Halil İbrahim GÜLER/GERÇEKİZMİR - İzmir Büyükşehir Belediyesi ile yetkili sendika arasında memurların yürüttüğü toplu iş sözleşmesi görüşmeleri tıkandı. Sendika tüm gün iş bırakma kararı alırken güvenlik amacıyla kurulan barikatlar memurlar tarafından yıkıldı. Büyükşehir'in hizmet binası kapılarında çevik kuvvet önlem alırken giriş çıkışlara izin verilmedi. Sendika bunun üzerine CHP İzmir İl Binası'na yürüdü ve sloganlar atarak tepki gösterdi.
BÜYÜKŞEHİR'DE TİS KRİZİ: MEMURLAR CHP İZMİR'İN KAPISINA DAYANDI!
Yaşananların ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay konuya ilişkin bir basın toplantısı düzenledi.
Tugay’ın basının karşısına geçtiğin anlarda dışarda eyleme devam eden emekçiler seslerini daha da yükselterek bina kapılarını zorladı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde yaşanan toplu iş sözleşmesi eylemleri yoğun bir şekilde devam ederken Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay basının karşısına geçti. Başkan Cemil Tugay’ın İzmir Sanat binasında yaptığı açıklama sırasında dışarda eyleme devam eden emekçiler seslerini daha da yükselterek bina kapılarını zorladı.
“HERKES MAAŞINI ALIYOR”
Büyükşehirde Tüm-Bel-Sen ve Tüm-Yerel-Sen çalışanları tarafından devam eden eylemlerle ilgili açıklama yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay sözlerine, “Ortada bir görüş ayrılığı var. Tamamen sosyal denge tazminatıyla alakalı. Bizim verebileceğimizi söylediğimiz rakamla uyuşmazlık. İşçilerle alakalı herkes maaşını alıyor. Tamamen memurlarla sosyal denge tazminatıyla alakalı” diyerek başladı.
“SORUŞTURMA OLACAK”
Tugay şöyle devam etti, “Bir tarafında insanların talep etmeleri doğaldır. Taleplerin karşılanmaması durumunda tepki göstermeleri doğaldır. Hepimizin unutmaması gereken bir şey var 657 numaralı devlet memurlarıyla tanımlı arkadaşlarımızdır. Dün tatsız durumlar yaşandı. Belediye meclis toplantısını engellemek demek istemiyorum ama düzenini bozma durumu yaşandı. Mesai saati içerisinde belediye hizmet binası içinde yaşananlar olmaması gerekenler. Bununla ilgili soruşturma olacak.
“YASAL ÜST SINIRIN ÜZERİNE ÇIKAMAYIZ”
Sorunun ne olduğuyla ilgili konuşacak olursak sendikanın talep ettiği SDT kanunun belirlemiş olduğu sınırın üzerinde. Bunun üzerine çıkamayız yapamayız. Bu zaten İzmir dışında hiçbir yerde uygulanmayan bir şey. Bizde geçen dönemde üzerine çıkılmış. Fakat ben imzalamadım bunu. Bu konuyla ilgili araştırmalar yapıyoruz. Sendikadaki arkadaşlarımızla bunu görüştük. Elimde son bir rapor var. Sayıştay’ın daha önceki yıllara ilişkin aynı konuda vermiş olduğu kesinleşmiş mahkeme kararlarını dikkate almak ve ödeme yapmak konusunda ısrar eden sözleşme yapma yetkisine sahip belediye başkanı hakkında soruşturma yapılması için bakanlığa yazı yazılmasına dair belge var. Belediye başkanı aynı zamanda oluşan kamu zararından sorumlu. Bu ifadeler bize bu anlaşmayı yapamaz hale getiriyor. Konu bütçeden kaynaklıymış gibi söyleniyor ama bütçeden değil. Bu yasaya uymakla ilgili. Bunun dışında anlaşamadığımız başka hiçbir şey yok. Ben insanların her türlü demokratik tepkisine saygı göstermekle beraber burada İzmir halkı adına görevdeyiz. Burası benim kendi özel şirketim değil kurallara uymak zorundayım. Burada harcanan her türlü para belediye bütçesinden ve halkın parasıdır. Doğruları yapmak zorunluluğum vardır. Bu yüzden yasal üst sınır üzerine çıkamayacağımı söylemek zorundayım.
“Konunun tasarruf tedbirleriyle alakalı olmadığını” söyleyen Tugay, “Karşıyaka’da iken benden önceki belediye başkanı bu hakkı vermişti. Ben o dönemde memur sayısını göze alarak anormal bir artış yapmadan yasal üst sınırın bir miktar üzerinde sözleşmeye imza attım. Daha sonra benden çok daha yüksek bir artış istendiğinde yapamayacağımı da söyledim. Yasal üst sınırı devlet belirliyor. Karşıyaka’da 400 civarı burada 6 binden fazla memurla ilgili bir karar. Olası bir kamu zararı göze alamayacağımız bir suçtur. Böyle bir şeyi ne ben ne de başka bir belediye başkanı yapamaz. Orada da istenilen artışları yapmadığım için benzer süreçler yaşanmıştı” dedi.
"Biz her zaman memurların grevli toplu sözleşme hakkını savunduk" diyen Tugay, “Olayın siyasi tarafında hükümetin yasal üst sınır koymasını da doğru bulmuyoruz. Ama biz uymadığımız takdirde cezai işlem başlayacağı için bu gözle de bakılmalı. Tüm çalışanların hakları güvende” ifadelerini kullandı.
“DIŞARIDAN GELENLER VARMIŞ”
“Bir grup arkadaşın bu konuda gergin ve heyecanlı olduğunu gözlemliyorum” diyen Tugay, “Bu davranışın İzmir’e yakışmadığını söylemek istiyorum. Aynı zamanda dışardakilerin kaç tanesi İzmir Büyükşehir Belediyesi memuru olmadığını bilmiyorum. Dışardan gelenler de varmış. Arkadaşlarımız gerekli tespitleri yaptı. Fevri çıkışları olan insanların kimler olduğunu incelemek gerekiyor. Belediye ile ilgisi olmayan insanların kalabalık içerisinde olma ihtimali var” dedi.
AK PARTİ’YE ‘FIRSATÇILIK’ ÇIKIŞI!
AK Parti’nin eleştirileriyle ilgili olarak Tugay, “Hem bir sınır koyup hem de bizi mecliste eleştirmelerini fırsatçılık. Temmuz ayında maaş artışları olacak. Umuyoruz ki memurların ihtiyaçlarını karşılayacak bir artış olur. Umuyorum ki yasal üst sınır konusunda da hükümet gerekli adımları yapar. Tamamen mevcut yasaları yapanlar yüzünden şu an bu durumdayız. Biz parti olarak duruma böyle bakmıyoruz. Ben genel merkezi genel başkanı ve il başkanımızı bilgilendirdim. Kendi görevimizi yasal olarak sıkıntıya sokmayacak şekilde yapmak istiyorum” diye konuştu.
“YAKARIZ YIKARIZ DİYENLERE KULAK ASMADAN...”
Tugay konuşmasınında sonunda, "Sadece görevimi yapmaya çalıştığımı bilmelerini istiyorum, Ben görevimin başındayım. Yakarız yıkarız diyenlere kulak asmadan İzmir’e hizmet vermeye devam edeceğim. Bu durum doğrusu anlaşıldığında çözülecek diye umuyorum. Yasa dışı davranma eğiliminde olan varsa da gerekenler yapılır” dedi.