Ve meclisten geçti: İzmir'de suya zam!
'Kadının siyasetteki yeri' Çiğli masasında!
Bayraklı 'Travel Turkey'de vitrine çıkacak
Engelli farkındalığı kente yayılacak
İzmir 22°
GERÇEKİZMİR - İzmir Büyükşehir Meclisi İZSU Genel Kurul gündemiyle toplandı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer idaresinde gerçekleşen oturumda İZSU’nun 2022 bütçesi masaya yatırıldı.
İZSU’nun 2022 yılı için 3 milyar 800 milyonluk bütçesinin oy çokluğuyla kabul edildiği ve 2022’nin ilk ayınd yüzde 18, ikinci altı aylık bölümü içinde yüzde 15’lik oranı öngören zammın da onaylandığı oturumda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer eleştirleri yanıtladı.
Başkan Soyer sözlerine, “Dünyanın her yerinde bu böyledir. İktidar çok iyi iş yaptığını söyleyecek, muhalefet de yeterli görmeyerek. İnsanlık da içinde bulunduğu durumla yetinmediği için evrimine devam eden bir mahlukat... Eleştireceğiz, eleştirileri dinleyeceğiz, sonrasında da birbirimizden ilham alacağımız şeyler olacak” diyerek başladı.
GÖRDES BİTMİŞ, KURUMUŞ... EMİN OLUN İMALATINDA HATA VAR!
”Üç başlıkta” özetleyeceğim diyen Başkan Soyer, Gördes Barajı tartışması hakkında şunları söyledi:
Gördes meselesinin kuraklıkla alakası yok. Şuanki rakamlar önümde. Tüm barajlar yüzde 45-50 civarında doluyken sadece Gördes’de bu durum yüzde 1 küsur seviyesinde... Bitmiş, kurumuş durumda... Emin olun ki imalat hatası var. Tünellerinde bile hata var! Dibi su turmadığı için tadilata alındı. ‘Madem öyle neden devam ettiniz?’ diyorlar. Güvenmişiz devlete, nasıl devam etmeyeceğiz!
Biz 650 milyon metreküp su beklerken, 180 milyon metreküp almışız toplam, son 3 yıl hiç almamışız! DSİ ile beraber çalışmak zorundayız. Bizim bürokratlarımızın ilişkileri gayet düzgün... Siyaseten de bu işbirliğine destek olmamız lazım. Sadece CHP’nin yani bizim değil, AK Parti’nin de bürokratlara bu telkinde bulunması lazım...
BU BAKANLIĞIN İŞİ DEĞİL Mİ?
Körfez’de dip tarama yapılmadığı yönündeki eleştirileri yanıtlayan Soyer, ”Bu bakanlığın işi değil mi? Bakanlığın deniz dip tarama birimi var. Bu başmühendisiliğin bizim çaışmamıza destek vermesini AK Parti’den rica ediyorum. Mutlaka iş birliği yapılmalı. Birlikte yapmamız lazım... Bakanlık bizim de bakaknlığımız” dedi.
Soyer yağmur suyu ayrıştırma konusunda ise şöyle konuştu: Bizim önceliği derelere vermemizin bir sebebi var. Sirkülasyon kanalı açmak, evin camı acıkken, toz-toprak girerken süpürge yapmaya benziyor. Onun için öncelikle yağmur suyu akanllarını açtırıyoruz. Bu çok zor bir iş. Ben Buca’daki çalışmayı yerinde izledim. Akıl alacak bir iş değil, bütün trafik alt üstoluyor. Yıllardır var olan bir şeyi yeniden yapıyorsunuz. O kilometrelerin 100 metresi bile büyük mesele! Kısacası kolay bir iş değil ama bizim de bu şehre borcumuz...
İYİ Kİ GİTMİŞİZ, 60 TANE SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK!
Soyer, ‘Temiz Körfez, temiz Gediz’ turuna ilişkin eleştirileri de şu sözlerle yanıtladı:
Ben Gedize İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak değil Ege Belediyeler Birliği Başkanı olarak gittim. Bu benim sorumluluğum. Bu birlikte Kütahya da var Manisa da var Uşak da var. Bizim asıl on yılladır Gediz’in neden zehir akıttığını sorgulamamız gerekmez mi? Bizim bütün bereketli topraklarımız zehirleniyor. Teşekkür beklemiyorum ama hiç olmazsa anlaşılmasını bekleniyorum. 10 yıldır kimse taşın altına elini kimse sokmamış. Sayıyoruz, kuraklık var, iklim krizi var, yanlış ürün deseni var, bir de vahşi sulama var. Bir enstüman bulduk, gidebiliz dedik. İyi ki de gitmişiz... 60 tane suç duyurusunda bulunduk, hepsinin takipçisi olacağız.
Soyer konuşmasının son bölümünde müsilaj açıklamasında da bulundu. Büyükşehir Belediye Başkanı şöyle konuştu: Musilaj bizde neden olmadı? Marmara’ya atık su akıtan 7 il var, 7 ilin arıtma tesislerinin yüzde 48’i ızgara ve kum arıtması... İzmir’de 68 arıtmanın yüzde 97’si ileri biyolojk arıtma... Bu ne demek? Azot ve fosforu bırakmıyor. İzmir’in Marmara’dan farkı ileri biyolojik arıtma tesislerine sahip olmasıdır. Bu hepimizin gurur duyması gereken bir şeydir.
AK PARTİ VE MHP'DEN RET: GRUP BAŞKANVEKİLLERİ NE MESAJ VERDİ?
KÖRFEZ, YAĞMUR SUYU VE KOKU ÇIKIŞI!
AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal genel kurulda yaptığı konuşmada Büyükşehir ve İZSU’yu 3 ana başlıkta eleştirdi. AK Partili Hızal sözlerine, “Anlatacaklarım tekrara girecek. Son 3 yılda anlattığımdan farklı bir tablo yok... Büyükşehir bütçesini konuşurken, ‘Geçmiş geleceğin referansı dedik’ Bu İZSU için de geçerli... Bu tekrara girmemizin sebebi de yerel iktidar... Tekrarlamak bizim için sıkıntı ama görülüyor ki sizin için değil” diyerek başladı. Hızal, Diğer kurumlardan İZSU’yu ayıran bir özellik olmalı. İZSU yatırımcı bir kuruluş olmalı. Meseleye iki yönlü bakmalı: 1-Günlük ihtiyaçların giderilmesi. 2-Bu çok daha önemli, bugüne kadar İzmir’de altyapı anlamında İZSU özelinde çözülmeyen ve her geçen yıl çözümsüz hala gelen sorunları gidermek adına ortaya koymak... İZSU’nun böyle bir bütçesi olmalı” derken Körfez, koku sorunu ve yağmur suyu hattı üzerinden eleştirilerde bulundu. Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ‘
Hedefimiz 3 yıl içinde yüzülebilir Körfez’e sahip olmak’ ve ‘Körfez’i temiz tutmayı başarırsak temizlemek için çaba sarfetmeye gerek yok. Körfez kendi kendini temizler’ sözlerini eleştiren Hızal, “Burada bir kere bir itiraf var. Onlarca noktadan kirlilik akıyor. Sorumlusu kim? Büyükşehir ve İZSU Genel Müdürlüğü... Burada Başkan’ın aklının karışık olduğunu görüyoruz. 1 yıl önce kanal projesi diyor, 1 yıl sonra Körfez kendi kendini temizler diyor. Bunun sebebi danışman kadrosunun kendisini yanlış yönlendirmesi... Gediz turuna çıktı. ‘Körfezi biz kirletmiyoruz. Körfez Gediz’den kirleniyor’ dedi. 100 yıl önce olsa Gediz iç denizle buluşacaktı ama 100 yıl önce bu yatak değişti. Artık Foça’dan geliyor. Körfez’deki kirlilik sorunu iç Körfez’de, yanı kıyılarda... Bazı noktalarda o kadar feci tablo var ki deniz suyu derinliği 30 santimetreye kadar düşmüş. Ve İZSU orada 2.5 yıl boyunca orada bir dip temizliği yapmadı. Nerede o gemiler? Satıldı mı? Bugün çıkıp dip temizliği için ihale yapacağız diyorsunuz. Körfez meselesinde 3 yıllık süre doldu. Bence bu akıl karışıklığını bir ortadan kaldırın. En azından dönem sonuna kadar bir faaliyet içerisine girin” dedi. Hızal şöyle devam etti: İZSU faaliyet raporu konuşulurken ‘İzmir yazın kokan, kışın taşan bir şehir haline geldi’ dedim. İzmir’in Körfez sorunun yanı sıra taşma sorunu var. Evet Şubat ayındaki yağmur öngörülmeyen yoğunluktaydı. Ama mazeret mi? Değil. İzmir’de yağmurun miktarından bağımsız problemler yaşanıyor. Bu şehri 25 yıldır yönetiyorsunuz, hiç bir olumlu adım atılmadı. Bir takım düzenlemeler yapılıyor ama yetersiz. Siz her yıl bir hedef koyuyorsunuz, ‘Bu yıl 100 kilometre yağmur suyu hattı yapacağız’ diyorsunuz ama 30 kilometre yapıyorsunuz. Topu topu görev süreniz boyunca yapılmış yağmur suyu hattı 81 km. Hedef yıllık 100’dü, 3 yılda 81 yaptınız. Bunun sebebi ya tembellik, ya beceriksizlik ya da vizyonsuzluk... Tüm altyapı sorunlarından ortaya çıkan ve İzmir’e hiç yakışmayan sorun da koku... İzmir’de bir koku problemi var mı? Var, çünkü tutanaklar önümde... Mevsimsel ve bölgesel yoğunlaşarak devam eden bir problemi var. Bunun sebebi kanalizasyon... Kanalizasyonla yağmur suyu hattının ayrıştırılmamış olması. Türkiye’de bunu yapamayan tek belediye! Kokunun kaynağı Körfez... Kaynağı bu ayrıştırmanın yapılmaması... Kokunun kaynağı bakımını yapamadağınız dereler... Koca İzmir Büyükşehir Belediyesi, kitapçıkta en gururlandığı şey Manda Çayı’ndaki mural çalışması. Duvarları boyamak!
Son olarak Gördes Barajı tartışmalarına değinen Hızal, “Gördes’te planlanan miktarda su gelmedi. Bunun sebebi de kuraklık. 2011 Mayıs’tan bugüne kadar gelen su miktarı 55 milyon metreküp... Büyükşehir’in 10 yılda Gördes için verdiği para ise para 55 milyon... Bir kere şunu billin Gördes Barajı’ndan alınmayan suyun parasını vermiyorsunuz, yapılan tesisin işletme parasını veriyorsunuz! İZSU’nun geçen yıl araç kiralama ihalesi bedeli 42 milyon... Daha neyi anlatıyorsunuz? Yok bizden parasını alıyorlar. Siz su verirken vatandaştan parasını almıyor musunuz? Alıyorsunuz. Şu bir gerçek ki merkezi hükümetin yatırımları olmasaydı yerel iktidarın başarısızlıklarından dolayı İzmir susuz kalacaktı” dedi ve sözlerini, “İZSU’nun genel performans ve bütçe tablosu maalesef ortada... Bugün geçen yıldan bile daha kötü bir bütçeyle karşı karşıyayız. Dolayısıyla biz AK Parti Grubu olarak hayır yönünde oy kullanacağız” diyerek tamamladı.
SORU YAĞMURU!
MHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin ise yaptığı konuşmada yağmur suyu ayrıştırma sistemi hakkında açıklamalarda bulunurken, Yağmur suyu ve pis su kanallarının birleşik sistem olması. Mevcut hızla bu sorun yaklaşık 20 yılda çözülür. Bu sistem devam ettiği sürece İzmir kokmaya devam eder. Kuraklıkla yüz yüze olduğumuz dönemde yağmur suyu ayrıştırması çok önemli... Büyükşehir yönetiminin bir an önce ayrıştırmayı tammaladı. Yeterli arıtılmadan Körfez’e akan sular hem kokuyu hem pisliği tetikliyor” ifadelerini kullandı. MHP’li Şahin ardından genel kurula bir dizi soru sundu. Şahin’in sorularından öne çıkanlar şöyle:
İçme suyu master planı en son ne zaman güncellendi?
Deniz suyundan içme suyu elde edilmesi ne zaman gerçekleşecek?
Gaziemir, Karabağlar ve Buca’da yaşanan bulanık ve kokulu su vakasının yeniden yaşanmayacağını garanti ediyor musunu?
İzmir neden hala en pahalı içme suyunu kullanıyor?
Tahtalı Barajı isale hattı Akçay Caddesi’nden geçiyor. Burada esnaf su sızmalarından şikayetçi. İsale hattının depremden zarar görmüş olabileceği hiç aklınza geldi mi?
Mevcut durumda barajların doluluk oranı nedir, bu oran yeterli mi, aldığınız tedbirler neler?
Sağlıklı içme suyu üretimi önemli olduğu kadar dağıtımı da önemli... Şebekelerdeki boruların insan sağlığına etkisi araştırıldı mı?
Tesis ve işletmelerde kullandığınız enerjinin ne kadarı güneş ve rüzgardan elde ediliyor?
MHP ‘HAYIR’, ŞİMŞEK ‘EVET’ DEDİ
Oturuma MHP Meclis Üyesi Hakan Şimşek parti grubunun ret oyu kullandığı bütçe için olumlu oy kullanacağını söyleyerek damga vurdu. Aynı zamanda Aliağa Meclis Üyesi olan Şimşek, “2019’un Nisan ayından bu yana dile getirdiğim Şakran’ın kanalizasyon arıtma tesisinin 2022 bütçesine girmiş olması benim bu bütçeye hayır dememe engel oluyor. Yarın bir gün ‘hayır’ diyerek karşımdaki siyasetçilere söz veremem. Ben kendi adıma ‘evet’ oyu vereceğim. Ancak 2022’de yapılmazsa vay halinize!” diye konuştu.
Sayfa başına git