GERÇEKİZMİR - İzmir, Paylaşım Ekonomisi Derneği (PAYDER) öncülüğünde ve Büyükşehir Belediyesi'nin desteğiyle önemli bir zirveye ev sahipliği yapıyor.
Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde (AASSM) gerçekleşen 1.Uluslararası Paylaşım Ekonomisi Zirvesi açılış konuşmalarıyla başladı.
Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden İzmir İnovasyon ve Teknoloji A.Ş. ile İZELMAN A.Ş.’nin de katkı sağladığı etkinliğe İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, PAYDER Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Aybar, Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı (TÜSEV) Onursal Başkanı Prof. Dr. Üstün Ergüder, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, ekonomist ve yazar Emin Çapa, İZELMAN A.Ş. Genel Müdürü Burak Alp Ersen, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin önceki dönem başkan vekili Sırrı Aydoğan, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bürokratları, ekonomistler ve uzmanlar katıldı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'den de zirvenin açılış bölümünde önemli açıklamalar geldi.
"KURDA, KUŞA, AŞA..."
Söze, "Ben paylaşım sözcüğünün içeriği ile ilgili bir şeyler söylemek istiyorum" diyerek başlayan Başkan Tunç Soyer, "Kurda, kuşa, aşa… Anadolu kadınlarının toprağa tohum serperken kullandığı bu kısa cümle tüm yaşamı nasıl inşa etmemiz gerektiği ile ilgili iki temel sırrı içeriyor" dedi.
"BU MATEMATİK BOZULDUĞUNDA..."
Soyer şunları kaydetti: Birincisi paylaşmadan üretim olmaz. Ne üretiyorsak onun üçte ikisi evrene aittir. Bu matematik bozulduğu anda yaşamın matematiği şaşar ve gezegen yaşanamaz hale gelir. Paylaşım ekonomisi insanlığı en büyük dejavusudur. Dünyayı kaçınılmaz bir sona sürükleyen merkeziyetçi felsefenin iflası ve türümüzün imece kültürünü yine yeniden keşfidir. Paylaşım ekonomisinin açtığı yol bir kere daha kurda, kuşa, aşa diyebilecek kadar uygar olabileceğimizin günlerin başlangıcını müjdeliyor.
"DÜNYA SAĞLIKLIYSA BİZ DE SAĞLIKLIYIZ"
Soyer açıklamalarına şöyle devam etti: Doğamız ve toplumlar üzerinde çok zor yaralar açan biriktirme ekonomisi insanlara şahsına münhasır zenginlikler vaat ediyor. Kendine ait evler şirketler sadece bir aileye ait olan büyük servetler paylaşmadan büyümeye koşullanmış zenginlik tarifinin sonucu. Adet kanserle sürecini yansıtan bu tablo sonucunda kimseye refah ve huzur getirmiyor. Hepimizin ekmeğini ve güvenliğini ve gezegenimizin sağlığını elinden alıyor. Bireysel hırslarımızın sonucunda ortay acıkan ise hasta bir gezegen. Savaşlar, açlık, terör, iklim krizi. Bu hasta gezegeni yaratan bir tespit var; Kaynakları sınırlı, ihtiyaçlar sınırsızdır. Acaba doğru u? Doğayla uyumlu kaynak arayışı sonuz imkanlar sunuyor mu? Güneş, rüzgar deniz dalgası hidrojen sonsuz kaynakların müjdeleyici değil mi? Peki ihtiyaçlar gerçekten sınırsız mı? Yoksa çok daha az tüketerek yaşamak mümkünken bizi doyumsuz kılan kapitalist üretim ilişkilerinin tuzağı mı? Tüketim çılgınlığı ve bu yanılsama insanın kendisine ve doğasına yabancılaşması sonucunda ortaya çıkıyor bu hasta gezegen. Hasta bir gezegende onun parçası olan bizlerin tek tek iyi olma şansımız yok. Dünya sağlıklıysa biz de sağlıklıyız.
BEREKET EKONOMİSİ VURGUSU!
Büyükşehir Belediye Başkanı konuşmasını şu sözlerle tamamladı: İnsan özünün iyi olduğuna inananlardanım. Umuda dört elle sarılmamız gerektiğini düşünüyorum. Bunu yeniden inşa etmenin yolu ise paylaşmaktan geçiyor. Bunu anlamak için ana çıktısını en baştan tarif etmemiz gerekiyor. O çıktı büyüdükçe eksilten zenginlik yerine paylaştıkça çoğaltılan bereket olmalı. Bu nedenle hem yeni hem de çok eksi bu paradigmayı bereket ekonomisi olarak da tarif edebilir. Çok iken bir olmayı, dünyanın refahını adil bir şekilde paylaşmayı ifade ediyor. 2021 Eylül’ünde İzmir’de gerçekleşen Dünya Belediyeler Birliği Kültür Zirvesi’nde bu anlattıklarımı içeren bir kültür tarifi yapmıştık ve adına da döngüsel kültür demiştik. Döngüsel kültür dört ayak üzerine oturuyor. Doğamızla uyum, birbirimizle uyum, geçmişimizle uyum, değişimle uyum. Temel vaadi bereketi korumak olan bu paylaşım ekonomisinin döngüsel kültürün çok önemli uygulamalarından biri olduğuna inanıyorum. Bu toplantının İzmir’de olmasının bir anlamı da Şubat 2023’te gerçekleştireceğimiz 2. Yüzyılın İktisat Kongresi. Bugün konuşulacak konuların İktisat Kongremize çok önemli katkılar koyacağına inanıyorum. Şaşarsa tekil akıl şaşar, ortak aklın şaştığı görülmemiştir. Ortak akılla hareket etmeden yoksulluğu yenemeyiz. Paylaşım ekonomisinin temeli imceye dayanıyor.
KONUŞMACILAR NE MESAJ VERDİ?
“Paylaşmak kültürümüzde önemli bir davranış biçimidir”
PAYDER Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Aybar da, “Bugün paylaşmayı ve paylaşarak ekonomik değerler yaratmayı konuşacağız. Paylaşmak bizim kültürümüzde önemli bir davranış biçimidir. Bugün bizler paylaşmanın daha çok ekonomik değer yaratan tarafına bakacağız. “Yolculuğumuzda en büyük desteği İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden görüyoruz. Tunç Başkanıma teşekkürler sunuyorum” ifadelerini kullandı.
“Bu dünyayı isteyen var mı?”
Paylaşmanın zorunluluğuna değinen ekonomist ve yazar Emin Çapa, “Başka bir dünya inşa etmek zorundayız. Bunun için başka bir insan inşa etmek mecburiyetindeyiz. Gelecek inşa edilen bir şeydir” dedi. Gelir dağılımının dünyada korkunç bir noktaya geldiğini ve ekonominin sürdürülebilir olmaktan çıktığını ifade eden Emin Çapa, “Bu dünyayı isteyen var mı? Bu dünya kapitalizm için bile mümkün değil” diye konuştu.
“Hep beraber sahiplenmemiz lazım”
Türkiye’de hayırseverliğin gelişimi hakkında konuşan TÜSEV Onursal Başkanı Prof. Dr. Üstün Ergüder ise yıllar önce katkı koyduğu eğitim reformu girişimiyle ilgili bilgi vererek “Eğitim reformunu şu an 16 vakıf ve dernek destekliyor. Eğer Türkiye’de eğitimde bir şey yapılacaksa hep beraber sahiplenmemiz lazım. Bu da bir paylaşımdır. Burada sosyal değişim hedefliyorsunuz. Buna para bulmak güç oldu ama oldu. Ortaklaşma projesi çıktı” dedi.
EKAR Kurucu Başkanı Vilhelm Hedberg de, ulaşım paylaşımında yeni gelişmeleri aktardı ve doğa dostu sistemlerin önemini vurguladı.