Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'ndan miktarsal sıkılaştırma için ilk adım geldi.
Bu kapsamda, Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ, Resmi Gazete'de yayımlandı.
Tebliğe göre, Kur Korumalı Mevduatların (KKM) zorunlu karşılık oranları artırıldı. Böylece Merkez Bankası, piyasada oluşan Türk lirası likidite fazlasının, Türk lirası zorunlu karşılık oran artışıyla sistemden çekilmesini sağlayacak.
Bu kapsamda, vadeli Türk lirası mevduata geçişi teşvik eden bir adım olarak, kur korumalı hesaplara yüzde 15 oranında zorunlu karşılık tesis etme yükümlülüğü getirildi.
Zorunlu karşılık değişikliği ile yaklaşık 450 - 500 milyar Türk lirası likidite fazlasının piyasadan çekilmesi bekleniyor.
Zorunlu karşılıklar, 21 Temmuz hesaplama tarihi itibarıyla hesaplanacak yükümlülükler üzerinden 4 Ağustos'tan itibaren tesis edilecek.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) 20 Temmuz Perşembe günü yaptığı toplantıda, politika faizini yüzde 15'ten yüzde 17,5'e yükseltirken kademeli sıkılaştırmayı destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları aldığını duyurmuştu.
ZORUNLU KARŞILIK NEDİR?
Banka ve diğer finansal kuruluşların bilançolarında taşıdıkları mevduat, kredi ve benzeri yükümlülüklerine karşılık merkez bankasında tutmak zorunda oldukları rezerv miktarını gösteren yasal orana zorunlu karşılık oranı denir. Zorunlu karşılık oranı, yükümlülüklerin çeşidine, vadesine ve para birimine göre farklı oranlarda olabiliyor.
Zorunlu karşılık oranı para politikasının bir aracı olarak kullanılabilir. Bu oran artırıldığında bankaların verebileceği kredi miktarı azalacağı için harcama talebi düşer ve bu gelişme büyümeyi sınırlayıcı etki yapar. Tersine oran düşürüldüğünde bankaların verebileceği kredi miktarı yükselir ve oluşan talep artışı ekonomik büyümeye olumlu etki yapar. Merkez bankaları bu oranı enflasyon ve büyüme arasındaki tercihe göre artırıp azaltırlar.
TCMB, zorunlu karşılıkları 2010 yılından başlayarak para politikasında etkin biçimde kullanmaya başlamıştı. (NTV)