AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli; mevkidaşı CHP’li Deniz Yücel’in AK Parti’ye geçen Menemen Belediyesi’ne yönelik yaptığı açıklamaları değerlendirdi. Sürekli; Yücel’in belediye şirketlerinin yetki devri ve maaş ödeme tartışmaları ile ilgili ‘işçi kıyımı yaparlarsa karşısında oluruz’ çıkışının yersiz ve haksız bir siyasi manevra olduğunu belirtti.
Başkan Sürekli yaptığı yazılı açıklamada; “Menemen Belediyesi’nde hangi şartlarda ve nasıl bu aşamaya gelindiği herkesin malumu. Söz ettikleri asıl işçi kıyımlarını şecerelerine bakarlarsa göreceklerdir. Haziran ayında 284 işçinin işine son verdiklerini; giderayak, haklarından feragat etmek istemeyen 34 işçiyi kapının önüne koyduklarını, çalışan sigortalarını tam göstermediklerini unutmuş olamazlar! Yetki devri konusunda işi yokuşa sürmenin kimseye yararı yok. Pek çok şaibeye bulaştırdıkları bu şirketlerin yönetimini ellerinde tutmak istemelerinin anlamı nedir?! Dertleri, işçiyi mi korumak yoksa bankamatikçi eş, dost ve partili mi belli değil!” ifadelerini kullandı.
Şirketler, eş dost, partili çatısına dönmüş…
Tutuklu yargılanan CHP’li Başkan Serdar Aksoy’un belediye şirketlerinde yarattığı zafiyetleri herkesin bildiğini söyleyen AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli açıklamasında şu sözlere yer verdi; “Bunu satır aralarında kendileri de ifade ediyor. Dolayısı ile gerekli incelemeler yapılıyor. Yetki çatışmasını yaratmaları manidar! Belediye şirketleri eş dost ve partililerinin çatısına dönmüş. Yetkiyi devrederlerse işçi kıyımı yapılacağından söz ediyorlar. Görünen o ki; amaçları işçiyi değil, bu haksız oluşumu korumak. Menemen halkının hakkını, hukukunu savunmak derdinde değiller. Halka hizmet için harcamadıkları enerjiyi ne yazık ki koltuktan kalkmamak için harcıyorlar. Ayak diremelerinin başka izahını bulmakta zorlanıyoruz.”
Sadece Menemen’de değil…
CHP’nin Menemen’de yaşanan bu geçiş sürecinde, aralıksız saldırarak ve gözdağı vererek kaybı kazanca dönüştürme çabasında olduğunu söyleyen Başkan Sürekli, açıklamasına şu sözlerle devam etti; “Menemen’de devraldığımız tablo ortada. CHP Ankara’dan İzmir’e bunu gayet iyi biliyor ki raporunu hazırlayanlar kendileri. Emeği, işçi kardeşlerimizin, çalışanların haklarını gasp edecek değiliz. Ancak, enkazın yaratıcıları olarak hesap sorarken, eleştirirken yüz kere düşünmeliler! Çünkü, yaşanan krizlerin müsebbibi biz değiliz, kendileri. İşçilerin çıkarılma ihtimalinden söz ediyorlar; ‘kişi kendisinden bilir işi’ desek, eminiz buna da tepki gösterirler. Ama, ne yazık ki öyle. Sadece Menemen değil; Menderes’te, Torbalı’da, Kemalpaşa’da, Buca, Çiğli ve daha pek çok ilçede, 31 Martın ardından koltuklarına oturur oturmaz önce işçi kardeşlerimizin haklarını gasp eden, işlerine son veren kendileri. Bir kıyımdan söz edeceklerse, geçmişlerine dönüp bakacaklar. Birçok günahsız işçiye aileleriyle birlikte büyük bedeller ödettikleri muameleleriyle yüzleşecekler.”
Yokuşa sürmenin kimseye faydası yok…
Asıl meselenin CHP’nin bir çığ gibi büyüterek bugüne getirdiği sorunlar yumağı ve çözümlerle ilgili ‘yokuşa sürmeyi’ tercih etmesi olduğunu söyleyen AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli; “ Kura sonucu, hizmet etme görevi bizim omuzlarımızdadır. Kimsenin şüphesi olmasın ki, AK Parti’nin hizmet anlayışında, ‘ah alarak yol almak’ yoktur; milletin kaynağını har vurup harman savurmak yoktur. Algı siyasetini körüklemenin zararı büyüktür ve telafisi olmayacak sonuçları olacaktır. Menemen hizmet beklemektedir. Menemen’in talihini değiştirmek; yıllardır süregelen tartışmalı, şaibeli gündemler yerine, hakkaniyetli hizmeti hemşerilerimize verebilmek için kollarımızı sıvadık. Bu görevi yürütecek arkadaşlarımıza güvenimiz tamdır. Menemen ve İzmir halkı, bunun meyvelerini de en kısa sürede görecektir.’’ dedi.