Dikili'nin Kıratlı Mahallesi'nden geçerek Salihleraltı Yolu Caddesi kenarından Nemka ve Simkur Siteleri'nin arasından denize dökülen yaklaşık 2,5 kilometre uzunluğundaki Karaçalı Deresi'nin yaydığı kötü koku ve rengi nedeniyle mahalle halkı rahatsız oldu. Derenin çevresinde yaşayan site sakinleri, deredeki kirlilikten yola çıkarak sorunun kaynağını araştırmaya başladı. Simkur Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Tezer ve durumdan rahatsız olan site halkı, iddiaya göre, bölgedeki bir mandıranın atık sularının dere yatağına gizlenen borularla dereye salındığını belirledi. Sitede yaşayanlar durumu fotoğraflayıp, görüntüledikten sonra Dikili Çevre ve Şehircilik İlçe Müdürlüğü'ne şikayetçi oldu. Şikayet üzerine, Karaçalı Deresi'nde inceleme yapıldı.Dereden su numuneleri alındı.
Dereye masraftan kaçmak arıtma kullanmayan sitelerden akan pis suların yanı sıra kanalizasyon sistemi olmayan 683 nüfuslu Kıratlı Mahallesi'nden taşan pis suyun da karıştığını söyleyen SİMKUR Sitesi halkı, zaman zaman da siyah akan derenin çok ağır koktuğunu söyledi. Karaçalı Deresi dronla görüntülendi. Kirliliğe neden oldukları ileri sürülen söz konusu mandıranın yöneticileri ise sürekli denetim altında olduklarını belirtip, atık sularını arıtıp, dereye deşarj ettiklerini belirtti
'BU REZİLLİK NEDENİYLE PLAJLARIMIZ BİTİYOR'
Dikili bölgesinde kanalizasyon sisteminin olmadığını dile getiren SİMKUR Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Tezer, "Dere ağzından buralara kadar bir hafta boyunca yürüdük. Kirliliğe neden olan noktayı bulduk. İlgili makamlara da bildirdik. İnsanların olmadığı saatlerde buraya arıtılmamış sular akıtılıyor. Yasaya göre, arıtılmış sular kuru derelere deşarj edilebiliyor. Ancak denetimini kim yapacak belli değil? Bu işletme ruhsat almış ama kirli su akıttığını düşünüyorsunuz. Mandıradan resmen süt akıyor. Her yer kokuyor. Her sene çok sayıda çocuk deniz kirli olduğu için hastalanıyor. Şu rezillik nedeniyle bu plajlarımız bitiyor. Burada bir kanalizasyon sistemi olmadığı için Kıratlı Mahallesi'ne ait foseptik vidanjör ile çekilemediği zaman taşarak dereden denize akıyor. Kanalizasyon sistemi şart" dedi.
'KOKU VE PİSLİK YÜZÜNDEN EŞİM BIRAKIP GİTTİ'
Mandıraya ait atık borusunun bulunduğu noktanın hemen yanındaki evde oturan Tuğrul Özdemir (76), dereye arıtılmadan bırakılan atık sular nedeniyle sinek ve kokunun son yıllarda arttığını belirterek, "Eşi Seval Özdemir, bu koku ve pislik nedeniyle beni tek başıma burada bırakıp, çocuklarımızın yanına gitti" dedi.
'REZALET'
Eskiden bebekleri bile gönül rahatlığıyla soktukları denize artık yetişkin olarak kendilerinin dahi giremediğine dikkati çeken Ayten İlgin (70), "Biz 1985 yılından beri buradayız. Doğasıyla deniziyle bugüne kadar harika bir ortam vardı ama iki kıştır pandemiden dolayı burada olduğum için daha net görebildim, rezalet bir durum söz konusu. Dereye dökülen atık suların denizimizi kirletti. Bulanık bir su var" dedi. (DHA)