Efe Can TAN / GERÇEKİZMİR – Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Ticaret Odası’nda (İZTO) gerçekleşen Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı (CHP) Özgür Özel’in katılımıyla gerçekleştirilen ekonomi zirvesinde bir konuşma yaptı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer sözlerine toplantıya ev sahipliği yapan 3 odaya 5 yıllık görev süresince gerçekleşen çalışma kültürü adına teşekkür ederek başladı. Başkan Soyer, “Bir büyük teşekkürüm var. İZTO-EBSO-İTB 5 yıl boyunca uyumlu ve gönüllü bir çalışma ile birlikte çalışma kültürü konusunda çok büyük işler yaptılar” dedi.
"YÜZDE 87'LİK ORANIN GURURUNU YAŞIYORUZ"
Soyer sözlerine, “8 Nisan 2019’da mazbatamı alırken canla başla çalışacağıma söz vermiştim. 165 projemizi gerçekleştirmeyi vadetmiştim. Üzerine 15 de yeni proje ekledik. Bu projeleri yüzde 87’lik oranla başarmış olmanın gururunu taşıyorum. Kriz derinleşirken bunları mazeret olarak göstermedik. Şehrimizi peşkeş çekmedik. İzmir duruşu ile 5 yılda uluslararası finans kuruluşundan 1 milyar euronun üzerinde finansman getiren tek belediye olduk. Bütçemizin yüzde 40’ını yatırımlara ayırdık. Laikliği, demokrasiyi savunmak için en önde yer aldık” diyerek devam etti.
HÜKÜMETE 40'TA 1 SALVOSU!
Büyükşehir Belediye Başkanı iktidarı kente yatırımlar üzerinden eleştirirken, “İzmir parti devlet tarafından fakirleştirildi. İzmir 2023 yılında 440 milyar lira vergi ödemiş. Bunun 100 milyar lirası İzmir için harcanmış… 71 milyar lirası personel giderleri, 14.5 milyar lirası hizmetler için, 13.5 milyar lirası da yatırım için harcanmış. Yani 440 milyar verginin 13 milyar lirası yatırıma dönmüş. Yüzde 2.5’un biraz üzerinde. Bu rakama bir başka şekilde de bakmak mümkün. 2023 yılında merkezi hükümet toplam 542 milyar lira yatırım yapmış. Bu yatırımın içinde İzmir’in payı yine 13 milyar lira, yani yüzde 2.4. Sağdan da baksanız soldan da baksanız 40’ta 1 oranı değişmiyor. Sadece bu yıl değil, yıllardır bu böyle. Peki neden? Neden biliyor musunuz? Laikliğin, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin en güvenli kalesi olan İzmir’in daha da ileriye gitmesinden korktular. Hala korkuyorlar, korkmaya da devam edecekler. İzmir eşitlikçi ruhuyla, kendisiyle ve kendisi gibi olmayanlarla barışık kültürüyle otoriter ve popülist siyasal iklimin ülkemizdeki panzehri olmayı sürdürecek” ifadelerini kullandı.
"KOKAN KÖRFEZ DEVRALDIM, KOKMAYAN BİR KÖRFEZ DEVREDİYORUM"
İzmir Körfezi için önemli bir parantez açan Başkan Soyer ayrıca, “Önümüzdeki dönemin belediye başkanı yeni projeler geliştirecek. Bazı stratejik işler var ki hız kesmeden devam etmesi gerekiyor. Bunların en başında Körfez ve koku meselesi geliyor. Ben göreve başlarken kokan bir Körfez devraldım. Şükür ki bugün yeni gelecek başkana kokmayan bir Körfez devrediyorum. Sırada Körfez’in yüzülebilir hale gelmesi hedefimiz var. Başlattığımız 10 yatırımlık program harfiyen uygulanırsa bu hedef de gerçek olacak. Ölçümlerimiz şimdiden Körfez’in güney kıyılarından Karataş’a kadar uzanan bölgenin yüzülebilir hale ulaştığını gösteriyor” dedi.
Soyer şunları kaydetti:
"BU TARİHİ BİR FIRSAT!"
Herkes emin olsun ki doğru yoldayız diliyorum ki bu yolda devam edilir. En önemli konu deprem. Hedefimiz İzmir’in yapılaşma şekillerini belirlemekti. İzmir 6 milyon nüfusu ve 3 kata daha fazla yeşil alanı içinde bulundurabilir. İzmir’in nazım imar süresi 2030’da doluyor. Bu nedenle kentsel dönüşü havza ölçeğinde yapmak gerekiyor. Bu tarihi bir fırsat!
"ADAY GÖSTERİLSEYDİM…"
Buca-Onat Tüneli en büyük yatırımlarımızdan biri. 2 yıllık işi kaldı daha da az bir sürede umarım açıldığını göreceğiz. 2 önemli raylı sistem projesini başlattık ve bitirdik. Şayet aday gösterilseydim önemli projelerimizden biri İZMAN olacaktı. Türkiye’nin şehirlerarası ilk metro hattı olacaktı. İzmir ve Manisa 15 dakikaya inecekti. Dilerim bu proje de başlar.
'DEĞİŞİM' MESAJI!
Soyer sözlerini şöyle tamamladı: Hep söylediğim ama bir çoklarının hala anlayamadığı bir hakikat var. İzmir asla ama asla vazgeçmez. Bağımsızlık bizim karakterimizdir. İzmir eşitlikçi ruhuyla, kendisiyle ve kendisi gibi olmayanlarla barışık kültürüyle otoriter ve popülist siyasal iklimin ülkemizdeki panzehri olmayı sürdürecek. Dilerim ve umut ederim değişim sloganıyla başlayan yenilenme süreci de tıpkı doğada olduğu gibi dönüşüm ile devam eder. Biz İzmir’de ektiğimiz her bir tohumun takipçisi olmaya, mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Cumhuriyetimizin ve onun devrimlerinin kalesi olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin değerlerini daha da yücelterek kutlayacağız. Halkın talepleri yegane yol göstericimiz olacak. Cumhuriyet devrimleri tek gerçek pusulamız olacak. Ben demokrasinin kalesi olan ve Türkiye'deki en güzel uygulamalarını ortaya koyan İzmir'de bu şanlı mirası ileriye taşımak ve bütün yurda yaymak için son nefesime kadar çalışmaya devam edeceğim. Mutlaka başaracağız, birlikte başaracağız, daima cumhuriyet, daima demokrasi ve daima İzmir diyerek...