MENÜ
İzmir 22°
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Soyer'den rakamlarla yatırım raporu: 165 projeden 144'ü tamam!
Yerel Yönetimler
20 Kasım 2023 Pazartesi 10:23

Soyer'den rakamlarla yatırım raporu: 165 projeden 144'ü tamam!

Başkan Soyer 165 proje vaadinden 144’ünün yerine getirildiğini ifade ederken, “Yatırımlarımızın bugün itibariyle 2 milyar 150 milyon Euro olduğunu söyleyebiliriz. TL cinsinden bakılınca 60 milyar liranın üzerinde…” dedi. 

GERÇEKİZMİR – Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Fox TV’de yayınlanan Çalar Saat programına katılarak önemli açıklamalarda bulundu. 

Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer yoksulluk, kentte ‘Her fabrika bir kaledir’ mottosuyla yapılan üretime destek ve istihdam devrimi ve İzmir’in Avrupa Ödülü ile Avrupa Bölgeler Meclis Başkanlığı görevi hakkında çarpıcı mesajlar verirken detaylı bir yatırım raporu da sundu. 

Başkan Soyer 165 proje vaadinden 144’ünün yerine getirildiğini ifade ederken, “Yatırımlarımızın bugün itibariyle 2 milyar 150 milyon Euro olduğunu söyleyebiliriz. TL cinsinden bakılınca 60 milyar liranın üzerinde…” dedi. 

Soyer’in öne çıkan mesajları şöyle: 

“SOSYAL YARDIMLAR 4 KATINA ÇIKTI”
O zaman yaklaşık 14 milyon insana neden sosyal yardım yapılıyor? Ki bu rakamın içinde belediyeler yok. Göreve başladığımız zamanki sosyal yardım çalışmalarında 4 katına çıktık. 20 bin haneye sosyal yardım veriyorduk şu anda bu 80 bin hane yani 250 bin kişi… Ve gerçekten insanın görmeye tahammül edemeyeceği bir yoksulluk, çok büyük acılar var. Hakikaten çok büyük bir felaket yaşanıyor aslında. Aslında mesele bu tür sosyal yardımlarla yok edilecek bir mesele değil. Bunlar olsa olsa pansuman olur. Asıl mesele üretimin büyütülmesinde, istihdam kaynaklarının genişletilmesinde. Asıl hikayeyi burada yapmak lazım. 

“ASIL MESELE GENÇLERİ ÖNCELİKLEMEK”
Asıl mesele gençlerin hayatıyla ilgili önceliklerin belirlenmesinde… Eğer gençlerin öncelikli meseleniz olarak görmüyorsanız, onların eğitim kalitesi, yaşam kalitesini, onların güvenliği, onların tokluğu… Bütün bunları önemsemiyorsanız facialar bugün asansörde patlak verir yarın restoranda patlak verir öbür gün başka bir yerde patlak verir. Gençleri önceliklemek zorundayız. En öncelikli hedeflerimizden biri gençlerin yaşam kalitesi, konforu ve istikbali olmak zorunda… 

‘HER FABRİKA BİR KALEDİR’ MOTTOSUYLA İSTİHDAM DEVRİMİ! 
Sosyal yardımı 4 misline çıkarttık ama bunu artık bir kartla yapıyoruz. Böylece vatandaş o mağduriyeti yaşamıyor. İhtiyacı neyse onu giderecek yerden harcamayı yapıyor. Bunu da küçük esnafla anlaşarak yapıyoruz. Dolayısıyla çift taraflı bir destek oluşturmuş oluyoruz. Ama asıl mesele ekonomide… Biz istihdam alanlarını büyütmek zorundayız. O nedenle biz fabrikalar kurduk. Biz süt fabrikası kurduk, günde 100 ton süt işliyoruz. İzmir’in markası Şaşal geri döndü, bir su fabrikası kurduk. Bir geri dönüşüm fabrikası kurduk. Bir et entegre tesisi kurduk. Neden yapıyoruz bunları? Tabi istihdam önemli bir boyutu ama aynı zamanda piyasayı düzenliyoruz. Bir süt fabrikasına çobanların sütlerini alıp işliyoruz ve orada inanılmaz lezzetli peynirler çıkarıyoruz. Bunların şu anda ihracatını yapmaya başladık. New York Havaalanı’nda şuanda İzmirli ürünleri var. Fiyatı regüle etmekten kastım şu, artık tüccar bizim verdiğimiz fiyattan altına alamıyor sütü üreticiden. Böylece üretici doğdu yerde doymaya başladı, artık tersine göç veriyor İzmir. Biz diğer yandan Halkın Bakkalı, Halkın Kasabı adı altında bu ürünleri vatandaşa da ucuza ulaştırıyoruz. Özetle biz tedavinin istihdamdan geçtiğini biliyoruz. Mustafa Kemal Atatürk boşuna ‘Her fabrika bir kaledir’ dememiş… Biz Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden yürümek zorundayız. Onun için süt fabrikasında ürettiğimiz sütle, süt mamulleriyle elde ettiğimiz geliri Köy Enstitülerinin kapanış tarihi olan 27 Ocak’ta yeni bir Köy Enstitüsü açarak kullanacağız. 400 çocuğun yatılı okuyacağı bir Tarım Okulu için bir kaynak da yaratmış olduk.

 

RAKAMLARLA YATIRIM RAPORU 
Göreve geldiğim zaman 165 proje vaadinde bulunmuştum, bunlardan 144’ünü bugün itibariyle gerçekleştirdik. Bu süre içinde asıl büyük yatırımı altyapıya yapmaya çalıştık. Şuanda İzmir’de 3 hafif raylı sistem çalışması devam ediyor, 3 büyük yatırım aynı anda devam ediyor. İzmir tarihinde ilk kez oluyor böyle bir şey. Narlıdere Metrosu’nun sonuna geldik, 7 Şubat’ta açılışını yapacağız. Buca Metrosu İzmir tarihinin en büyük yatırımı… Finansmanını bir sendikasyon kredisi oluşturarak sağladık. Tarihin en büyük yatırımı ama aynı zamanda en hesaplı yatırımı. Çünkü günde 400 bin kişiyi taşıyacağız ve yaklaşık senede 45 milyon euro geriye dönüşü olacak. Böylece geri ödeme süresi içinde kimsenin cebinden para çıkmadan tesis kendi kendini ödeyen bir yatırıma dönüşecek. Üçüncüsü Çiğli Tramvayı, onu da 14 Şubat’ta açacağız. Yatırımlarımızın bugün itibariyle 2 milyar 150 milyon Euro olduğunu söyleyebiliriz. TL cinsinden bakılınca 60 milyar liranın üzerinde… Sadece 11 milyar lira Körfez’in temizliği için harcıyoruz. Körfez’de kokuyu kestik ama yüzülebilir olması için de çok yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Şehrin altyapısını tamamen değiştiriyoruz. Kemeraltı’nda sokakların altına yeraltı nehirleri yapıyoruz. Bütün bunlar dışarıdan bakınca görülmeyebilir, hepsi yerin altında… Metrolarıyla, kanallarıyla, ayrıştırma kanallarıyla… Bütün bunları yapma sebebimiz şu, yaşanabilir, dirençli bir şehir yaratmak istiyoruz. Biz depremde çok büyük sıkıntılar yaşadık, tarihimizde ilk defa tsunami gördük. Bunlar bir daha yaşanmasın istiyoruz. Bir yandan İzmir’deki binaların karnelerini çıkarıyoruz, 100 bin binayı tamamlamak üzereyiz. Bir yandan tüm İzmir’in yeraltı fotoğrafını çekiyoruz. Bir yandan da kentsel dönüşüm, dün 190 aileye yeni anahtarlarını teslim ettik. 

Özetle biz göreve geldiğimiz günden beri yeraltına muazzam bir yatırım yapıyoruz. Üstelik bunları en sıkıntılı en zor dönemlerde yapıyoruz. Dünyada ekonomik kriz varken, Türkiye’de enflasyon yükselmişken… Bütçemizin yüzde 40’ını yatırıma ayırıyoruz. 

“TÜRKİYE’NİN AVRUPA’DAKİ EN YÜKSEK KOLTUĞU”
Avrupa Ödülü her sene 1 şehre veriliyor. 180 bin yerel yönetim arasından seçiliyor ve İzmir bu ödüle layık görüldü. Avrupa değerlerini en iyi temsil eden şehir olduğu için… Ben geçen ay Avrupa Bölgeler Komitesi Meclis Başkanlığına seçildim. 46 ülkeden 130 belediyenin temsil edildiği bir yer… Türkiye Cumhuriyeti’nin şuanda Avrupa’daki en yüksek koltuğu… Bu aynı zamanda bizim bir CHP’li başkan olarak neye muktedir olduğumuzu gösteren bir göstergedir. Çok önemli 2 tane özelliği var. Birincisi Avrupa Birliği’nin müktesebatı tamamlanırken sadece seyirci kalmayacağız, sadece tabi olma durumunda kalmayacağız, bunun yönlendiricisi olacağız. İkincisi de finansman kaynakları… Bunun dağıtımını planlayan bir noktada olacağız. Kısacası İzmir’in için, Türkiye için çok şerefli, çok önemli bir görev ve bundan çok büyük faydalar elde edeceğiz. İzmir bunu görecek. Bölgeler Meclisi Başkanlığı İzmir için, CHP için ve Türkiye için çok büyük bir onur vesilesi… 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir