İzmir'de seçim sürecinde merkezi hükümet ile yerel iktidar arasındaki yatırım tartışmaları sürüyor. Son olarak Cumhur İttifakı Büyükşehir Belediye Başkan Adayı AK Partili Nihat Zeybekci'nin "İzmir'in Ankara'da onay bekleyen hiç bir projesi yok" sözleri gündem oldu.
CHP İl Başkanı Deniz Yücel'den Zeybekci'ye sert yanıt geldi.
CHP İl Başkanı Deniz Yücel, Zeybekçi’yi 'İzmir cahili ve işkembe-i kübradan konuşan birisi' sözleriyle tarif edip, İzmir’in Ankara’da bekleyen en önemli projelerini de Zeybekçi’nin ve kamuoyunun bilgisine sundu. Deniz Yücel Ankara’da onay bekleyen İzmir projelerini Buca Metrosu, Çiğli Tramvay Hattı, Bostanlı Balıkçı Barınağı ve Kıyı Düzenleme Projesi olarak sıraladığı açıklamasında şunlara yer verdi:
31 MART’TAN SONRA İZMİR MARŞIYLA UĞURLAYACAĞIZ
Zeybekçi “İzmir’in Ankara’da bekleyen projesi olmadığını” ifade ederek, olmayan işler için muhatabın kendisi olmadığını söylemiştir. Oysa Büyükşehir Belediyemizin hemen tüm işlerinin Ankara’dan izin gerekmesi durumunda yokuşa sürme, uzatma, zora sokma ve oyalama amaçlı müdahalelerle geciktirildiği ya da engellendiği tüm kamuoyunun malumudur. AKP’li yöneticilere ve Nihat Zeybekçi’ye soruyorum. İzmir’in hükümet tarafından onaylanmayı bekleyen birçok projesi olduğu halde utanmadan, sıkılmadan İzmirlinin gözünün içine bakarak yalan söylenmesini hangi siyasi ahlaka, hangi insani davranışa, hangi vicdani sorumluluğa sığdırabilirler. AKP’nin adayı ithal, 31 Mart’a kadar misafirimiz sayılır diye sesimizi çıkarmayalım, İzmir marşıyla uğurlayacağımız güne kadar atıp, tutmasına ses etmeyelim dedik ama kendisinin İzmirliyi saf ve cahil yerine koymasına daha fazla göz yumamazdık. Biz kendisini sadece ithal sanıyorduk. Anlaşılan o ki, aynı zamanda İzmir ve İzmir’in AKP iktidarının onayını bekleyen projeleri konusunda da tahminlerin ötesinde bir cahilliğe sahip. Eğer art niyetli, ev sahibini bastırmaya çalışan yavuz hırsız kafasıyla hareket etmiyorsa, İzmir’in onay bekleyen projeleri konusunda, üstelik hayal de olsa İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olma amacını taşıdığını sandığımız bir kişinin, bu kadar bilgisiz ve ilgisiz olmasını cahillikten başka bir sözle tarif etmek mümkün değil. Sayın Zeybekçi’nin etrafında bir tek seveni, yardım edeni, İzmir’i tanıyan birisi yok mu ki, kendisini İzmirli karşısında bu kadar küçük düşürmesine izin veriliyor, anlamış değiliz. Şimdi Sayın Nihat Zeybekçi bu sözlerimizi iyi okusun, Biz kendi çevresinin ona yapmadığı yardımı yapacak, kendisinin de zahmet edip öğrenmediği ama işkembe-i kübradan atıp tuttuğu İzmir’in projeleri konusunda kendisini bilgilendireceğiz. Aslında tüm İzmir’in bildiği şeyleri tekrarlayacağım ama kadere bakın ki Sayın Zeybekçi’nin bu konudaki bilgisizliğine bir son vermek bize düştü.
İŞTE ANKARA DA BEKLEYEN İZMİR PROJELERİ
Yücel, Geçmişte uzatılan işler bir kenara bırakıldığında bile, son dönemde Ankara’da onay bekleyen bir kaç projenin bu durumu anlatabilmek için örnek verilmesinin yeterli olacağını ifade ederek “bu gerçeklerle birlikte AKP’nin İzmirliyi nasıl cezalandırmaya devam ettiği bir kez daha ortaya çıkacak, İzmir Büyükşehir Belediyesinin hayata geçirmek için hazır olduğu ancak AKP iktidarının onay vermediği için başlatılamayan projeleri bir kez daha kamuoyunun bilgisine sunuyor ve AKP’nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayına soruyorum” diyerek, İzmir’in Ankara’dan onay bekleyen projelerini şöyle sıraladı:
1- Buca Metrosu: Kentimizin en yüksek nüfuslu ve ulaşım açısından metronun en fazla gerekli olduğu ilçesi olan Buca’da önce mevcut demiryolunu kullanarak raylı sistem getireceğiz diyen AKP iktidarları, yıllarca kılını kıpırdatmayınca Belediyemizin Üçyol-Buca Metro Projesini hazırlayıp onay için önce Ulaştırma Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü’ne gönderdiği bilinmektedir. Bu proje 2017 yılının 12. Ayında söz konusu Bakanlık tarafından “fizibl” bulunarak onaylanmıştır. Bunun üzerine Belediyemiz uluslararası kredi alarak projenin yapım sürecini başlatabilmek için yasalarımız gereği zorunlu olarak ülkemizin yatırım programına girebilmesi için yine 2017 yılının 12. Ayında bu kez Kalkınma Bakanlığına başvurmuştur. Bu onay, projenin teknik anlamda incelenmesi anlamına gelen bir süreç olmayıp bu süreç Ulaştırma Bakanlığı’nda sonuçlandırılmıştır. Kalkınma Bakanlığı projeyi “Yüksek Planlama Kurulu”na sunarak yatırım programına girmesini sağlayıp Belediyemizin uluslararası krediyi “hükümet garantörlüğü olmaksızın” ihale edilmesinin önünü açmış olacaktı. Buna karşın, 24 Haziran seçimlerine kadar bu izin alınamamış, seçim sonrası Kalkınma Bakanlığı da lağv olmuştur. Bunun üzerine Belediyemiz bu kez Kalkınma Bakanlığı yerine bu görevi üstlenen Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığına 2018 yılının 8. Ayında başvuruda bulunmuştur. Bu başvuru da şu ana kadar sonuçsuz kalmış, kısa bir süre önce ilan edilen 2019 yılı yatırım programında Buca Metrosu ne yazık ki yer alamamıştır. Diğer büyük kentlerin raylı sistem yatırımları hükümetlerimiz eliyle yapılırken, kendi kaynakları ve kredibilitesiyle raylı sistem yatırımları yapan Belediyemizin sadece onay süreçleri tamamlanarak yapımına yol verilecek imzaların atılmasından neden imtina edilmektedir?
2-Çiğli Tramvayı: İzmir Ulaşım Ana Planı’nın yapılmasını yararlı ve gerekli olarak tespit ettiği Karşıyaka Tramvayı’nın Çiğli’ye uzatılmasına yönelik proje de Ulaştırma Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğüne 2018 yılının 3. ayında iletilmiş olup, Ana Planın tespitleri ve gelişen kuzey bölgesi için önemli olduğu tespit edilen bu proje için anılan Bakanlıkça bu ana kadar aylardır “fizibl-uygunluk” raporu verilmemiştir. Sayın Zeybekçi’nin de “hemen yapacağım” dediği bu hat “uygun” değilse Sn Zeybekçi nasıl yapacaktır? Ya da “uygun olmayan bir hatta Sayın Zeybekçi seçilince “uygunluk” raporu mu verilecektir? Böyle değilse Çiğli için Nihat Zeybekçi’nin de gerekli gördüğü bu hatta neden “uygunluk” raporu verilmeyip halen bekletilmektedir?
3- Bostanlı Balıkçı Barınağı: Balıkçı Barınağı’nın Gemi Filomuzun konaklayacağı bir alan olarak tahsis edilip gemilerin fırtınada açık denize salınmak zorunda olmasına son verilmesi süreci de adeta “yılan hikâyesidir. Balıkçı Barınağı’nın Belediyemize tahsisi Tarım Bakanlığı tarafından uygun bulunup planlama süreci de başlamıştır. Tüm İzmir kıyılarını kapsayan planlar etaplar halinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunulmuş, Bostanlı Balıkçı barınağının bulunduğu kısma Ulaştırma Bakanlığı olumlu görüş vermediği ve daha sonra Tarım Bakanlığı da olumlu görüşünü değiştirdiği için plan onaması yıllardır yapılamamıştır. Son olarak Ulaştırma Bakanlığı barınağın yarısının balıkçılara tahsisi ya da balıkçılara yeni yer yapılması ile olumlu görüş vereceğini bildirmiş. Bunun üzerine ihtiyacı tam karşılayamayacak da olsa barınağın yarısının gemilerin konaklamasına izin verecek şekilde düzenlenmesine yönelik plan önerisi de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na iletilmiştir. Yaklaşık 4 yıldır tamamlanamayan bu süreç yüzünden İzmir’in 1 milyar liraya yaklaşan gemi filosu körfezde güvenle konaklayamamaktadır. Diğer kentlerde böylesi bir tahsis işleminin ne sürede sonuçlandığı ve Bakanlıkların böylesi sürelerde görüş verme, görüş değiştirme işleri yapılıp yapılmadığı hususları da açıklamaya muhtaçtır.
4- Kıyı Planları: Kıyı Kanunu uyarınca İzmir kıyılarının tamamındaki kıyı yapıları ve kamusal alanların kullanımını içeren kıyı planları İzmir Deniz Projesi kapsamında etaplar halinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na iletilmiştir. Bu etaplardan sadece Konak-Üçkuyular arasındaki kısım onaylanmış olup, geçtiğimiz hafta Konak ve Karşıyaka İskelelerinin genişletilmesine ilişkin onay süreçlerinin başlatılmasına dair “döner sermaye” ödemesi yapılması yazıları belediyemize ulaşmıştır. Mavişehir-Bostanlı-Karşıyaka kıyılarını kapsayan plan etabı ile Bayraklı kıyılarını kapsayan plan etabı ise tüm kurum ve kuruluş görüşleri olumlu tamamlandığı halde Ulaştırma Bakanlığı görüşü olumlu olarak tamamlanamadığı için yaklaşık 4 yıldır onaylanamamaktadır. Başka kentlerde böylesi onay süreçleri ne kadardır? Bakanlıklar olumlu görüş vermek için bu kadar uzun inceleme! Yapıyorlar mıdır?
İZMİR SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA ACINACAK HALDELER
Yücel, AK Parti’nin ve Zeybekci’nin son açıklamalarıyla İzmir’i önemsemediklerinin, seçim zamanı basmakalıp sözlerle, yalanlarla ve iftiralarla İzmir’e ve CHP’ye saldırmaktan başka bir siyaset anlayışları olmadığının ve siyaseten acınacak halde olduklarının bir kez daha ortaya çıktığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bu projeler İzmir’in Ankara’da bekleyen sadece birkaç projesi. Daha AKP’nin İzmir ile son dalga geçtiği Halkapınar-Otogar Raylı Sistem Bağlantısı Projesinden söz etmedik bile. Toplam Proje tutarının 2,3 Milyar TL olduğu ancak 2019 yılında yapılacak yatırım tutarının ise 30 Bin TL olarak açıklandığı proje iktidarın İzmir ile adeta kafa bulması gibi bir şey. Aklı başında, İzmir’i yönetmeye talip olmuş, İzmir’i ve İzmirliyi anlamaya çalışan birisinin tüm bunları ilk kez bizden duyuyor olması, AKP ve onun İzmir adayı için çok acı olsa gerek. Tüm bu hususlarda Sayın Zeybekçi’nin verebileceği ve tatmin edici bir yanıt var mıdır? Bahsedilen hususlara ilişkin tüm yazışmalar kurumlarda mevcuttur. Merak edilmesi halinde Belediyemizden de temin edilmesi için her türlü kolaylık sağlanacaktır. AKP’nin İzmir’e suyu biz getirdik, İZBAN’ ı tek başımıza biz yaptık biçimindeki yanıltıcı ve gerçeklikten uzak beyanlarına bir yeni halka olarak eklenen “Ankara’da bekleyen projeleri yok” konusundaki beyanlarını da yukarıdaki açıklamalar ışığında çok değerli İzmirli hemşerilerimizin değerlendirmelerine bırakıyor, kendilerine “el insaf” diyor, Sayın Zeybekçi’ye bir de tavsiyede bulunuyorum. Eğer samimi bir şekilde İzmir ile ilgili bir bilgiye ihtiyaç duyarsa, İzmir’i tanımaya, İzmirliyi anlamaya karar verirse, çevresindekilere değil, sokakta ilk göreceği İzmirliye sorsun. İzmirli vatandaşlarımız yukarıda anlattıklarımızı kendisine ayrıntısıyla anlatacaklardır.
Ercan tekin 4 Mart 2019 Pazartesi 08:41
|