AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli; günlerdir aralıksız devam eden sağanak yağışla birlikte İzmir’in pek çok yerinde yaşanan taşkınlar ve su baskınlarının CHP’li yerel idarenin vurdumduymazlığından kaynaklandığını söyledi.
Başkan Sürekli yaptığı yazılı açıklamada, İzmir’in dört bir yanında ve Mavişehir’de her yağışta ortaya çıkan içler acısı fotoğrafın sorumlusunun, sorumluluk almaktan kaçan ve sözlerini tutmayan İzmir Büyükşehir Belediyesi olduğunu belirterek, “CHP Belediyeciliği, felaketin ardından siren çalmak sanıyor. Alt yapıyla ilgili verdikleri sözler askıda. İhmaller, alt yapı yenileme sözlerinin yerine getirilmemesi kanayan bu yarayı daha da büyüttü. Mavişehir’de, Kemeraltı’nda ve daha pek çok yerde yaşanan eziyeti ve mağduriyetleri yıllardır bir film izler gibiler. Mavişehir Kıyı Rehabilitasyon Projesine koskoca yazı boşa geçirerek kışa girerken, sel arifesinde karar verip açıkladılar. Şimdi de bu son olacak diyorlar. Görünen köy kılavuz ister mi?” diye konuştu.
Sel taşkınları İzmir’in kanayan yarası
Her yağmurda ortaya çıkan sel ve taşkın sorununun yeni olmadığına dikkat çeken AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, sözlerini şöyle sürdürdü; “Sel taşkınları, İzmir’in yıllardır kanayan yaralarından biri. Şimdi çıkıp ‘bu son olacak’ diyorlar. İyi güzel de, hangi birisi için son olacak? Yıllardır yapmadıklarını üç beş ayda nasıl yapacaklar? Şimdiye kadar sulara gömülen Karşıyaka Mavişehir, işyeri sular içinde kalan Kemeraltı esnafı için hangi adımı attılar? İzmir, bir kışı daha aynı eziyetle karşılarken, yine sözler havada uçuşuyor. İzmir artık söz değil, icraat bekliyor. Kentsel yapılanma ve yenilemelere asla kafa yormayan bir belediyecilik anlayışı olamaz.”
Daha kaç kış, kaç taşkın olacak?
“Şovdan ibaret etkinliklerle geçen 20 ay boyunca, yağmur yağdığında bu yaranın yine kanayacağını görmemeleri olanaksız.” diyen Başkan Sürekli, açıklamasını şöyle devam etti; “’Ne yazık ki; ‘marka şehir olacağız’ sloganlarının içi hala boş. Henüz temel kentsel sorunlara dahi çözüm üretmekten acizler. Vatandaşlarımız da isyan halinde. Bizim dilimizde de tüy bitti. Ama görünüyor ki; algı yönetimiyle geçiştirmek üzerine kurdukları hizmet anlayışlarını değiştirmek niyetinde değiller. Şimdi bir söz daha vermişler ve bu son olacak demişler. İzmir, bu sözü de bir kenara yazdı. Tutup tutmayacaklarını, üzerinden daha kaç kış, kaç taşkın geçeceğini göreceğiz.”
Sayfa başına git