MENÜ
İzmir
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Ve Çıray kararını açıkladı: CHP’den istifa etti mi? Yeni partiye katılacak mı?
Politika
23 Ekim 2017 Pazartesi 16:31

Ve Çıray kararını açıkladı: CHP’den istifa etti mi? Yeni partiye katılacak mı?

CHP İzmir Milletvekili Genel Başkan Kılıçdaroğlu ile görüştükten sonra istifa kararı aldı. Çıray’ın Akşener önderliğindeki yeni partiye katıldığını da detaylı bir açıklamayla duyurdu.

GERÇEKİZMİR – MHP’den ihraç edilen Meral Akşener'in liderliğinde kurulacak yeni partinin doğumu yaklaştı. Adı, amblemi Çarşamba günü açıklanacak olan yeni partinin kurucular kurulu Salı günü bir araya gelecek. Çarşamba günü partinin kuruluşunun açıklanacağı Nazım Hikmet Kültür Merkezine toplu olarak gidilecek ve Genel İdare Kurulu Üyeleri belirlenecek.

Perşembe günü Genel İdare Kurulu ilk toplantısını yapacak ve Parti Divanı üyelerini seçecek.

Gözler partinin kuruluş toplantısına çevrilirken, Akşener Hareketi ve CHP cephesinde sürpriz bir gelişme yaşandı. CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray da yeni partinin kurucuları arasında yer alacağı iddiası gündeme bomba gibi düştü.

- AKŞENER’DEN ‘AYTUN ÇIRAY’ AÇIKLAMASI…

CHP İzmir Milletvekili Çıray’ın gün içinde telefonlarını kapatması iddiayı güçlendirirken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşeceği haberi de geniş kesimlerde merak uyandırdı.

İSTİFA ETTİ, 'YENİ PARTİ' KARARINI AÇIKLADI 
Çıray’ın yeni partiye geçeceği iddialarına dair soru işaretlerini de bu görüşme ortadan kaldırdı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile İzmir Milletvekili Çıray bir araya geldi. Genel Merkez’de saat 15.30’da başlayan görüşmenin ardından Çıray partisinden istifa etti.

Çıray istifa kararının ardından yeni partiye neden katıldığını da detaylı bir açıklamayla duyurdu. "Şartlar yeni bir siyasi çıkış yolu bulunmasını zorunlu kılmıştır" diyen İzmir Milletvekili "Meral Akşener hanımefendinin liderliğindeki partinin kurucuları arasında yer alıyorum" ifadelerini kullandı. 

- SON AÇIKLAMA: AMACIMIZ YÜZDE 51 OLMAK... 



İŞTE O AÇIKLAMA 
Türk Milletinin son yurdu ve sığınağı Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en zorlu dönemine girmiş bulunuyor. Şüphesiz devletimizin bekasının, refah ve mutluluğunun tehdit altında olduğu ilk defa dile getirilmiyor. Birçok değerli siyaset ve devlet adamı siyasi krizlerde durumun ciddiyetini hissettirmek için benzer ibareler kullandılar. “Ülkemizin adeta uçurumun kıyısına geldiğini” ifade ettiler.  Maksatları maddi-manevi bedeli son derece ağır bu tür krizlerin aşılması için bir milli seferberlik ruhu yaratarak Türk milletini harekete geçirmekti.

15 TEMMUZ HAİN İŞGAL GİRİŞİMİ ‘GAFLET, DALALET’ MANZARASIDIR
Ancak 15 yıllık AKP iktidarları sonunda maalesef en ağır kriz tasvirlerini kat be kat geride bırakacak bir felaketin tam içine düşmüş bulunuyoruz. Bu felâketin en büyük delili 15 Temmuz 2016 FETÖ damgalı kanlı ihanet, işgal, girişimiyle başlayan süreçtir. Bu hain kalkışmanın  ‘Allah’ın lütfu’ adı altında fırsata dönüştürülerek Türk Milletinin 95 yıllık mücadelesi sonunda kazandığı demokratik kazanımlarının adeta yerle bir edilmesidir. Özetle15 Temmuz hain işgal girişimi, Mustafa Kemal  Atatürk’ün  Türk Gençliğine Sesleniş’inde işaret ettiği ‘gaflet, dalalet’ tasvirlerini andıran manzaraları ortaya çıkardı.
Türk Milleti bugün anayasası fiilen iptal edilmiş, hukukun yok hükmünde olduğu bir karanlığa prangalanmış gibidir. Türkiye’nin bu radikalist yönetim anlayışı yüzünden örtülü ambargolara muhatap olmasına,  kendini  izolasyona tabi tutmasına ve  bunların sonucunda adeta İkinci bir Kuzey Kore muamelesine maruz bırakılmasına göz yumamayız.

ŞARTLAR YENİ BİR SİYASİ ÇIKIŞ YOLUNUN AÇILMASINI ZORUNLU KILMIŞTIR
Ancak bütün bu ağır tabloya rağmen, muhalefet partilerinden birinin AKP’ye iltihakı ve CHP’nin sıkı bir kuşatılmışlıkla karşı karşıya kalması sonucunda mevcut siyasi tablo milletimize bir çıkış sunamaz hale gelmiştir. Bunun Türk Milletine halihazırdaki maliyeti  çok yüksektir. Yakın gelecekte ödeteceği bedelin ise bu olağanüstü maliyetten dahi ağır olması ihtimali de bir heyula gibi adeta kapımızda durmaktadır. Yani şartlar Türk Milletine demokrasi içinde çare bulunmasını ve yeni bir siyasi bir çıkış yolunun açılmasını zorunlu kılmaktadır.

AKP’NİN DEMOKRATİK MERKEZLE HİÇBİR ALÂKASI YOKTUR
Onbeş yılın sonunda şapka düşmüş kel görünmüştür. AKP’nin, yumuşaklığı ve ılımlılığı benimsemiş, Atatürk’ü yürekten kucaklayan demokratik merkez veya merkez sağ diye bilinen gelenekle uzaktan yakından bir alakasının olmadığı anlaşılmıştır. Demokratik merkez, artık AKP’yi ret etmektedir. 16 Nisan 2016’da yapılan ve sandıktan ancak YSK’nın tam kanunsuzluğu göze almasıyla sözde ‘evet’ çıkartılan ‘kirli’ referandumda, merkez sağın tarihi olarak güçlü olduğu bölgelerde ‘hayır’ oranının çok yüksek çıkması bu reddiyenin en önemli kanıtını teşkil etmiştir. Referandumda ortaya çıkan bu sonuç bu defa gerçekten Allah’ın bir lütfu sayabileceğimiz yeni siyasi gelişmelerin önünü açmıştır.
Bütün bunlar, Türkiye’yi bir yıkım sürecini engelleyecek olan gücün, merkez sağ başta olmak üzere siyasi yelpazenin tüm millî unsurlarını kapsayacak şekilde ‘Milli Merkez’ olarak  yeniden uyanışta olduğunu ortaya koymaktadır. Türk Milleti, kurucu medeni değerleri yeniden canlandırmayı ‘Milli Merkez’ siyaseti ile başaracaktır.

MİLLETE ÇARE OLMAK İÇİN YOLLARA DÜŞECEĞİZ
Biz yeni siyasetin temsilcileri olarak, siyasetin çare kurumu olduğunun bilinci ile, milletimizin dertlerine çare bulmak ve Türk Milleti’nin özgürce mutluluğu arama hakkını sağlamak için yollara düşüyoruz. Aziz Türk Milleti artık beyin yıkama operasyonlarına karşı ne savunmasızdır ne de yalnızdır!  Yarından itibaren milletimizi enkazın altından sağ salim çıkarmak için ne gerekirse yapacağız ve yeniden hukukun üstünlüğüyle güçlendirilmiş parlamenter rejime dönüşün yolu açılmış olacaktır.
Türk Milletinin kurtuluş alternatifi, güçlü ve dünya devletlerinin saygı duyduğu Türkiye’yi yaratmak üzere Meral Akşener liderliğindeki hareketle kesin ve dönüşsüz olarak yola çıkmıştır. Bu esasen Türk Milletinin demokratik Ergenekonu’dur! 
Aziz Türk Milleti,
Bütün bu açıklamalarımdan kolayca anlaşılabileceği gibi 25. 10. 2017 tarihinde Meral Akşener hanımefendinin liderliğindeki partinin kurucuları arasında yer alıyorum.

KARARIMIN YEGÂNE KAYNAĞI ATATÜRK’ÜN ÖLÜMSÜZ ESERİNE SADAKATTİR
Bu kararımın yegâne kaynağı ve sebebi, Türk Milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Erdoğan liderliğindeki AKP iktidarları tarafından getirildiği ölüm kalım noktasında, Aziz Türk Milletine ve onun yetiştirdiği en asil kahraman ve dâhisi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümsüz eseri Türkiye Cumhuriyetine duyduğum sonsuz sadakattir.
 Talip olduğumuz şey otokratik bir ortamda zorlu ve meşakkatli bir mücadeledir. Korku içinde yaşayamayız, korku içinde yaşamayacağız. Dolayısıyla bu kararımın asli anlamının ucuz, önyargılı ve sığ sözde eleştirilere ve çarpıtmalara konu edilmesine asla müsamaha göstermeyeceğimi ve onlara hak ettikleri cevabı vereceğimi şimdiden ilan ediyorum. İçinden geçtiğimiz şartların ağırlığını en iyi bilen Aziz Türk Milleti ve İzmirli hemşerilerimin de beni kalpten anlayacaklarından, onların yürekten verecekleri gönüllü destekleriyle çağdaş medeniyet yolculuğumuza birlikte devam edeceğimizden hiç şüphe duymuyorum. CHP’den doğan, Celâl Bayar ve Menderes’in kurduğu Demokrat Parti çizgisinden gelen biri olarak, hep kurucu CHP’nin manevi bir üyesiydim ve öyle kalacağım.

SAYIN KILIÇDAROĞLU’NA VE HER KADEMEDEN CHP’Lİ SİYASET ARKADAŞLARIMA SAYGI DOLU TEŞEKKÜRLERİMİ ARZEDİYORUM
Bu çerçevede;
Kararımı kendine özgü saygı, insani nezaket ve insan sevgisi anlayışıyla karşılayan  Genel Başkanım Kemal Kılıçdaroğlu’na…
Milli meselelerde  Aziz Türk Milletinin ve Atatürk Cumhuriyeti’nin çıkarları için yapacağımız çalışmalarda  yol arkadaşlığımızı sürdüreceğimize yürekten inandığım her kademeden CHP’li siyaset arkadaşlarıma  şahsıma gösterdikleri güven ve verdikleri destek için saygı dolu teşekkürlerimi sunuyorum.
Yaşasın onun ölümsüz kahramanı Mustafa Kemal Atatürk!
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!

AYTUN ÇIRAY KİMDİR?
1957 yılında İzmir'de doğan Aytun Çıray, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden 1981 yılında mezun oldu. Aytun Çıray, Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı yaptığı 4 yıl boyunca 7 Sağlık Bakanı ile çalıştı. 1997 yılında kendi isteği ile istifa ederek müsteşarlık görevinden ayrıldı.

Özel sektörde çeşitli şirketlerin yönetiminde yer alan Çıray, 1995 yılında DYP'den milletvekili aday adayı oldu.

2002 seçimlerinde ANAP İzmir 2. sıradan aday gösterildi ancak parti baraj altında kalınca seçilemedi.

Çıray, daha sonra Demokrat Parti‘ye geçti ve 2007 kongresinde Genel Başkan adayı oldu.

TBMM 24. döneminde 2011 yılında CHP İzmir milletvekili olarak seçilen Çıray, 7 Haziran 2015 tarihinde yapılan genel seçimlerde tekrar CHP İzmir milletvekili seçildi. 1 Kasım 2015 tarihinde yinelenen seçimlerde tekrar CHP İzmir milletvekili seçilen Çıray, Fransızca biliyor. Aytun Çıray, evli ve iki çocuk babası...

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir