İzmir'in Urla ilçesine bağlı Balıklıova ile Kadıovacık mahalleleri arasındaki bir tepeye kurulmak istenen taş ocağı için İzmir Valiliği'nce 'Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu gerekli değildir' kararı verildi. Mahalle sakinleri, bu kararın iptali için İzmir 2'nci İdare Mahkemesi'nde dava açtı. Dosyayı inceleyen mahkeme, bölgede zeytin ağaçlarının bulunduğu sahaların olduğunu ve yapılması planlanan tesisin, zeytinliklere 3 kilometreden daha az mesafede olduğunu krokiler üzerinden de tespit etti. Bunun üzerine tesis için verilen 'ÇED gerekli değildir' kararı iptal edildi. Kararın ardından ilk olarak Balıklıova Mahallesi'ndeki kadınlar 24 Nisan'da pişi yaparak, iptal kararını kutladı. Ardından Kadıovacık Mahallesi sakinleri de meydana kurdukları kazanlarda keşkek pişirdi, davullu zurnalı kutlama yaptı.
Vatandaşlar mutluluğunu zeybek oynayarak gösterdi. Mahalle sakinlerinin sevincine ortak olan Urla Belediye Başkanı Burak Oğuz, doğaya karşı son derece duyarlı olduklarını söyledi.
Gelişmeye karşı durmadıklarını, bu tür taş ocaklarının da olabileceğini söyleyen Burak Oğuz, "Ama biz bunların doğayı tahrip etmesine karşıyız. Bu tür projelerin daha rantabl, uygun yerlerde olması gerekiyor. Yerel yöneticiler olarak en büyük sorumluluğumuz, bulunduğumuz bölgenin yaşanabilir doğası ile birlikte sonraki nesillere bırakmak. Bu konuda da son derece kararlıyız. Sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Doğamızı koruyacağız" dedi.
'BU MÜCADELENİN İÇİNDE OLACAĞIZ'
Vatandaşların doğaya karşı duyarlı olduğuna değinen Burak Oğuz, "Bu konuda bizlerden de destek bekliyorlar. Bizler bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da vatandaşlarımızın yanında durmaya devam edeceğiz. Çevre ile ilgili düzenlemeler yapılırken, duyarlı bir şekilde vatandaşlarımızla omuz omuza olacağız. Gerek hukuksal gerek mücadele anlamında halkımızın yanında duracağız" dedi.
'3 KİLOMETRE YAKININDA ORGANİK ZEYTİN YETİŞTİRİCİLİĞİ YAPILIYOR'
Davanın Avukatı Şehrazat Mercan da taş ocağı kurulması planlanan bölgenin 3 kilometre yakınında organik zeytin yetiştiriciliğinin yapıldığını kaydetti. Zeytin yetiştiriciliği yapılan bölgelere ilişkin Danıştay 14'üncü Dairesi'nin kararının bulunduğunu hatırlatan Mercan, "Danıştay, 'Bir yerde zeytinlik varsa artık oraya yeniden ÇED verilmesinin hukuka uyan bir tarafı yok' diyor. Bu gibi hassas yerlerden vazgeçilmesi lazım. Buralar şimdi mahalle oldu, belediye sınırları içinde. Biz şimdiye kadar belediyelerin bu tür mücadelelerin içinde olduğunu çok da göremedik. Bu tür eylemler olursa bazen gelip 'İyi yaptınız' falan diyorlar. Bununla yetinmemek lazım. Çünkü tarım alanlarımız gittikçe daralıyor. Doğamız gittikçe tahrip oluyor" dedi.
'BELEDİYE BAŞKANLARINI GÖREVE DAVET EDİYORUM'
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in, Seferihisar Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde, bu tür sorunlara karşı duyarlı olduğunu söyleyen Mercan, "Sayın Tunç Soyer balık çiftlikleri için tekneye binerek keşif yerlerine kadar defalarca geldi. Bu bölgede taş ocakları, rüzgâr enerji santralleri, balık çiftlikleri gibi doğaya doğrudan olumsuz etkileri olan kararlarda, belediye başkanlarının çok daha aktif roller üstenmelerini bekliyoruz. Çünkü bu artık vatandaşların tek başına baş edebileceği bir durum olmaktan çıktı. Kendilerini göreve davet ediyorum" diye konuştu.
'DOĞAMIZI BOZMASINLAR'
Kadıovacık Mahallesi Muhtar Azası Sebahattin Günay de çevreyi korumak için mücadele verirken, bir şirketin gelip mahallelerine taş ocağı kurmak istediğini belirtti. Günay, şunları söyledi: "Burada oturan insanlara sormadan böyle bir şey yapmaları çok kötü. Kanunlara da aykırı. Burada zeytinlikler var, portakal ve mandalina ağaçları var. Bu kadar temiz bir ortamı bozmaya nasıl cüret ediyorlar. Güzel doğayı katletmek istiyorlar. Onlar da bir ihtiyaç ama her yerin bir özelliği var ve buraların bozulmaması gerekiyor. Hurmamız var, bamyamız var. Türkiye'nin en iyi bamyası. Bunun üzerine bamya bulamazsınız. Bu doğayı bozmasınlar."
Mahalle sakinleri, daha sonra pişirdikleri keşkeği, mahalleye gelenlere ikram etti. (DHA)