GERÇEKİZMİR - CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Can Radyo’da Birol Soylu’nun konuğu oldu. Yücel, programda parti içine yönelik önemli açıklamalarda bulundu.
Yücel’in parti içine yönelik yaptığı açıklamaların satır başları şöyle:
GENEL MERKEZİN TEK ADAY MESAJI
İl başkanlığı onurlu bir görev. Bir o kadar da sorumluluk gerektiren tabiri caizse ateşten gömlek bir görev...
CHP Türkiye’yi yönetmeye talip bir parti. Türkiye’nin ihtiyaçlarına baktığımızda en önemli ihtiyaç uzlaşı... Kamplaşma, kutuplaşma siyasetinden ülkeyi uzak tutmak. Ülkenin böyle bir ihtiyacı varken CHP buna soyunmuşken biz parti içinde neden uzlaşıyı sağlamayalım ki... Uzlaşı olabilir. Genel Başkanın söyledikleri talimat olarak yorumlamak yanlış... CHP hukuk kurallarıyla yönetilir. CHP her zaman demokrasiyi kendi içinde yaşattı. Önseçim yapıldı yapılmadı tartışmaları olur ama kongre süreçleri sağlıklı işlemiş sandık kurulmuş ve sonuçlara saygı duyulmuştur. Genel Başkanın ifadeleri temenniydi. Buna ihtiyaç var mı. Bence var. Zaman zaman parti içi çekişme dışarıdaki mücadelemizin önüne geçebiliyor. Bu süreçlerde yaşanan kırgınlıkları tamir etmek kolay olmayabiliyor. Örgütün belli desteğini alan her arkadaşımız ilçelerde, ilde de aday olabilir. Sandık kurulur, çıkan sonuca saygı duyarız. Adaylık yarışı ‘onun adamı olmasın’, ‘bu olmasın, şu olmasın’ çekişmesine girerse adamcılık ekipçilikle olursa CHP’ye faydası yok. Genel Başkanımızın da temennisi böyle olmaması.
CHP’ye yakışan şekilde delege seçimlerini ilçe kongrelerini il kongresini gerçekleştireceğiz.
SOYER’İN ‘KARIŞMAYACAĞIM’ MESAJI
Herkesin yoğurt yiyişi farklı. Herkesin bir yönetim anlayışı var. Kişileri birbiriyle kıyaslamak(Kocaoğlu-Soyer) doğru değil. Ben Sayın Tunç Soyer’in ‘müdahil olmayacağım’ ifadesini önemli buluyorum. Partinin ihtiyacı var. Genel Başkanımız da söyledi. Belediye başkanları hizmetleriyle anılmalı. Bir belediye başkanı parti içi mücadeleye saplanıp kalırsa kendi görevini yapmayı ıskalar. Belediye başkanlarının görüşü olabilir. Burada hassas bir çizgi var. Belediyenin gücü ile müdahale etmek yanlıştır. Şuan başkanlarımız gayet başarıyla hizmet ediyorlar. Çok da uyumlu çalışıyorlar.
KOCAOĞLU’YLA AYRIŞTIĞI İMZA SÜRECİ
Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözü var. Bağımsızlık benim karakterimdir. Ben bu sözü özümsemiş yaşam tarzı yapmış bir kişiyim. Aziz Bey’le ben 4 yıl çalıştım. Meclis üyesi, grup sözcüsü ve il başkanı olarak. Kongrede desteğini yadsıyamam. Aziz Bey’e saygım sevgim sonsuzdur. O süreçte(İmza hareketi) görüş ayrılığımız oldu. Bu ilişkimizi bozma ya da zedeleme olarak algılanmamalı. Ben doğru yaptığıma inanıyordum. Seçimden kısa bir süre sonra partinin üst kademesine Genel Başkanımıza yönelik yapılan çalışma, yöntem, zamanlama ve üslup olarak doğru değildi. O süreci sancısız şekilde atlatmayı bildik. Aziz Bey beni kongrede destekledi diye onun gibi düşünmem onun dediğini yapmam bence beklenmemeliydi. Alışılmışın dışında bir hareket olabilir. Ben Genel Başkanı temsil ediyorum. Ona göre hareket ediyorum.
SİYASİ HEDEFİ
Mevki makam koltuk için siyaset yapan biri değilim. Kişisel siyasi bir hedefim, siyasi kariyer planlamam olmadı. 99’da CHP’ye üye oldum. Delege olduk, müşahitlik yaptık. Asıl aktif siyaset yaşamım 2014 yerel seçimleriyle başladı. Orada Büyükşehir Grup Sözcülüğü oldu. İl başkanlığı görevi oldu. Ben bu görevlerin hiçbirine hazırlanıp gelmedim, kendimi şuraya hazırlamak gibi bir düşüncem olmadı. Bu saatten sonra da olmaz. Ben görevleri özveriyle yapmaya çalışıyorum. Kişisel kariyer planlamasıyla yapılan görevler sağlıklı olmayabilir. Siz size verilen görevin hakkını vererek yaparsanız parti sizi zaten bir yerlere taşır. Vermezse de canı sağ olsun deriz.
Siyaset 15 Ekim 2019 Salı 19:56
|