İZMİR - Toplu ulaşımda deniz taşımacılığının payının arttırılması ve mevcut filonun modern, çevreci ve engelli kullanımına uygun gemilerle yenilenmesi amacıyla “Deniz Ulaşımını Geliştirme Projesi”ni uygulamaya koyan İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu kapsamda sipariş verdiği 15 yolcu gemisinden son ikisini de törenle hizmete aldı. İzmir’in efsane belediye başkanlarından İhsan Alyanak ile ülkemizin Nobel Kimya Ödüllü Profesörü Aziz Sancar’ın isminin verildiği gemiler, Bostanlı İskelesi’nden seferlerine başladı. Başkan Aziz Kocaoğlu törene, isteğini kıramadığı bir taksi şoförünün aracıyla geldi. Bostanlı İskelesi’ndeki törene İzmir Milletvekili Atilla Sertel, CHP İl Başkanı Ali Asuman Güven, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan, Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, Karaburun Belediye Başkanı Ahmet Çakır, İhsan Alyanak’ın oğlu Tevfik Alyanak, Prof. Dr. Aziz Sancar’ın kardeşi Hasan Sancar, yeğeni Enver Sancar ve çok sayıda Karşıyakalı katıldı.
Bu gemilerde metal yorgunluğu olmayacak
Törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, deniz ulaşımını güçlendirmek için çıktıkları yolda 15 yolcu gemisini deniz ulaşımına kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirtti. Gemilerin katamaran tipi karbon kompozit malzemeden yapıldığını ve çok dayanıklı olduğunu söyleyen Bakan Kocaoğlu, “Metal yorgunluğu gibi bir durum söz konusu olmayacak. Çünkü çürümez ve paslanmaz. 13 gemi 22 knot sürat kapasitesine sahip iken, bugün hizmete aldığımız Prof. Aziz Sancar ile İhsan Alyanak gemilerimiz 30 knot süratle seyir ediyor. Dolayısıyla uluslararası sularda, orta ve dış Körfez’de sefer yapabilecek kapasitede. Arabalı vapurlarımızla birlikte bütün Körfez’de Büyükşehir Belediyesi’ne ait bütün gemileri yenilemiş olduk. Bugünden itibaren 18 adet kendi gemimizle seyrü sefer yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
İhsan Alyanak ve Aziz Sancar
İzmir’in efsane belediye başkanı İhsan Alyanak’ın adını Körfez’de yaşatacaklarını ve bundan büyük onur duyduklarını belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 15. gemiye de Nobel Kimya Ödülü sahibi Aziz Sancar’ın ismini vermekten mutlu oduklarını ifade ederek, “Aziz Sancar’ı çok uzun yıllar Amerika’da yaşamasına rağmen, bizi biz yapan, bizi diğer uluslardan ayıran farklılığımızı, vatan sevgisini bu kadar geliştirerek sürdüren ender kişilerden biridir. Kendisiyle Türkiye’nin sorunlarını, ülkeye ve dünyaya bakışını sadece kimya profesörü olarak, düşün adamı olarak paylaşma şansını yakaladım. Telefonla konuştuğumuzda da törene gelemeyeceğini söyledi. Ailesi, yakınları geldiler. Nobel Kimya Ödüllü gururumuz, onurumuz, isim adaşım Aziz Sancar’ın ismini Körfez’de salına salına yaşatacağız” dedi.
Raylı sistem 16 kat büyüdü
Konuşmasında büyük kentlerin en büyük sorunlarından biri olan ulaşım sorununu çözmek için İzmir’de hayata geçirdikleri projeleri anlatan Başkan Kocaoğlu, şunları aktardı:
“ Körfez’den maksimim düzeyde yararlanmak istiyoruz. Raylı sistem yatırımlarını artırmak istiyoruz. Şu anda vapur ihtiyacımızı 50 senelik karşılamış durumdayız. İlave gerekirse iki üç tane takviye yapılacaktır. Raylı sistemde çok büyük sıçrama yaptık 11 kilometre raylı sistemimizi 164 kilometreye çıkardık. Yani 16 kat büyüdük. Yılbaşında 14 kilometrelik Konak tramvayı ile birlikte raylı sistem ağımız 178 kilometre olacak Narlıdere metrosunun ihalesine çıktık. İhale bittiğinde derin tünel olarak inşaata başlayacağız. Buca’nın ulaşım sorununu çözmek için Buca Tınıztape –Çamlıkule’den Üçyol’a kadar da 13 kilometre derin tünel metro yapacağız. Projeleri bitti şu anda, bakanlıklarda onay aşamasında. Onun da 2018 yılında temelini atacağız”.
Körfez’de deniz ulaşımını güçlendirmek için yeni iskeleleri de devreye alacaklarını belirten Başkan Kocaoğlu, “Karantina İskelesi 2018 hizmete girecek ama deniz ulaşımını artırmak için en önemli nokta Mavişehir İskelesi. Karşıyaka kıyı planları onaylanmadığı için inşaatına ve taramasına başlayamıyoruz. Güzelbahçe İskelesi bitmek üzere. En büyük sorunumuz,18 vapurumuzun geceleyeceği yer yok. Fırtına çıktığında kaptanları evden çağırıp vapurları Körfez’e salıyoruz. Oysa balıkçı barınağı boş ve 7 yıldır burayı almak için uğraşıyoruz” diye konuştu.
Narlıdere metrosunda kredi gerçeği
Törende yaptığı konuşmada Narlıdere Metrosu’nun yapımı için kredi arayışı sürecinde yaşadıklarını da paylaşan Başkan Kocaoğlu, şunları söyledi:
“Bundan 7 – 8 ay önce bir uluslararası finans kurumu bizi ziyaret ederek İller Bankası ile bir anlaşma yaptıklarını ve 110 milyon Euro parayı Narlıdere Metrosu için verebileceklerini söylediler. Faizi 1.34’dü. İller Bankası da 0.50 oranında faiz alıyordu. Yani 1.84 faizle bu krediyi kullanabilecektik. İller Bankası’na yazı yazarak bu krediyi kullanmak istediğimizi belirttik. Bu kredi 150 milyon Euro olarak alınmış; 40 milyon Euro’su Antalya Belediyesi’nin projesine verilmiş. Başka verilecek yer yok. Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’ye gittim. Bir şey demedi. Başbakan’dan randevu aldım. Bu ucuz krediyi almaya çalışıyorum; kapı duvar. En son İller Bankası’na gittim. Genel Müdür ile görüştüm. ‘Biz o parayı kentsel dönüşümde kullanacağız’ dedi. Teşekkür ettim. Sabahleyin de kredi kuruşlunun Türkiye’deki yetkilisine gittik. O da ‘Hayır o parayı kentsel dönüşümde kullanamazlar. Biz bu parayı alt yapı işi için getirdik’ dediler. O tarihten bu tarihe Sayın Başbakandan randevu alıp ‘bu krediyi bize niye vermiyorsunuz’ diyeceğiz. Diyemedik. Biz tabi bu krediyi kullanamayınca ihtiyacımız olan 70 milyon Euro’luk krediyi yüzde 3.5 faiz ile aldık. Yani iki katı…”
İzmirliler bilsin
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin güçlü finans yapısı nedeniyle kolay kredi alabildiğini vurgulayan Başkan Kocaoğlu, “ O krediyi kredi kuruluşu, notumuz Aaa olduğu için, 14 senedir bir gün hiçbir kuruma, kuruluşa borcumuz bir gün gecikmediği ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin borç ödeme ahlakı Türkiye’de tavan yaptığı için verdi. Bunun da karşılığını ben faizi yarı yarıya alarak İzmirliler’e vermem gerekiyor. Ben finans yapımı güçlendirdim; itibarımı artırdım. Büyükşehir Belediyesi’nin ve bu kentin ‘yüzde 3.5 değil yüzde 1.84 ile bu krediyi kullanıyorum’ diyebilmesi lazım ama maalesef diyemiyorum. Maalesef ve maalesef diyemiyorum. Bunu bu mutlu günde niye söylüyorum? İzmirli hemşehrilerimizin yaşadığımız süreçleri kısa kısa pasajlar halinde görmesini ve bilmesini istiyorum” dedi.
Kentin kalkınması için bir kuruş vermediler
İzmir’in 14 senedir sadece ve sadece kendi gücüyle, kentin gücüyle ve belediyelerin öncülüğünde kalkınmasını, büyümesini gerçekleştirmiş, ayağa kalkmış bir kent olduğunu vurgulayan Başkan Kocaoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Merkezi hükümet yap işlet devret modeliyle havaalanı, İstanbul yolu, Kuzey Çevre Yolu ve bölünmüş yoldan başka İzmir’in kalkınması, İzmir insanın refahının artması için Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin de dahil olmak üzere bir kuruş Türk Lirası vermemiştir. Bunun İzmirliler tarafından bilinmesi gerekiyor. 5 sene evvel ‘eli yüzü sümüklü, toz toprak içerisinde İzmir’ diyenler, başka başka sıfatlar ekleyenler bugün ‘İzmir bizim gözbebeğimiz’ diyorlar. Desinler… İzmir’i, İzmirli’yi sevsinler, saygı duysunlar ama lafta kalmasın. Bu kentin daha birçok ihtiyacı var. Bu kentin ihtiyaçlarına, projelerine destek olsun. Kendi gücüyle kalkınabilen kent; merkezi hükümetten ciddi, sağlıklı yatırımlar alırsa Türkiye’nin daha çok lokomotifi olacaktır. Çalışmak ve İzmirli’nin hakkını, hukukunu, parasını korumak görevimiz.”
İpe un seriyorlar
Konuşmasında İzmir’de statla ilgili yapılan algı yönetimine de değinen Başkan Kocaoğlu, şunları vurguladı:
“2011 yılından bu yana İzmir’e stat yapılacak. Bu süre içinde biz kente Bornova ve Tire statlarını kazandırdık. Bornova stadı sayesinde Göztepe süper lige yükseldi. İnşallah önümüzdeki yıl Altınordu da yükselir. Büyükşehir, Bornova ve Tire belediyelerinin stat yapmak gibi bir görevi yok. Madem yapmıyorsun; ihtiyaç var, belediye elini taşının altına koydu ve yaptı. En son Alsancak Stadı’nda 21 otoparklık yer bulmuşlar. Efendim orası balçıkmış, otopark yapılamazmış. İzmirli’nin zekası ile uğraşıyorlar. Ya nerelere nelerin yapıldığını, inşaat teknolojisinin nerelere geldiğini bilmiyorlar ya da İzmirli’nin gözünü boyuyorlar. Bizim belediyelerimiz yasal olmayan bir işi yapmaz. Konak Belediyesi de Karşıyaka da bütün belediyeler de. Yasal değil; yönetmeliklere aykırı. ‘Stadı engelliyor’ diye Başkanın üstüne gidiyorlar. Büyükşehir Belediyesi olarak Alsancak Stadı için 4 bin 236 metrekare yerimizi verdik. Hüseyin Mutlu Akpınar Karşıyaka Stadı için 2750 metrekare yer verdi. Göztepe Stadı için yine 1400’ün üzerine metrekare alan verdik. En son biz de ‘karşı olmamıza, kentin geleceğini, imarını, planını bozmasına rağmen siz Çevre Bakanlığı’ndan özel mülkiyetlerin her türlü projesini, ruhsatını yapıyorsunuz’ dedik. Bir arkadaş çıkmış ‘yer gösterin otopark yapalım’ diyor. Ben arsa, gayrimenkul satmıyorum. Siz şakır şakır Tekel’in, Karayolları Bölge Müdürlüğü dahil olmak üzere her şeyi satıyor; ‘Stadın otoparkını da yer göster yapalım’ diyorsunuz. Yer göstermememe gerek yok. Dokuz Eylül Üniversitesi’ne tahsis edilmiş yer var orada. Alırsın onu otoparkını yaparsın. İpe un sermek böyle bir şey ve burada algı yönetimi denen bir şey var. Algıyı yönetmekten 80 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının dengesi bozuldu; fıldır fıldır dönüyor”.
Başkan Kocaoğlu’na teşekkür
Törende konuşan Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar ise İzmir’in unutulmaz başkanı İhsan Alyanak ile Türkiye’nin gururu Prof. Aziz Sancar’ın isminin verildiği gemileri hizmete alan İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederek, “Bu değerli iki ismin bu gemilere verilmesi İzmir’in kadirşinaslığını gösteriyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi gerek körfezin temizlenmesi ve toplu ulaşımda daha aktif kullanılması için üzerine düşen görevi sürdürüyor. Toplu ulaşımı yaygınlaştırmak için ilçemize kazandırılan tramvay yurttaşlarımızın ulaşımını kolaylaştırdı. En büyük dileğimiz tramvayın Karşıyaka ile Konak’ı birbirine bağlaması. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. Bu gemilerin denizde barışa, demokrasiye, özgürlüğe yelken açacağına inanıyoruz” dedi.
Aziz Sancar’dan mektup var
Öte yandan törende Prof. Dr. Aziz Sancar'ın ABD'nin Kuzey Karolina eyaletinden kendi el yazısıyla gönderdiği mektup okundu. Mektubunda adını taşıyan bir geminin İzmir Körfezi'nde hizmet vermesinin kendisini oldukça gururlandırdığını belirten Sancar, "İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunu yıl dönümü olan 9 Eylül 2015'te kurtuluş törenlerini İzmir'de izledim. Törenleri eşimle izlerken çok duygulandık. Bu tarihten tam bir ay sonra Nobel Kimya Ödülü'nü kazandım ve İzmir bana uğur getirdi diye düşündüm. İzmir, bir anlamda Türkiye'nin aynasıdır. İzmirli kardeşlerimin bir yolcu gemisine benim adımı vermesi benim için büyük bir onurdur. Bu vesileyle beni buna layık gören İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve adaşım Sayın Aziz Kocaoğlu'na ve tüm İzmirlilere kadirşinaslığı için çok teşekkür ediyorum” sözlerine yer verdi.
Körfez’de ilk sefer
Törenin ardından Prof. Dr. Aziz Sancar gemisinin Körfez’deki ilk seferi Başkan Kocaoğlu ve davetlilerin de katılımıyla gerçekleşti. Başkan Kocaoğlu, gemide kaptan koltuğuna oturdu. Başkan Kocaoğlu kaptan köşkünde İhsan Alyanak’ın kızı Asuman Alyanak’ın torunu Murad Alyanak ile keyifli bir sohbet yaptı. Küçük Murad, İhsan Alyanak’ın vefat ettiği 3 Mart’tan tam 1 yıl sonra dünyaya gelmişti.
Uluslararası sefer yapabilecek
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin "Deniz Ulaşımı Geliştirme Projesi" kapsamında üretilen 15 yolcu gemisinden 13'ü iç körfez seferleri için dizayn edilirken, Haziran ayında teslim alınan, Karşıyaka-Göztepe –Üçkuyular arasında sefer yapan İhsan Alyanak gemisi ve filonun son gemisi Prof. Dr. Aziz Sancar, Yüksek Hızlı Tekne (HSC) koduna uygun olarak inşa edilerek sertifikalandırıldı. 30 knot hıza ulaşan her iki gemi de uluslararası sefer yapabilecek. Gemiler yakıt ikmali yapmadan 400 mil gidebiliyor.
Bu gemilerde yok yok
Filonun diğer gemileri gibi yapı ana malzemesi, çelikten daha sağlam, alüminyumdan daha hafif, daha dayanıklı, daha uzun ömürlü ve işletme maliyetleri düşük ‘karbon kompozit’ malzemeden üretilen İhsan Alyanak ile Prof. Dr. Aziz Sancar gemisi, 400 yolcu ve 4 adet tekerlekli sandalyeli yolcu kapasitesine sahip. Tam elektronik kontrol sistemi ve manevra yeteneği bulunan gemi, bu sayede iskelelere çok kısa sürede yanaşma ve ayrılma işlemini gerçekleştirebiliyor. Gemiler iki kattan oluşuyor ve ana güvertede kapalı alan, üst güvertede ise kapalı ve açık alan bulunuyor. Konforlu ve ergonomik özellikli koltukları ile geniş koltuk arası mesafesi sağlanıyor. Görme engelli yolcular için hissedilebilir yüzey ve gerekli yerlerde Braille Alfabesi ile yazılmış kabartmalı uyarı ve yönlendirme işaretleri de mevcut. Gemilerde 2 adet erkek, 2 adet kadın ve 1 adet engelli tuvaletlerinin yanı sıra bebek bakım masası da yer alıyor. İzmir'in yeni gemilerinde yolculuk sırasındaki ihtiyaçların giderilmesi için büfe ve soğuk–sıcak içeceklerin satıldığı otomatik satış büfeleri ile televizyon ve kablosuz internet donanımı da oluşturuldu. Gemilerin bir başka özeliği ise 10 adet bisiklet park yerinin bulunması. Yolcuların konforlu bir şekilde seyahat edebilmeleri için iklimlendirme sistemi, can dostlarıyla birlikte seyahat edebilmeleri içinse birbirinden bağımsız evcil hayvan kafesleri bulunuyor.