AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, 14 Mayıs Cumhurbaşkanı Seçimi'ne ilişkin "Bizim karşı adaya bir sözümüz yok ama o adayın iradesi dışında bir yapılanma, bir yönlendirme mevcuttur, terör örgütleriyle sınırlı değildir, onun arkasındaki sahipleri de işin içine girmiştir." dedi.
İzmir Ticaret Odası'nda düzenlenen Lojistik ve Mobilya Sektörleri Değerlendirme Toplantısı'na katılan Yıldırım, 2011'de İzmir'den milletvekili adayı olduğunda kendisine İzmirli olmadığına dair eleştirilerin yapıldığını hatırlattı.
İzmir'de milletvekilliğinin son günlerini yaşadığını ifade eden Yıldırım, "Ben İzmirliyim arkadaşlar ve bu şehre ait olmaktan da gurur duyuyorum. Bugüne kadar İzmir'in meselelerini, İzmirlilerin konularını Ankara'dan çözmeye çalışan, Ankara'daki bağlantı noktanız olarak görev yaptım ama bundan böyle ömrümün sonuna kadar İzmir'den İzmir'in meselelerini Ankara'dan takip edecek konuma geliyorum. İzmir'in gelişmesi demek Türkiye'nin gelişmesi demek" diye konuştu.
Dün hizmete alınan Ankara-Sivas hızlı tren hattıyla iki il arasındaki tren ulaşımının 12 saatten 2 saate düştüğünü anımsatan Yıldırım, üreten, ürettiğini satan, refahına katkı sağlayan her ülkede zamanın paradan daha önemli hale geldiğine işaret etti.
Binali Yıldırım, İzmir-Ankara hızlı tren hattının da gelecek yıl devreye alınacağını vurguladı.
Son günlerde dövizde çift fiyat oluşmasıyla ilgili kulağına bir şeylerin geldiğini anlatan Yıldırım, "İşte burada da bize seçim öncesi bir işaret verildiğini görmenizi istiyorum." değerlendirmesinde bulundu.
14 Mayıs seçimlerinin bugüne kadar yapılan hiçbir seçime benzemediğini belirten Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu seçim artık Türkiye'nin seçimi olmaktan çıktı. Herkes bu seçimle ilgileniyor. Amerika, Avrupa, Orta Doğu herkes bu seçimle ilgileniyor. Merak ettiklerinden, sevdiklerinden mi zannediyorsunuz? Bakın Biden'ın başkanlık yarışında söylediği, 'Biz Türkiye ile ilgili hedeflerimizi, düşüncelerimizi, darbeyle, dayatmayla yapamadık. Bu sefer muhaliflerle beraber çalışacağız. Tayyip Erdoğan'ı seçtirmeyin...' Terör örgütü de Millet İttifakı ortağı gibi açıklama yapıyor. Bizim karşı adaya bir sözümüz yok ama o adayın iradesi dışında bir yapılanma, bir yönlendirme mevcuttur, terör örgütleriyle sınırlı değildir, onun arkasındaki sahipleri de işin içine girmiştir. Aslında yedili, altılı filan değil, on ikiye kadar çıkıyorsunuz. Dünyanın birçok yerinden maalesef böyle bir haksız rekabet oluşmuştur ama bunların unuttuğu şey Türk milletidir. Türk milleti, Atatürk'ün çizdiği yolda bunlara hak ettiği cevabı en iyi şekilde verecektir."
İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger de tarihi bir liman kenti olan İzmir için lojistik sektörünün çok önemli olduğunu söyledi.
Kentin coğrafi konumunun lojistik potansiyelini ortaya koyduğunu aktaran Köşger, "Gümrük verilerine göre yapılan ihracatta İzmir'in ülke ihracatına katkısı 20 milyar doların üzerindedir. İthalat verileriyle 40 milyar doları aşan dış ticaret verileri İzmir'in yakın gelecekte Türkiye'nin en önde gelen lojistik merkezlerinden birisi olacağını ortaya koyuyor. İzmir'de lojistik üssünden bahsetmek için sadece limanları ele almak yeterli olmayacaktır. Kara üzerinde de lojistik sahaların ve merkezlerin oluşturulmasına ihtiyaç duyulmaktadır." diye konuştu.
ÇARPICI 14 MAYIS MESAJI: BU SEÇİM...
AK Parti Genel Başkanvekili bu programın ardından İzmir'de S.S. 16. Bölge Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birliğini ziyaret etti. Yıldırım burada yaptığı açıklamada, "Bu seçim, terör örgütleriyle onların arkasındaki ülkelerle ittifak oluşturanlarla milleti için, vatanı için, Türkiye'nin aydınlık yarınları için mücadele edenlerin seçimi haline gelmiştir" dedi.
Esnaf temsilcileriyle bir araya gelen Binali Yıldırım, yaptığı konuşmada, AK Parti iktidarı döneminde esnafa yönelik önemli çalışmaların hayata geçirildiğini belirtti.
Dünya ekonomisinde koronavirüs salgını nedeniyle belirsizliklerin oluştuğunu, Türkiye'nin de bu belirsizlikten etkilendiğini ifade eden Yıldırım, "Vatandaş odaklı, milleti için var olan devlet burada devreye giriyor. Müdahale ediyor, kaynak ihtiyacını karşılıyor. Hızlı tedbirler alıyor ve bu zorlukları birlikte aşıyoruz." dedi.
Yıldırım, Türkiye'nin bulunduğu coğrafya açısından da barış açısından önemli bir görev üstlendiğini ve Türki cumhuriyetlerin güvencesi haline geldiğini dile getirdi.
Bölgede Türkiye'ye olan ihtiyacın günden güne arttığına işaret eden Yıldırım, şöyle devam etti:
"Bundan rahatsız olanlar var. Fransa diyor ki 'Afrika benim pazarımdı. Ben sömürüyordum. Türkiye de şimdi buraya burnunu soktu. Bizim asırlardır sömürdüğümüz yerleri elimizden almaya çalışıyor.' Yani Türkiye'nin güçlenmesi, büyümesi 1. Dünya Savaşı'ndan sonra galip gelen, bugünkü zengin ve sömürgeci devletlerin işine gelmiyor. İstiyorlar ki Türkiye onların iki adım arkasından yürüsün. Özgüveni olmasın, onlar konuşunca konuşsun, konuşmayınca bir fikir ortaya koymasın ama böyle bir Türkiye yok. Böyle bir Türkiye olmayacağını, dünyanın 5'ten büyük olduğunu söyleyerek gelen bir lider var. Bu liderin adı Recep Tayyip Erdoğan. Onun için bunlar diyor ki 'Kardeşim biz bunları seçimle darbeyle dayatmayla filan götüremiyoruz. Oradaki muhalifleri bir araya toplayalım, böyle halledelim.' Bu seçim, o seçim. Bu seçim terör örgütleriyle onların arkasındaki ülkelerle ittifak oluşturanlarla milleti için vatanı için Türkiye'nin aydınlık yarınları için mücadele edenlerin seçimi haline gelmiştir."
"Seçim olmadan üleşme var"
Binali Yıldırım, seçimlerde oy kullanacak herkesin on kere düşünmesi gerektiğini, bunun normal bir seçim olmadığını belirterek, "Keşke hakikaten yerli, milli değerlere inanan, kendine güvenen, savunma sanayisiyle yerli otomobillerle ülkesiyle iftihar eden, altyapısıyla üst yapısıyla alternatif bir yarış olsa böyle bir anlayış olsa seve seve teslim ederiz. Biz de 20 yıldır, bu iş kolay bir şey değil. Bütün ülkenin sorumluluğunu üzerinde taşımak kolay bir şey değil. Uykumuz yok, özel hayatımız yok ama gel gör ki böyle bir yapı henüz yok. Daha seçim olmadan üleşme var." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde birden fazla cumhurbaşkanı yardımcılığı koyduklarını, o dönemde bunun çok eleştirildiğini anlatan Yıldırım, "Cumhurbaşkanı seçildi, kaç tane atandı, 1 tane ama bunlar daha seçilmeden 7 taneyi dağıttılar, daha beş tane de duruyor. Onları da planlıyorlar. Bir düzine var." diye konuştu.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin faturasının Türkiye'nin milli gelirinin yüzde 15'ine karşılık geldiğini de kaydeden Yıldırım, "Bir başka deyişle eğer biz yüzde 5 büyüyeceksek üç yılda telafi etmemiz için yüzde 10 büyümemiz lazım." ifadelerini kullandı.
Yeniden yapılan İzmir İktisat Kongresi binasını inceledi
Binali Yıldırım, daha sonra Vali Yavuz Selim Köşger ve AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya ile Kemeraltı Çarşısı bölgesinde yeniden inşa edilen İzmir İktisat Kongresi binasında incelemede bulundu.
İncelemenin ardından gazetecilere değerlendirmede bulunan Yıldırım, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk ekonomi politikalarının tartışıldığı İzmir İktisat Kongresi'nin gerçekleştirildiği binanın İzmir'in en önemli tarihi yapısı olmasına rağmen 1970'li yıllarda belediye tarafından yıktırıldığını ifade etti.
Yıldırım, kongrenin zaman zaman başka mekanlarda yapıldığını belirterek, İzmir İktisat Kongresi'nin yaşayan bir mekanı olması ve ilk defa yapıldığı binanın aslına uygun inşa edilmesi için karar aldıklarını kaydetti.
İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger'in çabalarıyla çok kısa sürede binanın aslına uygun inşa edildiğini söyleyen Yıldırım, İzmir İktisat Kongresi'nin Cumhuriyet'in 100. yılının ruhuna uygun olarak yapılacağını dile getirdi. (AA)
Sayfa başına git