Gizem TABAN/GERÇEKİZMİR- Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınına karşı Türkiye’de de mücadele süreci devam ederken İzmir Tabip Odası’ndan kritik bir açıklama geldi. İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu, odanın web sayfasından yayınladığı raporda kentteki salgın rakamlarına ilişkin çarpıcı iddialarda bulundu.
Rapora göre; Son iki haftada İzmir genelinde kamu hastanelerinde PCR testi pozitif ve klinik olarak şüpheli pozitifler vakalar dâhil hasta sayısının 700 civarında olduğu belirtildi. Ayrıca İzmir genelinde 9 Aile Sağlığı Merkezinin Covid-19 şüpheli vakalar nedeniyle bir süreliğine kapatıldığı, etkilenen hekim ve sağlık çalışanlarının sağlık kurumlarında tedaviye veya evlerinde izolasyona alındığı, daha sonra ise ASM’lerin yeni görevlendirilen hekimler ile tekrar çalışmaya başladığı ifade edildi. Raporda, bu süre içinde etkilenen hekim ve sağlık çalışanı sayısının da yaklaşık 75 olduğu ile bir ASM hemşiresinin yoğun bakımda tedavi edilmekte olduğu açıklandı.
İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyeleri tarafından yapılan açıklamada; İzmir Valiliği öncülüğünde oluşturulan İl Pandemi Kuruluna ilişkin, "İl Pandemi Kurulu’nda temsil edilmiyoruz. Hiçbir sağlık meslek örgütünün bulunmadığı bu kurulun il genelindeki sorunlara bütünlüklü bir çözüm üretemeyeceğini düşünüyoruz" görüşü de paylaşıldı.
İzmir Tabip Odası’nın kentteki koronavirüs raporuna ilişkin yayınladığı açıklama şöyle:
Çin’in Wuhan kentinde Aralık ayı sonunda ortaya çıkan ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edilen yeni koronavirüs hastalığının (Covid-19), Türkiye’de ilk kez 10 Mart 2020 tarihinde bir hastada saptandığı Sağlık Bakanı tarafından bildirildi. Son olarak 29 Mart 2020 itibarı ile Sağlık Bakanlığı web sitesinde yapılan test sayısı 65.446, toplam vaka sayısı 9.217, toplam vefat sayısı 131, toplam yoğun bakımda yatan hasta sayısı 568, toplam entübe hasta sayısı 394, toplam iyileşen hasta sayısı 105 olarak açıklandı. Yapılan açıklamalarda sadece PCR testi pozitif çıkan “vaka”ların esas alındığını, hastanelerde yatan ya da ayaktan takip edilen “şüpheli/olası vaka” sayılarının yer almadığını biliyoruz. Gerçek durumu yansıtmaktan uzak olan bu sayılar dışında, illere ve bölgelere göre dağılım da açıklanmamaktadır.
İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu olarak sürecin şeffaf, bilimsel kurallara uygun ve etkin izlemi için gerek ilimiz sağlık yöneticileri gerekse yerel yönetimlerle ve konunun bileşenleri diğer kurum ve örgütlerle işbirliği yapmaya hazır olduğumuzu en başında bildirdik.
16 Mart 2020 tarihinde mikrobiyoloji, enfeksiyon hastalıkları, halk sağlığı, ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanları, aile hekimleri ve Yönetim Kurulu üyelerinden oluşan İzmir Tabip Odası Bilimsel Danışma Kurulu ilk toplantısını yaptı.
19 Mart 2020 tarihinde tüm kamu ve özel hastane başhekimliklerine hekimler ve sağlık çalışanlarının sağlığının korunmasını vurgulayan yazı gönderildi. Aynı gün “Koronavirüs salgını sürecinde sağlık kuruluşlarında alınması gereken önlemler” bir mektup ile İl Sağlık Müdürlüğü’ne gönderildi ve kamuoyu ile paylaşıldı.
Basına sık olarak bilgi verilirken İzmir Tabip Odası sosyal medya hesaplarından halkımızın koronavirüs konusunda bilgilenmesi sağlanmaya çalışıldı. Hekimler ve sağlık çalışanlarının sorunları, hakları ve yapılması gerekenler belirtildi. Salgından etkilenen hekim ve sağlık çalışanları ile dayanışmak üzere gönüllü bir grup oluşturuldu.
Son iki haftada İzmir genelinde kamu hastanelerinde (üniversite, Sağlık Bakanlığı ikinci ve üçüncü basamak hastaneleri) PCR testi pozitif ve klinik olarak şüpheli pozitifler vakalar dâhil hasta sayısı 700 civarındadır.
İzmir genelinde 9 Aile Sağlığı Merkezi (ASM) Covid-19 şüpheli vakalar nedeniyle bir süreliğine kapatılmış, etkilenen hekim ve sağlık çalışanları sağlık kurumlarında tedaviye veya evlerinde izolasyona alınmış, daha sonra ASM’ler yeni görevlendirilen hekimler ile tekrar çalışmaya başlamıştır.
Yine bu süre içinde etkilenen hekim ve sağlık çalışanı sayısı da yaklaşık 75’tir. Bir ASM hemşiresi yoğun bakımda tedavi edilmektedir.
Pandemi sürecinde hekimler ve sağlık çalışanlarından İzmir Tabip Odası’na iletilen sorunlar şunlardır:
- Bu süreç büyük bir gizlilik içinde yürütülmekte, hekimler bile hastalarının test sonuçlarını öğrenmekte zorlanmaktadır.
- Kişisel koruyucu ekipman sayıları ve niteliklerinde eksiklik en çok bildirilen sorundur.
- ASM’lere bu ekipmanın daha geç ulaştırılması, bazı malzemelerin eksik ve yetersiz nitelikte olması Covid-19’dan etkilenen sağlık çalışanlarının sayısını artırmıştır.
- Yetkililerce açıklanan önlemler arasında hastaların ilk olarak ASM’ye gitmeleri söylenmiş bu da rutin olarak bebek ve gebe izlemi yapılan ASM’lerde sağlıklı kişilere hastalık bulaşma riskini artırmıştır.
- Son önlemler ile iş yükleri aşırı derecede artan ve zaten vekaletsiz izin hakkı bulunmayan aile hekimleri, izolasyon veya karantina nedeniyle çalışmadıkları günlerin ücretlerinden kesileceği endişesi yaşamaktadır.
- İşyeri hekimlerinin kronik hastalığı olan çalışanlara ancak iki gün rapor verebilmesi nedeniyle 14 gün rapor almak için aile hekimlerine başvuru çok artmıştır.
- Önce umreden gelenlerin, daha sonra da evde kalması gereken 65 yaş üstü kişilerin telefonla takip işi de aile hekimlerinin zamanlarının önemli bir kısmını almaktadır.
- İşyeri hekimleri kişisel koruyucu ekipmanların eksikliğinden yakınmaktadır. Aynı zamanda kronik hastalık öyküsü olan çalışanların çalıştırılmaya devam etmesi, ilk başlarda yurtdışı seyahat öyküsü olanlara bir önlem alınmaması da bildirilen sorunlar arasındadır.
- 112 hattının aynı zamanda son bir haftadır evde olan 65 yaş üstü vatandaşlara vefa hattı olarak kullanılması, bu hattın aşırı yoğunlaşmasına, hastaların hastanelere olan transferinde gecikmelere neden olmaktadır.
- Özel hastanelerin bazıları hekim ve sağlık çalışanlarını ücretsiz izine çıkarmaktadır.
- Özel sağlık kuruluşlarında çalışanlar ayrıca işten çıkarılma, ücretsiz izine gönderilme ve ücret alamama gibi kaygılar taşımaktadır.
- Kamu hastaneleri ve üniversite hastanelerinin çoğunda pandemi planı uygulanmaya başlamış, pandemi poliklinik ve klinikleri ayrılmıştır.
- MHRS randevularında azaltmaya gidilse de bazı hastanelerde ertelenebilecek kontrol muayeneleri ve elektif ameliyatlar devam edebilmektedir.
- PCR testi yeterli sayıda yapılmamakta, özellikle temas şüphesi olabilecek hekimlere rutin olarak uygulanmamaktadır.
- Test sonuçlarının çok geç gelmesi bir diğer sorun olarak ifade edilmektedir.
- Testi pozitif ancak kliniği hafif hastaların ev dışında izolasyonu için mekanlar yaratılması istenmektedir.
- Pandemi klinik ve polikliniklerinde bazı hekimler 24 saatlik nöbetlerden ve bu süredeki eksik ekipmanla çalışmaktan şikâyet etmektedir.
- Bazı hastanelerde verilen yemeklerin nitelik ve niceliğinde sorunlar olduğu bildirilmektedir.
- Pandemi polikliniklerinde görev dağılımı yapılan, vardiya ile çalışılan bazı hastanelerde aa-aln dışı hekimlere yeterli eğitim verilmediği belirtilmektedir.
- Pandemi klinik ve polikliniklerinde görevli sağlık çalışanlarının ailelerine hastalık taşımaktan çekindiklerinden mesai saati sonrası dinlenebilecekleri, kalabilecekleri hastane dışında ücretsiz yerler ayarlanmasını istemektedir.
İzmir Tabip Odası olarak bu salgında en önde mücadele eden hekimler ve sağlık çalışanlarının sorunlarını yetkililere iletmek, çözüm bulmak için çalışıyoruz. Ancak 28 Mart 2020 tarihinde ilk toplantısını yapan İl Pandemi Kurulu’nda temsil edilmiyoruz. Hiçbir sağlık meslek örgütünün bulunmadığı bu kurulun il genelindeki sorunlara bütünlüklü bir çözüm üretemeyeceğini düşünüyoruz.