TBMM tarafından düzenlenen ve Anadolu Ajansının "Ev Sahibi Fotoğraf Sağlayıcı/Host Photographer" olarak yer aldığı Türk Dili Konus?an Ülkeler Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA) 8. Genel Kurulunda, TÜRKPA'nın 10. kuruluş yıldönümü dolayısıyla "TÜRKPA'nın İlk On Yılı ve Parlamentolar Arası İş Birliğinin Geleceği: İş Birliğine Yeni Yaklaşımlar" başlıklı konferans gerçekleştirildi.
Açılışta konuşan TBMM Başkanı Binali Yıldırım, İzmir'in Türkiye'nin üçüncü büyük kenti ve en hızlı gelişen, kalkınan şehirlerinden olduğunu belirterek, İzmir'i?n milletvekili olarak konukları burada misafir etmekten memnuniyet duyduğunu dile getirdi.
İlk Türk donanmasının bu şehirde kurulduğunu, İzmir'in 1403 yılında Türk toprağı haline geldiğini, İstiklal Savaşı mücadelesinde ilk kurşunun İzmir'de atıldığını kaydeden Yıldırım, İzmir'in Türkiye'nin Akdeniz'e açılan kapısı olduğunu söyledi.
Yıldırım Türkiye'nin ihracat merkezlerinden olan İzmir'in önemli limanlara sahip bulunduğunu aktararak, İzmir'i yüksek hızlı trenle Bakü-Tiflis-Kars demir yolu hattına bağlayacaklarını, o zaman İzmir limanının Kafkaslara, Orta Asya'ya da hizmet vereceğini anlattı.
Türkpa'nın 10. yılının kutladığına işaret eden Yıldırım, şöyle devam etti: "Bir zamanlar hayal bile edemediğimiz birliklerin kuruluş yıl dönümünü kutlamak hepimizde tarifi imkansız duyguları beraberinde getiriyor. 2008'de kuruluşunu gerçekleştiren TÜRKPA meclisler arası ilişkileri çok taraflı olarak kurumsallaştırmaktadır. Türk dili konuşan ülkelerin hükümetleri arasında ilişkiler yıldan yıla gelişiyor. Buna paralel olarak meclislerin de parlamenter diplomasiyi etkin kullanması, ilişkilerin gelişmesine katkı sağlaması için TÜRKPA gibi kuruluşlara ihtiyacı var. Dünyadaki benzer teşkilatlarla mukayese edildiğinde geçen 10 yılın başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Örnek çalışmaların ardından Türk Keneşi, Türk Akademisi, Türk Kültür ve Miras Vakfı kuruluşu gerçekleşti. Bu toplantı ile iş birliğinin dünü, bugünü ve geleceğini konuşacağız. Uluslararası teşkilatı kurmak önemli bir karar ama onu yaşatmak çok daha zor. 2008'den bugüne kadar çok önemli aşamalardan geçtik. TÜRKPA bugün itibarıyla kendini ispatlamış bir kuruluş haline gelmiştir."
"Beklentimiz müşterek bir çözümün bulunmasıdır"
TÜRKPA'nın 10. yılı Genel Kuruluna Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Meclis Başkanı'nın da katıldığını dile getiren Yıldırım, şunları kaydetti:
"Kıbrıs Adası'nda 35 yıl önce bağımsızlığını ilan eden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti o günden bugüne kadar adada halkının refahı ve mutluluğu için büyük bir mücadele içerisinde. Her türlü kısıtlamalara ve haksızlıklara rağmen var olma mücadelesini sürdürüyor. Bizim amacımız ve beklentimiz Birleşmiş Milletler kararları doğrultusunda adanın adil bir yönetişim şekliyle Güney Kıbrıs-Kuzey Kıbrıs arasında müşterek bir çözümün bulunmasıdır. Bu konuda başından beri Türkiye gerek Birleşmiş Milletler gerek Avrupa Birliği çabalarına hep olumlu katkı sağlamış, bundan sonra da bu katkıyı sağlamaya devam edecektir."
Yıldırım, 2008'de kuruluşunu gerçekleştirdikleri TÜRKPA'nın amacının Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye'nin meclisler arası ilişkilerini çok taraflı olarak kurumsallaştırmak olduğuna değinerek, Türk dili konuşan ülkelerin hükümetleri arasındaki ilişkilerin yıldan yıla geliştiğini kaydetti.
Buna paralel olarak meclislerin de parlamenter diplomasiyi etkin olarak kullanması ve ülkeler arasındaki ilişkilerin gelişmesine katkı sağlaması için TÜRKPA gibi birçok kuruluşa ihtiyacı olduğunu ifade eden Yıldırım, "TÜRKPA'nın en önemli görevlerinden biri de budur. Dünyadaki benzer teşkilatlarla mukayese edildiğinde geçen 10 yılı başarılı olarak söyleyebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
TÜRKPA'nın bugün itibarıyla kendini ispatlamış bir kuruluş haline geldiğini, TÜRKPA'ya değer katan diğer önemli bir paydaş ülkenin de Macaristan olduğunu belirten Yıldırım, 2013 yılında misafir üye olarak çalışmaya katılan Macaristan'ın 2014'de gözlemci statüsünü kazandığını, bu ülkenin varlığının, TÜRKPA'nın ilk genişleme adımı olmasının yanında kültürel ve coğrafi havzaya önemli katkı sağladığını dile getirdi.
Uluslararası kuruluşları ayakta tutan şeyin kurucu devletler ve o devletlerin sağladığı destekler olduğunu, Türk iş birliği kuruluşlarının da gücünü kendi devletlerinden aldığını kaydeden Yıldırım, "İnşallah önümüzdeki yıllarda birlikte kurduğumuz teşkilatlarımız çalışmalarını başarılı bir şekilde sürdürecektir." diye konuştu.
"Tarihi birlikte yazıyoruz"
TBMM Başkanı Binali Yıldırım, "Ortak dil, ortak kültür ve medeniyet şuuruna sahip milletin mensupları olarak biz tarihi birlikte yazıyoruz. Tarihte büyük devletler, medeniyetler kurmuş bir milletin evlatları olarak geleceğimizi birlikte inşa ediyoruz. Bir olursak diri olacağız, kardeş olacağız ve birlikte geleceği inşa edeceğiz." ifadesini kullandı.
Yıldırım, dilde, fikirde, birlik çağrısının ancak aynı istikamete bakmakla mümkün olabileceğine işaret ederek, bilim insanları, eğitimci, aydın ve iş insanlarının da bu konuda sorumluluk taşıdığını hatırlattı.
Ortak dil ve tarih çalışmalarına çok daha fazla zaman ayırmak gerektiğini söyleyen Yıldırım, şöyle devam etti:
"Tarih, arkeoloji, antropoloji alanında çalışmaları derinleştirmemiz gerekiyor. Şurası bir gerçek ki kendimiz için bir şey yapmazsak kimse bizim için parmağını kımıldatmayacaktır. Bizler hedeflerimize çalışarak, üreterek dayanışma ile mutlaka erişeceğiz. Genç Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bize muasır medeniyetlerin üzerine çıkmak hedefi göstermiştir. Bu hedef, Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi'nin de aynı zamanda hedefi olmalıdır. Bu hedefe ulaşmak için ekonomik ilişkilerimizi daha da geliştireceğiz. Ülkelerimizin altyapı ihtiyaçlarını giderip insanlarımızın niteliğini artıracağız. Aynı zamanda ahlak ve adalet değerlerine sarılıp akılla, bilgiyle çalışmamızı sürdüreceğiz. Çalışmayı liyakat sistemiyle destekleyeceğiz ve ehliyeti geliştireceğiz."
Çalışkan ve milli değerlere sahip
"Yozlaşma bir toplumu ifsat eden en önemli kötü hasletlerden biridir, buna fırsat vermeyeceğiz." diye konuşan TBMM Başkanı Binali Yıldırım, akılla, bilimle değişen dünyanın şartlarına uyum sağlamak ve gelişmek gerektiğini vurguladı.
Değişimle birlikte tarihe altın harflerle yazılacak başarılar elde edilebileceğini aktaran Yıldırım, "Temenni ettiğimiz bu başarıya ulaşmanın yolu eğitimden geçiyor. Yenilikçi teknolojilere çok daha fazla zaman ve kaynak ayırmaktan geçiyor. Bizler milli şuur sahibi, evrensel değerlerle donanmış insanlarla gençlerle istikbal güneşini parlatabiliriz. Dünyada başarılı olan ülkelerde durum bu şekildedir. Çalışkan, nitelikli, milli değerlere sahip nesiller çok daha kolay bir şekilde geleceği yakalamış oluyorlar." görüşünü dile getirdi.
- Standartlarda birlik çağrısı
Standartlarda birlik sağlamak için de uzmanların bir araya gelmesi gerektiğine dikkati çeken Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Büyük mutasavvıf Mevlana diyor ki 'dün dünde kaldı cancağızım artık yeni şeyler söylemek lazım.' Bizler de bugün burada dünden çıkardığımız derslerle geleceği konuşuyoruz, geleceği hedefliyoruz. TÜRKPA'nın geleceği milletimizin ve devletlerimizin geleceği ile aynıdır. Devletlerimizin kaderi birbirine bağlıdır. TÜRKPA bugüne kadar yürüttüğü çalışmalarla uluslararası alanda da önemli yer edinmiştir. Standart birliği ile birlikte ele almamız gereken bir diğer konu da mevzuat yakınlaştırmasıdır. Bu zor bir konudur ama üzerinde çalışılması gereken bir meseledir. Bu konuda bir çalışma başlatılmış olmakla birlikte henüz yolun başındayız. Ortak kültür şuuruna sahip milletin evlatları, sorunlarını çözmek için ortak tecrübelerden daha çok yararlanmalıdır."
Yıldırım, bu konuda meclislerin kanunları uzlaştırmak adına daha fazla iş birliği içinde olması gerektiğini söyledi.
Gelecek 10 yılda model kanun yapmak adına çalışmaların geliştirilebileceğine işaret eden Yıldırım, meclisler arasında bağı kuvvetlendirmek için dostluk grupları marifetiyle çalışılabileceğini belirtti.
Yıldırım, güçlerin tam anlamıyla birleşmesini istediklerini, Özbekistan ve Türkmenistan'ın da bu birliğe üye olması için daha fazla gayret gösterilmesi gerektiğini, Özbekistan'dan iki milletvekilinin toplantıya katılmasının da önemli bir gelişme olduğunu vurguladı.
TÜRKPA'nın başarılı olması için devlet ve hükümet başkanlarının desteğine de teşekkür eden Yıldırım, TÜRKPA dönem başkanlığının Türkiye'ye geçtiğini sözlerine ekledi. (AA)