MENÜ
İzmir 22°
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
TMMOB'dan 'emsal artışı'nda net mesaj: O konu bitti!
Güncel
11 Mart 2022 Cuma 08:32

TMMOB'dan 'emsal artışı'nda net mesaj: O konu bitti!

TMMOB Mimarlar Odası İzmir Şubesi Başkanı İlker Kahraman gazetecilerle gerçekleştirilen toplantıda yaptığı açıklamada depremzedeleri ilgilendiren emsal artışı konusunda, "Emsal artışı konusu bizim için bitti. Yapılması gerekenlerin konusu bitmedi" derken açtıkları davaları geri çekmeyeceklerini belirtti. Toplantıda konuşan TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Sözcüsü Akdemir ise İnciraltı’ndaki tarım alanları tartışmasında yerel yönetimleri eleştirdi.

Efe Can TAN / GERÇEKİZMİR - Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği İzmir Şubesi'nden (TMMOB) kent gündemine damga vuran iki konuda önemli açıklamalar geldi. 

Gazetecilerle bir araya gelen TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Aykut Akdemir, TMMOB Mimarlar Odası İzmir Şubesi Başkanı İlker Kahraman, Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Teknik Sorumlusu Selma Akdoğan ve Mimarlar Odası Avukatı Olgun Soydan Büyükşehir Belediyesi ve Bayraklı Belediyesi'nin emsal artışı kararına karşı açılan dava ve İnciraltı planları konusunda çarpıcı mesajlar verdi. 

"CHP’NİN PARTİ PROGRAMI SOYER’E YOL GÖSTEREBİLİR"
Kent gündeminde yıllardır yerini koruyan Balçova ilçesine bağlı, Narlıdere ile sınırı olan İnciraltı bölgesinin planlama süreci hakkında konuşan TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Akdemir söz konusu alanların tarım alanı olduğunu belirterek imara açılmaması gerektiğini söyledi. Akdemir İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e de konu hakkında eleştiride bulundu.

Akdemir, "İnciraltı’ndaki söz konusu alanların 2016'da çıkan mahkeme kararı ile tarım alanı olduğu tespit edildi. Geçmiş dönemde engelleyemedikleri yapılar için tarım alanı olmadığı iddia edilip planlanıyor. Kanunu uygulamayan belediyeler, hatalarını örtmek için imara açıyor. Bina yapabilirsiniz ama tarım alanı yaratamazsınız. Var olan tarım alanını değiştirip üzerine bina yapılamaz. 700 tapu sahibi var. Eskiden orası sineklikti, kimse oturmuyordu o bölgede. Tapu sahipleri tarım yapıp para kazanmaktansa arsalarının değerleneceklerini düşünüyorlar. Belediyeler imara açmak istiyor, her planlama süreci yeni bir rant sürecini başlatır. Biz ise planlama üzerinden bakıyoruz. Koruma kavramını önemsiyoruz. Kendi kendimize tarım alanı üretemeyiz. Orası nitelikli bir tarım alanı. Yılda 2-3 ürün alıyorsunuz, seralar var. Markalı meyve bahçeleri var. Organik tarım yapılıyor. O bölgeyi imara açarsanız trafik yoğunluğu olur ve halk oraya, Kent Ormanı’nda gidemez. İzmir'in gariban halkının nefes alacak alanı kalmaz. Yeşil alanlar da azalmış olur. Biz tarım alanlarının korunmasından yana tarafız. CHP'nin tarım politikalarında tarım alanlarının korunması ve çoğaltılması gibi programı var. AKP ve MHP'de böyle bir programı yok. HDP konferanslarda başlık olarak geçirmiş. En net olan CHP'nin parti programında yer almış. Ali Engin'e hatırlattık bunu. Bunu Tunç Beyin bildiğini düşünüyoruz. CHP'nin parti programı Tunç Beye yol gösterebilir’’ dedi.

AK PARTİLİ KAYA'YA ELEŞTİRİ!
Konu hakkında sözlerini sürdüren Akdemir AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya'ya da eleştirilerde bulundu. Akdemir, ''Mahkeme kararı var, tarım alanı burası, bilirkişiler buna karar vermiş. Atilla Kaya iş adamı kimliğiyle orada demek ki sadece oradaki tapu sahiplerinin yanında... Bu oraları kullanan, oralardan faydalanan diğer insanların, emekçilerin yanında olmadığının göstergesi'' ifadelerini kullandı. 

"SARI ÖKÜZ HİKAYESİNE DÖNER"
Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Teknik Sorumlusu Selma Akdoğan ise söz konusu alanların tarım alanı olarak kullanılmadığı dolayısıyla imara açılmasının daha faydalı olabileceği yönündeki görüşlere, ‘’Oralarda ekilmese bile yapılaşma olmaması veya emisyon üreten bir kaynak olmaması doğrudan kente faydadır. Orası tarım alanıysa mülkiyetinin kime ait olduğu kimseyi ilgilendirmez. Buranın vasfını değiştiremezsiniz orada tarım yapmıyorsunuz diye. Her imar değişikliği masum başlar. Oturma alanı genişler, kat çıkılır. Sarı öküz hikayesine döner. Bir kez imara açtınız mı sonu gelmez. Üçkuyular ne ise İnciraltı ona döner" sözleriyle karşı çıktı. 

Konu hakkında konuşan Mimarlar Odası Avukatı Olgun Soydan ise, ‘’Orası yapılaşmaya açılırsa ikinci bir Manavkuyu olur. Ali Engin'in argümanı ‘Burada yıllardır tarım yapılmıyor, yapılması mümkün değil. İmara açarsak kaçak yapı olmaz, ruhsatlı yapı olur.’’ Aynı mantıkla yapılaşmaya açılan Manavkuyu, Özkanlar'da büyük can kaybı oldu’’ açıklamasını yaptı. 

Gerçekleşen toplantıda gündem olan bir diğer madde ise depremzedeleri sevindiren emsal kararlarının TMMOB tarafından yargıya taşınması oldu.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi, depremde en büyük zararı gören Bayraklı ilçesi için parsel bazında yüzde 20, ada bazında yüzde 30 emsal artışı kararı almıştı. Kararın ardından TMMOB konuyu yargıya taşımış Bayraklı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne dava açmıştı. İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği (İZDEDA) de TMMOB'a bir çok kez davayı geri çekme çağrısında bulunmuştu.

"SÖYLENMESİ GEREKEN ŞEYLERİ SÖYLEMEDİLER"
Konu hakkında konuşan TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Akdemir şunları söyledi: Depremzedeler(emsal artışı) isteyebilirler haklılar ama onlar 31 Ekim’de söylenmesi gereken şeyleri söylemediler, istemediler. Yıkılan binalar ruhsatlı binalar… Bunlar yıkıldıysa sorumlular bunları imal edenlerdir! Ve yıkılan binaların olduğu şekliyle kamu tarafından yapılması gerekirdi. Bu söylenmeliydi. TMMOB olarak açtık davayı. Geri çekmeyeceğimiz konusunda da İZDEDA ile bir araya da geldik. Tek başına bir çözüm ifade etmiyor emsal artışı. Emsal artışı müteahhitle pazarlık ederken avantaj sağlamıyor. Depremzedeler hala kendilerinin dışında bir gücün onlara yardım etmesini bekliyorlar ama kooperatif özgücünüzü kullanma hamlesidir.

"EMSAL ARTIŞI KONUSU BİZİM İÇİN BİTTİ"
Mimarlar Odası İzmir Şubesi Başkanı İlker Kahraman ise 2 Nisan’da bir deprem çalıştayı düzenleneceğini ve buna tüm tarafların katılmasını beklediklerini söylerken İZDEDA’nın kooperatifleşme hamlesi ve emsal artışı konularında şunları söyledi: İZDEDA’nın kooperatifleşmesi iyi bir şey ama bunun bir Türkiye sorunu olduğunu düşünmek lazım. İstanbul’da deprem olduğunda muhtemelen biz dışa bağımlı olacağız ülke olarak. Bu sadece İzmir’in problemi değil. Artık konu İzmir’i aştı. Kooperatif emsal artışından daha fazla fayda getirecek. İZDEDA’nın emsal artışı konusunda bizi anladığını düşünüyoruz. Çözümlerin net olabilmesi adına deprem çalıştayında ne konuşulacak onu da görmek lazım. Yeni yapılan binalar sağlam mı bunları tartışmaya açmak lazım. Depremden zarar görmüş herkesin de çalıştayda olması gerek. Emsal artışı konusu bizim için bitti. Yapılması gerekenlerin konusu bitmedi. Bu Türkiye’nin bir konusu’... 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir