Geçtiğimiz yıl Kasım ayında lösemi hastalığının bir türü olan Juvenil Myelomonositik Lösemi (JMML) teşhisiyle tedavisine başlanan 4 yaşındaki Öykü Arin Yazıcı için nakil süreci bugün başlıyor. Kök hücre nakliyle hayata tutunabilmek için bir süredir tam uyumlu donör bekleyen Öykü’ye daha fazla zaman kaybetmemesi için ilk olarak annesi Eylem Şen Yazıcı umut ışığı olacak. Hastaneye yatışı yapılan Öykü Arin’e, bir hafta boyunca kemoterapi aldıktan sonra annesinden yarı uyumlu nakil gerçekleştirilecek.
Anne Eylem Şen Yazıcı, kendisinden yapılacak nakille kızının sağlığına kavuşacağına inanıyor. Ancak nakil başarılı olmazsa bu kez Öykü Arin’e babası Çağdaş Yazıcı’dan kök hücre nakli denenecek.
NAKİL BİR HAFTA SONRA
İlkses Gazetesi'nden Emine Çağla Geniş'in haberine göre yarından itibaren 7 gün boyunca kemoterapi alacak olan Öykü’nün daha sonra kök hücre naklinin gerçekleşeceğini belirten anne Eylem Şen Yazıcı, “Öykü Arin için daha fazla bekleme şansımız yoktu o yüzden hızla nakil olması gerekiyordu. Doktorlar 1 ay daha ekstra zaman vermişti ama o süre de doldu. Bugün hastaneye yatıyoruz. Yarından itibaren kemoterapi alacak. 7 gün sonra da benden kök hücre nakli yapılacak” dedi.
TÜM KALBİMLE İNANIYORUM
Kendisinden yapılacak nakille kızının sağlığına kavuşacağına inandığını dile getiren Yazıcı, “Benden yapılan nakilin başarılı olacağına tüm kalbimle inanıyorum. Umudumuz da bu yönde” dedi. Nakil başarılı olmazsa bu kez babasından yapılacak naklin Öykü’ye umut olacağını söyleyen Yazıcı, “Benden yapılan nakil başarılı olmazsa babasından nakil denenecek. Ya da belki kampanyadan yüzde yüz uyumlu donör çıkar… Çünkü Sağlık Bakanlığı henüz daha yapılan kampanyada toplanan numunelerin çalışmasını bitiremedi. Bu süreçte çalışılmaya devam edilecek. Biz hala umudumuzu korumaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
UMUDA DAVET
Yazıcı, devam eden kök hücre bağışı kampanyasıyla tüm Türkiye’de farkındalık yarattıklarının altını çizerek, “Şu an nakil bekleyen 4 bin hasta var. Herkese, hala donör olmadılarsa ‘donör olun umut olun’ diyorum. Bu hayati bir konu. Sanıyorum Türkiye’de önemli bir kısım insana ulaştık ve bu konuda bir farkındalık yarattık. Birinin hayatını kurtarmak onların elinde. Üstelik bu her an onların ya da bir sevdiklerinin başına da gelebilir. Bunu her zaman söylüyorum. Sadece benim kızım için değil; nakil bekleyen 4 bin hasta için de değil! Kendiniz için de donör oluyorsunuz.” (Emine Çağla Geniş/İlkses Gazetesi