TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de, uluslararası hukukun ve anlaşmaların kendisine verdiği haklar ve yetkileri, sonuna kadar koruyacağını söyledi.
İzmir Valiliğini ziyaret eden Şentop, gazetecilerin Doğu Akdeniz'deki gelişmelere ilişkin sorusunu yanıtladı.
TBMM Başkanı Şentop, Türk ve Yunan heyetler arasında bugün teknik bir görüşme olacağını, ancak görüşmenin Yunanistan'ın talebiyle yarına ertelendiğini aktardı.
Türk milletinin çok zor zamanlarda vatan toprakları için neler yapabileceğini gösterdiğini belirten Şentop, yaklaşık 50 yıl, 1875'lerden itibaren savaştan savaşa, cepheden cepheye koşan milletin çocuklarının, en son işgal edilen vatan topraklarını, gözünü kırpmadan ölüme giderek, kanının son damlasına kadar mücadeleyi ve direnişi sürdürerek kurtardığını hatırlattı.
Şentop, "Zaten bin yıldır bu toprakların bizim olmasının izahı budur. Bu topraklardaki varlığımızı sürdürme ve muhafaza kararlılığımızdır. Bunu gösterdik." diye konuştu.
"Türkiye bölgesinde önemli bir güçtür"
Türkiye'nin bugün 100 yıl öncesine göre ekonomik, askeri güç ve teknolojik olarak çok daha iyi seviyede olduğunu belirten Şentop, şöyle devam etti:
"Türkiye, bölgesinde önemli bir güçtür. Siyasi bakımdan da ekonomik ve askeri bakımdan da öyle. Dolayısıyla vatan toprakları mavi vatanı da içine alan bir şekilde bizim anlayışımızla uluslararası hukukun, uluslararası anlaşmaların, karşılıklı anlaşmaların bize vermiş olduğu haklar ve yetkileri sonuna kadar koruyacağız ve savunacağız. Kimsenin zerrece toprağında veya bir damla suyunda gözümüz yoktur ama bizim de bir karış toprağımızda veya mavi vatandan bir damla suyumuzda kimsenin gözü olmasına müsaade etmeyiz. O gözü çıkarırız. Türkiye bunu yapabilecek kudrettedir. 100 yıl öncesine göre çok daha bu kudrettedir."
- "Yunanistan'ı kendi hırslarına alet etmeye çalışan ülkeler var"
Şentop Yunanistan'ın aklıselimle hareket etmesini, uluslararası hukuka, anlaşmalara ve Türkiye'nin Adalar Denizi başta olmak üzere Akdeniz'de hak ve yetkilerine saygı göstermekle, bunu değerlendirip dikkate almakla mükellef olduğunu düşündüğünü aktararak, şöyle konuştu:
"Bu tür siyasetçilerin şahsi ihtirasları, kendilerini gösterme gayretlerinin bu coğrafyada mecburen, komşumuz olduğu için, bir arada yaşamak zorunda olduğumuz halklar için de çok tehlikeli, riskli, Yunan halkı için de sonuçlar doğurabileceğini görmek lazım. Ayrıca Yunanistan'ın peşine takılıp da buraya gelen veya Yunanistan'ı kendi iç siyaset oyunlarına, hırslarına alet etmeye çalışan ülkeler de var. Bunların başında Fransa geliyor. Fransızların burada bu coğrafyada ne aradıklarını, Doğu Akdeniz'de ne aradıklarını merak ediyorum. Kifayetsiz siyasetçiler, iç siyasetteki sıkışıklıklarını bu şekilde uluslararası alanda gayrimakul, akıl dışı birtakım hamlelerle örtmeye çalışıyorlar."
"Bugün bile 1 haftada Paris'e gidebilmek zor"
Fransa'nın yakın tarihinde askeri anlamda başarısı olan bir ülke olmadığını ifade eden Şentop, şunları kaydetti:
"En son 1940'ta Almanların bir hafta içinde Paris'e girdikleri bir çatışmayı, savaşı hatırlıyoruz. Fransız ordusundaki asker sayısı Almanlardan aşağı yukarı iki kat fazla. Fransızların silahları, tankları Almanlara göre çok daha yeni ve etkiliyken bir haftada Paris'e gidiyor Alman ordusu. Bugün bile bir haftada Paris'e gidebilmek biraz zor, bugünün ulaşım vasıtalarıyla bile. Bir ordunun gittiğini düşünün. Hoş hadiseler değil bunlar. Ama elindeki askeri imkanlara rağmen bunu kullanamayan, kendi vatan topraklarını müdafaa edemeyen bir durum yaşamış Fransa."
Fransa'nın Almanlara karşı bağımsızlığını sağlamasının da kendi gayretiyle değil İngilizlerin ve Amerikalıların yardımıyla olduğunu vurgulayan Şentop, "Fransa'nın askeri başarısı 20. yüzyılda bir tek Afrika'da ordusu ve silahı olmayan insanlara karşı söz konusu. Mızrakla savaşanlara uçakla, tanklarla, ateşli silahlarla gitmişlerdir. Orada bir başarı var. Geri dönüp tarihe baktığımızda da tek başarılı bir komutanı vardır, o da Napolyon'dur, o da Fransız değildir esasen." değerlendirmesinde bulundu.
"Bölgenin huzurunu, barışını bozmaya kimsenin hakkı yok"
Şentop, tarihin hırslarla, ihtiraslarla değiştirilemeyeceğini, yazılamayacağını bunları göstermek için dikkatli okunması gerektiğini anlatarak, "Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de en uzun kıyısı, sınırı olan ülke olduğuna dikkati çekmek isterim. Doğu Akdeniz'deki olaylar, ihtilaflar Doğu Akdeniz'e kıyısı olan, burada uluslararası hukuka göre hakları, menfaatleri olan ülkelerin aralarında görüşebileceği, tartışabileceği, karara bağlayabileceği meselelerdir." diye konuştu:
TBMM Başkanı Şentop, sözlerini şöyle tamamladı:
"Batı Akdeniz'den gelip de Doğu Akdeniz'de birtakım hayallerin peşinde, bölgenin huzurunu, barışını bozmaya kimsenin hakkı yoktur. Bu bakımdan biz Türkiye olarak hukuken haklı olduğumuzu bildiğimiz için her zaman diplomasi yoluyla da müzakereler yoluyla da her konuyu görüşmeye, tartışmaya hazırız ama bu yolla değil de başka türlü Türkiye'ye kendilerince ders vermeye kalkanlara da derslerini verip göndermeye Türkiye'nin muktedir olduğunu ifade etmek isterim."
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Dokuz Eylül Üniversitesi Bayrakbilim ve Türk Bayrakları Müzesi’nin açılışını gerçekleştirdi. Açılışa, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Nükhet Hoter de katıldı.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Dokuz Eylül Üniversitesi bünyesinde açılan pek çok farklı bayrakların sergilendiği Bayrakbilim ve Türk Bayrakları Müzesi’nin açılış törenine katıldı. Törende konuşan Şentop, "Bayrakbilim Müzesi aslında Türkiye'de ilk defa bayrakla ilgili olarak düşünülmüş bir faaliyet. Ayrıcalıklı bir yeri var. Hem yakın tarihimizde çok önemli tanımlamalar mevcut. Bayrak; milletimizin üretmiş olduğu değerlerin bir özetidir. Bu müzenin bizim tarihimizi yaşatacak bir imkan sunacağını ve önemli bir mekan olacağını düşünüyorum. Bayrak sadece bizim için değil tüm milletler için önemlidir. Fakat bizim bayrağımıza atfettiğimiz kıymet, tüm milletlerin atfettiği değerlerden daha üstün. Bizim için bayrak tüm milletlerin bayraklarına vermiş olduğu değerden çok daha fazladır. Bu müze bizim için özel bir yer tutuyor. Müze, tarihimizin gençlere aktarılması konusunda önemli bir fonksiyon olacaktır" dedi.
İzmir Valisi Yavuz Selim Kösger ise, müzenin anlamına dikkat çekerek, "İzmir’in düşman işgalinin kurtuluşunun yıldönümünde böyle bir müzenin açılışını anlamlı buluyorum. Dokuz Eylül Üniversitesi bünyesinde böyle bir müzenin açılmasından büyük mutluluk duyuyorum" diye konuştu.
HOTAR: GELECEKTE DE DİK DURACAĞIZ
Açılışta konuşan Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Nükhet Hoter de müzenin geçmiş ve gelecek arasında bir köprü kuracağını dile getirerek, şöyle konuştu:
"Müzemizde geçmiş ile gelecek arasında köprü kuracak, çocuk ve gençlerin vatan sevgisini pekiştirecek pek çok milletin bayraklarına da yer verdik. Müzemizde bayrak biliminin akademik çalışmaları da bulunuyor. 15 Temmuz gecesinde elimizde bayraklarla FETÖ unsurlarına karşı nasıl dik durduysak gelecekte de beraberliğimizin karşısında yer alan ihanet şebekelerinin karşısında durmayı sürdüreceğiz."
Konuşmalar sonrasında müze kapısında kurdele kesim töreni yapıldı.(AA)
Sayfa başına git