GERÇEKİZMİR - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Habertürk TV’de Teke Tek programında Fatih Altaylı’nın sorularını yanıtladı.
Soyer, İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi, koku sorunu, Bakanlığın Halkapınar-Otogar Metro hattı için 3 bin liralık bir ödenek ayrılması, opera binası ve AK Parti cephesinden eleştirilen yurt dışı mesaileri başlıklarında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Soyer’in konuşmalarının satır başları şöyle;
BAKANLIĞIN VE BÜYÜKŞEHİR’İN AYRI AYRI DÜZENLEDİĞİ İZMİR İKTİSAT KONGRESi
İsim benzerliği… Onlarınki anma… 100. yıl vesilesiyle anma…
Valimize arz ettim 1 sene önce. “Biz böyle bir yolculuğa çıkıyoruz. Uzun bir yolculuk. Hükümet bir iktisat kongresi planlaması yaparsa bize ne düşen görev olursa yapmaya hazırız” dedim. Onlar ayrı bir organizasyon yapacak. Cumhurbaşkanı da gelecek.
Biz 100 yıl önce atalarımızın yaptığını Türkiye’nin geleceği için yapıyoruz. Biz bir belediyeyiz. Biz ev sahibiyiz. İzmir için Türkiye için yapıyoruz.
Biz biraz daha 100 yıl önceki ruhundan yola çıkarak geleceği inşa etmek istiyoruz. 100 yıl önce yepyeni bir Türkiye inşa etmek için iktisat kongresinde yola çıktılar. İşçiler, tüccarlar, çiftçiler, sanayiciler…
Biz de Ağustos ayında yola çıktık. Bugünün siyasal ikliminde geleceğin Türkiye’sini tartışın dedik. Bugünün Türkiye’sinde en büyük eksik ortak hayal kurma refleksi.
180 kurumsal temsil bir araya geldi. Aynı masada DİSK Genel Başkanı ile TÜSİAD Başkanını yanımda oturuyordu. İnşa edilecek gelecek, ortak hayaller üzerinde yapılmalı. Öbür türlü çöküyor. Sürdürülebilir gelecek için inşanın tek yolu ortak akılla yapılacak inşa. Siyasal kimliklerden arınarak yürüyoruz. Muazzam bir özgüvenle toplantılar sürüyor. Her birine sonuna kadar katıldım. Aldıkları kararların oylaması yapılıyor. Bir sözcük üzerine dakikalarca tartışıldı. 184 karar alındı 54 başlıkta. 51 ilke tespit edildi. Oylamaya sunuyoruz. Oybirliğiyle geçiyor.
Muazzam bir ortak akıl var süreçte. 4 masadaki toplantıların dışında 9 ayrı forum var eş zamanlı yürüyen. Bambaşka boyutlarıyla takip ederek kendi sözlerini söyleyecekler. Geleceği kendi haline bırakırsan zaten geliyor. Biz sürdürülebilir geleceği inşa etmeye çalışıyoruz. Geleceğin iktisat projelerini belirlemeye çalışacağız.
6 gün sürecek. 15-21 Şubat arasında. Birbirlerinin kararlarını müzakere edecekler. Oylayacağız. Dünyanın bir çok yerinden önemli konuşmacılar gelecek. Keyifli etkinlikler de koyduk. Heyecanlı bir 6 gün bekliyor Türkiye’yi!
Kıymetli bir ortak akıl oluşacak. Herkesin örnek almasını esinlenmesini isteyeceğiz. Hiçbirini tepeden indirilmiş değil aşağıdan getirilmiş kararlar olacak.
KOKU SORUNU
Zaman zaman yaşanan koku sorununu tamamen ortadan kaldıracağız. Yağmur suyu, pis su aynı kanaldan akıyor. O suyu arıtmaya taşıyorsunuz, tesisin kapasite 80 iken 120'ye çıkıyor. Arıtamadığı için Körfez kirleniyor, koku çıkıyor. Yağmur suyu ile pis suyu ayrıştırdığınızda bu engellenecek, koku sorunu bitmiş olacak.
HALKAPINAR-OTOGAR METRO HATTI İÇİN BAKANLIĞIN 3 BİN TL AYIRMASI
İstanbul’da havalimanından gelirken gördüm U harfi var. Ulaştırma Bakanlığı’nın yaptığını gösteriyor. İzmir’de bir tane U yok. Bir metre metro tüneli yok yaptığı hükümetin. Tamamını Büyükşehir Belediyesi yaptı. Halkapınar-Otogar Metro hattı için 3 bin TL ayrıldı. Oyuncak tren alacağız onla. 4,5 kilometre hattı da yapsın istiyoruz hükümet. Şaka değil gerçek 3 bin TL ayrıldı.
OPERA BİNASI
Opera binası bizden önce başlamış. Çok büyük rakamlara çıkılmış, biz dtevam ettirdik. Sonra mimarla müteahhit arasında uzlaşmazlık çıktığı bilgisini aldık. Ondan sonrası hukuki sürece dönüştü. Hukuki haklarımıza dayanarak 'devam et' diyoruz. Karşı taraf zamana yaymaya çalışıyor. Yükümlülükleri hatırlatıyoruz. Bizim irademiz hikayeyi sürdürmekten yana. Mümkün olduğunca zorlayacağız. Yavaş yavaş gitse de orantılı gidişe razıyız. Yeter ki devam etsin. Vazgeçmemek için sonuna kadar direneceğiz. Biz önce kendi imkanlarımızla başladığımız yolu bitirmek istiyoruz. İzmirlinin yarım kalacak kaygısı var ama hukuki sorunları da aşacağız.
AK PARTİ’DEN GELEN YURT DIŞI MESAİSİ ELEŞTİRİLERİ
Seferihisar Belediye Başkanıyken de söyleniyordu. Yurt dışına çıkmakla ilgili şunu söylemek isterim. İzmir 1880-1920 tarihleri arasında yaklaşık 10-11 dilde onlarca gazete çıkıyor, onlarca sinema, tiyatro, balo salonları var. Kafeteryaları Amsterdam'la, Viyana ile karşılaştırılıyor. Bir dergi var, buharlı gemilerin reklamını yapıyor. İzmir yüzlerce yıl boyunca Akdeniz'in en önemli liman kentlerinden biri olmuş. Şimdi giderek içine kapanmış. O bereketli topraklar, o iklim, olağanüstü medeniyet, kültürel yapı olduğu gibi duruyor. İzmir hakikaten tarih boyunca Anadolu'nun lokomotifi olmuş. Hepsinin ilki İzmir'de. İzmir kalp gibi. Doğunun değerlerini almış, batıya pompalamış, batının değerlerini ürünlerini almış doğuya pompalamış. İzmir'i dünyaya entegre etmek lazım.
Biz Avrupa Konseyi'nden ödül aldık. Binlerce yönetimler arasından bir şehre bu ödülü veriyor. İzmir dünya belediyeler birliğinin kültür zirvesine ev sahipliği yaptı. Bunlar tesadüfen olmuyor. Kapı tırmalamanız lazım, gidip ziyaret etmeniz, ikna etmeniz lazım. Ancak öyle olursa ticaret, turizm büyüyor. Gidiyoruz 1 gün kalıp, dönüyoruz.