GERÇEKİZMİR - TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, Karabağlar’da yapılan ve kent siyasetinde tartışmalara sebep olan TOKİ tarafından hayata geçirilecek imar planı düzenlemesine tepki gösterdi.
“TOKİ’nin yargı kararından haberi mi yok? Yoksa yargı kararını tanımaması için özel bir kanun düzenlemesi mi yapıldı?” başlığıyla yapılan açıklamada iptal davaları açılmasına ve sürecin devam etmesine rağmen atılan adıma eleştiri getirildi.
İşte yapılan o açıklama:
Toplu Konut İdaresi Başkanlığı(TOKİ) web sitesinde, İzmir İli, Karabağlar İlçesi, Uzundere Mahallesi 809 Konut 2 Adet Ticaret Merkezi ve 1 Adet Cami İnşaatları ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İşinin 26.01.2021 tarihinde ihalesinin yapılacağı duyuruldu. Ancak, konut üretimine ilişkin ihalenin dayanağı olan imar planlarının iptali istemiyle açılan davalarda hukuki süreçler devam etmekteyken ve hatta bu planlar hakkında yargının, iptal ve yürütmenin durdurulması kararları bulunmaktayken yapılan bu ihalenin hukuka uygunluğu tartışılabilir hale gelmiştir.
Geçmişte Maliye Hazinesi mülkiyetinde bulunan ve sonrasında TOKİ’ye devredilen Uzundere Mahallesi sınırları içerisinde yaklaşık 90 hektarlık alanı kapsayan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanan planlar aracılığıyla alanın bir kısmı “konut alanı”, bir kısmı ise “üniversite alanı” olarak belirlenmiştir. Anılan plan kararlarına ilişkin ilk onama tarihi 01.08.2018 olmakla beraber birden fazla plan onama işlemi gerçekleştirilmiştir. İlerleyen süreçlerde, TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, Karabağlar Belediyesi ve vatandaşlar tarafından söz konusu planların iptali istemiyle davalar açılmış, bu davalarda birden fazla iptal kararı verilmiştir. Yine bu kapsamda davalar devam etmekteyken, 05.02.2019 tarihinde yeni imar planları onaylanmış, bu planların iptali istemiyle açılan davada, İzmir 1.İdare Mahkemesi’nin 24.01.2020 tarih, 2019/1027 E. sayılı karar ile daha öncesinde alınmış mahkeme kararı dikkate alınarak, alanda telafisi güç zararların oluşmasını engellemek amacıyla yürütmenin durdurulmasına karar verilmiştir. Hakkında yürütmenin durdurulmasına karar verilen bu imar planı, konut üretimine ilişkin ihalenin dayanağı olan imar planıdır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararların sonuçları” başlıklı 28. maddesi, idarelerin yargı kararlarını bütüncül olarak uygulamak yükümlülüklerine ilişkin olup bu madde, idarelerin hukuka ve yargı kararlarına uygun iş ve işlem yapmasını sağlamak, keyfiliği önleyerek hukuki denetimi işler hale getirmek amacıyla düzenlenmiştir. Bahsi geçen yürütmenin durdurulması kararını uygulama yükümlülüğü uyarınca, ilgili idarelerin dava konusu plana ilişkin tüm işlemleri durdurması gerekmekteyken 26/01/2021 tarihinde yapılacak bu ihalenin hukuki ve fiili sakıncaları olduğu ortadadır. Diğer taraftan yukarıda açıklanan dava süreçlerinde iptaline karar verilen imar planları ile son onaylanan ve hakkında yürütmenin durdurulmasına kararı bulunan imar planları benzer plan kararları içermektedir. Bakanlık tarafından “yargı kararlarına uygunluk” kavramını esneterek bölgedeki konut inşaatının bir an önce başlamasını sağlamaya dönük uygulamalar başlı başına hukuka aykırılık içermektedir. Bu anlayışın kentimizde geri dönülmesi mümkün olmayan zararlara neden olacağı açık olup, bu uygulamalardan vazgeçilmesi gerekmektedir.
Deprem tehlikesi ile birçok bölgesi risk altında olan kentimizde öncelik verilmesi gereken husus, yeni konutların üretimi değil, mevcut yapı stokunu kamu yararına uygun bir şekilde yenileme çalışmaları olmalıdır.
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu olarak hukuka aykırı yürütülen bu işlemin takipçisi olacağız.