Koronavirüs vaka sayılarındaki artış nedeniyle, yaklaşık 2 ay önce sokağa çıkma kısıtlamaları yeniden başladı. Bunun yanı sıra restoranlar da yalnızca paket servis hizmeti verdi. Vatandaşların toplu şekilde bulunduğu ortamlarda ise kişi sayısı sınırlaması ve HES kodu zorunluluğu gibi pek çok kural uygulandı. Alınan önlemler sayesinde ölüm ve vaka sayılarında her geçen gün düşüş yaşanırken, sevindiren tablo yoğun bakım ünitelerine de yansıdı.
İlkses Gazetesi'nden Çağla Geniş'in haberine göre salgınla mücadelede en ağır yükü taşıyan sağlık çalışanları vaka sayılarında yaşanan düşüşle birlikte biraz olsun rahatlarken, İzmir’de büyük bir hastanenin yoğun bakım servisinde görev yapan Doktor, “Kısıtlamadan sonra vaka sayılarında ciddi bir düşüş gördük. Şu an hastanemizin yoğun bakımındaki hasta sayısı 15 civarında seyrediyor. Kısıtlama öncesinde bu sayı 45’lere kadar çıkmıştı. Ağır hasta sayısı da hasta sayısındaki düşüşle birlikte azaldı. Birkaç ay önce servisleri yoğun bakım gibi kullanırken, şu an yoğun bakımda boş yatak görmek bizleri mutlu ediyor” ifadelerini kullandı.
BOŞ YATAK GÖRMEK BİZLERİ MUTLU EDİYOR
Yaklaşık 2 ay önce alınmaya başlanan tedbirlerin yoğun bakımların yatak kullanım oranlarına çok olumlu bir şekilde yansıdığını vurgulayan Doktor, “Kısıtlamadan sonra vaka sayılarında ciddi bir düşüş gördük. Öncesinde yoğun bakımlar yetmezken ve servisler yoğun bakım gibi çalışırken, yasaklardan sonra hem servisteki hem de yoğun bakımdaki hasta sayısında çok ciddi düşüşler görmeye başladık. Şu an hastanemizin yoğun bakımındaki hasta sayısı 15 civarında seyrediyor. Kısıtlama öncesinde bu sayı 45’lere kadar çıkmıştı. Birkaç ay önce servisleri yoğun bakım gibi kullanırken, şu an yoğun bakımda boş yatak görmek bizleri mutlu ediyor” dedi.
ADETA BİZE ‘NEFES’ OLDU
Vaka sayılarında yaşanan düşüşün kendilerine adeta ‘nefes’ olduğunu söyleyen Doktor, “Yaşadığımız son pikte çalışma şartlarımız çok ağırlaşmıştı. Yoğun bakımdaki Kovid-19 hastaları ‘ARDS’ dediğimiz çok ciddi ve ölümcül bir solunum yetmezliği tablosunda oluyor. Bakımı tedavisi oldukça zor... Sadece bununla da kalmıyor... Yoğun bakım yatış sürecinde komplikasyonlar da gelişiyor. Bunlarla da başa çıkmak gerekiyor. Hasta sayısının azalması bizlerin iş yükünü bir nebze azaltsa da pandemi öncesi döneme göre hala artmış bir iş yükü söz konusu” ifadelerini kullandı.
AĞIR HASTA SAYISI AZALDI
Vaka sayılarındaki düşüşe paralel olarak ağır hasta sayısında da bir azalma olduğunu kaydeden doktor, ön cepheden hastalığın şiddet seyrini şöyle anlattı: “Ağır hasta sayısı da hasta sayısındaki düşüşle birlikte azaldı. Bu konuda virüsün patojenitesini mi yitirdiği yoksa bulaşan kişi azaldığı için mi böyle olduğunu bilmiyoruz. Bulaş azalmasının mutlak payı var... Maske takmanın yaygınlaşması sonucu özellikle KOAH ve astımı olan hastalarda bu mevsimde ortaya çıkan atakların ve enfeksiyonların da azaldığını gözlemliyoruz. Yine de hala çok ağır seyreden hastalar var. Bu durum hastanın ek hastalıkları genetik yapısı ve karşılaştığı viral yükle de alakalı biraz.”
REHAVETE KAPILMAMAK GEREKLİ!
Düşen vaka sayısı ve yoğun bakım doluluk oranlarının salgınla mücadelede bir rehavete neden olmaması gerektiğinin altını çizen doktor, temizlik, maske ve mesafe gibi önlemlerde gevşeme olmasının salgının yeniden yüksek rakamlara hızla tırmanmasına neden olabileceği hatırlatarak, “Maske takmaya ve sosyal mesafeye uymaya devam etmek gerekiyor. Yasakların faydasını gördük. Ama sırası gelenler mutlaka aşı olmalı. Bu hususlara dikkat ettikten sonra salgın zamanla azalacak ve bir süre sonra ortadan kalkacak diye umuyoruz. Burada toplumun her bir bireyine büyük rol düşüyor” şeklinde konuştu. (Çağla Geniş/İlkses Gazetesi)