yüzde 30'unu tek başına yapan bir yer olduğunu söyledi. Soyer, "Ticaretin 3'te birini tek başına yapan İzmir bu coğrafyada batının ürünlerini doğuya pompalayan bir yürektir. Sonra mübadele, büyük yangın, Kurtuluş Savaşı nedeniyle bu kapasite kan kaybetti. Yani bu yürekte bazı damar tıkanıklıkları oluşmaya başladı. Ama tepemizde bu güneş önümüzde bu körfez ve bereketli topraklar duruyor. Sadece kalp masajına ve tıkanık damarların açılmasına ihtiyaç var" dedi.
İzmir'in 12 iyon kentten biri olduğunu ifade eden Soyer, "Bu 12 kentin hepsi liman kenti. Ama hepsi bu hüviyetini kaybetmiş. İzmir bu kimliğini yüzlerce yıldır koruyor. En büyük damar tıkanıklığı burada yatıyor. Limanda yapılması gereken iki temel iş var. Bunlardan biri sirkülasyon kanalının açılması yani körfezin temizlenmesi, ikincisi navigasyon kanalının açılması. Bu navigasyon kanalı bazı gemilern girmesine imkan vermiyor. 200 milyon lira bedelle açılması gereken bir kanal var. İkincisi bir yay gibi körfezin etrafını saran kanal ise 800 milyon bedelli bir kanal. Bu iki kanal açıldıktan sonra İzmir hem büyük ticaret gemileri için girilebilir bir yer olacak hem temiz körfez sayesinde bütün dünya kentleri arasında rekabet gücünü arttıracak. Bu kaynak var. Büyükşehir belediye başkanı seçilmek nasip olursa bu kaynakla biz bunu yapacağız. Değirmenin suyu nereden geliyor daha sonra açıklayacağım" dedi.
İzmir'in turizmde bazı sorunlar yaşadığına dikkat çeken Tunç Soyer, şöyle konuştu:
"Turizm trajik bir noktada. Antalya 18 milyon turist alırken biz 1 milyon alıyoruz. Bunun da 500 bini kenti hiç görmeden Bergama ve Efes'e gidiyor. Gastronomi turizmi, kongre turizmi konusunda detaylı çalışmalarımız var. 26 Şubat'ta proje tanıtım toplantısı yapacağız. O gün İzmir için birinci cemre olacak. İkinci vizyon toplantımız 10-12 Mart gibi olacak. Üçüncü cemreyi de bir köyümüzde gerçekleştireceğiz. Özetle 1 Nisan baharına hazırlanıyoruz."
Akdeniz çanağında yeni bir kentler birliği kurma hedeflerinden bahseden Tunç Soyer, "Artık dünya, kentlerin yarıştığı bir dünya haline geldi. Örneğin Hamburg dizel araç girişini yasakladı. Barcelona'da trafik akışı hafifledi, gürültü kirliliği aşağı çekildi. İsveçte bazı şehirler çöp ithal ediyor kentin enerji ihtiyacını karşılamak için. Bunların hiçbirinin devlet politikasıyla ilgisi yok. Çünkü kentler hükümetlerden çok daha insana dair çözüm üretir. Hükümetler ne yazık ki çok çağ dışı kaldı. Geleceğin dünyası kentler dünyası. O nedenle İzmir'in kendi başına yapacağı çok şey var. Bizim kentler ağı diye tanımladığımız kavram Akdeniz'e kıyısı olan 6 kentle başlayacak. Bu kentler İskenderiye Beyrut Atina Roma Marsilye ve Barcelona. Hepsi aynı iklim kuşağında ve ortak turizm ve tarım projeleri yapılacak. Niyetimiz Akdeniz'in markaları üzerinden yeni pazarlar yaratmak ve İzmir'in pastadaki payını büyütmek" diye konuştu.
İzmir fuarının yanında büyük bir kongre merkezi yapmak istediklerini kaydeden Soyer, "Alaçatı'da ve Foça'da yatak kapasitesiyle uyumlu küçük kongre merkezi yapalım. Çünkü turizmi 12 aya çıkartma mecburiyetimiz var. Kongreler sadece ticari değil birleşik kentler ve yerel yönetimler birliği, habitat yada kentler ağlarına ev sahipliği yapabilme gücüne sahibiz. Bir teknoloji vadisi planlıyoruz. Yüksek teknoloji üreten bir serbest bölgeyle bu hikayeyi güçlendirmek mümkün. Özgürlükçü, demokratik insan yapısı bir silikon vadisini bu coğrafyada kurabileceğimizi gösteriyor. Tarımla ilgili serbest bölgeler dışında organize tarım bölgesi tanımlanabilecek alanlar hazırlayabiliriz. Seferihisar'da tarım ürününü sanayi ürününe dönüştürdük. Tarım ürünü raf ömrü kısa, pazarlama kabiliyeti zayıf. Ödemiş'te patates 20 kuruşa kadar düştü. bir kamyon patatesle bir cep telefonu alamaz hale geldi üretici. Onu işlediğinizde hem raf ömrü uzuyor hem katma değeri buyüyüyor. Mandalinayı jeotermalin buharıyla kuruttuk, en az 6 misli katma değeri büyüdü. Bir ek gıda ürünü hazırlıyoruz. Sonsuz şey yapılabilir. Mandalina bize çok şey öğretti. Mandalinanın ununu, pestilini, lokumunu yaptık. İzmir'in insan gücüne güveniyoruz. Özetle bizim İzmir için öngördüğümüz körfez meselesine göre, İzmir'in İstanbul'dan sonra mutlaka ikinci hub haline gelmesi lazım. Çok üretirseniz yeni ürünler yaratırsanız herşey mümkün. Ama pazarlayamazsanız, taşıyamazsanız kıymeti yok. Hem liman hem havaalanının hap haline gelmesi önemli" dedi.
İzmir'in önde gelen sanayicileri, üreticileri ve kadınlarının içinde yer aldığı bir platform yaratmak istediklerini anlatan Soyer, ihracatçılardan da destek istedi. Soyer son olarak şunları söyledi:
"Yüreğin masajının en önemli başlıklarından biri demokrasi meselesi. Demokrasiyle katılımcılık ve şeffaflığı kast ediyorum. Kenti birlikte ileri taşımayı hedeflersek İzmir'in potansiyelini kullanma imkanına kavuşacağız. İzmir'i en iyi ben biliyorum mantığıyla potansiyelin çok az kısmını kullanmamıza neden olur. Özetle İzmir'in kapısını herkese açabilirsek yeni hikayeyi yazmak mümkün. izmir yeni bir hikaye yazmaya mahkum. Liman kenti kimliğini korumaya hak ettiği yere çıkmaya mahmkum. Ben siyaseti bu nedenle yapıyorum. Çok daha fazlasının kanallarını açmak için siyaset yapıyorum. Başka türlü bunun bir kader olduğunu düşünmeye başlarız. İzmir'in içinde bulunduğu durum takdiri ilahi değil takdiri idaridir. Biz bu idareyi değiştireceğiz. Başka bir idare başka bir İzmir mümkün."
Toplantıya katılanların sorularını da yanıtlayan Soyer, adaylığın açıklanması sürecinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu arasında yaşanan gerilimle ilgili, "Başkan Kocaoğlu'nun kafasında başka biri vardı. Onun gelmesi için uğraştı, bu gayet doğaldır" diye yanıt verdi. 40 bin nüfuslu Seferihisar'ın ardından Büyükşehirin yönetimiyle ilgili bir tereddüt yaşamadığını da anlatan Soyer, "Bir ilçeyi yöneten başkan bence daha başarılı olur. İzmir'de binlerce üniversite öğrencisi ve akademisyen var. Hep birlikte projeleri hayata geçireceğiz" dedi.
İHRACATÇILAR TALEPLERİ SIRALADI
EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, 12 birliğin temsilcileri arasında köprü kurmak ve ortak hedefler belirlemek için başlattıkları ortak toplantıların dördüncüsünü düzenlediklerini belirterek, "Bölgemizin dış ticaret hacmi 2018 yılında 36 milyar dolar olarak gerçekleşirken; Bölgemizdeki illerin tamamı dış ticaret fazlası verdi. Bölgemizde, ihracatın ithalatı karşılama oranı rekortmeni mermerin başkenti Afyon oldu. Afyonlu ihracatçılarımız, her 100 dolarlık ithalat karşılığı 411 dolar ihracat yaptı. Biliyorsunuz 2019 yılına tüm ülke olarak dış ticaret fazlası veren ülke hedefiyle girdik. Biz bunu başardık, darısı tüm Türkiye'nin başınaö diye konuştu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini üstlenecek adaylardan beklentilerini de sıralayan Eskinazi şunları ifade etti:
"Öncelikle, marka şehir dediğimiz İzmirimizin, sadece bizim gözümüzde değil tüm dünyanın gözünde aynı etkiyi bırakması ve dünya kentleri içinde en üst sıralara çıkmasını istiyoruz. Akıllı teknolojilerin uygulandığı, hizmetlerin birbirine dijital ağlarla entegre hale geldiği, atık üretmeyen, yüzü teknolojiye dönük bir İzmir istiyoruz. Girişimcileri sadece melek yatırımcıların insafına bırakmak yerine; fikirlerini hayata geçirebilmeleri için ihtiyaç duyacakları mali kaynağı sağlayabilecekleri bir fon kurulmasını; böylece genç girişimcilerin önünün açılmasını talep ediyoruz. Özellikle şehrimizin iddialı alanlarında özel sektör-üniversite-belediye işbirliği içinde doğru planlama yapılarak; yatırımın güçlendirilmesini arzu ediyoruz. Altyapı sorunlarının ileriye dönük çözümünün sağlanarak; geçici çözümlerle kaynak israfı yapılmamasını; altyapısıyla göz çarpan bir dünya kenti olmayı istiyoruz." (DHA)
Huriye 21 Şubat 2019 Perşembe 21:40
|