MENÜ
İzmir
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Soyer’den Körfez raporu, çöpte son durum, çarpıcı ‘adaylık’, ‘Özlale’, kongre ve kurultay mesajları!
Yerel Yönetimler
28 Eylül 2023 Perşembe 08:23

Soyer’den Körfez raporu, çöpte son durum, çarpıcı ‘adaylık’, ‘Özlale’, kongre ve kurultay mesajları!

Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer görev süresinde geride kalan 4.5 yılı değerlendirerek başladığı programda, Körfez, çöp sorunu, kentsel dönüşüm ve ulaşım gibi kent gündeminin göbeğindeki sorunların yanı sıra yeni dönem adaylığı, İYİ Parti’nin Ümit Özlale hamlesi geride kalan CHP İzmir İl Kongresi süreci ve yaşananlar ve kurultay hakkında da çarpıcı mesajlar verdi.

GERÇEKİZMİR – Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer Bir TV’de yayınlanan Politika Durağı programına konuk olarak gazeteciler Sercan Avcı, Onur Çakır ve Mustafa Akbaş’ın sorularını yanıtladı. 

Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer görev süresinde geride kalan 4.5 yılı değerlendirerek başladığı programda, Körfez, çöp sorunu, kentsel dönüşüm ve ulaşım gibi kent gündeminin göbeğindeki sorunların yanı sıra yeni dönem adaylığı, İYİ Parti’nin Ümit Özlale hamlesi geride kalan CHP İzmir İl Kongresi süreci ve yaşananlar ve kurultay hakkında da çarpıcı mesajlar verdi. 



“5 YIL ALTYAPI YAPTIK, ÖNÜMÜZDEKİ 5 YIL ÜST YAPI YAPMAK İSTİYORUM”
Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer koltukta geçen 4.5 yılını, “Kolay bir muhasebe değil ama şunu söyleyeyim vicdanım rahat. Çünkü bu 4.5 yılda çok şey yaşadık. Pandemi, deprem, tsunami, büyük yangınlar, ekonomik kriz… Kriz belediyeciliği diye bir şey başlattık mesela. 5 yıl öncesinde öngöremediğimiz bir durumdu. Pandemi yaşanacağını ya da depremi nereden bilebilirdik? Kısacası öngöremediğimiz birçok şeye rağmen önemli işler yaptık. 50 yılın meselelerine el attık. 50 yıldır halı altına süpürülmüş çok temel meselelerle boğuştu. 5 yıl böylece bitecek ama şunu söyleyebilirim; 5 yıl altyapı yaptık, önümüzdeki 5 yıl üst yapı yapmak isterim” diye değerlendirirken, bu sürede kentle ilişkisi ve İzmir’e dair de şu mesajları verdi: İzmir gerçekten çok kadim bir kültür olduğunu gösterdi bana. Hayat bizle başlıyor, bizle bitiyor sanıyoruz ama öyle değil halbuki, arkada muazzam bir birikim var ve bunun üzerine inşa edilebilecek muazzam bir gelecek var. Bu hissetmek de muazzam bir heyecan veriyor. Gittiğiniz en ücra köyde bile o muazzam kadim kültürün izlerini görüyorsunuz. 
İzmirlilerin müthiş bir basireti ve sağ duyusu var. Türkiye’nin diğer şehirlerinde olmayan bir tolerans ve hoşgörü var. Dışarıdan gelenlerin aklındaki önemli değer yargısı da buradaki bu iklim. İzmir’in Türkiye’nin diğer şehirlerine göre en büyük özelliği bu, İzmir’e gelmek istiyor insanlar. Bu şehirde belediye başkanlığı yapmak o yüzden olağanüstü bir şans… 

Büyükşehir Belediye Başkanı bu açıklamanın ardından koku sorunu tartışmalarının ekseninde Körfez’deki süreç ve yapılan çalışmalar hakkında detaylı bilgilendirmede bulunurken önemli mesajlar verdi. 

KOKUYA GİDEN SÜRECİ ANLATTI 
Başkan Soyer söze, “Ben yüzmeyi Körfez’de öğrendim. Güzelyalı’daki iskeleden atlayarak öğrendim. Sonra gençlik yıllarımda İzmir’e kokudan girilemez bir durum oluştu. Bunu da yaşadık. ‘Bu nasıl bir felakettir?’ derdik. Sonra Büyük Kanal Projesi yapıldı. Narlıdere’deki ve Çiğli’deki arıtma tesislerine aktarımla koku birden kesildi. Fakat tasarım hataları var. Büyük Kanal Projesi yapılırken ucuza kaçmaktan ve tasarım hatalarıyla olumsuz sonuçlar oluşmuş. Yağmur suyu ve pis su aynı kanaldan akıyor. Bu çok büyük ve talihsiz bir hata. Böyle olduğu için 100 birimlik bir suyu arıtmak için yapılmış bir tesis 150-160 birimi arıtmak zorunda kalıyor. Temizleyemiyor, bu seferde temizlenmemiş su arıtma tesisinden deşarj ediliyor ve Körfez kirlenmeye başlıyor. Kirlendikçe orada biriken su sığlaşıyor, çamur koku yapmaya başlıyor ve durum giderek daha da vahimleşiyor” diye başlarken, “Bütün bunların ne kadar ağır bir sonuç doğurduğunu gördük. Bir süre vahim bir koku vardı. Elimizi taşın altına soktuk. 260 kilometrenin üzerinde temiz su-pis su ayrıştırma kanalı yaptık. Bu çok riskli bir iş... Altyapısı bitmiş bir sokağa girip kazıyorsun, ayrı kanal yapıyorsun. İnsanların huzurunu, konforunu kaçıracak çok ağır bir tablo bu. İnsanlar ortada bir şey görmüyoruz diyorlar, doğru çünkü aşağıda milyonlarca para yatırılmış bir yatırım var. Özetle bu çok vahim bir tablo ama biz İzmir’in gelecek 50 yılı kurtaracak bir iş yapıyoruz. Koku sorunun bitmesi demek aslında o temizlenmenin başlamadığını görmek demek. Koku sorunu bitti. Bunu ben söylemiyorum, bunu İzmir halkına sorun onlar da öyle söylüyor” diye konuştu. 



"1-1.5 SENE İÇİNDE YÜZECEĞİZ"
Büyükşehir Belediye Başkanı sözlerine şöyle devam etti: 2 sene önce Güzelbahçe’de mavi bayrak aldık. Mavi bayrak öyle para verilip alınan bir belge değil, çok önemli kriterleri var. Ama biz Körfez’in içine doğru yaklaşmaya başladığımızı gördük. Bir sualtı fotoğrafçısı ekibimiz var, onlar her ay Körfez’in derin yerlerine dalıyorlar, yaşam canlılığını fotoğraflıyorlar. Geçtiğimiz günlerde bir sergi açtık. İnanılmaz bir biyoçeşitlilik başladı. Balıkçı sayısının artması da bu göstergelerden bir tanesi, balık çeşidinin artması da…  Körfez’in kirlenmesini durdurmaya başladığınız andan itibaren doğanın kendini yenileme gücü devreye giriyor. Doğanın kendini yenileme gücü o Körfez’in temizlenmeye başlamasını da sağlıyor. Çernobil ile ilgili yakın dönemde çekilen fotoğraflar vardır. Büyük nükleer felaketin yaşandığı yerler bugün bir ormana dönüştü. Ben ‘3 yıl içinde yüzeceğim’ dediğim zaman bu saptı, 3 yıl doldu, biz yüzemedik. Ama buna geniş bir çerçeveden bakmak lazım. 50 yıllık bir meseleden bahsediyoruz. 50 yıl batırmışsınız. Hatırlayın Konak İskele’den büyükler para atardı, çocuklar suyun dibinden çıkarırdı. O kadar berraktı. Bu gerçekten 50 yıllık bir mesele. Ben de diyorum ki biz bunu temizlemeye başladık. Bir büyük hikayeyi değiştiriyoruz. Milyarlarca para harcadık, az buz değil çok büyük yatırım yapıyoruz. Tarih vermek çok kolay değil ama yaklaştığımızı söylüyorum. 1-1.5 sene içinde muhtemelen yüzülebilir hale gelecek. Sürdürülebilirlik geçmişle gelecek arasındaki adalettir. 
Bu sözü çok beğenirim. Geçmişte bu doğa bize bu Körfez’de yüzme şansını verdi. Biz 50 sene sonrasında yine onu sağlayacağız. Benim torunlarım balıklama atlamayı Körfez’de öğrenecekler.

AKŞENER’E KOKU YANITI 
Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in Ümit Özlale’nin adaylığını açıklarken yaptığı çıkış için ise, “Doğru bilgi verilmemiş çünkü koku sorununun kalmadığını Hemşeri İletişim Merkezi’ne gelen şikayet rakamlarından görüyoruz, sokak röportajlarından görüyoruz. Her şeyden önce ben de bir vatandaş olarak her sabah kalkıyorum, pencereyi açıyorum, geçen senelerde hissettiğim kokuyu hissetmiyorum. Bütün yaz boyunca koku olmadı. Çünkü doğru yoldayız” yorumunu yaptı. 

ÇÖPTE SON DURUM: VALİ ELBAN İLE KRİTİK GÖRÜŞME 
Soyer programda biyolojik ömrünü yıllar önce tamamlayan Harmandalı Katı Atık Bertaraf Tesisi hakkında çöp stoklamayı durduran yargı kararının gölgesinde alternatif alanlardan Menderes’te sürecin İl Tarım Müdürlüğü’nün görüş değiştirmesiyle tıkanması sonrası son durum, yeni yol haritaları ve Vali Süleyman Elban ile konu hakkındaki temasları hakkında da açıklamalarda bulundu. 

Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes konusunda, “Menderes konusunun kapandığını söyleyemeyiz. Sayın Valimize ekim ayı başında bir sunum yapacağız. Tabloyu tüm şeffaflığıyla arz edeceğiz. Ondan da bir destek talep edeceğiz. Orada o süre henüz dolmadı, hala üzerine çalışılabilecek bir alan. Onun dışında başka yer arayışı da muhtemel… Bugün Bergama’nın kapasite artışıyla ilgili bir ÇED toplantısı yapıldı, o da çok olumlu geçti. Bu mesele hakikaten İzmir’in en can alıcı meselelerinden biridir ama çözüm getireceğiz. Sayın Valimizin de meseleye olan hassasiyetini ben kendi gözlerimle gördüm” diye konuştu. Soyer, “Şuanda Ödemiş ve Bergama’daki tesisler faal çalışıyor. İzmir’in 5 bin ton atığı var. Bunun 3 bin tonu Harmandalı’ya, 1’er tonu Ödemiş ve Bergama’ya gidiyor. Harmandalı’nın mahkeme kararı zaten bizim de tercihimiz. Eğer Menderes’teki tesise olumlu karar alırsak 1.5 sene içerisinde Harmandalı’yı tamamen durdurma niyetindeyiz” dedi.      
Başkan Soyer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektup, akabinde Hazine ve Maliye Bakanlığından 4 ulaşım projesi için gelen finansman onayları hakkında, “Onay verilen konulardan bir tanesi Narlıdere Metrosu’yla ilgili 30 milyon euroluk dilimdi. Bir senedir bekliyoruz biz bunu. Bir senedir yüzde 95'i tamamlanmış, açılmasına ramak kalmış bir projede... Zaten bizim hak edişlerimizle finansmanını bulduğumuz Avrupa Yatırım İmar Bankası’ndan bize aktarılan bir para... Buna sadece onay imzası atılması bekleniyor. Bir sene bekledik. Bir senede ne oldu? Demiri şu kadar liraya alırken, bu kadar liraya çıktı. Bu kadar maliyet artışı nasıl karşılanacak? Buna rağmen tabiki şükran duyuyoruz, en azından onay geldi. Çok şükür ki bakanlığımız bu meselenin vahemetini gördü ve onay verdi. Diliyorum ki Cumhurbaşkanımıza arz ettiğimiz diğer başlıklarla ilgili olumlu dönüş olur, İzmir halkı nefes alır. Hep söylediğimiz şey: Beni cezalandırmak için İzmir'i cezalandırmayın. Beni cezalandırmak için İzmir halkına ceza vermek doğru değil. 

"BEN SAYIN VALİMİZİN İRADE KOYACAĞINA EMİNİM" 
İzmir'in yeni Valisi Süleyman Elban için de ayrı bir parantez açan Büyükşehir Belediye Başkanı, "Sayın Valimiz yerel yönetimler üzerine doktora yapmış bir devlet adamı. Bizim halimizden çok daha fazla anlıyor. Ben Sayın Valimizin bu konularda irade ortaya koyacağına eminim, bu konularda bize destek olacağına eminim. Ona arz edeceğiz. Sayın Valimiz ben Seferihisar Belediye Başkanıyken ilçeye gelip eğitim veren bürokratlardan biriydi. Yerel yönetimlere çok hakim. Gelir kaynaklarına ve mevzuata çok hakim, dolayısıyla bizim halimizden en iyi anlayacak kişi. Bu anlamda donanımlı ve halimizden anlayacağını düşünüyorum" dedi.  

ULAŞIM PROJELERİ 
Soyer programda kentin kritik ulaşım projeleri hakkında da bilgilendirmede bulundu. Büyükşehir Belediye Başkanı, "İzmir'in trafiğini rahatlatacak radikal çözüm ne kadar çok metro hattı olduğudur. Narlıdere Metrosu ve Çiğli Tramvayı'nın devreye girmesi şehirde bir rahatlama sağlayacak. Bu ikisinin sonuna geldik. İkisine de görev sürem içinde bineceğiz ve seyahat edeceğiz. Buca Metrosu İzmir tarihinin en büyük yatırımı ama aynı zamanda en verimli yatırımı. Biz pandemi döneminde 490 milyon euroluk bir kredi oluşturduk. 4 bankadan 3.20 faizle, 12 yıl ödemesiz bir finansman gerçekleştirdik. Tünelleri 2 tane dev köstebekle tünelleri kazmayı öngörüyorduk, şimdi 4 köstebekle ekim ayı içinde kazmaya başlayacağız. Buca Metrosu'nu 4 sene içinde açacağız. 2 ayrı metro hattı üzerinde de çalışıyoruz. Karabağlar-Gaziemir Metrosu ve Kemalpaşa Metrosu. Proje çalışmaları devam ediyor. İZBAN’ı da Aliağa uzatmak zorundayız. Tüm bunlar hayata geçtiğinde İzmirli çok rahatlayacak. Derin bir nefes alacak" dedi. 

'GİZEMLİ SEYAHAT'İN ARKA PLANI! 
Programda AK Parti İl Başkanı Bilal Saygılı'nın yurt dışı temaslarını 'gizemli gezi' çıkışıyla eleştirmesine de yanıt veren Büyükşehir Belediye Başkanı, "Geçen hafta Cenova’daydım. AK Parti İl Başkanı ‘gizemli seyahatler’ falan demiş. Bugün o gizemi aralayayım. Bizim İzmir’de 3 tane Ceneviz kalemiz var. Foça, Çandarlı ve Çeşme... Cenevizler bir dönem tarihin en zengin iktidarını kurmuşlar. Bu iktidarı savaşarak değil ticaret yaparak kurmuşlar. Cenova Belediye Başkanıyla şunu konuştuk: Ceneviz kaleleriyle bir turizm destinasyonu kuralım ve biz bunu UNESCO’ya taşıyalım. Biz 3 tane Ceneviz kalemizi UNESCO Dünya Mirası listesine alalım. Bir iyi niyet anlaşması imzalamak üzere gönderdik ve onlardan cevap bekliyoruz şimdi. Gizemli seyahatın arka planını böylece açığa çıkarmış olduk. Biz İzmir'de yeni bir turizm destinasyonu yapacağız. Bunu niye söylemek istedim? Gerçekten Akdeniz'in en güçlü liman şehri olmuş İzmir... Şimdi yine önümüzde tarihi bir fırsat var. İpek Yolu 3 ayrı koridorla çalışan bir yenilenmeye gitti. Kuzey koridoru, orta koridor ve güney koridor. Kuzey koridoru Rusya-Ukrayna arasındaki savaşla tıkandı. Güney koridorunda başka sıkıntılar var. Ama orta koridor İzmir'de bitiyor. Bizim bunu gündeme getirmemiz ve büyük bir İzmir mutabakatı oluşturmamız lazım. İzmir'in kaderini değiştirecek bir eşikteyiz" ifadelerini kullandı. 

'ÖRNEKKÖY' VE DÖNÜŞÜM ELEŞTİRİLERİNE YANIT 
Soyer son olarak Örnekköy'de alınan mühürleme/yıkım kararıyla gündem olan kentsel dönüşümde kooperatif modeli tartışmaları hakkında ise, "Birincisi mühürlemeyi biz yaptık. Kimsenin şikayeti ya da baskısıyla ve tespitiyle değil. Biz tespit ettik ve biz durdurduk. Sadece şunu tespit ettik: Bizim koordinatörlerimiz beton atılırken yerinde görmediler ve bu kuşku bizim kırmamıza yetti. Çünkü insan hayatıyla ilgili bir şey yapıyoruz ve Türkiye'ye model olacak bir kentsel dönüşüm hayata geçirmeye çalışıyoruz. Kimileri skandal falan dedi ama böyle bir durum yok. 44 bin metrekare beton atılan bir yerde 300 metrekarelik bir tabyenin mühürlenmesinden bahsediyoruz. Mühürlendi ve kırdık. Kentsel dönüşüm nasıl yürüyor? Bir müteahhite teslim ediyorsunuz, dönüşüm diye imalat yapıyor. Ürünü nereden alıyor kimse bilmez, bir tane müteahhit muhatabınız, sonuca bakıyorsunuz. Bizim kurduğumuz modelde birincisi bir kamu şirketi var. Belediyenin şirketi muhatap. Belediyenin şirketinin muhataplığı da yetmiyor, o da 500 kişinin üye olduğu bir kooperatifle muhatap. Sinek uçması mümkün değil... Birinin bir şaibe tereddütü olsa, iş durur. Bu kadar şeffaf yürüyen bir modelde şaibe aramak bulanık suda balık avlamaya benziyor. Ben şunu iddia ediyorum; bizim kurduğumuz model Türkiye’de tektir, en şaffaf, en sağlıklı, en düşük maliyetli modeldir, o nedenle de tüm Türkiye'ye yayılacak" açıklamasını yaptı. 

OPERA BİNASI, BASMANE ÇUKURU VE OTOGAR AÇIKLAMASI 
Opera Binası için, "Maalesef büyük ekonomik kriz nedeniyle durdu. Asla vazgeçmeyeceğiz. Bu şehrin böyle bir opera binası olmalı. Önemli olan iradedir. Vazgeçmiş olsaydık başka birşeydi ama ben tersini söylüyorum. TOKİ ihaleler yapıyor, 40 tane ihaleye giren olmuyor mesela. Türkiye yangın yeri..." mesajını veren Başkan Soyer, Basmane Çukuru'ndan da vazgeçmediklerinin altını çizerek, "Uzlaşma arayışımız devam ediyor. 2 hafta önce TMSF başkan yardımcılarıyla son bir toplantı yaptık. Tekrar canladırarak devam etmeye çalışıyoruz. Oradan da vazgeçmedik ve hak ettiğimizi alacağız, mutlaka alacağız" dedi. Soyer İzmir Otogarı için ise şu açıklamayı yaptı: Maalesef Türkiye’nin belki de en kötü otogarlarından biri... İzmir için bir utanç vesilesi aslında... Hukuki süreç aralıkta doluyor. Hem hukuki süreci takip ediyoruz hem de başkan nasıl formüllerle hızlı bir şekilde işletmeyi bir yandan yenilerken bir yandan eskisinin üzerine yeniyi inşa etmeyi başarabiliriz bunun hesaplarını yapıyoruz. Sadece şunu bilsin İzmirliler burada çok hassasız. İzmirlilerin hak etmediği bir otogarı mutlaka değiştirmek zorundayız. Çok katmanlı yürüyen bir çalışma var" dedi.  
Soyer siyaset penceresini yeni dönem için adaylığı, İYİ Parti'nin Ümit Özlale hamlesi, CHP İl Kongresi süreci ve yaşananlar ile CHP'deki büyük kurultay başlıklarıyla açtı. 

YENİ DÖNEM ADAYLIK MESAJLARI 
Büyükşehir Belediye Başkanı, "2019 seçimlerinde benim adaylığım 30 Ocak’ta açıklanmış. Daha çok zaman var. Daha 6 ay var. Bu 6 ay içinde daha kongre süreçleri bitmedi, kurultay var. Dolayısıyla hangi dinamiklerle, hangi şekilde, hangi gerekçelerle, nasıl irade ve inisiyatif konularak adaylar belirlenecek, onları ben bilemem. Onları partiyle, genel merkez ve belki Genel Başkanla konuşmak lazım. Ama ben şunu biliyorum. Seferihisar’da 2 dönem belediye başkanlığı çalışması yaptık. Orada da ilk dönem inanılmaz bir altyapı çalışmasına girişmiştik. O zaman da 'Bir şey görmedik, niye seçelim?' deniliyordu ama ikinci dönem bir dünya markası yaratıldığını gördü insanlar. İzmir'de de aynı heyecanı yaşıyorum. İzmir'de de bu birinci dönem çok ciddi altyapı işlerine giriştik. Bunlar tabi ki devam edecek. Üst yapıyla ilgili çok büyük hayallerimiz var. Çok büyük bir hırsla, çok büyük bir tutkuyla, çok büyük bir aşkla, 2019 seçimlerindeki yaşadığım aşkı ve tutkuyu aynen şuanda yaşadığımı söyleyebilirim. Ben gerçekten de özellikle büyükşehir belediye başkanlarının 2 dönem yapması gerektiğini düşünüyorum. Hem Türkiye'deki siyasal iklim nedeniyle hem CHP'nin kendi içinde yaşananlar nedeniyle hem de bir belediye başkanı olarak 2 dönem yapmak zorundalar diye düşünüyorum" dedi. 

"BUNLAR SİYASİ PARTİLERİN BÜYÜK RESME BAKIŞ HAMLELERİ"
Büyükşehir Belediye Başkanı, İYİ Parti'nin Ümit Özlale hamlesi hakkında ise, "Bunlar siyasi partilerin büyük resme bakışlarıyla ilgili manevralar diye düşünüyorum. İzmir’in şu anda böyle bir sorunu da yok. AK Parti’de bir hareketlenme görüyor musunuz? Yok henüz. Resmin büyüğünü gördüğünü düşünen siyasi aktörlerin hamlelerinden biri olduğunu düşünüyorum. 6 ay çok uzun bir süre... Siyasi parti liderleri aralarında müzakereler yapabilirler, kapılar açılır, kapanır. Türkiye'de yaşıyoruz, bunun çok örneğini gördük. Öyle bir anlaşma zemini yaratılırsa ve Ümit Bey'e denirse ki, 'Siz çekilin biz çünkü Kayseri'de şöyle bir şey yapıyoruz' falan diye, o zaman başka bir tablo ortaya çıkacak. Ama o noktaya giderken sizin elinizi güçlendirecek bir argümandır burada bir aday olması diye bakılıyor olabilir" yorumunu yaptı. 



ÖZLALE'NİN ÇIKIŞLARI: GERÇEKTEN ANLAMIYORUM! 
Soyer, Özlale ile adaylık açıklaması önceki süreçte birlikte mesai yapmaları ve kendisine övgü mesajları vermesine yönelik olarak ise, "Anlamıyorum, gerçekten anlamıyorum. İzmir İktisat Kongresi'nde bizim davetlimizdi, çok kıymetli bir katılım yaptı. Seçim sürecinde adaylığına çok memnun olduk. 4 ay öncesine kadar başka bir şey yaşıyorduk, 4 ayda birden İzmir’in kötü yönetildiği, 53 bin çalışanı olduğu ve yarısının bankamatik olduğu, Körfez'e kimyasallar döküldüğü gibi şeyler çıktı ortaya... İzmir İYİ Parti ile birlikte çalışıyoruz mecliste... Onlar çok iyi biliyorlar, koku meselesini de çalışan sayısını da... Onlardan bilgi alsa başka türlü bir çıkış yapar diye düşünüyorum. Çok iyi bir akademisyen hiç kuşkusuz. 1990-2020 arasında akademisyenlik yapmış. Benim gördüğüm 30 yıldır İzmir’den uzakta kalmış. Öyle 'Sokaklarını gezdim ve kötü yönetildiğini düşünüyorum, ben daha iyi yönetirim' demesi şaşırtıcı" diye konuştu.    

"HİÇ BİR İSME, HİÇ BİR LİSTEYE MÜDAHİL OLMADIM"
Büyükşehir Belediye Başkanı, CHP İzmir'deki kongre süreci ve yaşanan olaylar hakkında yaptığı açıklamada ise, "İzmir’deki kongrede 552 delege oy kullandı, ben 538 delegenin oyunu almışım, 14 kişi bana oy vermemiş. Bu olayları bana oy vermeyenler mi o kargaşayı çıkardı, bana oy verenler mi çıkardı? İkisi de mümkün değil. Dolayısıyla o kavga ortamını, arbedeyi yaşatanlar dışarıdan gelen insanlar... Kim olduğunu bilmediğimiz belki de partili olup olmadıklarını bile bilmediğimiz insanlar. Savcılığa suç duyurusunda bulunduk, takibini yapacağız, bunun mutlaka hesabını soracağız. Çünkü CHP'ye mal olan bir sonuç ortaya çıkardı. Halbuki kongre CHP tarihindeki en geniş mutabakatla bitmiş bir kongredir. Çok büyük bir mutabakat sağlandı. Dolayısıyla kavga ortamını çıkartan kişilerin delegelerle bir ilgisi yok. Muhtemelen birisi organize etti. Benim üzerime saldırı olsaydı, '14 kişi mi saldırdı?' diyecektik. Ben bu kongre sürecinde ben asla müdahil olmadım. Hiçbir isme, hiçbir listeye müdahil olmadım. Benimle siyaset yapan arkadaşlara, yakın olduğum arkadaşlara sadece şunu söyledim: Bu kongreye mümkün olduğu kadar tüm ilçelerde tek listeyle gidin. Nitekim Bornova, Karabağlar ve Çiğli dışında uzlaşı sağlandı. Oralarda emin olun merak bile etmedim. Çünkü benim rolüm bu şehirde bu partinin kongresinin huzur içinde yapılmasını sağlamaktı ve bunun için gayret ettim. Parti içinde zaten bir dağınıklık ortamı var, insanlar seçim yenilgisi nedeniyle küskün ve kırgın. Bunu tamir edecek şeyin mümkün olduğu kadar bütünleşik bir tablo ortaya koymak olduğunu düşündüm. Benim karışmamın iki tane sakıncası var. Birincisi kamu gücünü kullanmış siz kongre üzerinde kullanmaya başlıyorsunuz ki bu tamamen yanlış... İkincisi de benim işim belediyecilik. Partinin içişlerine karışmak benim haddim değil ki... Ben kongre sürecini mümkün olduğu kadar kucaklayıcı bir rol üstlenmeye çalıştım büyük ölçüde de bunu başardım. Bana verilen oyun somut bir gösterge olduğunu düşünüyorum" mesajlarını verdi.  



"KILIÇDAROĞLU'NUN KAZANMASINI DİLİYORUM, KAZANACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM"
Soyer CHP'nin 5 Kasım'da yapılacak büyük kurultayı için ise, "Bu parti 100 yıllık bir parti. 100 yıl boyunca ayakta kalmasının sebebi demokratik gelenekleri olmasıdır. Kurultay süreci bittiği anda herkes kol kola girer ve birlikte çalışmaya başlar. Burada da öyle olacağını düşünüyorum. Bu toz-duman ortamı kurultay sonunda yatışır ve ondan sonra da CHP yerel seçimler odaklı çalışmaya başlar. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanmasını diliyorum, kazanacağını düşünüyorum" dedi. 

NEDEN ASLANOĞLU? 
Büyükşehir Belediye Başkanı, CHP İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'na süreç boyunca açık destek vermesinin nedenini de, "Çünkü çok uyumlu çalıştık. Ben seçim kampanyasında milletvekili adayı gibi çalıştım ve o çalışmada Şenol Başkanın komutasında yürüdüm. Organizasyonu O yaptı, ben de canla başla çalıştım. Çok uyumlu bir çalışma yaptık. Çalışkanlığını, stratejisini, aklını, vicdanı çok takdir ediyorum" sözleriyle açıkladı. 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Partili
 28 Eylül 2023 Perşembe 14:51
İşin gerçeği vatandaş Tunç Soyeri istemiyor.başarısız ekibi zayıf yapamıyorlar.değişim şart
 vatandaş
 28 Eylül 2023 Perşembe 09:48
İzmirliye sorun anket yapılsın çok basit. Eminim izmirli de değişimden yana olacaktır.
Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir