GERÇEKİZMİR - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Radyo Trafik yayına konuk olarak önemli açıklamalarda bulundu.
Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, koronavirüs ile mücadele sürecinde yapılan yardımlar ve çalışmalar, ramazan tedbirleri, yaşanan ekonomik tablo, üreticiye ve üretime yapılan destekler, 'Seyyar Pazar' ve maskematik uygulaması hakkında detaylı bilgi verdi.
Başkan Soyer ayrıca toplu ulaşımda yapılan düzenlemeyle sefer sıklıklarının azaltılmasına paralel gelen eleştirilere yanıt verirken, maske dağıtımı konusunda çarpıcı bir çıkışa imza attı ve sağlıkçılar için yeni tesis müjdesi verdi.
ZOR ADAPTE OLACAĞIZ AMA DERS ÇIKARABİLİRİZ
Koronavirüs ile mücadele sürecinin günlük yaşama etkilerini değerlendiren Başkan Soyer, “Bir yandan eve daha çok ısınmaya başladık, evde vakit geçirmeye başladık, ev hayatı, ailece vakit geçirmek vs böyle şeyler neredeyse unutulmuştu. İşin böyle kültürel hoş bir yanı var. Aile, mahalle, komşuluk kültürünü insanlar tekrar hatırlamaya başladı. Hayatın temposu yavaşladı. Zor adapte olacağız tabi. Haldır haldır koşturmaya o kadar alışmışız ki frene basınca herkes şaşkınlık içine girdi. Ama bunun iyi yanlarını görüp güzel dersler çıkarabiliriz” dedi.
10 BİN KİŞİYE İFTAR SOFRASI AÇMA HEDEFİMİZ VAR
Ramazan tedbirleri genelgesine ilişkin konuşan Soyer, “Bildiğimiz iftar sofraları çadırları bunlar olmayacak ne yazık ki, daha çok herkesin içine kapandığı bir Ramazan yaşayacağız ama iftar mesesinde çözüm ürettik. Bir paketimiz var, BizVarız sitesi üzerinden duyurduğumuz… Halkın bakkalı vardı, vatandaşların tercihine sunduğumuz. Şimdi 3. paketi ekliyoruz. 2 kişilik iftar yemeği hazırlıyoruz. Kaç kişi için gücünüz yetiyorsa tıklıyorsunuz. 2 kişilik menü 20 lira…10 bin kişiye iftar sofrası açma hedefimiz var. Tüm İzmirlileri davet ediyoruz. Gücünüz ne kadar yetiyorsa o kadar iftar sofrası yapabilirsiniz. Tuşa dokunmanız yeterli… İhtiyacı olan vatandaşlara ulaştırma noktasını biz üstleniyoruz. Bugünden itibaren iftar sofrası seçenek olarak girmiş olacak” diye konuştu.
İZMİRLİLERE ÇOK GÜVENİYORUM
Süreçte yarattığı ekonomik tabloya değinen Başkan Soyer, “O kadar büyük trajediler yaşanıyor ki, akşam bir vakitten sonra onları okumaya gayret ediyorum ama dayanamıyor insan, içi parçalanıyor. Hıçkıra hıçkıra ağlıyorsunuz, çok trajik sıkıntılar yaşanıyor. Salgından önce yüzde 20’nin üzerindeydi zaten işsizlik... Özelikle günü birlik çalışanlar, bunlar perişan durumda… Ev temizliğine giden vardı gitmiyor, konaklama yemek sektörü garsonlar berbat durumdalar. Çok büyük bir sıkıntı var. El ele vermemiz lazım, birbirimize ihtiyacımız var. Herkesin elini taş altına sokup o insanlara yardım etmesi lazım… Biz hep diyoruz; güçlü olanlarla ihtiyacı olanlar arasında köprü vazifesi görebiliriz. Ben inanıyorum, duyarlı İzmirliler bu desteği sürdürecekler. Ben İzmirlilere çok güveniyorum. Her gün 2 bin 500, 3 bin paket dağıtıyoruz. İzmirlilere teşekkür ediyorum, bunu sürdüreceğiz” dedi.
HİÇBİR ÇAĞRI TALEBİNİ CEVAPSIZ BIRAKMAYACAĞIZ
Yardım paketlerinde taleplerin nasıl alındığına ilişkin açıklama yapan Soyer şunları söyledi:
Biz, HİM (Hemşehri İletişim Merkezi) üzerinden topluyoruz talepleri… Aksi takdirde çok dağılıyor, tek bir noktada derli toplu toplamamız mümkün olmuyor. Şuan bu birimde 90 kişi çalışıyor, 30 ar kişilik gruplar halinde çalışıyorlar. Daha önce bu birimde çalışan sayısı daha az olduğu için telefonlara yetişmekte zorlanılıyordu, nerdeyse telefonların 20’si kaçıyordu cevaplanamıyordu. Şimdi 90 arkadaşımız görev yaptığı için telefonların kaçma oranı binde 20’lerde, 30lrda… Yani çok ciddi bir düşüş var. Her çağrıya cevap verebiliyoruz. Hiçbir çağrı talebini cevapsız bırakmayacağız, yeter ki ihtiyaç sahibi olma kriterlerine sahip olsun.
ÖNCELİĞİMİZİ ÜRETİME VE ÜRETİCİYE VERDİK
Üreticiye ve üretime yapılan desteklere ilişkin konuşan Soyer şu açıklamayı yaptı: Bir taşla iki kuş yapmaya çalışıyoruz. Asıl, salgının arkasından büyük bir ekonomik kriz geliyor. Asıl can yakıcı olan bu olacak tahmin ediyorum. Ona hazırlık yapmamız lazım. O da üretimi desteklemekten geçiyor. Ne kadar çok üreticiyi, üretimi desteklersek o dönemde de o kadar nefes alacağız. Elimizden gelen her desteği üreticiye vermeye çalışıyoruz. Geçen hafta baklada hasat dönemiydi. Üreticimiz 1 liraya satamaz durumdaydı. O yüzden büyükşehir olarak alıcı olduk, 5 ton bakla aldık üretici kooperatifinden… Gıda paketlerinin içine de koyduk, vatandaşlarımıza ulaştırdık. Hem üreticinin ekmeğini büyütmüş olduk, ayrıca fiyatı regüle etmiş olduk. Hem de ihtiyacı olan vatandaşımız dalından taze koparılmış sebzeyle buluşmuş oldu. Bu süreç bu biçimde devam edecek. Önümüzde hafta bezelye, kiraz, erik, enginar başlıyor. Kısacası bütün bu hasat süreçlerinde üreticinin yanında olacağız. Dikim süreci gelen başka ürünler var, onlar için de girdi desteği sağlayacağız. Pazarlara da bu desteği vereceğiz. Örneğin kirazın yurtdışına ihracı gerekiyor ona da destek olacağız. Başka çaremiz yok, üretmek zorundayız, üreticiye destek olmak zorundayız. Büyükşehir olarak tüm önceliğimizi buraya vermiş durumdayız ve bunu sürdüreceğiz.
SEYYAR PAZAR BİZİ GURURLANDIRAN BİR UYGULAMA
Seyyar Pazar uygulaması hakkında bilgilendirmede bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, “Seyyar Pazar’ı çocukluğumuzda yaşamıştık, seyyar Pazar mahallelere gelir apartmandan sepet sarkıtılır, ihtiyaçlar alınırdı. Böyle sahneler yaşamıştık. Bunu tekrar başlatmış oluyoruz ama daha organze bir şekilde yapıyoruz. Pazarcılar odası,esnaf odasıyla birlikte yapıyoruz. Hem esnafı da mağdur etmemiş oluyoruz. Bu ürünlerin fiyatlarını belirliyoruz en azından temel ürünlerin; domates patates soğan gibi ürünlerin fiyatını biz belirliyoruz. Ama geri kalanında pazarcı esnafıyla vatandaş ilişkisini serbest bırakıyoruz, müdahale etmiyoruz. Ama temel ürünlerin fiyatlarını biz belliyoruz. Orada da üreticiyi koruyoruz. İşin güzel yanı da Türkiye’nin birçok yerinde uygulanmaya başladı. Bu da doğru bir olgu olduğunu gösteriyor. İzmit, Muğla belediyeleri de başladı. Bu bizi gururlandıran, motive eden ve doğru yolda olduğumuzu gösteren bir uygulama…” ifadelerini kullandı.
MASKE ÇIKIŞI: ŞU İŞİ BAŞTAN BİZ YAPIYOR OLSAYDIK...
Büyükşehir Belediyesi'nin günde 60 bine varan üretim ve maskematik makineleri ile yaptığı maske dağıtımı hakkında konuşan Soyer önemli mesajlar verdi.
Büyükşehir Belediye Başkanı şunları söyledi: Şuan 10 metro istasyonumuza da yerleşmiş vaziyette, fiilen kullanılıyor. Bu hafta sonuna kadar 7 istasyona daha montajı tamamlanmış olacak. Ama bunun güzelliği hiç bir el değmeden, steril bir şekilde poşetin içinden alıyor, ilk siz açıyorsunuz. İkincisi; gerçekten sadece metro istasyonlarında olduğu için tüm vatandaşlarımız kendi kartlarıyla bir bedel ödemeden ulaşabiliyorlar. İzmir’in her yerine yayılmış vaziyette. Şu işi baştan biz yapıyor olsaydık; ne eczacılarımız ne de vatandaşlarımız mağduriyet yaşardı. Biz de kamu kurumuyuz, ticari müessese değiliz. Herhangi bir kamu müessesi kadar biz de devlet kurumuyuz, kamu kurumuyuz. Biz niye dışarıda kalalım? Emniyet Müdürlüğü nasıl kamu hizmeti yapıyorsa bizde yapıyoruz. Onun siyasi görüşü, bunun siyasi görüşü ayrımı yapılacak zaman değil! Virüs CHP’li, AKP’li tanımıyor. Hepimiz aynı tehditle karşı karşıyayız. Ne zaman aklımızı başımıza koyacağız?Sen ben ayrımlarından ne zaman kurtulacağız? Şimdi kurtulamıyorsak ne zaman kurtulacağız? Maskeyi neden biz dağıtmayalım? Belediye olarak beşikten mezara kadar vatandaşın her şeyinden sorumluyuz biz. Bu, vatandaşa en yakın nokta demektir. Maskematikle vatandaşın maskeye en kolay en hızlı steril bir biçimde ulaşacağı bir noktadayız. Bu salgının tahribatını, vaka sayısını azaltmak, vefat oranını düşürmek istiyorsak el el vermek zorundayız. Birbirimize ihtiyacımız var. Ancak böyle bu gücü büyütmüş oluruz” dedi.
BEN BELEDİYE BAŞKANI OLARAK YASAĞI TV’DEN ÖĞRENİYORSAM SIKINTI VAR!
Soyer, sözlerine şöyle devam etti: “Ben belediye başkanı olarak vatandaşlarla beraber TV’den aynı anda sokağa çıkma yasağını duyuyorsam, burada sıkıntı var. Önceden bilsek hazırlık yaparız. Özetle bu dönem el ele vermemiz gereken bir dönem… Birlikte çalışırsak daha az can yanacak. Şuan günde 50-60 bni arasında bir üretim yapıyoruz. Maskematik’lerdeki ihtiyacı karşılayacak üretimi yapabiliyoruz ama ne zaman dengeye oturacak, ne zamana kadar üretim yapacağız, onu göreceğiz.”
65 YAŞ VE ÜZERİNDE İLK TUR TAMAM: MUTLULUKTAN AĞLAYANLAR OLDU
Sokağa çıkma yasağı olan 65 yaş ve üzeri vatandaşların tek tek aranması hakkında da konuşan Soyer, “İlk turu tamamladık. 56 bin civarında vatandaşımızla telefonla görüştük. Hem hal hatır sorduk, hem de taleplerini öğrenmek için kendilerine sorduk. Bunların çok büyük bir bölümü sadece teşekkür etti. Yüzde 90’ın üzerinde teşekkür etti, mutlu olduğunu söyledi, mutluluktan ağlayanlar vardı. İnanılmaz mutlu oldular. Talep ifade eden çok azdı, onları da yerine getirmeye çalıştık. Hatırlanmak yetiyor bu güzel insanlar için… Bunun gereğini yapmaya çalışıyoruz, hayatlarını kolaylaştırmak için elimizden geleni yapıyoruz. Hiç evden çıkmadan neredeyse 1 buçuk ayı geçti. Hepsine sağlık diliyorum. İnşallah bu günler geçecek,az kaldı inşallah…” açıklamasında bulundu.
TOPLU ULAŞIM ELEŞTİRİLERİNE YANIT: BU BABAMIZIN PARASI DEĞİL, YENİ DÜZENLEME YOLDA
Başkan Soyer, toplu ulaşım saatlerinde yapılan düzenleme sonrası gelen eleştirilere ilişkin de şunları söyledi:
“Aslında günlük takip ediyoruz. 12 Mart veya 13 Mart’tı, 1 milyon 800 bin toplu taşıma kullanımı vardı, bu rakam ilk sokağa çıkma yasağından önce 250 binlere düşmüştü. Bu kadar büyük bir düşüş yaşandı ki muazzam bir düşüş. Sokağa çıkma yasağından sonra, yasağın ilan edildiği gün saat ayarlaması konusunda düzenlemeye gittik. Çünkü bakıyorsunuz; metroda 7 kişi, otobüste 3 kişi… Muazzam bir israf… Otobüsler, metrolar boş gidiyor. Dedik ki; bu para babamızın parası değil, milletin parası! Bu araçlar mazot yakıyor, bunun mazotu bakımı tamiri hepsi para…Biz aman kimse mağdur olmasın derken, aynı sefer sıklığı devam etsin derken baktık ki muazzam bir israf var, muazzam bir gider söz konusu... Sefer sayısını azaltmaya karar verdik. O da sadece şöyle bir azaltma oldu; saat 10-16 arası ve akşam 21’den 24’e kadar saat başı koyalım dedik otobüs seferlerini. İşe gitmek zorunda olanlar aynı dakikada ulaşabilsin ama iş saatleri dışında seyreltelim, hem bir yandan sokağa çıkmayı teşvik etmeyelim, hem de o saatler de iyice boş oluyor. Ondan sonra 2 gün sokağa çıkma yasağı yaşandı. İnsanlar da demek ki çok sıkıldılar ki, o 2 gün sonunda acayip şekilde sokaklar caddelere bir akış yaşandı. Aynı şey bu hafta da oldu. Biz tam seyreltelim, seyrelttik derken vatandaşlar sokağa çıkmaya başladı. Önümüzdeki hafta yine düzenleyeceğiz. Ama şunu net söyleyeyim; çok zorunlu olmadıkça çıkmamalı, evde kalınması lazım. Evde kalınmadığında bu salgının yayılım hızını durdurmak mümkün değil. Toplu taşıma çalıştıkça, pazarlar marketler, AVM’ler açık oldukça bu hastalık yayılmaya devam edecek. O nedenle mutlaka evde kalmayı tekrar tekrar hatırlatıyoruz. Problem değil, biz sıklığı arttırırız araçlarda ama dışarı çıkmayı teşvik eder noktaya gelmiş olacağız ve bundan da hepimizin canı yanmış olacak, bu hatırlatmayı da yapmış olayım. 1 milyon 800 binlerden, 250 binlere düşen bir tabloda, vicdanı olan hangi kamu yöneticisi olursa olsun bunu azaltmak mecburiyetindeydi. Ama dediğim gibi yeni bir düzenleme yapacağız. Aksi takdirde dediğim gibi; biz babamızın parasını harcamıyoruz o mazotu alırken… Bu vatandaşın parasını harcıyoruz. O nedenle daha titiz olmak mecburiyetindeyiz. Yoksa otobüsler boş gitsin gelsin denebilirdi ama öyle değil. Bu sokağa çıkma yasağının ertesinde mutlaka bir düzenleme yapacağız.”
KARANTİNADA OLACAK SAĞLIKÇILAR İÇİN KAYNAKLAR’DA YENİ TESİS
Sağlıkçıların konaklaması için tahsis edilen konaklama evleri hakkında konuşan Başkan Soyer, “Şuanda kiraladığımız 2 otel 1 yurt full kapasiteyle sağlıkçılarımız tarafından kullanılıyor. Tam kapasite sağlıkçılarımızın hizmetinde…Sağlıkçılarımız gerçekten virüsle en sık en kolay muhatap olan insanlarımız. Evlerine gitmek istemiyorlar, çocuğuna ailesine bulaştırma riski olmasın diye… Dışarıda konaklama imkanı istiyorlar. Biz de onarlın kaygısını gidermek için bunu yaptık. Tabip odasından başka bir talep geldi, virüse yakalanmış sağlıkçıların karantinada tutulacağı bir mekana ihtiyaç var dediler. Kaynaklar’da bir otel kiraladık, bu hafta içi onu teslim edeceğiz tabip odamıza… Böylece hastalığa yakalanmış sağlıkçıların karantina altında tutulabileceği ayrı bir tesis olacak. Örnekköy’deki tesiste yine görevini sürdüren sağlıkçılarımıza hizmet vermek için ek bir kapasite olarak 100 yataklı bir tesis. Onu da sunmuş olacağız.
LUNAPARK KAPANACAK MI?
‘Lunapark kapanacak mı?’ sorusuna yanıt veren Soyer, “Önce sokağa çıkmasınlar, sonra gidecekler” dedi.
BİZİM HİZMETİMİZ ŞİRKETLERE DEĞİL VATANDAŞA
Çalışan firmaları işçilerin için toplu maske alımında sıkıntı yaşanmasına ilişkin soruyu yanıtlayan Soyer, “Onu şirket yöneticileri ile görüşsünler. Biz de yardımcı oluruz ama bizim hizmetimiz şirketlere kurumlara değil doğrudan doğruya vatandaşa...” ifadelerini kullandı.
Sayfa başına git