GERÇEKİZMİR - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nde AGRO TV’ye konuk oldu.
Tugay İzmir ve tarım başlığında önemi açıklamalara imza attı.
Karşıyaka Belediye Başkanı iken hayata geçirilen “Gıda Stratejisi Eylem Planı’nın İzmir çapında hazırlanacağını aktaran Tugay öte yandan, “İzmir Büyükşehir Belediyesi kooperatiflerle ilişkilerde sıkıntılar yaşadı” ifadelerini kullandı. Tugay karbon ayak izini sınırlamak için yine Karşıyaka hayata geçirdiği 2. el pazarları ile ilgili olarak ise, “bütün İzmir’e yaygınlaştıracağım” dedi.
Tugay konuşmasında Büyükşehir’in çiftçilerin ve üreticinin yanlarında olacağının altını çizdi.
Tugay’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;
“PROBLEM TARIMDA KULLANILAN TEKNİKLER”
İzmir Türkiye’nin bitkisel tarımda en fazla üretim yapan 3., hayvansal üretimde 2. kenti. Tarihsel geleneğinden de gelen önemli bir tarım birikimi var. Tarım topraklarını tama yakın kullanıyor. Problem şu; Katma değeri yüksek ürün tercihi işletilmesi ve pazarlanması ile sıkıntılarımız var. İşlediğimiz topraklar verimsizleşti. İklim krizi ortamı, kuraklık gibi mevsim kaymaları, anormal hava hareketleri gibi bazı sorunlarla beraber tarımın yapılması zorlaştı. Bunlar her geçen yıl daha ağırlaşarak devam ediyor. İzmir’in tarım topraklarını kullanma gibi bir sorunu yok ama kullanılan tekniklerle ilgili bu problemleri İzmirli çiftçiler de yaşıyor.
“KIRSAL YAŞAM ÖLÜYOR”
Bildiğimiz anlamda çiftçilik, kırsal yaşam ölüyor. Yavaş yavaş insanlar köylerde yaşamak istemez hale geliyor. Beklenilen istenilen gelir elde edilemiyor. Bütün bunlardan dolayı tarımsal işletmeler, çiftçilik gibi uğraşlar yok olmaya başlıyor. En önemli sorun daha az sayıda insanın tarımla uğraşması. Ve tarımın sıradan insanların yapamaz hale gelmesi, endüstrileşme başladı. İzmir’de tarıma dayalı organize sanayi bölgeleri var. Sayıca da arttı bunlar. Bunları da olumsuz karşılamıyorum ama daha önceden olduğu gibi köylerde insanların yaşamasını istiyoruz. Buradan daha yaygın oranda tarımsal üretim içinde olunmasını istiyoruz en önemli sorun bu.
“BÜYÜKŞEHİR KOOPERATİFLERLE İLİŞKİDE SIKINTILAR YAŞADI”
İzmir’de belediyenin tarımsal üretimi desteklediği bunu kooperatifler üzerinden yaptığı bir sistem var. Aziz Kocaoğlu döneminde başlamıştı başarılı bir yöntem olarak anlatıldı. Bu bizim sağlam bir temelimiz. Kooperatifler küçük üreticilerden oluşuyorlar. Onların belediye tarafından desteklenmesi onlara güç veriyor. Ekonomik krizin etkisi ile farklı bakış açıları nedeniyle bir ekonomik dar boğaz yaşandı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi kooperatiflerle ilişkilerde sıkıntılar yaşadı. Kooperatifler ile ilişkimizi en verimli hale getirmeyi amaçladığımız bir süreç var. Hızla derlenip toparlanıyoruz. Maksimum miktarda desteğimizi çiftçilerimize vereceğimiz bir Kırsal Bölge Planlama Daire Başkanlığı kuruyoruz. Dünce mecliste geçirdik. Kırsal bölgede tarım alanlarını korumayı amaçlayan planlama çalışmaları yapacak. Hem kırsal bölgedeki yaşamın daha kaliteli olması için oraya yatırım planlaması yapacak. Biz insanların kırsal bölgedeki yaşamlarından mutlu olmasını istiyoruz. Hepimiz daha böyle şehrin kalabalığından uzak bir ortamda yaşamayı tercih ederiz. Dönüp yine metropolde aşıyoruz Neden; hastaneler burada, restoranlar burada bunların kırsal bölge için de planlanması gerekir. Onun çalışması devam ediyor.
İZMİR İÇİN GIDA STRATEJİSİ EYLEM PLANI YAPILACAK!
Tarımsal üretimin daha nitelikli hale gelmesi için mümkün olduğunca kooperatifler üzerinden devam edeceğiz belki bireysel çağrılarda da bulunacağız. Ürün seçimi için çiftçilerimize eğitimeler vereceğiz. Bunun yanında tohumdan gübreye, ilaca kadar destek ihtiyacı duydukları her alana üreticimize destek sağlayacağız. Sadece sosyal desteklerle tarımın sürdürülebilmesini sağlıyorsak bunun sürdürülebilirliği yoktur. Üreticilerin yaptıkları işten yeterli kazanç elde ettikleri çözümlere ihtiyacımız var. Dünyanın iklim krizi açısından tarımla uğraşan yurttaşlarımızın bilinçli olmasına ihtiyacımız var. Sağlıklı bir beslenme için de doğru üretim teknikleri gerekiyor. Her kentin gıda ihtiyaçlarının karşılanması için de bir kentsel gıda stratejisine ihtiyacı var. Şimdi İzmir Büyükşehir olarak gıda stratejisi eylem planını yapacağız. Kente yaşayanların sağlıklı gıdaya erişmeleri için de gerekli önlemleri alacağız. Üreticin daha fazla kazanması için böyle bir düzenlemeye ihtiyaç var. Biz bunu Karşıyaka 1.5 senede hazırladık. İzmir için 2 sene gerekecek. Ürün çeşidi deseninde doğru tercihler için doğru tohuma ulaşması için çiftçilerin de gerekeni yapacağız, planlamayı da yapacağız. Suyu iyi yönetmek gerekiyor, toprağın kalitesini artırmak gerekiyor.
ATIKLARIN KOMPOSTA DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HEDEFİ
Kentlerde üretilen organik atıkların yiyecek atıklarının komposta dönüştürülmesi ile ilgile bir hazırlık yapıyoruz. Hepsini normal çöpe atmamaları kompost yapmak için vatandaşlardan biriktirmelerini isteyeceğiz. Bu benim çok önemsediğim bir çalışma.
“KENT İÇİ TARIM İZMİR’DE MÜMKÜN”
İzmir’de mümkün. O bilincin oluşması lazım. Biraz bu işin tadını da almaları lazım. Gıda fiyatları her geçen gün yükseliyor. Kendi balkonlarında küçük de olsa üretim alanlarında tarım yapabilirler. Elde ettikleri ürünler de çok sağlıklı ürünler olabilir. Bu şekilde kentsel gıda ihtiyacının yüzde 40’ını sağlayan şehirler var Vancouver gibi. Paris kendi çatılarında kentsel tarım yapılıyor. Paris Balı diye bir marka var. Bunlar bizlere ilham vermeli.
İKLİM KRİZİNE KARŞI ÖNLEM: YETERLİ ÇALIŞMAYI YAPIYORUZ DİYEMEM!
Geçen yıllarda İzmir Büyükşehir Belediye bu konuya önem verdi. Ancak geçen yıllarda yapılan çalışmaya baktığımız zaman yeterli çalışma yapıyoruz diyemem. İnsanların bilinçli olması lazım ama bu bilinç kendi kendine olmuyor. Temelde konumuz karbon emisyonu. Bir taraftan da çevre kirliliğine yol açan kimyasal atıklar diyebiliriz. Karbon emisyonuna sebep olan şey en çok enerji tüketimi ve fosil yakıtlar. Enerji verimliliğini her şeyin üzerine koyduk. Her şeyin 1 numaralı sırasında şey enerji verimliliği sağlamak. Yenilenebilir yatırımlar ile fosil yakıtlardan bağımsız enerji üretmek lazım. Kent için ulaşımda karbon emisyonuna neden olmayan araçları tercih etmemiz lazım.
2. El PAZARI TÜM İZMİR’E YAYGINLAŞACAK
Örneğin bir pantolon üretimi için çokça su kaynağı kullanılıyor Karşıyaka’da 2. el pazarımız vardı bunu bütün İzmir’e yaygınlaştıracağım.