Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, İzmir'de bir otelde TİM Başkanı İsmail Gülle ve EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi ile birlikte düzenlediği basın toplantısında temmuz ayı ihracat rakamlarını açıkladı. İzmir Valisi Erol Ayyıldız, TİM üyeleri, EİB başkanları, iş insanlarının da bulunduğu toplantıda konuşan Pekcan, önemli liman kentlerinin hep ticaret kültür merkezi olduğunu söyledi. Ruhsan Pekcan, "Bildiğiniz gibi dış ticaret dünya ekonomisini yansıtan ve şekillendiren ana unsurlardan biridir. Dünyadaki önemli limanlar, aynı zamanda finans merkezleridir, aynı zamanda kültür merkezleridir. Ticari merkezler aynı zamanda yeniliğin merkezleridir. İzmir Limanı ve İzmir Fuarı bunun güzel bir örneğidir. Dış ticaret bir ülkeyi kalkındırmanın en reel yollarından biridir. Bu nedenle Ticaret Bakanlığı olarak, ihracatımızı artırmayı milli bir vazife olarak görüyoruz. Bu amaca yönelik olarak, dünyadaki tüm gelişmeleri an be an izliyor, desteklerimizi, süreçlerimizi ve
bakanlığın teknolojik altyapısını baştan sona 21'inci yüzyılın gerçeklerine göre yeniliyoruz" dedi.
AVRUPA'DA DÜŞÜK BÜYÜME
Bir süredir, küresel ekonomik büyümenin, en çok da Türkiye'nin en büyük pazarı olan Avrupa'da yavaşladığı söyleyen Ruhsar Pekcan, "IMF, temmuz ayında, küresel büyüme tahminini nisan ayındaki tahminine göre 0,1 puan daha düşürerek yüzde 3,2'lik bir küresel büyüme beklediğini duyurdu. Ancak bu düşük büyüme tahmininin de aslında yaklaşık yüzde 40'ı Çin ve Hindistan'ın büyümelerinden kaynaklanacak. Bu iki ülke haricinde, dünyanın büyüme hızı aslında yüzde 2'ler seviyesinde. Diğer taraftan, en önemli pazarımız olan Euro Bölgesi'nde 2019 büyüme tahmini yüzde 1,3 seviyesinde. Aynı şekilde, Almanya için yüzde 0,7, çok önemli bir pazarımız olan İtalya için sadece yüzde 0,1, Euro pazarı dışında olup Avrupa Birliği'nden çıkış süreci hala belirsiz olan İngiltere'de ise yüzde 1,3. Yine çok önemli pazarımız olan Ortadoğu, Kuzey Afrika'da yüzde 1,0 seviyesinde büyüme bekleniyor" dedi.
'İHRACATIMIZ BİR KEZ DAHA CUMHURİYET TARİHİ REKORUNU KIRMIŞTIR'
Türkiye'nin ihracatta en zor dönemlerden geçtiğini belirten Ruhsar Pekcan konuşmasını şöyle sürdürdü, "Evet tablo biraz karamsar gelebilir. Hükümet olarak gerçekleştirdiğimiz icraatlarımız, ihracat ailemizin olağanüstü özverisi sayesinde, tüm bu zorlu küresel gelişmelere rağmen bunu güzel İzmir'de duyurmak istiyorum ki, ihracatımız bir kez daha Cumhuriyet tarihi rekorunu kırmıştır ve inşallah yeni rekorları kırmaya da devam edecektir. Kısacası küresel ekonomideki rüzgarlar hız kesti. İhracatçı ülkelerin yelkenlerini şişirmiyor. Ama biz yine de yolumuza hızla devam etmek zorundayız. Geçtiğimiz aylarda sizlerle yaptığımız değerlendirmede, bu yılın ihracatının 3 özelliği olacağından bahsetmiştik. Birincisi, ihracatımızın Cumhuriyet tarihi zirvesinde olması. İkincisi, bu yıl ihracatımız dış finansmana daha önceki yıllardan farklı stratejik bir katkı sunmakta. Üçüncü olarak da net ihracatımız büyüme oranlarına çok önemli bir katkı sunmakta. Yılın ilk çeyreğinde net ihracatımız büyümeye 12,2 puan gibi tarihi bir pozitif katkı sunmuştur. 2018 yılının ilk çeyreğinde bu oran eksi 4,1 seviyesindeydi. Yine, küresel finansman kaynaklarının kıt olduğu bir dönemde, dış ticaret açığımızdaki azalmanın dış finansman ihtiyacımızı ilk 7 ayda 30,9 milyar dolar azalttığını buradan memnuniyetle ifade etmek istiyorum. Yılın geri kalanında da ihracatımızın olumlu özelliklerinin devam etmesini bekliyoruz."
RAKAMLARI AÇIKLADI
Türkiye tarihinin en yüksek temmuz ayı ihracatının elde edildiğini anlatan Ruhsar Pekcan, "Temmuz ayında ihracatımız yüzde 8,32 artışla 15 milyar 958 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Yine temmuz ayında ithalatımız, yüzde 7,98 azalışla 19 milyar 288 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Temmuz ayında ihracatımızın ithalatımızı karşılama oranı yüzde 82,7 olmuştur. Geçen yılın temmuz ayında bu oran yüzde 70,3 seviyesindeydi. Böylece 2019 yılının ilk 7 ayında ihracatımız yüzde 3,07 artış göstermiş, ithalatımız ise yüzde 18,62 oranında azalmıştır. Böylece yılın ilk 7 ayında ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 67,7'den yüzde 85,8 seviyesine yükselmiş, bu sayede biraz önce ifade ettiğim gibi dış finansman ihtiyacımız önemli ölçüde azalmıştır" dedi.
'YÜKSEK TEKNOLOJİLİ ÜRÜNLERİN PAYINI YUKARIYA ÇIKARMAK ZORUNDAYIZ'
104,2 milyar dolarlık ihracatla Türkiye tarihinin en yüksek 7 aylık ihracatını gerçekleştirdiklerini söyleyen Ruhsar Pekcan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2019 yılının temmuz ayında en fazla ihracat yaptığımız ilk iki ülke sırasıyla Almanya ve İngiltere olurken, Almanya'ya ihracatımız yüzde 6,54 artışla 1 milyar 475 milyon dolar, İngiltere'ye ihracatımız yüzde 8,91 artışla 1 milyar 125 milyon dolar. En büyük ticaret ortağımız olan Avrupa Birliği'ne ihracatımız ise temmuz ayında yüzde 8,59 artışla 7 milyar 826 milyon dolar olarak gerçekleşmiş ve toplam ihracatımız içerisinde yüzde 49 pay almıştır. Bu şekilde yolumuza devam etmek zorundayız. Senenin başında 2019 yılı stratejilerimizi birer birer uygulamaya başladığımız bir yıl olacaktır demiştik. Sözümüzü tutarak hızla uygulamaya başladık. İhracatla ülkemize refah sunmak için Türkiye'nin sanayi ihracatındaki yüksek teknolojili ürünlerin payını yüzde 3-4 bandından yukarıya çıkarmak zorundayız. Bu hedefe yönelik kararlılıkla politikalarımızı dizayn edeceğiz ve uygulayacağız."
'NİCE REKORLARI HEP BİRLİKTE AÇIKLAYACAĞIZ'
TİM Başkanı İsmail Gülle ise geçen yıl temmuz döneminde kırılan ihracat rekorunu bu yıl bir üst noktaya taşımayı başardıklarını söyleyerek, "83 bini aşkın ihracatçımızla, ülkemizin bayrağını tüm dünyada dalgalandırmaya devam ediyoruz. Bu başarılarından dolayı tüm ihracatçı firmalarımızı yürekten tebrik ediyorum. İnşallah bundan sonraki aylarda da nice rekorları hep birlikte açıklayacağız. Bunun göstergelerinden birisi, Merkez Bankası'nın gelecek 3 aylık ihracat sipariş beklentisi endeksi. Endeksin olumlu seyri, önümüzdeki aylarda da ihracatımızın önemli sıçramalara, rekorlara imza atacağının en önemli göstergesi. Gerek Ticaret Bakanlığı'nın üstlenmiş olduğu ve önümüzdeki günlerde açıklanacak olan İhracat Ana Planı, gerekse Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından açıklanan 11'inci Kalkınma Planı çerçevesinde, ihracatçılar ailesi adına Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak yeni stratejiler ve yol haritaları üzerinde çalışmalarımızı yoğun bir tempo ile sürdürüyoruz" dedi.
CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ'NİN ETKİSİ
Bu yıl hedefin 182 milyar dolar olduğunu da vurgulayan İsmail Gülle, şöyle dedi:
"İhracatımızı Kalkınma Planı 2023 hedefi olan 226,6 milyar dolara taşımak ve geçmek, en kritik önceliğimiz. Hiç şüphesiz, 2023 yılı ihracat hedefimiz, 223 ülkede ortaya koyduğumuz performansın, doğal seyri ile ulaşabileceği bir hedeftir. Yürüteceğimiz stratejiler ve sektörel yol haritaları ile bu rakamı daha da ileriye taşıyacağımıza inancımız tam. Hedeflere ulaşmak ve hatta aşmak için, 1 yıl önce hayata geçen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin en önemli dönüm noktalarından birisi olduğuna inanıyoruz. Sadece son dönemde döviz işlemlerinden alınan kambiyo vergisi ile kargo yoluyla numune ithalatında sınırlamanın kaldırılması, bunun en önemli örnekleri. İhracatçılarımızın, ihracatçı birliklerimizin bu yönde bizlere ilettikleri sorunları Ticaret Bakanlığımıza iletmemizin ardından bu sorunlar çok kısa zamanda karşılık buldu."
EN ÇOK İHRACAT ALMANYA'YA YAPILDI
Temmuz ayı ihracatına ilişkin detayları açıklayan TİM Başkanı İsmail Gülle, şu bilgileri verdi:
"Temmuz ayında ihracatçılarımız ülkemizin bayrağını 223 ülke ve bölgede dalgalandırmayı başardı. Bu ülkelerin 135'ine ihracatımız artarken 108 ülkede ise artış yüzde 10'un, tam 54 ülkede ise yüzde 50'nin üzerinde. En çok ihracat gerçekleştirdiğimiz ilk 3 ülke ise 1,4 milyar dolar ile Almanya, 1,1 milyar dolar ile İngiltere ve 767 milyon dolar ile Irak oldu. 9 ülkeye ihracatımız temmuz ayında en yüksek aylık ihracat rakamına ulaştı. Bu ülkeler arasında Fransa ve Hollanda gibi AB ülkeleri de yer alıyor. En büyük pazarımız olan Avrupa Birliği'nin ihracatımızdaki payı, temmuzda yüzde 48,8 oldu. İhracatta lider sektör, ihracatını yüzde 5 artırarak 2,9 milyar dolara ulaştıran otomotiv oldu. Yüzde 17,7 artışla 1 milyar 734 milyon dolara ulaşan kimyevi maddeler sektörümüz ikinci, yüzde 6,2 artışla 1 milyar 679 milyon dolara ulaşan hazır giyim ve konfeksiyon sektörümüz üçüncü oldu. İhracatını en çok artıran sektörler ise yüzde 96,2 artışla mücevher, yüzde 26,5 artışla yaş meyve-sebze ve yüzde 23,5 artışla çimento cam seramik toprak ürünleri oldu."
EN ÇOK ARTIŞ KİLİS, OSMANİYE, MALATYA'DA
Temmuz ayında 55 kentin ihracatını artırdığı da açıklayan Gülle, en çok ihracat gerçekleştiren ilk 3 ilin sırayla 6,4 milyar dolarla İstanbul, 1 milyar 316 milyon dolarla Bursa ve 1 milyar 310 milyon dolarla Kocaeli olduğunu söyledi. Gülle, en dikkat çekici artışları şöyle anlattı:
"Yüzde 128 artışla 10 milyon dolar ihracata ulaşan Kilis, yüzde 66 artışla 27 milyon dolar ihracata ulaşan Osmaniye ve yüzde 42 artışla 34 milyon dolar ihracata ulaşan Malatya'da yaşandı. Kilis ve Malatya illerimizin ihracat artışında su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü etkili olurken, Osmaniye'de çelik sektöründeki artış başarıyı getirdi. Diğer taraftan, temmuz ayında Isparta ilimiz 35 milyon dolar, Tekirdağ ilimiz ise 97 milyon dolar ile tarihlerindeki en yüksek aylık ihracat rakamına ulaştı. Miktar bazında ihracat temmuzda yüzde15,1 artışla 12,3 milyon tona, yılın ilk 7 ayında ise 83,9 milyon tona ulaştı. Parite etkisi ise temmuz ayında negatif yönlü 302 milyon dolar olurken, yılın ilk 7 ayında pariteden kaynaklanan negatif etki 3,2 milyar dolar oldu.
'44 ÜLKEYE EN ÇOK İHRACAT YAPAN SEKTÖR ÇELİK OLDU'
1460 firmanın ihracata başladığını anlatan İsmail Gülle, şunları söyledi:
"Temmuz ayı içerisinde 39 bin 43 firmamız ihracat gerçekleştirirken, bunların 1460'ı ihracat ailesine yeni katıldı. İhracata yeni başlayan firmaların önemli bir kısmının ilk sevkiyatlarını Irak, Almanya, İran ve Gürcistan'a gerçekleştirdiklerini görüyoruz. Temmuz ayı genelinde, ihracatçı firmalarımız ortalama 3 farklı ülkeye ihracat yaptı. Bu rakamı çok daha yukarı taşımak, her firmamızın aynı bölgeden de ziyade farklı coğrafyalara, farklı kıtalara ihracat yapmasını sağlamak, en önemli hedeflerimiz arasında. İllerin hangi sektörlerde hangi ülkelere ihracat yaptığına bakacak olursak; 44 ülkeye en çok ihracat yapan sektör çelik oldu. 41 ülke ile kimyevi maddeler ikinci olurken, onu 34 ülke ile otomotiv izledi. İllere baktığımızda 9 ilimizin en çok ihracatı madencilik sektöründe gerçekleştirdiğini görüyoruz. Bunu 8 ille hazır giyim, 7'şer ille kimyevi maddeler ile su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörleri takip ediyor."
'İZMİR TÜRKİYE'YE İHRACATI ÖĞRETEN ŞEHİRDİR'
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Temmuz ayı ihracat rakamlarını açıkladıktan sonra Türkiye genelindeki ihracatçı birlikleri başkanlarının katılımıyla, TİM Ege Meclisi toplantısına katıldı. Daha önce 10 -11 Şubat tarihlerinde Gaziantep'te, 18- 20 Mart tarihleri arasında Erzurum'da, 18- 19 Mayıs 2019 tarihleri arasında ise Ordu'da gerçekleştirilen TİM Bölgesel Meclisi'nin İzmir toplantısına Ruhsar Pekcan'ın yanı sıra İzmir Valisi Erol Ayyıldız, TİM Başkanı İsmail Gülle ve EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi ile iş insanları katıldı. Moderatörlüğünü Posta Gazetesi Ankara Temsilcisi Hakan Çelik'in yaptığı toplantının açılış konuşmasında EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, İzmir'in Türkiye'ye ihracatı öğreten şehir olduğunu söyledi. Jak Eskinazi, "İhracat rakamlarımız yüzlerimizi güldürdü. Ege İhracatçı Birlikleri, temmuz ayında yüzde 4'lük artışla 1 milyar 123 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaştı. Son 1 yıllık ihracatımız ise yüzde 1'lik artışla 13 milyar 220 milyon dolara yükseldi. 2019 yılının kalan 5 ayında ihracat rakamlarımızı daha da arttırmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Türkiye, 11'inci Kalkınma Planı'nda ortaya konulan hedeflere emin adımlarla ilerliyor. 2018 yılını serbest bölgelerimizden yapılan ihracatla birlikte 23 milyar 100 milyon dolarla geride bıraktık. 2019 yılı için ise 25 milyar dolar ihracat hedefliyoruz" dedi.
2019 ÇİN YILI İLAN EDİLDİ
Merkez Bankası'nın faiz indirimi kararının hayati öneme sahip olduğunu da söyleyen Eskinazi, "Faiz indirimlerinin önümüzdeki süreçte devam etmesini ve önümüzdeki yaz aylarında faizlerin yüzde 10 seviyelerine düşmesi en büyük beklentimiz. Ege Bölgesi işlenmiş tarım ürünleri ihracatında büyük potansiyele sahip bir bölge. Ege Bölgesi'nden yapılan tarım ürünleri ihracatı 2018 yılında ilk kez 5 milyar doları aştı. Türkiye'nin tarım ürünleri ihracatının yüzde 22'sini Egeli ihracatçılarımız gerçekleştirdi. Kuru meyve, su ürünleri, tütün, zeytin ve zeytinyağı, meyve sebze mamulleri, odun dışı orman ürünleri sektörlerinde Türkiye'nin ihracatında lider konumdayız. Geçen yıl olduğu gibi bu yılda tarım ürünleri ihracatçılarımıza Türk Eximbank'ın bir kredi programı açmasını talep ediyoruz. Ege İhracatçı Birlikleri olarak, 2019 yılının Ocak - Temmuz döneminde 840 yeni ihracatçı kazandık. Bölgemizde ihracat tecrübesi olan firma sayısı 14 bini aşmış durumda" dedi. Eskinazi, Çin'e ihracatı arttırmak için 2019 yılını Ege İhracatçı Birlikleri olarak Çin yılı ilan ettiklerini de söyledi.
TİM BAŞKANI: İHRACAT PAZARLARIMIZI ARTIRACAĞIZ
TİM Başkanı İsmail Gülle de İzmir'in ticaret hayatının serüveninin Türkiye ekonomisine benzer olduğunu söyledi. Türkiye ekonomisinin her dönemde en önemli sac ayaklarından olan birinin ihracat olduğunu anlatan İsmail Gülle, "Türkiye'nin geleceği adına yorulmadan, daha çok üretip, daha çok geliştirip, daha çok çalışmalıyız. Çünkü ihracat milli motivasyondur. İhracatçıların taleplerini bizzat alıyoruz. Geçen yıl 168 milyar dolar ihracat rakamıyla Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı. Bu rekorlar bizleri son derece memnun ve mutlu etti. 2019'da bu başarıyı sürdürmeye ve rekorlar kırmaya devam ediyoruz. Bu başarılar daha iyi yarınlar için bizlere daha büyük sorumluluklar yüklüyor. Bu kapsamda ihracatımızı değer olarak artıracağız. İhracatçı firma sayımızı artıracağız. Sattığımız ürün çeşitliliğini ve kalitesini artıracağız. İhracat pazarlarımızı artıracağız. Bu 4 olgu beraber gelişirse küresel ticaretten aldığımız pay katlanacaktır" dedi.
'BU RAKAM İZMİR'E YAKIŞMIYOR'
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan da ihracat rakamının İzmir'e yakışmadığını belirterek, şöyle dedi:
"İzmir, Türkiye ekonomisinin nabzını tutma ve gerekli kararları alma noktasında en doğru adreslerden biri. Ege Bölgesi 2018 yılında ihracattan yüzde 10,5 pay aldı ve İstanbul'dan sonra ikinci sırada yer aldı. Ancak Ege Bölgesi'nin ve İstanbul'un ihracatına baktığımız zaman arada onlarca kat fark var. Ege, maden lokasyonu, liman, ticaret, kültür şehrimiz. Bu rakam İzmir'e yakışmıyor. Temmuz ayı ihracat rakamı Türkiye'de yüzde 8,32 artmış Ege Bölgesi'nde yüzde 4'üncü. Bu, İzmir'e yakışıyor mu? Ben de Egeliyim, yakıştıramadım. Biz her tür desteği vereceğiz ama sizlerin de olması gerektiğinden daha aktif olmanız lazım. Ege'ye bu yakışır. Yaz tatili geldi tabi, 'İzmirli Perşembe'den tatile gider'. Yok öyle tatil. Perşembe de çalışacağız cuma da."
'EGE, İHRACAT DESTEKLERİNDEN EN FAZLA YARARLANAN BÖLGE'
Ege Bölgesi'nin, ihracat desteklerinden en fazla yararlanan bölge olduğunu, ihracat oranı yüzde 10,5 olmasına rağmen desteklerden alınan oranın yüzde 13,66 olarak gerçekleştiğini anlatan Pekcan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eximbank da Türkiye genelinde ihracatın yüzde 26'sını desteklerken İzmir'in ihracatının yüzde 31,8'ini destekliyor. Ege Bölgesi, geleneksel tarım ürünleri ihracatının tarihi merkezi, organik tarımda da Avrupa'nın merkezi olmak durumunda. Türkiye'nin son 10 yıldır yüzde 3-4 bandına sıkışmış olan yüksek teknolojili sanayi ürünleri ihracatını artırma noktasında Ege'nin önemli bir rol üstlenmesi gerekiyor. Ege Bölgesi illerinde aktif 29 UR-GE Projesi, Küresel Tedarik Zinciri Desteği kapsamında ise 65 proje bulunuyor. Aydın, Denizli, İzmir, Manisa ve Uşak'ta 7 ihracat destek ofisimiz bulunmaktadır. Bakanlık olarak ortaya koyduğumuz proje ve desteklerden Ege Bölgesi illerimizin azami ölçüde istifade etmesi için TİM Ege Meclisi ile her daim yakın çalışma içinde bulunmaktayız ve daha fazlasına da hazırız."
'KÜRESEL KORUMACILIK SİNYALLERİ ARTIYOR'
Dünya ekonomisinde güçlü şekilde yavaşlama sinyalleri alındığını, Çin ve Hindistan çıkarıldığında küresel büyümenin yüzde 2'ler seviyesinde kalacağının tahmin edildiğini söyleyen Ruhsar Pekcan, "Bu yetmezmiş gibi küresel korumacılık sinyalleri de güçleniyor. Gerçekçi olmamız gerekirse Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) de yavaş yavaş pasifize edilmeye çalışılmakta. Çünkü yıl sonundan itibaren temyiz organına atama yapılamazsa ki ABD veto ediyor DTÖ de etkinliğini yitirecek. Artık dünyada ikili ticaret anlaşmaları ve STA'lar ön plana çıkmaya başladı. Dünya ekonomisi ve ticaretinde hem yapısal hem teknolojik bir dönüşüm var. Bu dönüşümlerde vizyoner İzmir'in, Ege'nin daha fazla yer almasını bekliyoruz. Ticaret Bakanlığı olarak teknolojik altyapıyı baştan aşağı yeniliyoruz. Yeni bir vizyon belirliyoruz. Gerçekten çok iyi yazılım programlarımız var. Ama bunların da bir süreci var. 6 ay, 1,5-2 yıl sürecek projelerimiz var. Bakanlığımız uygulamalarına blockchain'i soktuğumuz gibi yapay zekayı da sokuyoruz. İnşallah en kısa zamanda sizlerin hizmetine sunacağız" dedi.
Ruhsar Pekcan, 2019 yılının küresel ekonomideki tüm zorluklara rağmen ihracat açısından olumlu bir performans ile devam edeceğine inandıklarını, orta ve uzun vadede yeni pazarlar, yeni ürünlere yönelik stratejilere yoğunlaştıklarını da söyledi.
Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti.
(DHA)