
Eski Filipinler Devlet Başkanı tutuklandı!

ABD'de Mahmud Halil protestosu!

Suriye yönetimiyle anlaşma: SDG silah bıraktı!

Hamas'la ilk temas... ABD: Sonuç vermedi!

ABD'de Başkanlık Seçimleri'ni Donald Trump'ın kazanmasıyla ülkenin bazıları 80 yılı bulan eski politik geleneklerinin hepsi, Trump'ın yeni politikalarıyla çarpıcı bir derecede farklılaşıyor. Bu yıkılan geleneksel politikalardan biri de, ABD'nin Rusya'ya karşı Avrupa'nın yanında durması.
Donald Trump, ABD'nin Rusya-Ukrayna Savaşı'nda Ukrayna'yı desteklemesini Amerikan vergi mükelleflerinin üzerinde bir yük olarak görüyor. Rusya ile normalleşmeyi ve bu normalleştirmeyi sürdürürken Ukrayna ve Avrupa'yı sürece dahil etmemeyi savunan Trump, Rus lider Putin'in Ukraynalı lider Zelenskiy'den 'daha kolay uzlaşılabilir bir lider' olduğunu düşünüyor.
ABD'nin II. Dünya Savaşı'nın ardından kurduğu dünya düzenini tekrar kendisinin yıkması tüm dünyada şok etkisi yaratsa da, bu dönüşümün kaynağı aslında biliniyor: ABD'li emekli Korgeneral Keith Kellogg.
İngiliz The Telegraph gazetesinin haberine göre Trump'ın Ukrayna'yı 'dize getirme' ve ülkeyi barış müzakerelerine zorlama taktiği, emekli bir korgeneral olan Keith Kellogg'un planından başka bir şey değil.
Korgeneral Keith Kellogg, geçtiğimiz nisan ayında o dönem Başkanlık yarışında olan Cumhuriyetçi aday Donald Trump'a sunduğu raporunda Ukrayna'ya yapılan askeri yardımın kesilmesinin Kiev'i müzakerelere zorlamak için kullanılabileceğini yazdı.
İşte "'Önce Amerika' Dış Politikası, Trump Yönetimi Döneminde Rusya'dan Kaynaklanan Riskleri Nasıl Azalttı" başlıklı planının içerdikleri ve nasıl uygulandığı:
Plan ne diyor?
Rapor, ulusal güvenliğe yönelik "Önce Amerika" yaklaşımının Rusya-Ukrayna Savaşı'nı etkilemesinin en önemli yolunun savaşı önlemek olduğunu vurguluyor.
Raporda, Rusya, Ukrayna ve NATO'ya yönelik sert ve tutarlı bir ABD dış politikası ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e karşı duran güçlü ve kararlı bir Başkan'ın, Putin'in 24 Şubat 2022'de Ukrayna'yı işgal etme emrini vermesini engelleyebileceği öne sürülüyor.,
Gerçekte neler oluyor?
Donald Trump'a göre Başkanlığı, müttefikleri ya da düşmanları için her türlü 'samimi' duyguyu bir kenara bırakarak güç ve kontrole dayanıyor. Trump, bu yolla Beyaz Saray'daki ilk döneminde Vladimir Putin'i Ukrayna'yı işgal etmekten alıkoyduğunu iddia ediyor.
Ancak dışarıdan bakıldığında, ABD Başkanı'nın Rus mevkidaşına karşı şu ana kadarki tutumu, şok bir telefon görüşmesinin ardından müzakereleri duyurmalarından bu yana sert bir yaklaşımdan uzak görünüyor.
Moskova ile barış görüşmelerini başlattığından bu yana Trump, Rusya'nın G7'ye yeniden alınması için bastırıyor, Ukrayna'nın işgalinden Rusya'yı sorumlu tutan uluslararası açıklamaları veto ediyor ve Putin'in Ukrayna şehirlerine yönelik artan saldırıları için herhangi bir bedel ödetmeyi reddediyor.
Plana göre ABD, Rusya'nın daha fazla ilerlememesini ve ateşkes ya da barış anlaşmasından sonra tekrar saldırmamasını sağlamak için Ukrayna'yı silahlandırmaya ve savunmasını güçlendirmeye devam edecek. Ancak gelecekteki Amerikan askeri yardımı, Ukrayna'nın Rusya ile barış görüşmelerine katılmasını gerektirecek.
Korgeneral Kellogg'un vizyonunun bu kısmı neredeyse tam da söylediği gibi gerçekleşiyor. Trump, Putin ile barış görüşmeleri başlattı ve ardından Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy'yi masaya davet etti.
Kiev ve Washington bir maden anlaşması yaparken silahlar da akmaya başladı. Ancak Oval Ofis'te Trump ve Zelenskiy arasında yaşanan skandal tartışmanın ardından ilişkiler kısa süre içinde bozuldu.
Bunun ardından ABD Ukrayna'ya silah sevkiyatını durdurdu ve istihbarat paylaşımını kesti. Zelenskiy şimdi bu desteği geri kazanma umuduyla Washington ile ilişkileri yeniden kurmaya çalışıyor.
Korgeneral Kellogg'un geçen hafta ifade ettiği gibi, silah ve istihbarat paylaşımını kesmek, bir katırın burnuna "iki tane sopayla vurmaya" benziyor.
Planda NATO üyeliği yok
Plana göre Putin'i barış görüşmelerine katılmaya ikna etmek için Başkan ve diğer NATO liderleri, güvenlik garantileri içeren kapsamlı ve doğrulanabilir bir barış anlaşması karşılığında Ukrayna'nın NATO üyeliğini uzun bir süre ertelemeyi teklif etmeli.
Bu taviz Putin'e, Rusya'nın Trump'la olası barış görüşmeleri hakkında konuşmak üzere telefonu açmasından önce verildi. Brüksel'deki bir NATO toplantısında ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth şunları söyledi: "ABD, Ukrayna'nın NATO üyeliğinin müzakere edilmiş bir çözümün gerçekçi bir sonucu olduğuna inanmamaktadır."
Saatler sonra Trump sosyal medya hesabından Putin ile barış görüşmeleri başlattığını duyurdu. Zelenskiy, NATO üyeliğinin Ukrayna'nın savaş sonrası geleceğini güvence altına almak için en ucuz seçenek olduğunu söylüyor ki müttefiklerinin çoğu da bu görüşe katılıyor.
NATO üyeliği olmadan Avrupa, Ukrayna'yı idare etmek zorunda kalacak. İngiltere ve Fransa, herhangi bir barış anlaşmasını uygulamak üzere savaştan zarar görmüş ülkeye asker göndermek için bir "istekliler koalisyonu" oluşturuyor, ancak bu sadece ABD'den destek alırlarsa gerçekleşecek, ki şu anda bu destek gelmiyor.
Ukrayna egemenliği
Plana göre Ukrayna'dan tüm topraklarını geri alma hedefinden vazgeçmesi istenmeyecek, ancak bunun için gelecekte diplomatik bir atılım yapılması gerektiği ve bunun da muhtemelen Putin görevden ayrılmadan önce gerçekleşmeyeceği anlayışıyla; güç değil diplomasi yolunu kabul etmesi isteniyor.
Yine, bu durum tam da Korgeneral Kellogg'un planında öngördüğü şekilde gelişiyor. Amerikalı yetkililer birbiri ardına Ukrayna'nın barışın bedeli olarak Rusya'ya toprak bırakması gerektiğini açıkladılar.
Görüşmeler başlamadan önce Zelenskiy, Rus güçlerini ülkesinden çıkaracak bir askeri zafer beklemenin gerçekçi olmadığını söylemiş, ancak bu yöndeki diplomatik çabaların durdurulmayacağında ısrar etmişti.
Halihazırda Ukrayna'nın yaklaşık yüzde 20'sini elinde tutan Rusya, Trump'ın barış görüşmeleriyle eğleniyor gibi görünürken toprak işgalini genişletmeye çalışıyor. Bu arada, Kuzey Kore birlikleri tarafından desteklenen Ruslar kontrolü ele geçirmek için savaşırken Ukrayna'nın Rusya'nın Kursk bölgesindeki işgal alanı gün geçtikçe daralıyor. Rus topraklarındaki hakimiyeti kaybetmek Kiev'in müzakere masasındaki elini zayıflatacak.
Rus yaptırımları
Plana göre ABD ve müttefikleri, Rusya'ya yönelik yaptırımları ancak Ukrayna tarafından kabul edilebilir bir barış anlaşması imzaladıktan sonra tamamen kaldırmayı ve ilişkileri normalleştirmeyi taahhüt edecek.
ABD'li yetkililerin, perde arkasında müttefiklerini çatışmalar durur durmaz Moskova'ya yönelik yaptırımları hafifletme planları hazırlamaya çağırdığı biliniyor. Reuters'in haberine göre Washington şimdiden bir dizi Rus kuruluşu ve bireyine yönelik cezai tedbiri nasıl hızlı bir şekilde kaldıracağını düşünüyor.
Bu arada AB ve Birleşik Krallık yeni yaptırımlar üzerinde çalışıyor ve Rusya üzerindeki baskıyı hafifletme konusunda hiçbir işaret göstermiyor. Kiev ve müttefikleri, yaptırımların gevşetilmesinin Rusya'nın savaş makinesine daha fazla fon aktarmasına yardımcı olacağından ve Ukrayna'ya ya da bir NATO müttefikine yeniden saldıracağından korkuyor.
Enerji vergileri
Plan, Ukrayna'nın yeniden inşası için Rus enerji satışlarına vergi konulması çağrısında bulunuyor.
Trump, Ukrayna'yı "bombaladığı" için Rusya'ya yeni yaptırımlar ve gümrük vergileri uygulamayı "kuvvetle düşündüğünü" söyledi. Ancak bu önlemlerin savaşın sona ermesinden sonra uygulanacağına dair herhangi bir işaret yok.
Bu arada Trump geçen hafta üç yıldır devam eden savaşı sona erdirme çabalarında Rusya ile anlaşmayı Ukrayna ile anlaşmaktan "daha kolay" bulduğunu itiraf etti ve Putin'e güvendiğini ısrarla vurguladı.
Trump, "Ona inanıyorum. Açıkçası Ukrayna ile uğraşmayı daha zor buluyorum ve kartlar onlarda değil... Rusya ile uğraşmak daha kolay olabilir" dedi.
Uzun vadeli güvenlik
ABD, Ukrayna'nın güçlü bir pozisyondan müzakere etmesini sağlayarak ve aynı zamanda Rusya'ya gelecekteki barış görüşmesi koşullarına uymaması halinde ortaya çıkacak sonuçları ileterek, ABD ve Ukrayna'nın çıkarlarıyla uyumlu koşullara sahip müzakere edilmiş bir nihai durumu hayata geçirmeyi umuyor.
Plana göre müzakere edilen bu nihai durumun bir parçası, Ukrayna'nın savunması için ikili güvenlik savunmasına odaklanan uzun vadeli bir güvenlik mimarisinin oluşturulduğu hükümleri içermeli.
Bu bölüm, pek çok kişinin Rusya'nın müzakerelerde başarısız olması ya da varılacak herhangi bir anlaşmanın şartlarına uymaması halinde Ukrayna'yı sonuna kadar silahlandırma vaadi olduğuna inandığı bölüm. Aynı zamanda Washington'un Ukrayna'ya kesinlikle sunmadığı bir dizi güvenlik garantisini de kapsıyor.
Zelenskiy'nin Trump'la yaşadığı tartışmanın büyük bir kısmı, Ukrayna'nın barış anlaşmalarını ancak savaş sonrası güvenlikle ilgili vaatlerin ABD Başkanı tarafından masaya konulması halinde görüşeceği yönündeki ısrarı üzerine. ABD bu garantilerden ellerini çekmek ve yükü Avrupalılar ve Kanada'ya bırakmak istiyor.
Zelenskiy şimdi şehirlere ve enerji altyapısına yönelik uzun menzilli saldırıları durduracak ancak izlenmesi daha zor olan cephe hattındaki çatışmaları sürdürecek kısmi bir ateşkes öneriyor. Bu sayede Trump'a Amerikan güvenlik garantilerine duyulan ihtiyacı sahada gösterebilecek, zira Kiev Putin'in eninde sonunda şartları ihlal edeceğine inanıyor.