GERÇEKİZMİR - Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Halk TV yayına katılarak Gazeteci İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtladı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer programda kentin 100.kurtuluş yıl dönümü kutlamalarının yanı sıra tarihi gecede yaptığı ve siyaset gündemine oturan konuşması hakkında da açıklamalarda bulundu. Büyükşehir Belediye Başkanı ayrıca tarihi geceye verdiği konserle damga vuran Tarkan'ın bu etkinlikten aldığı para üzerinden ortaya atılan iddialara da yanıt verdi.
TARİHİ KUTLAMA: "3 ŞEY BİRLEŞTİ"
Söze tarihi kutlamalar için, "Birinci amacımız yüzyıl sonra hafızayı tazelemekti. İkincisi de, uzun yıllardır bu ülkede yaşayan insanların neşesini çaldılar. İnsanlar gülümsemeyi unuttular neredeyse... Kutuplaştırma politikalarıyla insanların neşesi çalındı. Festivaller yasaklandı, konserler yasaklandı... Biz o eğlenceyi geri vermek istedik. Üç şey birleşti aslında... Bir: Yüzüncü yılın kutlaması ve hafızanın tazelenmesi, ikincisi bunu yapmak için düzenlediğimiz görsel şölen ve nihayet de kıymetli starımız, dostumuz Tarkan..." değerlendirmesini yaptı.
Büyükşehir Belediye Başkanı programda siyaset gündemine damga vuran 100.kurtuluş yılı kutlamalarındaki konuşmasına Cumhur İttifakı cephesinden gelen eleştiri ve tepkilere de yanıt verdi. Programa Cumhuriyetin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün Nutuk kitabı ile birlikte gelen Başkan Soyer, eleştiri ve tepkilere yanıtına da bu kitabını ilk cümlesini okuyarak başladı.
NUTUK'UN İLK CÜMLESİYLE BAŞLADI
Soyer şöyle konuştu: Nutuk'un ilk sayfasında Mustafa Kemal Atatürk diyor ki; 'Samsun'a çıktığım gün genel durum ve görünüm: Ülkeyi dünya savaşına sokanlar kendi hayatlarının derdine düşerek ülkeden kaçmışlar. Saltanat ve hilafet makamında bulunan Vahdettin soysuzlaşmış, yalnızca kendini ve tahtını güvenceye alabileceği alçakça önlemler araştırmakta. Damat Ferit Paşa'nın başkanlığındaki hükümet zavallı, onursuz ve korkak. Yalnızca padişahın buyruğuna bağlı, onunla beraber kendilerini koruyabilecek herhangi bir duruma razı...
"VAHDETTİN İLE FATİH SULTAN MEHMET HAN BİR Mİ?"
Şimdi Osmanlı bizim atamız, Selçuklu bizim atamız. Sadece belli bir ideolojiye inanların değil hepimizin ataları... Ama Vahdettin ile Fatih Sultan Mehmet Han bir mi? Fatih Sultan Mehmet Han döneminin en vizyoner, en karizmatik liderlerinden biri... 4 dil biliyor, muazzam bir vizyonu var. Vahdettin ile karşılaştırabilir misiniz? Vahdettin ki 'Çanakkale geçilmez' demiş, binlerce insan canını feda etmiş. Ondan sonra o Çanakkale'yi geçilir hale getirmiş, bir kurşun sıkmadan işgal kuvvetlerine... Fatih Sultan Mehmet Han'ın aldığı İstanbul'u teslim etmiş işgal güçlerine Sevr ile... Mustafa Kemal Atatürk için idam fermanları vermiş, suikastler tertip etmiş. Ve nihayet o hayran oldukları İngilizlerin teknelerine binip kaçmışlar. Şimdi siz bu hırsızları, bu haramileri o atalarımızla bir tutabilir misiniz? Osmanlı hepimizin atası... Piri Reisler, Barbaros Hayrettin Paşalar... Bunlar bizim atalarımız ve iftihar ediyoruz.
"BU VATAN HAİNLİĞİ DEĞİLSE NEDİR?"
Bu vatan hainliği değilse nedir? Ülkeyi emperyalistlere terk etmek, o Sevr'i imzalamak, ondan sonra onların gemilerine binip bu ülkeyi terk etmek, milli kahramanımız Mustafa Kemal Atatürk için idam fermanları vermek... Bunlar vatan hainliği değilse nedir? Biz bunları teşhir edip, bunların gerçekten ne olduğunu söylemeyip de ne yapacağız? Yoksa neden Osmanlı karşıtı olalım. İzmir'in en görkemli dönemleri Osmanlı döneminde yaşanmış. Bizim Osmanlı'ya karşı olmamız mümkün olabilir mi? Osmanlı'ya sevgi ve saygı neden birilerinin tekelinde olsun?
'BÖL-YÖNET' VURGUSU!
Soyer yine konuşmasında 'Yunanistan'ı ismi zikretmeme' üzerinden gelen eleştirilere ise şu yanıtı verdi:
Bizim o gün yaptığımız konuşmamamızın içeriğinde çok temel bir şey var. "Uyanık ol ey milletim, 100 yıl sonra yine emperyalistlerin tehdit ve saldırılarıyla karşılaşabiliriz. Ve biz bu vatanı yine o günkü gibi savunmak zorunda olacağız. Emin olun böyle bir tehdit olursa yine ilk kurşun İzmir'den atılacaktır, yine son kurşun İzmir'den atılacaktır. Bunun için hafızayı tazelemekten söz ediyoruz. Ayrıca biz barışı savunmak zorundayız, sonuna kadar savunmak zorundayız. 'Yunan'ın Y'sini ağzımıza almamışız, Yunan'dan bahsetmemişiz... Böyle bir şey olabilir mi? Bütün emperyalistler için söyledik, emperyalist işgalcilere karşı en büyük tokat İzmir'den atıldı dedik. Bunu neden yapıyorlar biliyor musunuz? Bu kutuplaştırma, bu ayrıştırma siyaseti barış sözcüğünden bile toplumları bölme, bu nasıl bir şey biliyor musunuz? 'Böl-yönet' var ya bu bazı yöneticilerin çok kolayına geliyor. Böyle yönetmek kolay çünkü, kutuplaştırarak yönetmek istiyorlar. Onun için barış sözcüğünden bile bir ayrıştırma üretmeye çalışıyorlar. Bu tuzaklara düşmedi bu millet. 9 Eylül'deki milyonlarca insan bu tuzaklara düşülmediğinin göstergesidir. Emin olun herkesin yüzü gülüyordu. Neşeyi ve birlikte olmanın gururunu hatırladılar.