Asena TUNCA/GERÇEKİZMİR - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay kentin güncel konularına ilişkin açıklama ve değerlendirme toplantısı gerçekleştirdi.
Konak'ta bulunan Egemenlik Evi'nde yapılan basın toplantısında basını bilgilendiren Başkan Tugay dikkat çekici mesajlar verdi.
Suya yapılan zamda ‘iklim krizi’ savunması
Tugay konuşmalarına su tüketimine gelen zam hakkında konuşarak başladı. İklim krizine değinerek yapılan zamma temellendirmede bulunan Tugay, su tüketimi konusunda bilinçlendirme çağrısı yaptı.
Dikili’de açılan sulama barajına değinen Tugay, tarımsal sulamaya yardımcı olacak bir sistem kurduklarını ve su tüketimini yarı yarıya düşürecek sistemi belediye olarak kurduklarını ifade etti. “İhtiyaç olunan kadar su” vurgusu yaptı. Tarımsal alanlar başta olmak üzere her yerde uygulanması gereken bir uygulamaya imza attıklarını belirten Tugay Gördes Barajı, kuyular ve Tahtalı’da suların geldiğini belirtti.
“İzmir 19 Mayıs’ta tarafını belli edecek”
Hiç yağış olmamasının da hesaplandığını ve barajlarda su seviyesini korumaya çalıştıklarını kaydeden Tugay, 19 Mayısta gerçekleştirilecek miting hakkında da konuştu. Tugay, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu sene faklı bir anlam yüklendi. CHP, demokrasi ve adalet mitinglerinden İzmir’de yapılacak olanı 19 Mayıs’ta İzmir’de yapmaya karar verdi. Yoğun bir çalışma var. .Olabildiğince destek olmaya çalıyoruz. 19 Mayıs’ta İzmir’in cumhuriyet değerlerine sahip çıkmasına şahitlik edeceğiz. Vatandaşlarımızın. Duyarlılıklarını biliyoruz. Sandık sürecinde İmamoğlu’na en çok destek veren kentlerden biri oldu İzmir. Şehrimiz demokrasiye en çok duyarlı olan şehirlerden oldu. Demokrasiye ve adalete ne kadar ihtiyacımızı olduğunun bilincinde bir şehir olarak halkımızın orada birlik ve beraberlikle duracağına inanıyorum. Herkesi oradaki buluşmaya davet ediyorum. Bu konuyu konuşurken hissettiğimiz rahatsızlık ve adaletsizlik duygusuyla ilgili söyleyecek sözü olan herkes o gün orada olmalı. Bir kişi eksik veya fazla olunduğuna bakılmamalı. Tarafını belli etmek önemli olan. İzmir tarafını belli edecek. Başkanlarımız, vekillerimiz şimdiden gelmeye başladılar.”
“Belediyelerin kaynaklarının hukuksuzca kesilmesi planları bozdu”
Ekonomik sıkıntılar hakkında bir şeyler söylemek istiyorum diyen Tugay sözlerine şu ifadelerle devam etti: “2024 zor bir yıl oldu. Ülkenin yüksek enflasyon ve faiz durumunda belediye giderleri sürekli yükselirken yatırımlar devam ettirilmeye çalışıldı. Bütçe kesinleştirme rakamlarına bakıldığında hedeflerden çok uzaklaşılmadı. Göreve geldikten sonra doğru hedeflerle 2025’in çok daha iyi geçirileceğini hesaplamıştık. Geçmiş dönemlerden gelen borçların hukuksuz bir şekilde belediye kaynaklarından kesilmesine kadar. Bu bir süreçle adım adım uygulansa kabul edilebilir. Bu karar birden verilince ve bütçenin yüzde 45’ine varan kesintilere varınca bütçe altüst oldu. Başından beri görüş dile getirdiğimde ‘belediye olarak görevimiz temel belediyecilik hizmetlerini aksatmadan görevimizi devam ettirmek’ diyordum. Halkın beklentisi belli. İzmir için altyapı, trafik ve kentsel dönüşüm diyebiliriz. Herhangi bir konuda gereksiz harcamaya gitmeden elimizdeki kaynakları doğru kullanmak için yola çıktık. En önemli kalen sosyal yardımdı. Gençlerden kadınlara, emeklilere, yoksullara pek çok sosyal yardım kalemimiz var. İzBB ben göreve geldiğimden beri bunları katlayarak devam ettiriyor. Emekli kart, anne kart, daha önce verilmeyen eğitim desteklerini veriyoruz. Sürekli daha fazlasını nasıl yapabiliriz diye akıl yürütüyoruz. Temel belediyecilik hizmeti ve sosyal yardım kalemlerini sürdürmek zorundayız. Ülkemizin bu kadar sıkıntılı ekonomik tablosu içinde insanların aç kalmasına, barınmadan yoksun bırakılmasına, eğitim ihtiyaçlarının karşılanmamasına razı olamayız. Çalışmalarımız sürecek.”
“Denetimlerde yetki belediyelerin elinden alındı”
İZMAR’lara talebin arttığını ifade eden Tugay, şehrin her semtinde marketlerin açılmaya devam edeceğini belirtti. “Üreticinin hakkını ödeyecek şekilde, derhal ödeme ile mal tedarik edip işletme payı koyarak piyasanın yüzde 20-25 altında olacak şekilde işleteceğiz” diyen Başkan Tugay “Gıda güvenliği sorunu var. Gıda sağlığı ve güvenliğinde yetki bakanlığa ait. Belediyelerin yetkisi ellerinden alındı. İzmir sebze-meyve halinde laboratuvar açıp bitkilerde pestisit oranına bakmayı planlıyoruz. Fiyatlar arttıkça sağlıksızlaşma artıyor. Bu marketler güvenli gıdaya erişimi sağlayacak. Kendi kendini çeviren ve asla eksiye düşmeyen bir sistemde mutabık kaldık. Bir anda onlarca market açmamızın tek nedeni kontrollü gitmek. Tedarik ve tüketim zincirini kurmaya ve marketlerin kendini döndürecek sisteme sahip olmasına çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Süt piyasası kötü”
Uygun fiyatlı gıda vurgusu yapan Tugay, Bayındır’daki süt fabrikasının çalışmalarını anlattı. “Süt piyasası kötü” diyen Tugay “Üretici satacak birini bulamıyor. Sütü saklamanın en önemli yöntemi paketlemek. Bir de süt tozu yapılabiliyor. Başka bir yolu yok. Paketleme işini yapıyoruz. Uygun vadede fabrikayı süt tozu üretir hale getireceğiz. Böylece üreticinin elindeki ürünü ucuza vermemesine yardımcı olacağız. Paketlenen ürünlerin bir kısmı Süt Kuzusu projesi ile çocuklara dağıtılıyor. Bir kısmı ile yoğur ve tereyağı yapılıyor. Bu anlamdaki benzer üretim mallarını artıracağız. Kar elde etmeyi hedeflemeden üretici ye destek tüketiciye uygun fiyat için bu sistemi kurduk. Bu da aslında sosyal destek çalışmalarından biri” dedi.
“Keyfi harcama yapıyorlar’ eleştirisini kabul etmiyorum”
Belediyenin ekonomik durumunun kötü olması üzerine de konuşan Tugay, “Ülke ekonomisi kötü. Belediyeleri de özel şirketleri de bu durum etkiliyor. Bu konuyu konuştuğumuz her kurumda sohbetlerde bu ortaya çıkıyor. Faizler düşmedi. Ekonomide çalkantılar oldu. Enflasyon düşmedi, faizler düşmedi, döviz yükseliyor. Girdi maliyetleri yükseldi. Buna karşılık üretim artışı olmadığı için maalesef ekonomi düzelmiyor. Ülkemizi yönetenler bu işi toparlayamadı. Bu belediyelere de yansıyor. Belediyenin siyasi bir yapısı var ve hizmette yarışmak zorundalar. Keyfi harcama yapıyor suçlamasını kabul etmiyorum. Böyle bir şey yok. Personel giderlerinden kaynaklanan vergi ve SSK kalemleri ikinci sıradadır. Bir de bunların faizleri var. Vergi ve SSK’da bugün ödemediğiniz her kuruş için faiz konuluyor. Bir sonraki ay faizin de faizini hesaplıyorlar. Bu kadar faiz ve enflasyon olmasa vergi ve SSK giderleri yükselmeyecek. En temel sorun bu. En yüksek harcamamızın personel gideri olduğunun bilincindeyiz. Çalışan her bir arkadaşımızın hakkına, hukukuna en yüksek saygıyı hissediyorum” diye konuştu.
“Belediyeye ait olmayan raylar üzerinde yürüyen bir sistem”
İZBAN’da yaşanan gecikmelerin büyük bir kısmının TCDD kaynaklı olduğunu kaydeden Tugay, 2024’te yaşanan aksaklıkların sadece yüzde 8’inde İZBAN’ın sorumlu olduğunu belirtti. “İZBAN’da hatalı kararları seyreden İzBB çalışanları görevden alındı” ifadelerini kullanan Tugay, “Halen büyük oradan sorumluluk TCDD’dir. O nedenle bu iki başlılık bitmeli. İZBAN ya tamamen belediye devredilmeli ya da TCDD’ye verilmelidir. Belediyeye ait olmayan raylar üzerinde yürüyen bir sistem bu ve bu böyle devam ettikçe sıkıntı devam edecek bunu bakanlık ve TCDD ile konuşmalıyız. Sayın bakan’dan randevu istedim. Kendisiyle detaylı görüşme gerçekleştireceğim” dedi.
“Kurultay soruşturması komik bir şeye dönüştü”
CHP’de genel başkan değişiminin yaşandığı kurultaya yönelik süren soruşturma hakkında konuşan Tugay, “Kurultay soruşturması artık komik bir şeye dönüştü. Defalarca söyledim. O süreçte görüştüğüm insanlarla hiçbir alışverişim olmadı. Keşke görüşmelerimi hatırlayabilsem de ben anlatsam. Bildiğim hiçbir alanda insanlar etik dışı bir yönteme sapmadılar. Partimizle ilgili kamuoyunda itibar azaltma çalışması yapıyorlar. Bunun için genel merkez olağanüstü kurultay yaptı. Olağanüstü bir destekle genel başkanımız yine seçildi. Artık bu tartışmaların bitmesi lazım ama Türkiye siyaseti ne yazık ki böyle bir dönem yaşıyor” dedi.
Sayfa başına git